Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/660 E. 2019/1644 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/660
KARAR NO : 2019/1644

DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı genel iflas yoluyla takibin davalı …Ş.’nin aynı şirketler grubu içinde yer alan ve kefili olduğu borcun asıl borçlusu olan … A.Ş. tarafından ödenmemesi sebebiyle ikame edildiğini, müvekkili …A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. arasında … Noterliğinin 30.04.2013 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, iş bu sözleşmeye göre, …A.Ş.nin satmayı vaad eden olduğunu, …mahallesi, Aydınlık mevkii, 27 pafta, 33 ada, 31 parsel’ de kayıtlı taşınmazda yapılacak inşaattan sözleşmenin 2. ve 3. maddelerinde belirtilen miktardaki bağımsız bölümü kat irtifakının tesisi ile birlikte, 6.000.000 ABD Doları karşılığında satın almayı vaad eden müvekkili şirkete satmayı, inşaatı yapmayı, kat irtifakını 30.10.2013 tarihine kadar tesis etmeyi, 31.12.2014 tarihine kadar da inşaatı tamamlamayı ve iskan ruhsatı almayı taahhüt ettiğini, borcunu ifa edememesi hâlinde toplam 1.600.000 TL cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, müvekkili şirketin de, aynı koşullarla satın almayı vaad ettiğini, 6.000.000 ABD Doları tutarındaki satış bedelini banka yoluyla dava dışı . A.Ş.ne ödendiğini, satmayı vaad eden dava dışı … A.Ş.nin satış vaadi sözleşmesinden doğan borçlarının teminat altına alınması amacıyla müvekkili şirket lehine; davanın davalısı Kervansaray’ın mülkiyetinde bulunan …Mah, 2687 nolu parselin 51/100 hissesi üzerine, o tarihte kefil de olmadığından üçüncü kişi sıfatıyla- …Tapu Müdürlüğü’nün 24.05.2013 tarih ve… yevmiye numaralı işlemi ile 7.600.000 TL bedelli 1. derecede ipotek tesis edildiğini ve … Tapu Müdürlüğü’nün 26.04.2013 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile, üçüncü şahıs …A.Ş.’ye ait bulunan “… Mah, 125 ada 41 nolu parselin tamamı üzerine KDV hariç 3.000.000 TL bedelli 1. derecede ve “…Mah. 125 ada 42 nolu parselin tamamı üzerine KDV hariç 2.000.000 TL bedelli 1. derecede ipotek tesis edildiğini, daha sonra satmayı vaad eden … A.Ş.nin sözleşmede belirlenen sürelerde edimlerini yerine getiremeyeceğinin anlaşılması üzerine, taraflar arasında 03.09.2014 tarihli bir ek sözleşme akdedilerek diğer hükümler saklı kalmak kaydıyla, kat irtifakı için öngörülen tarihin 31.10.2014, işin tamamlanması ve iskan ruhsatının alınması tarihinin de 31.12.2015 olarak değiştirildiğini, satış vaadi sözleşmesinin taraflarınca öngörülen süre uzatımına rağmen, … A.Ş.nin öngörülen sürelerde kat irtifakını tesis edemediğini ve inşaatı yapamadığını bu nedenle tarafların yaptıkları görüşmeler sonucunda, …A.Ş.nin sözleşme uyarınca aldığı 6.000.000 ABD Dolarını yıllık % 5,5 faizle ve sözleşmede öngörülen 1.600.000 TL lik cezai şartla birlikte müvekkili şirkete ödemesi konusunda mutabık kalındığını,…A.Ş.nin 23.03.2015 tarihinde müvekkili şirkete banka yoluyla 2.500.000 TL ödediğini, daha sonra müvekkili şirket tarafından … A.Ş.ne 02.05.2016 tarihli bir hesap mutabakatı gönderilerek, 5.030.820 ABD Doları alacak ve 945.615,32 ABD Doları faiz ve cezai şart olmak üzere toplam alacağın 5.976.435,32 ABD Doları olduğunu bildirildiğini,…A.Ş.nin “mutabıkız” yazmak ve imzalamak suretiyle bu borç miktarını kayıtsız ve şartsız olarak kabul ettiğini, ilerleyen süreçte müvekkili şirket ile asıl borçlu … A.Ş. ve müşterek borçlu müteselsil kefil olmayı kabul eden davalı …Ş. arasında 11.10.2016 tarihli Borç Kabul ve Teminat Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile borçlu … A.Ş. faiz, cezaî şart ve diğer alacaklar hariç ve saklı olmak üzere 5.030.820 ABD Doları tutarındaki borcun varlığını kayıtsız ve şartsız bir şekilde kabul ve ikrar ettiğini ve daha önce üçüncü şahıs sıfatıyla ipotek veren davalı …Ş.nin de 5.030.820 ABD Doları tutarındaki borç için müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, davalı şirketin asıl borçlu şirketin kayıtsız ve şartsız olarak kabul ve ikrar ettiği borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından dolayı, azami 5.030.820 USD limitle sınırlı bir şekilde sorumlu olmayı kabul ettiğini, 11.10.2016 tarihli Borç Kabul ve Teminat Sözleşmesinin yapılmasından sonra asıl borçlu şirket tarafından borcun ödenmediğini ve bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluyla takipler başlatıldığını ve ipotek limitleri dışında kalan bakiye alacağın (2.738.016,74 ABD Doları) tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla başlangıçta gerek asıl borçlu şirket, gerekse müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalı şirket aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, daha sonra bu genel haciz yoluyla takibin İİK.nın 43. maddesi uyarınca iflas yoluyla takibe dönüştürüldüğünü, iki takip borçlusu bulunduğundan dosyanın tefrik edilerek ve her bir borçlu için ayrı ayrı dosyalardan olmak üzere iflas ödeme emirlerinin gönderildiğini, müşterek borçlu müteselsil kefil davalı …Ş.ne İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı iflâs takibinden ödeme emri tebliğ edildiğini ve davalı şirketin takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz etmesi üzerine iş bu iflas davasının ikame edildiğini belirterek, müvekkili tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla ikame edilen genel iflas yoluyla icra takibine davalı şirketin haksız itirazının kaldırılarak, İİK.nın 158. maddesi doğrultusunda iflas talebinin ilanına, depo kararı oluşturulmasına ve takip konusu borcun ve ferilerinin depo edilmemesi halinde borçlu şirketin iflasının açılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkili aleyhine İstanbul …İcra Dairesinin … E. sayılı iflas talepli ilamsız icra takibine karşı taraflarınca süresi içerisinde itiraz edildiğini, müvekkili aleyhine açılan söz konusu davada gayrimenkul satış vaadine dayalı bir sözleşme kapsamında kurulan hukuki bir ilişki neticesinde yapıldığını, dolayısıyla söz konusu gayrimenkul satış vaadi kapsamında kalmasından ötürü, doğrudan müvekkilinin aleyhine iflas davası açılmasının hukuka aykırı olduğunu, satış vaadi sözleşmesi kapsamında müvekkilinin hukuki durumunun yargılamaya bağlı olduğu için yargılama neticesinde müvekkilinin hukuki durumunun netleşmeden aleyhine söz konusu takibin yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından aynı hukuki olay nedeni ile aynı zamanda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerin yapıldığını ve bu takiplere itirazların taraflarınca yapıldığını, halen daha söz konusu dava dosyaları olan İstanbul …İcra dairesi… E., İstanbul …İcra Dairesi … E., İstanbul …İcra Dairesi … E., İstanbul …İcra Dairesi … E.,İstanbul …İcra Dairesi … E., Bakırköy …İcra Dairesi … E.,Bakırköy …İcra Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyalarının taraflar arasında aynı hukuki konu ile alakalı olup derdest vaziyette olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin aynı konuyla davacı ile aralarındaki hukuki ihtilaflar devam etmekte iken aynı zamanda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile müvekkili aleyhine takibe geçilmiş iken aynı zamanda huzurdaki davanın ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca yine müvekkili aleyhine, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve aynı hukuki konu ile alakalı bu davada devam etmekte olduğunu, bu davanın, söz konusu tüm bu uyuşmazlıklar sebebiyle reddedilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde yargılamaların bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, müvekkil şirketin hiçbir zaman iflas halinde olmadığını, aktiflerinin herzaman pasiflerinden fazla olduğunu, ticari ve ekonomik bütünlüğü ile aktif bir ticari şirketi konumunda olduğunu, taraflar arasında ipoteğin paraya çevrilme süreci mevcut iken ikame edilen huzurdaki iflas davasının hukuka uyar yanın olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesinin ıslahı dilekçesi ile; davaya cevap dilekçelerinin ve itirazlarının HMK.nın 176 ve devamı maddeleri gereğince ıslah ettiklerini, mahkememize sundukları cevap dilekçesinde belirtilen hususlara ek olarak cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen davanın esasına etkili ve incelenmesi zorunlu olan bir kısım beyanlarını bu dilekçe ile ileri sürerek davanın reddini talep ettiklerini, davacının icra takibine dayanak gösterdiği ve müvekkili şirketi borçtan sorumlu tutmak adına öne sürdüğü 11.10.2016 tarihli kefaletin, TBK.nın 583. maddesinin emredici hükmüne açıkça aykırı olmakla bu kapsamda müvekkilin şirketin sorumlu tutulamayacağını, iş bu davaya konu uyuşmazlık kapsamında davacı ile dava dışı şirket arasında 30.04.2013 tarih ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinin akdedildiğini, söz konusu sözleşmeden 3 yıl sonra ise, müvekkili şirketin kefil olarak gösterildiğini ve satış vaadi sözleşmesinin eki niteliğinde taraflar arasındaki borcun belirlenmesi konulu 11.10.2016 tarihli Borç Kabul ve Teminat Sözleşmesi akdedildiğini, davacı tarafından da bu ek sözleşme kapsamında müvekkilin kefaletten doğan sorumluluğu olduğu iddia edilerek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında genel iflas yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak taraflar arasında akdedilen kefalet sözleşmesinin Borçlar Kanunun 583. maddesi kapsamında belirlenen kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarına açıkça aykırı olduğunu, bu bağlamda şekil şartlarına açıkça aykırılık teşkil eden sözleşmenin Müvekkili kefil yönünden geçersiz olduğunun sabit olduğunu, Borçlar Kanunun 583. madde kapsamında kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarının; Kefalet Sözleşmesinde: “Kefilin sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklinde belirtilmekle işbu uyuşmazlığa konu kefalet sözlemesinin bu şartlara uymadığını, kefalet bedelinin ve tarihin kefil tarafından yazılmadığını, bilgisayar çıktısı olduğunun sabit olduğunu, davacının geçersiz kefalete dayalı kötü niyetli şekilde ikame ettiği işbu davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen kefalet sözleşmesinin dava dışı şirket ile davacı arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin eki niteliğinde olduğunu ve yeni yükümlülükler getirdiğinden bağlı olduğu sözleşmenin şekil şartına tabi olduğunu, dolayısıyla resmi yazılı şekilde noterde yapılmasının geçerlilik şartı olduğunu, bu bakımdan da geçerlilik şartı yerine getirilmeyen geçersiz sözleşme nedeniyle davacının hak iddia edemeyeceğini belirterek davanın reddi talep etmiştir.
Dava; itirazın kaldırılması suretiyle iflas davasıdır.
İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … E., İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile, İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyaları celpedilmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı ve dava dışı …A.Ş. aleyhine …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile satış vaadi nedeniyle ödenen bedelin geri alınmasına ilişkin olarak 2.738.016,74 USD alacak için genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, davacı vekilinin 26/05/2017 tarihli dilekçesiyle takip yolunun İİK nın 43. maddesi gereğince iflas yoluyla takibe dönüştürdüklerini ve davalıya iflas ödeme emrinin gönderilmesinin talep edildiği, borçlular hakkındaki takip dosyalarının tefrik edilerek davalı hakkındaki iflas yoluyla takibin 2. İcra müdürlüğünün … E. sırasına kaydedildiği ve bu dosya üzerinden davalıya iflas yoluyla adi takipte ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı, dava dışı … A.Ş. hakkındaki iflas yoluyla takibin İstanbul … İcra müdürlüğünün …E. sayılı dosyasından devam ettiği ve bu şirket hakkında açılan iflas davası sonucunda Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında 27/11/2019 tarihinde dava dışı … A.Ş. nin iflasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı şirket, davalı şirketin 30/04/2013 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesine 10/08/2016 tarihli ek sözleşme – borç kabul ve teminat sözleşmesi ile; dava dışı …A.Ş. nin borcuna müteselsil kefil olması nedeniyle ve borcun ödenmemesinden dolayı iflas yoluyla takip yapıldığını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle itirazın kaldırılmasını ve davalı şirketin depo kararına uymaması halinde iflasına karar verilmesini, davalı şirket ise öncelikle kefalet sözleşmesinin TBK. nın 583. maddesindeki geçerlilik şartlarını taşımadığından kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
TBK nın 583.maddesinde ” Kefalet Sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiği kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtilmesi şarttır.” hükmü bulunmaktadır. TBK.nın 583/1. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğine ilişkin beyanın kefilin kendi el yazısıyla belirtmesi gerekmektedir. Kefilin el yazısıyla bunların belirtilmemesi halinde kefalet sözleşmesinin geçerli olduğundan bahsedilemez. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21/02/2017 tarih ve 2017/3486 E. 2017/1775 K., 6. Hukuk Dairesinin 28/03/2016 tarih ve 2016/1902 E. 2016/2446 K., 8. Hukuk Dairesinin 23/05/2017 tarih ve 2017/2095 E. 2017/7610 K., 19 Hukuk Dairesinin 27/09/2018 tarih ve 2017/3217 E. 2018/4585 K. sayılı ilamları)
Taraflar arasındaki borç kabul ve teminat sözleşmesinin incelenmesinde; davalı şirketin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığı, kefalet limiti 5.030.820 USD nin ve kefalet tarihi 11/10/2016 tarihinin el yazısıyla yazılmadığı, bilgisayar yazısı olduğu, bu nedenle davalı şirket yönünden kefalet sözleşmesinin TBK. nın 583/1. maddesine göre geçerli olmadığı, geçerli olmayan sözleşmeye dayalı olarak davalı hakkındaki takibin ve Mahkememizde açılan bu davanın hukuken yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 13 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*