Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/665 E. 2019/159 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/665 Esas
KARAR NO : 2019/159
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/05/2015
KARAR TARİHİ: 06/02/2019
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/11/2005 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile Birecik ilçesi Arat Dağı mevkine geldiği sırada aracının kontrolünü kaybederek; önce … sevk ve idaresindeki …plakalı araca çarpması, ardından…’in sevk ve idaresindeki… plakalı araca çarpması, çarpmanın şiddetiyle,… sevk ve idaresindeki … plakalı aracın da ününde duran … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması esnasında, … plakalı aracın önünde durmakta olan müvekkili …’in iki aracın arasında sıkışması neticesinde ağır şekilde yaralandığını, davalının …nun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmeliğe göre, yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli yeşil kart sigortaları mevcutsa, yeşil kart sigortacılarına izafeten kusur esasına göre, kaza tarihindeki sigorta limitleri dahilinde sebebiyet verilen zararların karşılanacağını, … tarafından meydana gelen kaza sonrasında müvekkillerin maluliyetine sebep olduğunu; yapılan müracaat üzerine müvekkil …’e davalı tarafından ödeme yapıldığını, ancak bu kaza sonucunda vücut fonksiyonlarında kayba uğrayan müvekkili için yapılan ödeme miktarının maluliyetine kıyasla oldukça düşük olduğunu, olayda davalının, müvekkili …’e yapmış olduğu eksik ödemeden dolayı sorumlu olduğunu, tazminat miktarının müvekkilin mağduriyetini gidermediğinden ve ayrıca müvekkilin vücut fonksiyonlarında meydana gelen kayıp oranının daha fazla olması nedeniyle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan maddi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, duruşmada dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …nun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmeliğe göre, yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli yeşil kart sigortaları mevcutsa, yeşil kart sigortacılarına izafeten kusur esasına göre sebebiyet verilen 3. şahıs hasarlarının tedvir ettiğini, bu yönetmelik doğrultusunda davacı …’e 06/11/2011 tarihinde 5.328,889TL ödendiğini, davacının taleplerinin karayolları trafik kanunu gereği zamanaşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi 10/01/2017 Tarih … Es., … K. Sayılı ilamında, “…6100 sayılı HMK.nun 1. maddesi gereği Görev Kamu Düzenine ilişkindir ve yargılamanın her safhasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınır. Bu nedenle davacının dava dilekçesinin reddine ve mahkememizin Görevsizliğine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 331/2. maddesi gereğince, Görevsizlik kararı verilen dosyalarda yargılama giderine görevli mahkeme tarafından karar verileceğinden, mahkememiz tarafından yargılama giderine karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” kararı verildiği,
Görevsizlik ile mahkememize gelen dosya… Es. Numaraya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sy. Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK’nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (Eren Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 794).
Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK m. 60 uygulanmaz. 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir. Davacıya 06/11/2011 tarihinde kaza nedeniyle davalı tarafından ödeme yapılmıştır. KTK 111/2 maddesine göre; “Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar ve uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” demektedir. Dava 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 13/05/2015 tarihinde açıldığından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine karar vermek gerekli olmuştur.
Keza KTK 109/2 maddesine göre; “dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir”. Dava konusu kazanın olduğu 15/11/2005 tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sy. TCK’nın 66/1-5 maddesinde; taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçu için öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır ve dava tarihi olan 13/05/2015 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmuştur. Davalı süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
G.D. Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 44,40 TL harçın dava açılılırken peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 15,20 TL haracın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Av. As. Üc. Tarifesi gereğince taktir olanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına ,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır