Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/621 E. 2019/1090 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/621 Esas
KARAR NO: 2019/1090

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 13/06/2008
KARAR TARİHİ: 11/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin telekomünikasyon ürünlerinin satışı konusunda faaliyet gösterdiğini ve davalıya kontör ve telefon ürünleri satarak irsaliyeli faturalar karşılığında malları teslim ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiği halde davalının malları teslim almasına rağmen bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının takibe konu borca ve ferilerine yaptığı itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davalının ikametgahının Erzurum olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle yetki yönünden reddi gerektiğini, davacının en son bildirdiği 28.09.2007 tarihli mutabakat faksında borç bakiyesinin 1.586 TL olarak göründüğünü, bu miktarı banka havalesi ile ödediklerini, bakiye 185,26 TL borçlu olduklarını, davacının usulsüzlük yaparak kabul edilen miktar üzerinden değil de şirketin tüm hesaplarına miktar belirtmeden bloke koydurduğunu, 28.09.2007 tarihli mutabakat sonrasında davacı tarafından toplam 8 adet fatura ile malzemelerin gönderildiğini ve toplam 56.701,26 TL tuttuğunu, davacı tarafından gönderilen malzemelerin davalı tarafından alınarak 5 adet çek ile 12.103 TL ve…bank …Şubesi’nden havale yolu ile toplam 44.413 TL ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddine, davacının %40 oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 13.801,16 YTL asıl alacak, 6.781,44 YTL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.582,60 YTL alacağın tahsili için 12 adet faturaya dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde 185,26 TL dışındaki borç miktarını kabul etmediklerini, 20.397 TL’lik borca ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 15.06.2009 tarihli celsede HUMK 10, BK 73 maddesi uyarınca davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, davalı defterleri talimat yolu ile incelenmiş, 29.09.2009 tarihli bilirkişi raporunda; netice olarak aslında dava konusu edilen döneme ilişkin mutabakat sağlanmış görünüyor iken davacı firmanın alacak iddiasının yapılan dökümlerden 28.09.2007 mutabakat tarihi itibariyle bakiyelerine bakıldığında 6.593,19 TL kadar borç bakiyesinin oluştuğunun görüldüğü, bu durumda ise 28.09.2007 tarihli mutabakat mektubuna isnat edilen kayıtlarda bir hata olduğu kanaati uyandırdığı, yani davacının kendi kayıtları doğrultusunda sunduğu mutabakat rakamı ile kayıtların incelenmesi neticesi görülen bakiyeler birbiri ile uymadığı gibi ,davacının talebi kadar da olmadığını, ibraz edilen belge ve defterlerden hareketle 28.09.2007 tarihi itibariyle davalı firmanın davacıya borcunun 6.593,19 TL olabileceği, 31.12.2007 tarihi itibariyle de 4.525,45 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, bilirkişi İleri … tarafından düzenlenen raporda davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 13.801,16 TL alacaklı olduğu, icra takibinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafından çekle yapılan ödemelerle ilgili olarak ilgili bankalardan çek bedellerinin ödenip ödenmediği sorulmuş, 27.09.2012 tarihinde taraf vekillerinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 15.02.2013 tarihli ek raporda; davalı tarafından çekle yapılan tüm ödemelerin davacı kayıtlarında yer aldığı, davacı ticari defterlerine göre 31.12.2007 tarihinde 13.801,15 TL’nin 2008 yılına devrettiği, davalı tarafından talimatla yapılan bilirkişi incelemesi sırasında sadece 2007 yılı defterlerinin ibraz edildiği ve kapanış tasdikinin bulunmadığı, davalı yanın kendi defterlerine göre davacıya 4.525,45 TL borçlu olduğu, davacı ticari defterlerinden 01.01.2007 tarihi itibariyle davalı yanın borcuna olmak üzere 1.500 TL ve 7.911,00 TL olmak üzere toplamda 9.411,00 TL devir bulunduğu, davalı yanın söz konusu borcuna karşılık 07.01.2007 tarihinde 02.01.2007 vadeli 1.500 TL ve 20.07.2007 vadeli 7.911,00 TL tutarlı iki adet çek verdiği ve bu çeklerle devir borucunun kapandığının görüldüğü, ancak talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda davacının alacağı olan bu devir 9.411,00 TL nin göz ardı edildiğini, ancak davacıya ödenen bu tutar 2007 yılındaki diğer fatura alacaklarından düşüldüğünü, bu durumda bilirkişi tarafından tespit edilen 31.12.2007 tarihindeki davalının borcuna (9.411,00 TL + 4.525,45 TL ) bu tutar ilave edildiğinde davalının borcunun 13.936,45 TL olduğunun hesaplandığı, davalı tarafın itirazında ileri sürdüğü iki adet çekin davacı defterlerinde davalı alacağı olarak kaydedildiği belirtilerek kök raporla aynı doğrultuda görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafça dosyaya ibraz edilen mutabakatın gönderildiği telefon …’dan gelen cevabi yazıdan anlaşılacağı üzere davacı şirket adına kayıtlı ise de davacı vekili tarafından 17.12.2008 tarihli dilekçede mutabakatın davacı tarafça gönderilmediğini bildirmiş dosyada mevcut davacı şirket yetkililerine ait imza sürkilerinden şirket yetkililerinin …, … ve … olduğu ve en az 2 müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları, dolayısıyla mutabakatı gönderen …’ın şirket yetkilisi olmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporda davalının sunduğu havale belgeleri ve mutabakat yazısının dikkate alınmadığı, kök ve ek raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığından mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen 08.09.2014 tarihli raporda; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerinde 31.12.2007 tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.801,16 TL alacaklı olduğu, bu alacağın 2008 yılına devredildiği, 2008 yılında hesaba hiç alacak ve borç kaydı yapılmadığı 2009 yılına 13.801,16 TL alacak devredildiği ve 02.01.2009 tarihinde izlenmek üzere şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığı, davalı tarafından havale ve çekle yapılan tüm ödemelerin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerine göre davacının 4.525,45 TL alacaklı olduğu, iki tarafın defterlerindeki farkın 15.131 TL’lik kısmının 3 adet 15.131 TL tutarlı çeklerin davalının ticari defterlerinde davacıya verilmiş olarak davacının cari hesabına “çek çıkışı” açıklaması ile borç olarak kaydedildiğini, ancak davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan çeklerden kaynaklandığı, bu çeklerden 2 adet toplam 9.411 TL’lık (1.500+7.911) çeklerin davacının ticari defterlerinde 2006 yılında kayıtlı olduğu, (çekle yapılan ödemelerin tarafların ticari defterlerinde davacının kayıtlarında çekler alındığı tarihlerde kaydedilmiş, davalının kayıtlarında çekler ödendiği tarihte kaydedilmiş olduğu görülmektedir) diğer 5.720 TL’lık çek çıkışı ile ilgili olarak davacının ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, dava dosyası içerisinde de davalı tarafından sunulmuş, bu çekle ödemeye ait herhangi bir makbuz veya çek tevdii bordrosu bulunmadığından 5.720 TL’lık çeklerin davalı tarafından davacıya verildiğinin ve ödendiğinin davalı yönünden ispata muhtaç olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olan toplam 5.720 TL’lik iki adet çekin davacıya verildiğinin belgelenmesi halinde davacının davalıdan 8.081,16 TL, aksi halde 13.801,16 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Dava ; İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Toplanan deliller yapılan yargılama, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından 12 adet faturaya dayalı olarak bakiye 13.801,16 TL asıl alacak ve 6.781,44 TL işlemiş faizinin tahsili için yapılan icra takibi davalının süresinde kısmi itirazı üzerine takip durmuştur.
Mahkememizce 06/11/2014 tarihli duruşmada “Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine kısmi itirazının kısmen 13.615,90 TL üzerinden iptaline, takibin kabülde olan kısımla birlikte toplam 13.801,16 TL asıl alacak üzerinden devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda talebi aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Hükmolunan miktarın %40’ı tutarı 5.446,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ” kararı verilmiş olmakla, Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıta 19. Hukuk Dairesi 21/12/2015 tarih 2015/5971 Esas, 2015/17371 Karar Sayılı ilamında; Davalı tarafından mahkemeye sunulan 28/07/2007 tarihli belge altındaki şirket kaşe ve imzasının ve belgenin altında davacı şirketin muhasebe departmanında çalışan … isminin bulunması, söz konusu faxın davacı şirket adına kayıtlı telefon numarasından çekilmiş olması nedeniyle mutabakata ilişkin borç miktarının 28/09/2007 tarihi itibariyle 1.586,25 TL olarak kabulü, ancak 28/09/2007 tarihi itibariyle davalı ticari defter ve kayıtlarında bu miktardan daha fazla borç bakiyesi görüldüğü takdirde davalı ticari defter ve kayıtları davalı aleyhine delil olacağından davalı kayıtlarındaki borç miktarının esas alınması, ayrıca 28/09/2007 tarihinden sonraki taraflar arasındaki ticari alım-satım ve ödeme belgeleri de dikkate alınarak tüm bu hususları karşılayacak şekilde yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” içtihadında bulunduğu, Bozma sonrası mahkememize gelen dosyanın … Esas Sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam edildiği anlaşıldı.
Bozma sonrası Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat sayılı dosyasından Mali Müşavi…’den alınan bilirkişi raporuna göre; davalının davacı ile aralarında yapmış oldukları mutabakat mektubunda borç bakiyesi 1.586,25 TL.’nin kabulü sonrası davalının davacıya borcunun olmadığı, davacıdan 7.314,79 TL. alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller değerlendirildiğinde; Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/5971 Esas, 2015/17371 Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ve bozmaya uygun şekilde yeniden bilirkişi raporu alınmış olup, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile davalının davacıya borçlu olmadığı, davacıdan 7.314,79 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime açık, oluşa uygun ve karar vermeye elverişli olduğu anlaşıldığından davacının davasının reddine, davacının kötüniyeti davalı tarafından ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Her ne kadar karar istinaf yolu açık olmak üzere verilmiş ise de; mahkememiz kararının daha önce Yargıtay temyiz yolundan geçtiği anlaşıldığından gerekçeli kararda karar Yargıtay yolu açık olmak üzere verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 44,40 TL harçın dava açılılırken peşin alınan 246,10 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 201,70 TL harcın ve 311,30 TL. Tamamlama harcı olmak üzere 513,00 TL. toplam harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine ,
4-) Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olanan 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-)Davalı tarafından yapılan 68,50 TL. tebligat + müzekkere giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
6-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına ,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.