Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/697 E. 2020/556 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/697 Esas
KARAR NO:2020/556

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/08/2016
KARAR TARİHİ:13/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin davalının … Mahallesi … No:… … adresinde kain akaryakıt istasyonunda bağlı dağıtıcısı … A.Ş ile 21/08/2013 tarihinden itibaren 5 yıl süre akaryakıt satışı yapması amacıyla bayilik sözleşmesi imzaladıklarını, ancak davalının bu protokolü imzalarken basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davalınnı istasyonun arsa malikleri ile olan kira sözleşmesi 18/09/2010 tarihli olup 5 yıllık olduğunu ve 18/09/2015 tarihinde kira sözleşmesinin sona erdiğini, davalının müvekkili ile imzaladıkları sözleşmenin bitiş tarihinin 21/08/2018 tarihi olduğuun ve bu durumda davacının bayilik sözleşmesi bitmeden davalının kira sözleşmesinin bittiğini, daavalının aradaki üç yıllık sürede müvekkilene olan taahhüdünü yerine getiremeyeceği ve hatasını telafi edemeyceği için herhangi haklı sebep olmadan müvekkilinin bayilik sözleşmesini fesih ettiğini, bu hatayıda yetkililer müvekkili ile şifaen bizzat itiraf ederek fesih etmek zorunda kaldıklarını belirttiklerini, müvekkilinin davalının kendi hatasından kaynaklanan haksız feshinden dolayı büyük zarar uğradığını, davalının fesih ihbarı sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davalının fesih ihbarında hiçbir haklı gerekçe göstermeden “ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması ve satış yapılmaması dolayısıyla fesih edilmiştir.” dediğini, ancak satış yapılamamasının gerçeği aykırı olduğunu, davaya konu akaryakıt istasyonunun … yolu üzerinde ve yaz aylarında son derece trafiğin olduğunu, özellikle yaz aylarında satışların kış aylarının kat ve kat üzerinde gerçekleştiğini, davalının istasyona kurduğu otamasyon sistemi ve depolardaki sensörlerin davacının hergün kaç TL akaryakıt sattığını uydu üzerinden sürekli olarak davalıya aktardığını, müvekkilinin fesih ihbarında iddia edildiği gibi satış yapmamasının söz konusu olmadığını, esasen bayilik sözleşmesinde günlük satış limitinin konulmadığını, davacı fesihden önceki dönemde deposundaki akaryakıtı sattığını ve deposundaki akaryakıt azaldığında rafireniye 165.000 TL’lik akaryakıt sipariş verdiğini, aynı gün sözleşmesi fesih edildiği rafineriye davalı tarafından bildirdiğini, … davacıya telefon açılarak sipariş bedelinin ödenmemesi davalının bayilik sözleşmesini fesih ettiğini bildirdiğini, sipariş bizzat davalı tarafından iptal edildiğini, nakliye tankerleri saatlerce rafineride beklediği halde akaryakıt almadan dönmek zorunda kaldığını, müvekkilinin nakliye araçlarının faturasını ödemek zorunda kaldığını, müvekkilince fesih ihbarına derhal itiraz ettiğini ancak EPDK tarafından itirazın reddedildiğini, bu arada müvekkilinin 89 gün beklediğini, uzlaşma ve çözüm için çaba harcadığını, ancak lisansının iptaline mahal vermemek için 90.gün … A.Ş ye başvurduğunu, … demirbaşlarının iadesinin istasyondaki tabela vdnin sökülmesi ve yeni şirketin tabelasının takılması vdnin iki ay daha müvekkilinin gelirinden yoksun kalmasına borç almasına ve zarar etmesine sebep olduğunu, davacının 27/10/2015 tarihinde … olarak lisansını onayladığını, ancak lisansın onaylanması ile birlikte eski performans ile satış yapmasının mümkün olmadığını, davacının en çok satış yaptığı yaz aylarının tamamen boş geçtiğini, davalı … markasının satış performansı ile … firmasının satış performasının tamamen farklı olduğunu, davalının devlet güvencesi altında ve tüm Türkiye çapında büyük bir firma olarak reklam yaparak pazar payını oldukça büyüttüğünü, davacının istasyonunun tam karşısında başka bir … bayisinin buluması sebebiyle firma değişikliği sonucu davacı satış potansiyeli yönünden kar kaybına uğradığını, bayilik sözleşmeleri davalı tarafından tek taraflı olarak hazırlandığı için özellikle fesih ile ilgili maddelerde bayinin yasal haklarıda kısıtlanacak şeklide düzenlemeler yapıldığını, sözleşmede fesih halinde bayinin herhangi bir hakkından ya da cezai şart alacağından söz edilmesede davalı için belirlenen hakların davacı içinde geçerli olması gerektiğini belirterek sözleşmenin haksız fesih nedeniyle toplam uğradığı zararın tespitine, dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; ; Müvekkilinin …. Noterliği 30/07/2015 tarihli … yevmiye nolu fesih ihbarında açıkça belirtildiği üzere “ticari koşullarda anlaşma sağlanmaması ve satış yapılmaması nedeniyle bayilik sözleşmesinin fesih edildiğini” bayilik sözleşmesinin “fesih” başlıklı 31.maddesinde “bayinin sözleşme mevzu vecibeleri ile borç ve taahhütlerini kısmen ya da tamamen yerine getirmemesi halinde” şeklinde belirtildiğini, bu hükme göre müvekkili şirkette yapılan fesihte haklı nedenle fesih olduğunu, ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının satış kayıtları görülecek satış hususunda taahhütlerin yerine getirilmediğinin subut bulacağını, sözleşmenin fesih nedeni davacının iddia ettiği gibi arsa maliki ile müvekkili şirket arasındaki kira sözleşmesinin süresinin bitmesi değil davacının sözleşme edimlerini yerine getirmeme olduğunu, davacı bayilik sözleşmesinde günlük satış limiti konulmadığını söylemekte ise de 23/08/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin satışlar ve ürünler başlıklı 4.maddesinin 5.fıkrasında “…, istasyon ile ilgili olarak yıllık satış hedeflerini bayiye elektronik posta ile bildirecektir. Bayi kendisine bildirilen satış hedeflerine ulaşmakla yükümlüdür. Bayi, … tarafından istasyon yatırım kararı verilirken istasyonun ticari potansiyeli veya bayinin geçmiş performası da dikkate alınarak belirlenen ve kendisine bildirilen yıllık satış hedeflerine herhangi yıllık bir dönemde gerçekleştirmemesi halinde, … sözleşmeyi süresinden önce tek taraflı olarak, haklı surette ve o ana kadar doğmuş haklarını talep edip yasa ve bu sözleşme ile kendisine sağlanan tüm hakları ayrıca talep yetkisini de koruyarak fesih yetkisine sahip olduğunu kabul eder.” hükmü yer aldığını, müvekkilin yıllık hedef tablosu ve davacının yıllık satış kayıtları karşılaştırıldığında müvekkil şirketin haklılığının ortaya çıkacağını, davacının … ile anlaştıklarını, 27/10/2015 tarihinde … Bayisi olarak lisanslarının onaylandığını, bu sürede gelirden yoksun kaldıklarını bildirdiğini, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin sona ermesinden sonraki sürecin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, davacının … markası ile … markasının satış potansiyelinin farklarından ve davacının istasyonunun karşısanda başka bir … bayisinin bulunmasından dolayı kar kaybı yaşadığı şeklindeki beyanlarının huzurdaki dava dosyasına etki etmeyeceğini, davacı tarafça imzalanan sözleşmenin cezai şartlar bölümünde müvekkili lehine olan hükümlerin bayi içinde geçerli olması gerektiğini iddia ettiğini, iddiasının afaki ve mesnetsiz olduğunu, davacı ile müvekkilince imza altına alınan sözleşmede belirlenen hükümlerin aksine bir uygulama olmayacağını, davacının bu yöndeki taleplerinin hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davalı ile davacı arasında 30/10/2013 tarihinden 23/03/2016 tarihine kadar 3.556.682,97 TL hacminde açık hesap ilişkisi olduğu, davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkinin davalının davacıya kestiği, 30/10/2013 tarih, … nolu 47.291,58 TL satış faturası ile başladığı, davalının kestiği satış faturaları (Akaryakıt ve LPG) ve davacının ödemeleri sonrasında en son 23/03/2016 tarihinde davalının davacıya 4.062,77 TL borçlu olduğu, yapılan inceleme sırasında davacının belirlenen miktarda satış hedefi şeklinde alım yapmasının söz konusu olmadığını, davacı tarafından davalıdan 1 hafta, 2 hafta gibi periyotlarda akaryakıt alımının yapıldığı 1 – 2 hafta hafta gibi düzenli olarak mal alımı yapılmaktayken 23/05/2015 – 30/07/2015 tarihleri arasında geçen 68 günlük zamanda hiç mal alımı yapılmaması ve bunun ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması ve satış yapılmaması nedeni ile davalı tarafından sözleşmenin haklı olarak fesih edilmemesi hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinden … E., … Karar ve 10/02/2017 tarihinde Mahkememize yetkisizlikle geldiği, 2017/697 Esas numarasını alarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, bayilik sözleşmesinden kaynaklı olarak açılan alacak davasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, taraflar arasında 21.08.2013 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin imzalandığı, …. Noterliğinin 30.07.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile davalı tarafça, taraflar arasındaki sözleşmenin, ticari koşullarda anlaşmanın sağlanamaması ve satış yapılmadığı gerekçesiyle feshine yönelik ihtarnamenin keşide edildiği, bu feshin haksız olduğu gerekçesiyle de gelir-kar kaybı ile nakliye giderlerinin tazmini için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan davada, anılan Mahkemenin 10.02.2017 tarih ve … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile birlikte Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlamış olup tahkikat aşamasında, Mahkememizce verilen 09.04.2019 tarihli celse sonunda 2 nolu ara karar ile davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için 700,00-TL ve 3 nolu ara karar ile de dava dosyasının mali bir bilirkişiye tevdii için ayrı bir 700,00-TL bilirkişi ücretinin 2 haftalık kesin süre içerisinde Mahkeme veznesine ödenmesi yolunda ara kararların tesis edildiği, 09.04.2019 tarihli ara kararların, duruşma zaptıyla birlikte davacı vekiline, 24.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu ara kararların, davacı vekiline tebliğ edilmiş olmasına rağmen, dava dosyasına sadece 700,00-TL bilirkişi ücretinin depo edildiği, bu ücret ile de 09.04.2019 tarihli celse sonunda verilen 3 nolu ara karar gereğinin yerine getirilip dosyanın mali bilirkişi Şenol Kaya’ya tevdii edilip rapor alındığı, davacı vekilince 09.04.2019 tarihli celse sonunda verilen 2 nolu ara karar gereğinin, verilen kesin süreye rağmen yerine getirilmediği, bu haliyle davacı tarafın bu bilirkişi deliline dayanma hakkından vazgeçmiş sayıldığı, bilirkişi incelemesi yapılmaksızın da davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği iddialarını ispatlayamadığından ispatlanamayan davanın reddine dair ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 426,94-TL harçtan, fazla alınan 372,54-TL’nin, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 3.750,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının, kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
13/10/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır