Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/636 E. 2018/63 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/636 Esas
KARAR NO : 2018/63
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2016
KARAR TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketlerden elektrik hizmeti satın aldığını, müvekkiline her ay kullanmış olduğu elektrik tüketim miktarına göre davalı firmalar tarafından fatura tahakkuk ettirildiğini, kayıp kaçak bedeli dağıtım sistemine gören enerji ile dağıtım sisteminde abonelere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı gösterdiğini, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak abonelere yansıtıldığını, abonelerden kayıp kaçak bedeli adı altında alınan ücret EPDK tarafından 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı resmi gazetede yayınlanan perakende satış hizmet geliri ile perakende enerji satış fiyatlarının düzenlenmesi hakkında tebliğin yayınlanması ile birlikte tahsil edilmeye başlanmış ve bu zamana kadar da tahsil edildiğini, dava konusu iade bedellerinin 10 yıllık genel zamanaşımı süresi nedeniyle 10 yıl geriye dönük olarak tahsil edilmesi gerektiğini, davalının son 10 yıldır müvekkilinden kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli ve dağıtım bedeli adı altında ne kadar bedel tahsil ettiğinin müvekkilcince tespitinin imkansız olduğunu, müvekkili açısından alacağın miktarının tespiti imkansız olduğundan HMK md.107 uyarınca her bir davalıdan ayrı ayrı olmak üzere 4.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep ettiklerini, bu nedenlerle davalarının kabulünü, kayıp kaçak, perakende satış hizmet, PSH sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin fatura ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek ticari avans faizi oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu dava belirsiz alacak davası olabilecek mahiyette olmadığını, davacı tacir olmakla kendisine tüm faturalar da tebliğ ve teslim edilmiş olduğundan kayıp kaçak ve sair bedeller cümlesinden ne ödediğini bilmekle yükümlü olduğunu, müvekkilim şirkete açılan iş bu davada davacının iadesini talep ettiği tutarlar aslen müvekkilim şirket nam ve hesabına tahsil edilmediğini, dava dışı … A.Ş adına mevzuat gereğince müvekkil şirket tarafından tahsil edildiğini, müvekkilim şirket elektrik satmak üzere kurulmuş özel tüzel kişilik olup, kar amacı ile bu işi yapmakta ve sadece elektriğin net bedelini kendisi için tahsil ettiğini, davacı elektrik iletim bedeli, okuma, dağıtım bedeli ve elektriği teslim alabilmesi için gerekli pek çok hizmet bedelinin de iadesini talep etmekle beraber bu tutarlar da müvekkilim şirket namına tahsil edilen tutarlar oladığından iadesi mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın yetkisizlikle reddini, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini ve yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, elektrik satış sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağına ilişkin takipte itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşıldı.
Somut olayda emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesi 10/10/2016 Tarih … E., … K. Sayılı ilamında ” …. HMK ‘nın 6/1 maddesi uyarınca ” (1) genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açtığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’ nın 19. Maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ” yetki itirazının ileri sürülmesi ” başlıklı 19/2 . Maddesinde ; ” yetkinini kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir . Yetki itirazında bulunan taraf , yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. ” hükmünü içermektedir. Yine 116/1-a maddesinde ” kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını ” ilk itiraz ” olarak düzenlemektedir. 117/1. Madde ise ” ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır ; aksi halde dinlenemez ” hükmünü içermektedir. Son olarak cevap dilekçesini verme süresi başlıklı 127/1. Maddesi ise ” cevap dilekçesini verme süresi , dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanamamasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilene karar taraflara derhal bildirilir. ” şeklinde düzenleme getirmektedir. ” şeklinde karar verdiği anlaşıldı.
İddia, savunma, emsal nitelikteki yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki Elektrik satış sözleşmesinin 12. Maddesinde taraflar arasında doğacak her türlü ihtilafın hallinde yetkili mahkemenin İstanbul İli Bakırköy mahkemelerinin olduğunun belirlendiği, taraflar tacir olup somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralınını bulunmadığı bu nedenle HMK 17. Maddesi gereği sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğu, sözleşmedeki yetki şartı münhasır yetki şartı olup HMK17. Maddesi kapsamında sadece sözleşmede münhasıran belirlenen mahkemenin yetkili olduğu, bu kapsamda da İstanbul Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan, davalının süresindeki yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin HMK 116/1-a maddesi yetkisizliği gereğince aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın yetki ilk itirazının kabulu ile HMK 116/ 1-a maddesi gererğince mahkememizin yetkisizliğine ,
2-Karar kesinleştiğinden HMK 20 . Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır