Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/612 E. 2018/156 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/612 Esas
KARAR NO : 2018/156
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2015
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil koop., … mevkiinde kurulu yaklaşık 250 civarında firmanın yer aldığı bir sanayi sitesi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında 10/02/2010 tarihli Enerji Satış Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkil ile davalı arasındaki sözleşme 31/12/2014 tarihinde sona erdiğini, davalı şirketlerce düzenlenen ve müvekkil adresine gönderilen 10/02/2010-31/12/2014 tarihleri arasındaki elektrik faturalarında kayıp – kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletişim dağıtım bedelleri ayrı ayrı gösterilmediğini, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, enerji piyasası düzenleme kurulunun EPDK’nın kuruluşu olan 2001 yılından işbu sözleşmenin sona erdiği 30/04/2007 tarihine kadar düzenlenne faturalardaki aktif enerji bedeli içerisinde yer aldığını, elektrik tüketicilerine gönderilen son dönem faturalarda kayıp kaçak bedeli ayrı bir kalem olarak gösterilmediğini, aktif enerji tüketimi içerisinde faturalara yansıtıldığını, bu nedenlerle 10/02/2010 – 31/12/2014 tarihleri arasında hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olarak koop.tahsil olunan kayıp kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletişim dağıtım bedelleri tutarının gösterildiği her bir faturanın ödendiği tarihten itibaren işyecek değişken ticari faizi ile birlikten davalı şirketlerden tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı koop.ile müvekkil şirket arasında imzalanan 10/02/2010 tarihli sözleşmenin 12.1.maddesi uyarınca anlaşmazlıkların çözümü halinde Bursa Mahkemeleri yetkili kılındığını, müvekkil şirkete karşı yetkisiz İstanbul Mahkemelerinde açılan davanın yetki açısından da reddi gerektiğini, davalı müvekkil şirket elektrik piyasasında elektrik üretim faaliyeti gösteren üretim lisansı sahibi olan bir tüzel kişilik olduğunu, buna göre ürettiği elektriği serbest tüketicilere satma hakkına sahip olduğunu, davacı koop. Tarafından talep edilen perakende satış, sayaç okuma, iletim sistem kullanım ve dağıtım sistem kullanım bedelleri, kayıp kaçak bedeli gibi olmadığını, iletim, dağıtım, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedelleri, kayıp kaçak bedelinden farklı olarak sosyal/toplumsal bidr paylaşım değil elektriğin taşınması nakli nedeniyle ödenen bedel olduğunu, davacı dava dilekçesinde emsal olarak gösterdiği Yargıtay Kararlarının işbu davada emsal niteliği olmadığını, Yargıtayın emsal olarak gösterilen içtihatlarıda aleyhine karar verilen taraf dağıtım şirketi olup davası ise tüketici olduğunu, oysa işbu davada ise müvekkil şirket bir dağıtım şirketi olmadığı gibi elektriği hukuken davacı koop.nakletme konusunda hiçbir yetkisi ve imkanı bulunmadığını, müvekkilinin dağıtım sistemini işletme, yatırım-bakım-onarım yapma, teknik alt yapısını güçlendirme teknolojiye uydurma hakkı-yetkisi yada sorumluluğu olmadığını, bu nedenlerle husumet ve usul itirazlarının kabulü ile davanın reddini, esas yönü ile davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kayıp kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet bedeli, iletim ve dağıtım bedeli adı altında gösterilen bedellerin iadesine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Somut olayda emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesi 10/10/2016 Tarih … E., … K. Sayılı ilamında ” …. HMK ‘nın 6/1 maddesi uyarınca ” (1) genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açtığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’ nın 19. Maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ” yetki itirazının ileri sürülmesi ” başlıklı 19/2 . Maddesinde ; ” yetkinini kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir . Yetki itirazında bulunan taraf , yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. ” hükmünü içermektedir. Yine 116/1-a maddesinde ” kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını ” ilk itiraz ” olarak düzenlemektedir. 117/1. Madde ise ” ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır ; aksi halde dinlenemez ” hükmünü içermektedir. Son olarak cevap dilekçesini verme süresi başlıklı 127/1. Maddesi ise ” cevap dilekçesini verme süresi , dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanamamasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilene karar taraflara derhal bildirilir. ” şeklinde düzenleme getirmektedir. ” şeklinde karar verdiği anlaşıldı.
İddia, savunma, emsal nitelikteki yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki Elektrik satış sözleşmesinin 12. Maddesinde taraflar arasında doğacak her türlü ihtilafın hallinde yetkili mahkemenin Bursa mahkemelerinin olduğunun belirlendiği, taraflar tacir olup somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralınını bulunmadığı bu nedenle HMK 17. Maddesi gereği sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğu, sözleşmedeki yetki şartı münhasır yetki şartı olup HMK17. Maddesi kapsamında sadece sözleşmede münhasıran belirlenen mahkemenin yetkili olduğu, bu kapsamda da Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan, davalının süresindeki yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin HMK 116/1-a maddesi yetkisizliği gereğince aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın yetki ilk itirazının kabulu ile HMK 116/ 1-a maddesi gererğince mahkememizin yetkisizliğine,
2-Karar kesinleştiğinden HMK 20 . Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır