Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/624 E. 2022/880 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/624 Esas
KARAR NO :2022/880

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:07/07/2017
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bazı numaralara ait hatların kullanımı için sözleşme imzalandığını, imzalanan sözleşmelerde istinaden davalının kullandığı numaralara ait 23/01/2017 tarihli fatura bedelleri davalı tarafından ödenmemiş olduğunu, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine … 4. İcra takibine yapmış olduğu itirazda 5.250-TL asıl alacak üzerinden icra dosyasında borç hesaplaması yaptırmış ve sonuç olarak dosyaya 6.111,71-TL ödeme yapmış olduğunu, davalının ayrıca yetki itirazında da bulunduğunu, müvekkili şirketin, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak fatura düzenlemiş olduğunu ve fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediği için davalı hakkında icra takibi başlatılmış olduğunu, hukuka uygun olarak yapılan icra takibine itirazını haksız ve kötüniyetli olarak yapmış olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının itirazının iptalini, icra dosyası asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu sözleşme imzalanırken davacı yanın yetkili elemanları tarafından şirket yetkilisine gerek yazılı gerek sözlü taahhütler ileri sürülmüş olup, müvekkili şirketin faturalarının, daha önce abone olduğu operatör şirketinden daha indirimli fiyata tekabül edeceği taahhüdünü vermiş olduklarını, bu durumun mail yazışmalarıyla da sabit olduğunu, anılan mail yazışmalarında müvekkili şirkete ödemesi gereken fatura tutarının detaylı bir şekilde yazılmış olduğunu,1.555-TL tutarının üzerinde bir ücretlendirme olmayacağını, bunun maillerle ortaya konulduğunu, ekstra olarak faturalara cihaz bedeli yansıtılacağının söylenmiş, bu tutarı 8 aylık fatura dönemine taksit halinde bölüneceği beyan edilmiş, ancak müvekkili şirketin bu tutarı peşinen ödeyeceğini ileri sürmesiyle birlikte taraflarına peşin ödeme tutarının iletilmiş olduğunu ve müvekkili şirketin cihaz bedelini peşinen davacı şirkete ödemiş olduğunu, bununla birlikte davacı şirketin müvekkili şirkete yansıtacağı faturalarda cihaz bedeline herhangi bir ücret olmaması gerektiğini, müvekkil şirketin, davacı şirket yetkilisiyle sözleşmeyi imzaladıktan sonra ardı ardına yüksek faturalar gelmiş olup, yetkiliye bu durum sorulduğunda ise hatanın en kısa sürede düzeltileceği cevabının alındığını, … ile imzalanan sözleşmenin, müvekkiline neredeyse hiçbir katkı sağlamamakta olduğunu, harici hat alımı yapmasıyla, indirim alacağını beklediği sözleşme imzalayarak hat alması arasında fark olmadığını, ayrıca davacı şirketin, dava dilekçelerinde bahsettikleri gibi taraflarına 23/01/2017 tarihli değil 10/01/2017 tarihli bir fatura çıkarıldığını, bu faturaya müvekkili şirket adına … 3. Noterliği … Yevmiye numaralı ve 18/01/2017 tarihli faturaya itiraz ihtarı gönderilmiş olduğunu ancak davacı yanın bu ihtara da herhangi bir dönüş yapmamış olduğunu, ayrıca çıkardıkları faturanın içeriğini göndermelerini talep ettiklerinde hiçbir şekilde olumlu bir dönüş alınamadığını, taraflarına çıkartılan faturanın ne kadarının görüşme ücreti, ne kadarının cayma bedeli,ne kadarının vergi vb. Ücret kalemleri olduğunun taraflarınca da bilinmemekte olduğunu, davacı şirketle aralarında 24 aylık sözleşme imzalanmış olduğunu, imza tarihini takip eden 8. Ay sonunda ise müvekkili şirketin sözleşmeyi haklı olarak tek taraflı feshetmiş olduğunu, bunun açık sebebinin de davacı şirketin taahhüdüne aykırı olarak müvekkili şirkete sürekli fazla fatura çıkarması ve taahhüdüne aykırı davranması olduğunu, müvekkili şirketin, davacı şirketin en büyük rakibi olan …’dan daha az fatura ödeyeceği taahhüdüyle davacı şirkete sözleşme imzalanmış olduğunu, ancak tarihini takip eden 8 aylık süreçte bu durum hiçbir şekilde gerçekleşmemiş, aksine daha fazla tutarlar ödemek durumunda kalmış olduğunu, … şirketi ile müvekkili şirket arasında 1.793.66-TL tutarlı fatura kesimi yapılırken davacı şirket ile durduk yere daha fazla fatura ödemek için sözleşme imzalanmasının abes bir durum olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı tarafa, taraflarına ödenmek üzere icra dosyası alacağının %20 oranından az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, Kurumsal Abonelik Sözleşmesi ve Tahhütnameler, faturalar, ihtarname, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, fatura alacağından kaynaklı olarak 27.345,71-TL. asıl alacak, 2.807,49-TL. işlemiş faiz, 505,35-TL. işlemiş faizin KDV’si ve 701,87-TL. işlemiş faizin ÖİV’si olmak üzere toplam 31.360,41-TL. üzerinden ve asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren işleyecek %48 temerrüt faizi,%18 KDV ve %25 ÖİV birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, 5.250-TL. borcu kabul ederek, icra dosyasına 6.111,71-TL. ödeme yaptığı, kalan tutarda borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, 22.095,71-TL. asıl alacak üzerinden itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, 26/11/2019 tarihli dilekçesi ile davasını, 22.095,71-TL. alacağın %48 faizi ile birlikte davalıdan tahsili talepli alacak davası olarak tam ıslah etmiş ve davaya alacak davası olarak devam edilmiştir.
Somut olayda taraflar arasında abonelik sözleşmesi imzalandığı, davalı yanca bu sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiği yönünde herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan abonelik sözleşmesi gereğince edimlerin yerine getirilip getirilmediği, sözleşme hükümleri gereğince ihlal olup olmadığı, hangi tarafın ihlal ettiği, davacının, imzalanan taahhütname ve sözleşme kapsamında, sözleşmenin feshi nedeniyle, 23/01/2017 tarihli faturadan kaynaklı olarak, cayma bedeli vs alacakları yönünden davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için davaya konu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 19/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…
-Davacı şirketin 2016-2017 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu,ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
-Davalı şirket ticari defterlerini ibraz etmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmamıştır.
-Taraflar arasında 21/04/2016 tarihinde “75(yetmişbeş) adet telefon hatlarının kullanımı için Kurumsal Hat Aboneliği ve Kontratlı İnternet Paketleri Kampanya Taahhütnamesi” ve “Cayma Bedeli Proje Destek Formu “akdedildiği görülmüştür.
-Davacı şirketin 27.345,71 TL asıl alacak ve 2.807,49 TL işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu,Davalı şirketin icra takip tarihinden sonra ilgili icra dosyasına 21/04/2017 tarihinde 6.111,71 TL ödeme gerçekleştirdiği,
-İzah edilen nedenlerle Davacı şirketin Davalı şirketten 24.041,49 TL alacaklı olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 25/09/2020 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …Cayma bedeli – proje destek formu ekinde belirtilen sözleşme kapsamında bulunan 113 adet hat cayma bedelsiz olarak iptal edildiği ve davacının 11.091,43 TL tutarındaki cezai şart bedelinden feragat ettiği görülmüştür.
Davacı …’in Davalı … lastik şirketine düzenlemiş olduğu dava konusu faturanın alt bilgileri aşağıda tabloda detaylandırılmıştır. Vergi cayma bedeli 11.091,43 TL olup, 24.04.2016 tarihinde akdedilen Cayma Bedeli Proje Destek Formu’ndan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Diğer kalemler sözleşmede açıkça belirtilmediği ve uzmanlık alanım dışında olduğundan tespit edilememiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu delillerin incelenmesi neticesinde; davalı şirket adına … ve davacı şirket adına …@kurumsal…com.tr , …@kurumsal…com.tr hesaplarının mail yazışmalarının bulunduğu, indirimli fiyat olarak 1.530,10 TL olarak belirtildiği görülmüştür. Ayrıca 14.04.2016 tarihinde Davacı şirket yetkilisinin davalı şirkete göndermiş olduğu e -posta;
“… bey merhaba,
Ekteki dosyada belirttiğim gibi sizin aylık olarak hatlara ödeyeceğiniz tutar 1555 TL’dir. Bu hatların indirimsiz liste fiyatı 4075 TL, …’dan geldiğiniz için %50 indirim sağlıyoruz ( 2077 TL). Buna ekstra olarak kendi çabalarımızla aldığımız aylık indirim ile faturalarımızdan 522 TL daha inmiş olacağız ve … hatlarına ödeyeceğiniz tutar 24 ay 1555 TL olacak.
Tahsilat birimi cihaz cayma toplamı olan 12.200 TL’yi de taksitlendirebiliyor. İlk 8 ay cihaz faturası ayrı bir fatura olarak gelecek size. ( 2636 TL eşit olarak) sizin de istediğiniz gibi hatlarla ilişkilendirmeyeceğiz bu tutarı.
Basit bir matematik hesabı yapacak olursak;
Hatlara 34 ay boyunca ödenecek: 1555 TL
Cihazlardan çıkan cayma bedeli 12.200
Cihazı 24 aya bölersek: 508 TL (fakat bunu 24 ay değil de 8’e bölüp önceden bitirmeye planladık. Aylık olarak hesaplamak adına da 24 ‘e bölüyorum.)
… bey; eğer isterseniz hat numarası kırılımını teker teker hangi numaraya ne kadar geleceğini de detaylandırıp gönderebilirim.
İyi çalışmalar dilerim.”
Dosya kapsamına sunulan e-posta yazışmaları, dosyaya sunulan indirimli fiyat listesi tablosunda bildirilen rakamlar ile davalı şirkete düzenlenen faturaların uyuşmadığı ve faturaların detayı hakkında tespit yapılamadığı,
Davalı şirketin 2016 – 2017 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
Davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2016- 2017 yılları ticari defterlerine göre Davacı şirkete 21.231,33 TL borcunun bulunduğu,
Davacı tarafından düzenlenen faturaların sözleşmeye uygunluğu, sözleşmenin davalı şirket tarafından feshinin haklılığı iddiası nitelikli hesaplamalar alanında uzmanlık gerektirdiği, sözleşme kapsamında fatura içeriğine ait paket aşım bedellerinin gibi ekstre kullanımların telekomünikasyon alanında uzmanlık gerektirdiği tespiti ile uzmanlık alanımın dışında olduğundan tarafımdan bu yönde tespit yapılamamış olup…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 03/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Davalı şirketin kendisine vaat edilen aylık toplam fatura bedeli 1.500 TL.nin üzerinde fatura gönderilmesi nedeniyle 2016 Aralık ayı itibariyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği,
2-Teknik inceleme neticesinde:
a)Her ne kadar davalı ile davacının (dava dışı)kurumsal çözüm merkezi yetkilisi ile arasında yapılmış 14.04.2016 tarihli e-mail yazışmasında başka bir operatörde çalışan davacıya ait 75 adet hattın …’e taşınması, bu durumda özel bir indirim uygulanacağı ve bu indirim neticesinde faturalar için aylık 1.555TL ödeneceği konusunda anlaşmış olsa da sonrasında davacı şirketle davalı şirket arasında imzalanan “Bağlayıcılık Çerçeve Formu”nun 9. Maddesinde e-mailde belirttiği üzere aylık faturaların 1.555TL ye düşürüleceği, yani en fazla 1.555 TL ödeneceği hususunun değil, 75 hattın …’e aktarılması ve bu hizmeti 24 ay müddetle verilmesine karşılık 24 ay müddetince her ay 1.500 TL den az ödeme olmayacağı konusunda anlaşmaya varıldığı,
b)BTK ÜST KURUMU’NUN Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliği m. 10 fıkra 1, m.11 fıkra 5 ve 6,m.12 fıkra 5 hükmüne göre davalı … … A.Ş’ye vaat edilen hat başına aylık toplam fatura bedeli 1555TL olacak şekilde fatura düzenleneceği konusunda taahhüt verilmesi nedeniyle davalının hatlarını …’e aktardığı (bu taahhüt mail yazışmalarından görülmektedir);ancak bu taahhüdün,sözleşmeye yazılmayarak abonenin yanıltılmasına sebep olduğu, yönetmeliğe aykırı olan bu durum nedeniyle davalıya tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih hakkı doğduğundan hizmet almadığı aylar için cayma bedelinin ve diğer ücretlerin çıkarılmayacağı,
3-Yukarıda teknik değerlendirme neticesinde davalıdan fatura bedelinin ödenmesinin istenemeyeceği tespitinde bulunulduğundan davacının, davalıdan fatura bedeli tutarında alacak hakkına sahip olmadığı…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 28/12/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …davacı firma ile davalı firma arasında yapılan sözleşmeler BTK üst kurulunun yukarıda belirtilen maddelere göre davalı firmaya sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih hakkı tanıdığından davacı firma ne ad altında olursa olsun davalı firmaya cayma bedeli çıkaramayacağını hizmetini vermediği bir işlem için ücret tahakkuk ettirilemeyeceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir …, Telekomünikasyon Uzmanı Dr…. tarafından hazırlanan 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
6.1-Dava konusunun;Taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının Asıl Alacak 27.345,71TL işlemiş faiz 2.807,49TL işlemiş Faiz KDV’si 505,35TL işlemiş faiz ÖİV’si 701,87 TL olmak üzere toplamda 31.360,42 TL tutarlı alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
6.2-Davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numarası ile 11.04.2017 tarihinde takibe geçtiği, davalının yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu,
6.3-Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 07.07.2017 tarihinde T.C İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Sayılı huzurundaki davanın ikame edildiğinin belirlendiği,
6.4-Davacının 2016-2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunun sayın Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, (bu konuda genel olarak bkz:Prof.Dr Sabih Arkan, Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2018,24 tıpkı basım,sh.388 vd.)
6.5-Davalının 2016-2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunun da hakeza yüce mahkemenin takdirine muntazır bulunduğu;
6.6-Davacı tarafın İstanbul Ticaret Odasına …-0sicil numarası ile Tacir olarak kaydolduğu görülmüştür.
6.7-Davalı tarafın İstanbul Ticaret Odasına …-0 sicil numarası ile tacir olarak kaydolduğu görülmüştür. Bu haliyle dava yanlarının “tacir”vasıf ve sıfatını haiz oldukları yanların bu statülere bağlı olarak değerlendirilmeleri gerekeceği, binaenaleyh “tüketiciyi koruma mevzuatı ile” rabıtalandırılamayacakları mütalaa edilmektedir. Ancak, hukuki tahlil her zaman ve sadece yüce mahkemeye ait olmak kaydıyla arz edelim, bu hal, fikrimizce, teknik bilirkişinin aşağıda yer bulan BTK mevzuatına dayalı yorumuna halel getirmez.
6.8-Davacının 2016-2017 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalıdan kaydi olarak 27.345,71 TL tutarında alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
6.9-Davalı taraf 2016-2017 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalının davacı tarafa takip tarihi itibariyle 27.343,67 TL borçlu olduğu 21/04/2017 tarihinde icra takibine istinaden yapmış olduğu 6.112,34 TL tutarındaki kısmi ödeme neticesinde davacı şirkete 21.231,33 TL tutarında borçlu olduğu tespit edilmiştir.Davacının dava dilekçesinde anlatıma göre, bu meblağın 5.250-TL’si asıl alacak tutarı olup, bakiyesi tahsilatta alınan feriler ile alakalıdır.Bu alanlarında tümünde nihai ve takdir yüce mahkemeye aittir.
6.10-İşlemiş faiz hesabı
1-TTK Madde 1530
(4)Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a)Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b)Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirlenirse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c)Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d)Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hallerde, borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini,kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.
-Davacı kayıtlarına göre, takibe girişme anında davalıdan olan alacak tutarı 27.345,71 TL, davalı kayıtlarına göre, o anda davalının davacıya borcu 27.343,67 TL’dir. Bu anlamda, kayıtlar arasında, takibe başlama anı itibariyle sadece ihmal edilebilir küçüklükte bir fark vardır. Davalı kayıtlarındaki 6.121,34 TL’lik ödeme takipten sonra yapılmış kısmi ödemedir ve bunun da 5.250-TL’lik kısmının asıl alacak tutarı sayı ile ilgili olduğu mütalaa edilmektedir. Davacı icra takibinde ,yukarıda yer aldığı gibi asıl alacağa ilave olarak, işlemiş faiz ve KDV talebinde bulunmuştur ki, alacağın kendisinin bu çekişmede yer aldığı haliyle çekişmeli olduğu bir durumda, aşağıda anlatımı yapılacak teknik anlatım da gözetildikte, davacının (TTK md. 1530 ve TBK md. 117 hükümlerinin nihai yorumu sayın Mahkemeye ait kalarak.) takip öncesinde faiz istenmeyeceği mütalaa edilmektedir.
6.11-Teknik olarak yapılan incelemede, yukarıya alıntılanan daha önceki Bilirkişi Heyeti Raporunda da belirtildiği gibi davalı giderlerini düşürmek amacıyla davacı şirkete hatlarını taşıdığı ama daha fazla fatura ödemek zorunda kaldığı teknik inceleme kapsamında görülmüştür.
-Yukarıdaki paragrafta yer bulan teknik izahat saklı kalarak, davacı ile davalının aralarında akdedilen sözleşmesel yapıya salt o açıdan ve dosyaya mübrez haliyle bakıldı, davacının talebinin sözleşmesel yapı ile uyumlu olduğu mütalaa edilmektedir.Ayrıca, muhasebesel incelemenin neticesinde mali müşavir tarafından yapılan tespitlere göre, davalının yan da, davacıdan gelen faturaları kabul edip defterine işlemekle ve hizmetin verildiği teknik yönden çekişme dışı olmakla, eylemli uygulamanın sözleşmesel esaslarla uyumlu olduğu ve bun(lar)a nazaran, davacının (yukarıda anılan 14/4/2016 tarihli e-mail’in muhtemel etkisi ve teknik bilirkişinin yukarıdaki paragrafta yer bulan tespitinin muhtemel neticesi aşağıda ayrıca değerlendirilmek kaydıyla..)davalıdan,asıl alacak tutarı olan 27.345,71 TL’yi talep edebileceği, davalının takipten sonra yaptığı ödemenin hüküm ile ilgili olmayıp infaz aşamasında gözetilecek hususlardan olacağı ve takibe mezkur surette devam edebilmesi ile alakalı takdirin muhterem mahkemeye ait bulunacağı değerlendirilebilecektir. Ezcümle, bu haliyle (bu seçenekte),aşağıdaki izahat saklı kalarak, davacının takibe giriştiği andaki defterlerinde kayıtlı alacak tutarının aslını, davalı yandan talep edebileceği mütalaa olunabilecektir.
-Buna karşılık bir diğer seçenek de kanımızca şu olabilir: Davalı yan her ne kadar tacir olarak TTK md. Md.18/2 gösterdiği yolda sözleşme akdederken ve uygularken ve faturaları kayıtlarına alırken tedbirli davranmak yükümü altında ise de, yukarıda gerek teknik anlatım kapsamında yer alan hususlar gerekse ,davacının temsilcisinin davalı ile sözleşmesel ilişkinin kurulmasına dair evrede (yukarıda atıfta bulunan ve sureti dosya içinde yer alan e-mail mündericatına göre..) oluşturduğu güven tarikiyle akit kurma yolunda davalının iradesinin biçimlenişi sonrası davacı yanca davalı nezdinde temsilcisi marifetiyle uyandırılan güvene aykırı davranış’ı (bu konuda genel olarak bkz: Oğuzman/Barlas: MEDENİ HUKUK; 5.bası, İstanbul 2019,sh.284 vd),davalıya sözleşmeden teminatsız kurtulma imkanı sağladığı gibi, ayrıca TBK md. 114/2 hükmünün yollaması ile ulaşılan TBK. Md. 51/1ve 52 hükümlerini de kıyasen gözeterek,davacının kayıtlarında yer alan (ve yukarıda muhasebesel izahata göre, davalının da kayıtlarında yer bulan) takip öncesi tutar olan 27.345,71 TL’lik asıl alacağın %50’sinden davalının sorumlu olacağı mütalaası ile, davalının takip anındaki toplam sorumluluğun 13.672,85 TL ile sınırlı olabileceği konusunda muhterem mahkeme muhtar bulunmak mevkiinde olacaktır…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 10/10/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …Sonuç olarak sayın mahkemenin talebi doğrultusunda bilirkişiliğince daha önce sunulu bilirkişi (kök) raporu ile süreç içinde ibraz edilen bilgi ve belgelerin yeniden muhasebesi ve teknik incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda kök raporundaki görüşlerimizin ve orada sayın mahkemenin değerlendirilmesine muntazır tutulan seçeneklerin aynen geçerli olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan 08/03/2022 ve 10/10/2022 tarihli kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında abonelik sözleşmesi imzalandığı, her iki tarafın incelenen usulüne uygun tutulmuş, lehlerine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında davaya konu faturanın kayıtlı olduğu, tarafların tacir, yapılan işin de ticari bir iş niteliğinde olduğu, davalının tacir olarak, basiretli davranma yükümlülüğünün bulunduğu gözetilerek uyuşmazlığın tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, taraflar arasında imzalanan Bağlayıcılık Çerçeve Sözleşmesi’nin 9. Maddesi gereğince davalı şirketin her bir abonelik için minumum 1.500-TL fatura üretmek zorunda olduğu (yani her ay 1.500-TL.’den az ödeme olmayacağı konusunda taahhütte bulunulduğu) , fatura aşım bedellerinin kullanıma bağlı gerçekleştiği, davacı tarafça taahhüt süresi dolmadan aboneliğin iptal edilmesi nedeniyle ceza bedeli ödemekle yükümlü olduğu, bu kapsamda davacı tarafından düzenlenen davaya konu faturanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, davalının süresinden önce sözleşmeyi haksız olarak sonlandırdığı ve başka operatöre geçtiği de sabit olduğundan, süresi dolmadan sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şart bedelinden davalının sorumlu olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, 22.095,71-TL.’nın, 23/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek %48 faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, 22.095,71-TL. ‘nın, 23/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek %48 faizi ile birlikte birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.509,35-TL. harçtan, peşin alınan 377,34-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 1.132,01-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL. başvurma harcı + 377,34-TL. peşin harç + 7.000-TL. bilirkişi + 236-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 7.644,74-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır