Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/686 E. 2022/940 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2017/686 Esas
KARAR NO:2022/940

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllar önce kimliğini kaybettiğini, kimlik bilgileri kullanılarak davacı adına … İli, … İlçesi, … … Mahalle Muhtarlığına başvurularak sahte nüfus cüzdanı kullanılmak sureti ile … Mah. … … Sok. … Apt. No:9/1 adresinde, … … … – Gıda San. Tic. Ltd. Şti. altında … vergi sicil nosu ile … Vergi Dairsine bağlı, bir şirket kurulduğunu, şirket adına davalı bankalardan çek hesapları açılarak birçok çek karnesi alındığını, alınan bu çeklerin karşılıksız çıktığını ve müvekkili hakkında çek suçundan ceza davaları açıldığını, bu ceza davalılarının bir kısmının tutuklandığını, bir kısmının da tutuksuz yargılandığını, bazı davalarda mahkum olduğunu, ancak tekrar yargılama talebi sonucu beratt ettiğini, müvekkilinin sahte kimlik kullanılarak kurulan … Vergi Dairesi’ne kayıtlı olan şirketin işlemleri nedeni ile yine bir kısım göz altına alınma ve yargılamalarının söz konusu olabileceğini, maddi ve manevi birçok kayıplara maruz kalabileceğini, davacının İstanbul’da yaşadığını ve belirtilen olaylar nedeni ile 5 yıldır herhangi bir işte çalışamadığını, zira tutuklama ve cezai yargılanmaya maruz kalan bir kişi ile kimsenin çalışmak istemediğini, girdiği işlerden de bu nedenler ile ayrılmak zorunda kaldığını ve müvekkilinin ayrıca aleyhine açılan yüzlerce dava nedeni ile yaptığı masraflar ve avukatlık ücreti ödemek zorunda kaldığını, açıklanan nedenler ile davalı bankanın dava dışı 3. kişilere çek verirken gerekli özeni ve basireti göstermediğinden müvekkili aleyhine onarılmaz maddi ve manevi zararlar doğduğunu ve müvekkilinin hayatını sosyal ve ekonomik bakımdan sürdüremeyecek noktaya geldiğini, zararlarının tazmini amacı ile davalılardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … … … A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın her bir davalı banka açısından ayrı olay olarak gerçekleştiğini, bu nedenle her bir davalı açısından davanın tefrik edilmesini talep ettiğini, davanın BK. md. 60/1 kapsamında 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının iddia ve talebinin yerinde olmadığını, bankanın dava dışı şirkette İTO faaliyet belgesi, Ticaret Sicil Gazetesi, firma yetkilisinin ikamaetgah senedi, imza sirküleri, nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi alındığını, bu belgelerin ilgili makamlarca yaptığı firmanın gösterdiği adreste büro mobilyaları satışı ile iştigal ettiğinin, banka yetkililerince yapılan ziyaret ile tespit edildiğini, tüm bunlardan sonra anılan şirkete çek karnesinin verildiğini, esas hakkında ise davalı bankanın çek karnesi verirken gerekli bütün belgeleri temin ettiğini, bankaya hem İTO Sicil Memurluğu’ndan alınmış sicil belgesi, noterlikten alınmış imza sirküleri, … Vergi Dairesi’nden alınmış vergi dairesi kayıt belgesinin temin edilmiş olduğunu, bu belgelerin de aynı sahte belgeler ile düzenlendiğini, davalı bankanın gerekli bütün belgeleri temin ettiğini, yasal yükümlüklerine uygun hareket ettiğini, davacının zarara uğradığına dair hiçbir somut kanıt ileri sürmediğini, var ise zararına kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, davanın sahte kimlik ile şirket adına sirküler düzenleyen … 4. Noteri …’a ihbarının gerektiğini, bu nedenler ile davanın redidini talep ettiği anlaşıldı.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının zararı ile davalı bankanın fiili arasında illiyet bağı bulunmadığından, davacı tarafın zararının … Nüfus Müdürlüğünce gerçek olmayan …’a kimlik belgesi verilmesi ile bağlantılı bulunduğundan, davalı bankaya açılan davanın öncelik ile husumet yönünden reddi gerektiğini, ileri sürdüğü dava ile iglili delilerini dosyaya sunduklarını, tüm bu hususlarla birlikte anılan firmaya çek karnesi verilmeden önce … sayılı çek hamillerinin korunası hakkındaki kanun kapsamında ve özellik ile yasanın 2. ve 3. maddeleri kapsamında gerekli belgelerin alındığını ve daha sonra çek karnesi tevdi edildiğini, daha sonra firmaya verilen çeklerin ödenmemeye başlandığını ve çeklerin arkasının yazıldığını, çek keşidecisine ulaşılamadığını, bunun üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/….hazırlık nolu dosyasından şikayette bulunduğunu, kendisini … olarak tanıtan kişinin … adına Nüfus Müdürlüğü’nden kimlik aldığını ve bu kimlik belgesi ile şirket kurup şirket adına çek hesabı açtırdığını, söz konusu nüfus cüzdanının gerçek olduğunu ve 11/06/2003 tarihinde … kayıt no ile … Nüfus Müdürlüğü’nden Nüfus Müdürü …’dan aldığını, davacı … adına kimlik verilen kişinin gerçekte … olduğunı, bu nedenle sorumluluğun … Nüfus Müdürlüğü’nün olduğunu, sorumluluk açısından davacının somut bir zararını ortaya koymadığını, usulüne uygun ilgili nüfus müdürlüğünce düzenlenmiş kimlik belgesi, noterlikçe düzenlenen yetki belgelerine dayanarak bankanın çek karnesi vermesinin 3167 sayılı çek yasasının 4814 sayılı yasa ile değişik 3/2-3 maddesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, bu nedenle bankanın sorumlu tutulamayacağı yönünden Yargıtay Kararları bulunduğunu, davacının kimlik belgesini kaybettikten sonra gerekli mercilere söz konusu kimlik belgesinin hükümsüz olduğuna dair bildirimde bulunmadığını ve üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, manevi tazminat açısından, davacının müvekkili bankadan manevi tazminat talebini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, zira davacının kişilik haklarının HMK. md. 24.ç anlamında zedelenmesi ve bu nedenle de BK. md. 41. uyarınca haksız eylem olarak değerlendirilmesi gerekli olup, ayrıca BK. md. 49. gereğince kusurun ağır olması gerektiğini, somut olayda, bu şartların oluşmadığından davacının haksız olan manevi tazminatın isteminin de reddi gerektiğini, davanın reddine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Bankası A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın öncelikle zamanaşımına uğradığını, müvekkili bankanın şirket için çek hesabı açarken gerekli dikkat ve önemi gösterdiğini ve tüm bu zorunlu belgeleri talep ettiklerini, davacının kaybolan kimliğinin yerine başvuru yapıldığını ve ilgili Nüfus Müdürlüğü tarafından da yeni bir kimlik verildiğini, gerçek olan bu kimlik ile şirketin ortağı olduğunu, bankaların gerçek bir kimlik ile şirket kurulmuş olması sonrası çek karnesi vermiş olmalarında herhangi bir kusurları olmadığını, müvekkili bankanın hesap açılışlarında ve çek karnesi verilirken gerekli tüm özen ve dikkati göstermiş olduğunu, belirtilen nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili … Bankası A.Ş. mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çek hesabı açarken çek karnesi verilen bu işlemlerin gerektirdiği özeni ve dikkati gösterdiğini, bankaya ibraz edilen gerçeğe uygun resmi bilgi ve belgelere dayanarak çek karnesi verildiğini, bu sebeple bankanın ihmal ve kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin nüfus cüzdanının sahteliğini tespit edebilmesinin mümkün olmadığını, yapılan sahtecilik eyleminin bankanın sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte olması ve davacı tarafından da nüfus cüzdanını kaybetmesi akebinde muhtalif dolandırıcılık eylemlerini önleyici mahiyette gerekli bildirimleri yapmamış olması dolayısıyla nüfus cüzdanını kaybeden bir kişi olarak gerekli yasal işlemleri yapmayarak basiretsiz davrandığını ve dava konusu zarara sebebp olan kişinin kendisi olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesiri talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Bank A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından çek karnesi verilirken gerekli araştırmalar yapılmakta olduğunu, müvekkkili banka tarafından basiretli bir tacir olarak yapması gerekenleri yapmakta olduğunu, her türlü özen ve dikkat göstermek suretiyle çek karnesi verdiklerini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama masrafları ile birlikte karşı yan vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş.’ye yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, nüfus bilgileri kullanılan davacının karşılıksız çıkan çekler nedeniyle uğradığı zararın tazmini talebine ilişkindir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı yanın uğramış olduğu maddi kaybının toplam 53.813,32 TL. olarak tespit edildiğini, bu tutardan bankalar ile birlikte %50’şer sorumlulukları nedeniyle (53.813,32 TL. X %50 =) 26.906,88 TL. toplam tazminat alacağının hesaplandığını, davalı bankaların dosya içeriği belge ve kayıtlara göre (Kİ bazı bankalar tarafından vermiş oldukları çek karne/ çek yaprak sayıları net biçimde tespit edildiğinde değişebilecektir.) bankaların 53.813,32 TL.’nin %50’si oranında 26.906,66 TL. tazminata göre sorumluluk miktarlarının yukarıdaki gibi olduğunu, davacı 15.05.2013 tarih ve “ıslah yolu ile 58.787 TL. daha artırılarak toplam 168.787 TL.’nin faizi ile birlikte tahsiline” şeklinde talebini ıslah ile; “10.000,00 TL. maddi, 100.000,00 TL. manevi tazminat (talebine karşın sayın mahkemenizce 30.000,00 TL. manevi tazminat taktir edilmiş olduğu) tutarlarına dava 20.12.2010 tarihinden bugüne kadar toplam 23.787 TL. tutarında yasal faiz işlemiş olduğundan işbu faiz toplamını da müddeabihi artırmak suretiyle ıslah ederek talep ediyoruz.” talebi nedeniyle; 26.906,66 TL.’lik maddi tazminat alacak tespitimize karşın 10.000,00 TL. nın ve mahkememizce belirlenecek ve karara varılacak manevi tazminat tutarı üzerinden, 10.000,00 TL. nın faizli alacak tespiti; ıslah tarihi itibariyle davadaki talebi gibi 10.000,00 TL. maddi tazminat, 2.162,47 TL. olarak toplam 12.162,47 TL., 26.906,66 TL. tespitimiz maddi tazminatının 10.000,00 TL.’lik talep sonrası kalan 16.906,66 TL. maddi tazminatına ise ıslah 15.05.2013 tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanması gerektiği. mahkememizce belirlenecek manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesi, raeafları masraf, vekalet ücreti ve diğer masraf talepleri ile ilgili taktirin mahkememize ait olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 14/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; bankalar resmi kurumlardan alınmış belgeler doğrultusunda hesap açarak çek karnesi vermiş olmaları ile birlikte, ancak Yargıtay’ın belirlemiş olduğu gibi “Bir şirkete 1 adet çek karnesi teslim etmesi nedeniyle kusurlu sayılamaz. Ancak davalı bankaların yeni kurulmuş bir firmaya çekle işleyecek hesap açarken ve yasanın, mevzuatın öngördüğü görev ve yükümlülükleri yerine getirirken bu işin gerektirdiği basiret ve özeni göstermesi gerektiği, müşterisiyle yeterli ve zorunlu bir süre çalışamadan işlem profilini ve kapasitesini öğrenip ticari faaliyetini izlemeden başvurusundan çok kısa bir süre sonra önemli bir miktarda çek yaprağı ve karne vermekle kusurlu sayılabilir.” görüşü doğrultusunda 4650 kusurlu sayılabilecekleri kanaatinde olduklarını, davacı yanın uğramış olduğu maddi kaybının toplam 53.813,32 TL. olarak tespit edildiğini, bu tutardan bankalar ile birlikte %50’şer sorumlulukları nedeniyle (53.813,32 TL. X %50 =) 26.906,88 TL. toplam tazminat alacağının hesaplandığını, davalı bankaların dosya içeriği belge ve kayıtlara göre kök raporları ile (Ki bazı bankalar tarafından vermiş oldukları çek karne/ çek yaprak sayıları net biçimde tespit edildiğinde değişebilecektir.) şeklindeki tespitleri ile belirlenmiş ise de, davacı 15/05/2013 tarih ve “ıslah yolu ile 58.787 TL daha artırılarak toplam 168.787 TL’nin faizi ile birlikte tahsiline” şeklinde talebini ıslah ile; 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat tutarlarına dava 20/12/2010 tarihinden bugüne kadar toplam 23.787 TL tutarında yasal faiz işlemiş olduğundan işbu faiz toplamını da müddeabihi artırmak suretiyle ıslah ederek talep ediyoruz” talebi nedeniyle, 26.906,66 TL’lik maddi tazminat alacak tespitlerine karşın 10.000,00 TL’nin ve mahkememizce belirlenecek ve karara varılacak manevi tazminat tutarı üzerinden; ıslah tarihi itibariyle davadaki talebi gibi 10.000,00 TL maddi tazminat, 2.162,47 TL olarak toplam 12.162,47 TL, 26.906,66 TL maddi tazminatının 10.000,00 TL’lik talep sonrası kalan 19.606,66 TL maddi tazminatına ise ıslah 15/05/2013 tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanması gerektiğini, mahkememizce belirlenecek manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesi, raeafları masraf, vekalet ücreti ve diğer masraf talepleri ile ilgili takdirin mahkememize ait olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının, mahrum kaldığı 5 yıllık dönemde, mali verilere göre, 53.813,32 TL gelir kaybının olabileceği tespit edilmekle,
1-Sorumluluk Yönünden; 1. Seçenek: Bu durumda dava dışı noterlikçe düzenlenen belgelere davalı şekilde yasa ve genelgelere uygun olarak düzenlenen belgelere göre davalı bankalar tarafından dava dışı kişiye çek karnesi verilmesi sonucu dava dışı 3. kişinin sahtecilik eyliminden dolayı bankanın sorumluğunu gerektiren illiyet bağının kesildiği yönündeki görüş benimsenmesi durumunda, davalıların sorumluluğunun olmadığı yönünde, 2. Seçenek: Bölge Adliye 12. Hukuk Mahkemesi’nin istinaf kararında, hesaplara ilişkin ekik ve hatalı hesaplamanın düzeltilmesine işaret edilmesi nedeniyle, tespit edilen gelir kaybında, davalı bankalara kusur %50 kusur atfedilmesi mahkememizce uygun görülmesi durumunda,
2-Gelir Kaybı Yönünden; maddi tazminat olarak talep edilen 26.906,66 TL (talep 10.0000,00) ile ilgili 15/05/2013 tarihinde önceki tespitler için ıslah talebinde bulunulmuştur, nihai karar verilmesi halinde, ıslah tarihinden itibaren, yasal faizi ile birlikte sorumlulukları oranında tahsil talebinde bulunabileceği, manevi tazminatın takdirinin tamamen mahkememizce ait olduğu, önceki kararında verilen 30.000,00 TL manevi tazminatın, yukarıda yapılan hesaplama çizelgesi oranında, davalılardan, dava tarihi olan 20/12/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile (değişen oranda) birlikte tahsil talebinde bulunmasının mümkün olabileceği (talep 100.000,00 TL) mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 02/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; gerek noter tarafından düzenlenen imza sirküleri/ vekaletname, gerek ticaret odası tarafından düzenlenen ‘faaliyet/temsil/tescil’ belgeleri ve işlemleri, gerek vergi dairesi tarafından düzenlenen Vergi Levhası, gerekse bankalar tarafından açılan hesap, imzalanan sözleşme ve diğer işlemlerin hemen tamamının dayanağını içeriği sahte nüfus cüzdanının oluşturduğunu, davacının zararının oluşumuna, davacı adına içeriği sahte olarak düzenlenen yeni nüfus cüzdanının verilmesinin kaynaklık ettiğini, davacının oluşan mağduriyetinden öncelikle menfaat temin edebilmek için sahte işlemleri yapan ve piyasayı dolandırdığı anlaşılan dava dışı 3. şahsın sorumlu olduğunu, dava dışı 3. şahsa, nüfus cüzdanı verilmesine ilişkin “Talep Belgesinin” düzenlenmesinde …/ … Muhtarlığının ve nüfus cüzdanının verilmesinde … Nüfus Müdürlüğü’nün birlikte sorumluluklarının bulunduğunu, davacının ceza yargılamalarında nüfus müdürlüğü aleyhine dava açtığına ilişkin beyanına rastlandığını, ancak bu konuda başka bilgi bulunmadığını, davalı bankaların, 3167 sK’nun aradığı evrakları aldığını, istihbari nitelikte firmanın yasaklılık durumunu ve protestolu çek senedinin olup olmadığını sorguladığını, bir kısmının basiret ve özenin gereği firmanın ekonomik durumu hakkında gerekli araştırmaları yaparak örneğin … Bank tarafından verilen çeklerin hiç birinde karşılıksız çek görülmemesi ile- davacının mağduriyetine neden olmadığını, bankaların, yeni kurulmuş bir şirketin çek karnesi taleplerine karşılık, Çek Yasası’nın öngördüğü belgeleri almaları ve yasaklılık halini sorgulamalarının yeterli olmadığı, basiret ve özenin gereği firmanın çalışmalarını yeterince izlemeleri, sermayesi ve iş kapasitesini değerlendirmeleri, ekonomik durumunu incelemeleri gereğini yapmadıklarının kabulü halinde ise davacının oluşan zararından sorumlu olduklarını, bankaların sorumluluğunun dava dışı 3.şahsın ve idarenin (muhtarlık ve nüfus müdürlüğü) sorumluluğuna göre tali derecede kaldığını, davacının, bankalar dışındaki sorumlularına yönelik açtığı bir dava olup olmadığının belirsiz bulunduğunu, bankaların sorumluluğunun, ‘tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla’ %50’yi aşmasının adil olmayacağını, davacının zararının kök raporda ifade edildiği üzere 53.813.32 TL hesaplandığını, bu zararın bankaların ‘karşılıksız çek davalarına konu çek adetine’ göre dağıtılacağı ve %50 oranında olabileceğinin kabulü halinde … Bank’a ait karşılıksız çek tespit edilememesi, …’a ait 2 adet karşılıksız çek olması ve 2 adet dava dışı … Krediye ait çek bulunması durumuna göre sorumluluk miktarlarının bankalara göre dağılımının aşağıdaki gibi olacağını, bu ihtimalde, davaya taraf olmayan … ve … Bankası hakkında bir karar verilmeyeceği ve … ve … Bankası’na ilişkin zararın talep edilebilecek zarardan düşülmesi gerekeceğini, bu halde, davacının maddi tazminat talebinin ıslahla birlikte 45.000-TL olmasına göre, [45.000-(26.906,66+672,67)=]17.420,67 TL fazla talebinin olduğunu, bankaların zararın tamamından sorumlu olduğunun kabulü halinde ise talebin sorumluluk miktarının altında kaldığını, davacı aleyhine dava açılmasına neden olan karşılıksız çek sayısının netleştirilemeyişi ve İBAM- 12.HD’nin (2017/156-410 sy) kararı uyarınca bankalardan sorularak tespit edilen karşılıksız çek adetlerine göre sorumluluğun çıkarılması, dava dışı üçüncü şahısların olayın oluşumundaki katkısı ve olası bölüşük (müterafik) sorumluluğun kabulü halinde ise, değişik sorumluluk oranlarına göre sorumluk miktarlarının bankalara dağılımının aşağıdaki gibi olacağını, bu seçenekte, dava dışı diğer bankaların (örneğin … Bankasının) dava dışı firmaya verdiği çeklerin adedi bilinmediği için hesaplamada dikkate alınmadığını, manevi tazminat miktarının tayin ve tespitinin tümüyle mahkememizin takdirinde olduğunu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28/09/2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporuna göre; Taraf itirazları, 02.08.2022 tarihli raporlarında varılan sonuçları etkileyebilecek nitelikte görülmediğinden, itirazlarda yer alan beyan ve taleplerin değerlendirilmesi tümüyle mahkememizin takdirinde olduğunu, karşılıksız çek miktarının netleştirilmesi bakımından ise, taraf vekillerinin beyanlarında yeni bir hususa rastlanmamış olup, 02.08.2022 tarihli raporda … Bankası’na ait olduğu ifade edilen 2 adet karşılıksız çekin;
– … 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2004/…-E ve 2006/…-K sayılı dosyasında verilen
16.11.2011 tarihli EK KARAR (Beraat)’ın 2.sayfasında belirtilen 01.07.2004 tarih …
seri numarah 9.800,00-TL bedelli,
– … 4.ACM’nin 2004/…-E ve 2006/…-K sayılı ilamına konu 30.04.2004 tarih ve
… seri numaralı 3.850.000.000-TL (Eski TL) bedelli, çeklerden oluştuğunu,

Buna göre, davacının maddi kaybına (zararına) ilişkin, 14.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan 53.813,32-TL olarak hesaplanan zararın ‘karşılıksız çek’ sayısına göre dağılımını içeren 02.08.2022 tarihli raporlarının ‘Sonuç kısmının 5.maddesinde’ yer alan dağılımın değişmediğini ve;

Zarar olarak hesaplanan tutarın %100 ve %50 dağılım oran ve miktarları:

Banka
Çek sayısı
Oran
53.813,32-TL oranı
%50 sorumluluk

1-
… Bankası
37
46,25
24.888,66
9.287,58

2-

21
26,25
14.126,00
4.643,79

3-
… Bankası
2
2,5
1.345,55
672,67

4-

17
21,25
11.435,33
5.717,67

5-
… Bank

0
0
0

6-
… Bankası
1
1,25
672,67
336,33

7-
… bankası
2
2,5
1.345,55
672,67

TOPLAM 80 100 53.813,32-TL 26.906,66-TL

Bu durumda, davaya taraf olmayan … ve … Bankası’na isabet eden miktarın düşülmesi ile davacının maddi tazminat talebinin ıslahla birlikte 45.000-TL olmasına göre, (45.000-26.906,66=18.093,34- …-… ye isabet eden 672,67=) ]17.420,67 TL fazla talebinin olduğunu, bankaların zararın tamamından sorumlu olduğunun kabulü halinde ise talebin sorumluluk miktarının altında kaldığına ilişkin kanaatin değişmediği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce verilen 05/10/2016 tarihli kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar İstanbul Bam 12.Hukuk Dairesinin 2017/156 E., 2017/410 K. Sayılı ilamıyla kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrası yargılamaya devam edilmiş ve bu kapsamda bilirkişilerden raporlar alınmıştır. Alınan 02/08/2022 tarihli rapor ile davacının zararının Bam kaldırma kararı doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre 53.813,32 TL olarak hesaplandığı, alınan bu rapor ve ek raporun hüküm kurmaya elverişli görüldüğü ve hükme esas alındığı, davacının zararının içeriği sahte olan yeni nüfus cüzdanının verilmesinden kaynaklandığı, bu kapsamda piyasa dolandırıcılığı yapan kişinin ve nüfus müdürlüğünün de davaya konu zarardan sorumlu olduğu, davalıların sorumluluğunun yüzde 50’yi aşamayacağı, davacının zararının karşılıksız çekler nedeniyle oluştuğu bu nedenle zarardan yüzde 50 sorumluluk esasına göre karşılıksız çeki bulunan bankaların sorumlu olduğu, … Banka ait karşılıksız çek bulunmadığından davacının zararına katkısı ispat edilemeyen bu davalıya karşı açılan davanın reddine karar verilmiş, diğer davalılara karşı açılan dava ise 53.812,32 TL’nin yarısından davada taraf olmayan … … bankasının payı çıkarıldıktan sonra kalan 26.233,99-TL üzerinden kabul edilmiş, davaya konu sahtecilik eylemi sonrası manevi zarar gören davacı lehine hükümde gösterilen tutarda manevi tazminat hükmedilmiş, davacının ıslah dilekçesinde belirttiği 23.787 TL işleyen faiz yargılama gideri hesaplaması yapılırken davacı aleyhine değerlendirilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Bank’a karşı açılan davanın reddine,
2-Diğer davalılara karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 26.233,99-TL maddi tazminatın 10.000-TL’sinin dava tarihi , 16.233,99-TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-30.000-TL manevi tazminatın … Bank dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 3.841,34 TL harçtan peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.203,84 TL harcın … Bank dışındaki davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 17,15 TL başvurma harcı, 1.633,50 TL peşin harç ve 1.004 TL ıslah harcın toplamı olan 2.654,65‬ TL’nin … Bank dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 9.200 TL. vekalet ücretinin … Bank dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200 TL. vekalet ücretinin … Bank dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 11.166,20 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.330,48 TL’sinin … Bank dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı … Bank tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
12-Davalı … tarafından yapılan 80,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 48,97 TL ‘sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
13-Davalı … tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 122,43 TL ‘sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
14-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 61,21 TL ‘sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
15-Davalı … tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 122,43 TL ‘sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
16-Davalı … tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 5,50 TL ‘sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
17-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır