Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/692 E. 2021/98 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADIN
ESAS NO:2017/692 Esas
KARAR NO:2021/98

DAVA :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/07/2017
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı … arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi davalıya krediler ve ticari kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine, kredi hesabının 13.04.2016 tarihinde kat edildiğini, bütün borçların muaccel hale geldiğini, ….Noterliği’nin 13.04.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara ihtar gönderildiği, keşide edilen ihtarname ve ekinde gönderilen hesap özetlerinin usulüne uygun düzenlendiğini, borcun muaccel hale geldiğini ve borçlunun temerrüde düştüğünü, borcun ödenmemesi sebebiyle müvekkili banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı hakkında %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı banka tarafından müvekkile kullandırılan kredinin karşılığında mülkiyeti müvekkiline ait .. İli, … İlçesi, … Mah., … mevkii … pafta … parselde kayıtlı avlulu kağgir ev vasfındaki taşınmaz üzerine 200.000,00 TL bedelle üst sınır ipoteği tesisi edildiğini, bu taşınmazın tesis edilen ipoteğe dayalı olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla aynı alacağın tahsili için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığını , İİY. 45. Md.sinin amir hükmü çerçevesinde, davacı bankanın müvekkili aleyhine genel yolla takip başlatmasının hukuki dayanağı bulunmadığını, davacı bankanın müvekkiline karşı genel yolla takip başlatamayacağını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı banka … A.Ş. ile davalı … arasında imzalanan 05.04.2012 ve 04.07.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden, Davacı Banka nezdinde Davalı tarafından kullanılan Spot Kredi ve Tüzel Kredili Mevduat Hesabı Kredisi kaynaklı oluşan asıl borç tutarı ve ferilerinin tamamından Davalı …’ın sorumlu olduğu, 11.05.2016 İcra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama neticesinde; Davacı alacaklı … A.Ş.’nin, davalı borçlu …’dan tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla; Spot Kredi Kaynaklı Asıl Alacak Tutarı 122.360,39 TL + T. Kredili Mevduat Hesabı Kaynaklı Asıl Alacak Tutarı 1.011,24 TL + Toplam Temerrüt Faiz Tutarı 6.168,58 TL + Toplam BSMV Tutarı 308,43 TL + İhtarname Noter Masrafı 388,35 TL olmak üzere toplam alacak tutarı 130.236,99 TL olarak hesaplandığı, davacı banka, takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar asıl alacak tutarına, 04.07.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 22. maddesine göre, yüzde yüz oranında faiz oranı île temerrüt faizi ve bu faizin gider vergisini talep edebileceği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibi neticesinde açılan, itirazın iptaline ilişkindir.
Dava dosyasının incelenmesinde; taraflar arasında imzalanan 04.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde, eş rızası alınarak tanzim olunan kullandırılan kredilerin ödenmediği gerekçesiyle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, 11.05.2016 tarihli takip talebi ile ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, 30.05.2016 havale tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve ferilerine itiraz edildiği, 27.07.2017 tarihinde de Mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davasının Yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak, usulünce bildirilen deliler toplanarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçerli bir eş rızası ile kurulan genel kredi sözleşmesinde, davalı – borçlu tarafça, davacı-alacaklı banka lehine, 15.10.2010 tarihli ve 200.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiği, bu ipoteğin paraya çevrilmesi yolunda …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, öncelikle bu icra takibinin sonucunun beklenilmesinin gerektiği, dava dosyamıza konu icra takibinin ise davalı-borçlu hakkında ayrıca açıldığı, davaya konu ilamsız icra takip bedelinin, ipotek bedelinin altında olduğu, 2004 Sayılı Yasanın 45. Maddesine göre de rehinle temin edilmiş borç hakkında öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılmasının istisnasının, alacağın bir kambiyo senedine bağlı olması veya ipotekle temin edilemeyen tutar yönünden ancak ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatılması mümkün olup bu şartları sağlamayan davacı-alacaklı tarafın icra takibinin usulsüz olduğu sonucuna varılmakla, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.562,29-TL harçtan fazla alınan 1.502,99‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 16.238,78-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır