Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/590 E. 2021/43 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/590 Esas
KARAR NO:2021/43

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/06/2017
KARAR TARİHİ:26/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin annesi olan … 08/12/2016 tarihinde … Caddesinde davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı hafriyat kamyonun ezmesi sonucu olay yerinde vefat ettiğini, kaza sonrası düzenlenen tutanağa göre sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, aracın işleteninin diğer davalı ….Ltd.Şti olduğunu ve davalılardan … A.Ş tarafından da sigortalı olduğunu, oluşan kaza nedeniyle davalı hakkında ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan kamu davası açıldığını, müteveffanın kaza tarihinde SGK’dan dul aylığı aldığını, davacıların müteveffa ile hafta 3-4 gün görüştüklerini, müvekkillerinin maddi ve manevi anlamda destekten yoksun kaldıklarını belirterek maddi tazminatın davalılardan … ve ….Ltd.Şti yönünden haksız fiilin gerçekleştiği kaza tarihinden itibaren, … A.Ş yönünden poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalılardan … ve ….Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın yoğun trafikte seyrederken sağ tarafta duran ve yolcu alan belediye otobüsünü sollamak suretiyle kazanın olduğu şeride geçtiğini, çok yavaş akan ve çok ağır seyreden bir trafikte söz konusu kazanın meydana geldiğini, müteveffanın … Büyükşehir Belediyesi’nin trafik kurallarına aykırı olarak açtığı bir geçitten geçerek müvekkilinin kullandığı aracın altına kalarak vefat ettiğini, müteveffanın söz konusu olay yerinin belediye tarafından orta refüjden açılan bir yer olup standart bir yaya geçidi olmadığını bu bakımdan müteveffanın oradan çıkabileceğinin müvekkili tarafından öngörülebilir bir durum olmadığını ayrıca müvekkilinin olayın hemen akabinde 112 acil servisi arayarak kazayı hemen haber verdiğini ancak 112 ambulansının kendilerine bilgi verildikten 45 dakika sonra olay yerine geldiğini burada 112 acil servisin kusurunun bulunduğunu … ile birlikte Sağlık Bakanlığı’nında ölüm olayının gerçekleşmesinde kusurlu bulunduğunu, müvekkili firmanın aracının … …’dan kasko sigortası ile sigortalı bulunduğunu belirterek öncelikle davanın … Büyükşehir Belediyesi, Sağlık Bakanlığı ve … … A.Ş’ne ihbarını talep ederek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
İhbar olunan Sağlık Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zaman aşımı itirazında bulunduklarını ayrıca idareye karşı hizmet kusuru iddiası ile açılan davalarda yargı yerinin İdare mahkemeleri olduğunu, davanın müvekkili bakanlığa ihbarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu ihbarın hem usul hem esastan reddedilerek yok sayılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi talep etmiştir.
İhbar olunan … Büyükşehir Belediyesi cevap dilekçesinde özetle; İdareye karşı hizmet kusuru iddiası ile açılan davalarda yargı yerinin İdare mahkemeleri olduğunu, … il sınırları dahilinde yük taşımacılığı yapan araçlara “yük taşımacılığı güzargah kullanım izin belgesi “düzenlendiğini kaza tarihinde de kazaya karışan … plakalı araç için düzenlenmiş geçerliliği bulunan herhangi bir izin belgesine rastlanılamadığını, bundan dolayı sürücünün kusuru zararın doğumuna sebebiyet verdiğini, araç sürücüsünün de sorumluluğunun kusura dayanmayan kusursuz sorumlu olduğunu, ayrıca davacının, kaza tarihinde bir yaya geçidi yoksa, yayaların bu duruma uygun olarak Trafik Kanunu’nun 68.maddesinde belirtildiği gibi, “yüz metre mesafede yaya geçidi bulunmuyorsa, taşıt trafiğine engel teşkil etmeden yolu kontrol ederek, kendi güvenliklerini sağladıktan sonra karşıya geçebilirler” kuralına uymadığından kusurlu olduğunu, müvekkili idarenin hiçbir eylem , işlem ve sorumluluğunun söz konusu olmadığını belirterek davanın müvekkili idareye ihbarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu ihbarın öncelikle görev yönünden reddedilmesini, aksi halde davanın tümden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi talep etmiştir.
Alınan Adli Tıp Kurumu raporunda sonuç olarak; Davalı sürücü …’nın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, Müteveffa yaya …’in %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; …’in vefatıyla sonuçlanan 08.12.2016 tarihinde meydana gelen tek araçlı trafik kazasında; 09.09.2019 tarihli … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … sayı numaralı raporunda göre 08.12.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası oluşumunda davalı sürücü …’nm %25 (yüzde yirmi beş), müteveffa yaya …’in %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacılar … ve …’ın yaşları itibariyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği değerlendirilmekle lehlerine hesaplama yapılmadığı, kaza tarihi olan 08.12.2016 tarihinde geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi teminat limitinin ölüm/ Sürekli sakatlık ve tedavi gideri için kişi başı ayrı ayrı 310.000.00 TL olduğu;, 08.12.2016 tarihli kazanın, davalı … AŞ. nin sunduğu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk … Poliçe dönemi içinde meydana geldiği, konuyla ilgili nihai takdir ve değerlendirme yetkisi Sayın Mahkemenizde olmak kaydıyla; davalı … şirketinin ret yazısı olan 09.06.2017 tarihinde, diğer davalıların sorumluluğunun Türk Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümlerine dayanması nedeniyle haksız fiil/kaza tarihi olan 08.12.2016 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulünün mümkün olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazası sonrasında, araç sürcüsü, araç işleteni ve ZMMS şirketi aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 0812.2016 tarihinde, işleteni davalı şirket ve sürücüsü davalı asil … ve davalı … şirketince zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırılmış … plaka sayılı araç vasıtasıyla yapılan trafik kazası sebebiyle davacılar murisi …’in vefat ettiği, 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde, 23.06.2017 tarihinde de maddi ve manevi tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde, sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş; aynı Kanunun 4/1-a maddesinde, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTK’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesi ise aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemelerinin, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Yargılama süresince, taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve dosyamız konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup … ATK tarafından tanzim edilen 09.09.2019 tarih ve … karar sayılı raporda, davalı araç sürücüsünün %25, davacılar murisinin ise %25 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş, 26.11.2020 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda da davacıların talep edebilecekleri tazminat tutarları hesaplattırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosyadaki bilgi ve belgeler, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporları birarada değerlendirildiğinde, davacılar murisinin vefatı sebebiyle davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanamadığından davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların murislerinin kaybı sebebiyle yaşadıkları travma, elem, ızdırap, kazaya karışan tarafların kusuru, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacılar lehine lehine hakkaniyet gereği takdir edilen manevi tazminat tutarının, kaza yapan davalı araç sürücüsü ve işleteninin, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte belirlenen manevi tazminattan sorumlu olması gerektiği sonucuna varılmakla neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. Maddesinin 1/i bendi, Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarih, 2019/40 E. ve 2020/40 K. sayılı Kararı ile iptal edilmiş ise de Anayasanın 153. Maddesine göre Hukuk davaları yönünden, hak ihlali kararları hariç, iptal kararlarının geriye yürümemesi ve 6100 Sayılı Yasaya göre de bir davanın, açıldığı tarihteki durum, koşullar ve Yasal mevzuat hükümlerine göre değerlendirilip sonuçlandırılması ilkeleri gereğince dava açılış tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1- Davacıların maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2- 10.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 08.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … …. Ltd. Şti.’den alınarak, davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3- 10.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 08.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … …. Ltd. Şti.’den alınarak, davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.366,20-TL harçtan peşin alınan 344,97-TL’den mahsubu ile eksik kalan 1.021,23-TL harcın davalı … ve … …. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazineye irad kaydına,
5-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 31,40-TL başvurma harcı + 344,97-TL peşin harç toplamı olan 376,37‬-TL’nin davalı … ve … …. Ltd. Şti.’den alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti + 318,00-TL adli tıp rapor ücreti + 533,80-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.343,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %19,80 oranında davalılar … ve … …. Ltd. Şti.’den alınarak davacılara verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi Tazminat Yönünden; Davalılar … A.Ş., … ve … …. Ltd. Şti, kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre hesaplanan toplam 1.000,00-TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak vekille temsil olunan davalılara verilmesine,
8-Manevi Tazminat Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı … ve … …. Ltd. Şti.’den alınarak davacılara verilmesine,
9-Manevi Tazminat Yönünden; Davalılar … ve … …. Ltd. Şti. vekille temsil olunduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalı … ve … …. Ltd. Şti.’ne ödenmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … ve …Şti Vekili yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır