Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/529 E. 2021/792 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/529 Esas
KARAR NO : 2021/792

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 28/12/2016 tarihinde, müvekkili… Mah. … Cad. Üzerinde yaya olarak yürüdüğü esnada karşı yönden gelen plakası, marka ve rengini bilmediği bir aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, kazanın oluşumunda olay yeri incelenemesinde kaza ile ilgili kusur dağılımı yapılacak iz ve amere bulunmadığından meydana gelen kaza ile ilgili kusur dağılımı yapılamadığını, kaza tespit tutanağı tutulmadığından dosyanın kusur bilirkişisine tevdii edilmesi sonucu alınacak bilirkişi raporu ile araç sürücüsünün kusurlu olduğunun görüleceğini, müvekkili söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını. … Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığını, müvekkiline …Fraktörü tanısı konulduğunu ve hastanede opera edildiğini, kazaya sebebiyet veren araç ve işbu nedenle sigorta şirketi tespit edilemediğini, bu nedenle müvekkilinin meydana gelen sakatlanmasından dolayı oluşan zararını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu madde 14 uyarınca ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununca davalıdan karşılamak zorunda kalındığını, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalıdan karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalıya 06/04/2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, ödeme yapılması için tüm evraklar davalı kuruma teslim edildiğini, 2918 sayılı KTK’nın 97.maddesi gereğince davalı sigorta şirketince 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde veya verilen cevabın talebi karşılamayacağı halinde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, davalı sigorta şirketince tazminat talebinin değerlendirilebilmesi için sağlık kurulu raporunun taraflarına temini talep edildiğini, ancak 06/04/2017 tarihli davalıya başvuru dilekçesi ekinde beyan yazısında da belirtildiği üzere söz konusu kazanın 28/12/2016 tarihinde meydana gelmesi sebebiyle müvekkile ait engelli sağlık kurulu raporunun temin edilemediğini, dosyanın medikal firma incelemesi yapılarak davalı tarafça maluliyet oranının belirlenmesi talep edildiğini, dosyaya ilişkin bütün evraklar davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, ancak müvekkilinin maluliyet oranını bildirir engelli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinden itibaren 1 yılın dolmamış olması nedeniyle temin edilme imkanının bulunmadığını, söz konusu kaza 28/12/2016 tarihinde gerçekleşmiş olduğundan müvekkilinin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için gerekli olan bir yıllık süre 28/12/2017 tarihinde dolacağını, bu nedenle engelli sağlık kurulu raporunu alabilmek için gereken sürenin henüz dolmadığını, raporun alınmasından sonra sigorta şirketi tarafından dönüş yapılıp yapılmayacağının belli olmadığını, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir net cevap verilmediğini, söz konusu süre geçene kadar müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını, açıklanan nedenlerle müvekkiline ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 3.200-TL daimi maluliyet tazminatının ve 100-TL geçici iş göremezlik tazminatının toplam 3.300-TL tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 06/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dosyanın KTK. Md. 97’deki dava şartı yerine getirilmediğinden reddinin gerektiğini, dava ya da tahkim yoluna başvurulabilmesi için sigorta kuruluşu tarafından başvurunun 15 gün içerisinde cevaplanmaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin olması şartı aranmakta olduğunu, huzurdaki davada kuruma başvuru yapıldığını, 139938 numaralı hasar dosyası açıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini, ancak verilen cevabi yazıda; meydana gelen kazaya ilişkin müvekkili kurumun sorumluluğunun tespit edilmeyen sürücünün kusuru nispetinde olduğunu, bu sebeple kazaya karışan araç ile kazazedenin yönleriyle yol üzerindeki çarpma noktasının belirtildiği kaza yeri fotoğraflarının ve savcılık daimi arama kararlarının dosyaya sunulması sonrasında talebin değerlendirmeye alınacağı bildirildiğini, davacı yan tarafından eksik belgeler temin edilmeden doğrudan dava yoluna başvurulmuş olması kanuna aykırılık oluşturduğunu, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin itirazlar olarak ise 28/12/2016 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın neden olduğu kazada davacının sakat kaldığını, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başına azami 310.000-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin bildirilmesi davayı kabul anlamına gelmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile alınacak maluliyet raporu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar A.5 (C) bendindeki şartları taşıması gerektiğini, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, 01/06/2015 tarihli trafik genel şartları gereği sağlık gideri teminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, Geçici iş göremezlik – Kazan kaybı tazminatına ilişkin itirazlarında ise 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Poliçesi Genel Şartlar A.5 kapsama giren teminat türleri başlıklı maddesinin (b) bendinde açıkça Karayolları Moturlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Geel Şartları Sağlık Giderleri Teminatı SGK’nın sorumluluğuna dahil edilmiş olduğunu, müvekkili şirket olan … Hesabının herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davayı kabl anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirket dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, söz konusu davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle öncelikle usuli itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini,, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile avans faiz talebinin ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS … nolu hazırlık soruşturma dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, sosyal durum araştırma raporları, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zarar tazminatının tahsili davasıdır.
Davacı, 06/04/2016 tarihinde, kaza mahallinde yaya olarak gitmekte iken, plaka, marka ve modeli tespit edilemeyen bir aracın çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan plaka, marka ve modeli tespit edilemeyen araç nedeni ile meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi zarar tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin… Talimat sayılı dosyasından, keşif yapılarak kusura ilişkin bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Polis Memuru …tarafından hazırlanan 08/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen otomobil cinsi araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde Kavşaklarda geçiş hakkı;
Madde 57/a) Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.
c) Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise;
1.Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara,
2.Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca geçiş hakkını vermek zorundadırlar.
Şeklinde belirtilen kurallara riayet etmeyip …’ın sevk ve idaresindeki motosiklete ilk geçiş hakkı vermeyerek trafik güvenliğini tehlikeye düşürmekle %75 kusurlu olduğu,
Motosiklet sürücüsü…’ın ise; 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu; Madde 52/a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak,
b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar. Şeklinde belirtilen kurallara riayet etmediği, yeterli dikkat ve özeni göstermediği, çarpışmayı önlemek için uygun zaman ve mesafeden mevcudiyetini belli edecek tarzda dikkatini yola vermeyen otomobil sürücüsünü sesli ikazla uyarmadığı, uygun zaman ve mesafedeyken yeterli derecede fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı anlaşıldığından, trafik düzeni ve güvenliğiyle ilgili tehlike oluşturacak şekilde davranarak, kazanın oluşumu engelleyememiş, neticeye engel olabilmek kudret ve imkanına sahipken bunları yapmaması sonucu illiyet bağı somut olarak tamamlandığından ve kusur izafesi gerektiği düşünülerek %25 olduğunu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 09/04/2020 tarihli raporunda; “…sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün hatalı tutum ve davranışlarının olayın oluşu üzerinde %65 oranında kusurlu, yaya …’in %35 oranında kusurlu olduğunu….” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 02/02/2021 tarihli kusur raporunda;”…03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ın kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle, dosyada mevcut tıbbi belgelere göre;
1.Abdülkadir oğlu 1946 doğumlu …’ın 28/12/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak;
Gr1 XII (32a………………..1)A%5
E cetveline göre: %7.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği,
3.Kurulumuzun 28/08/2019 tarih ve 19369 sayılı müzekkeresinde bildirilen muayene ve grafilerin gönderilmesi halinde dosyanın yeniden değerlendirileceğini….” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden hesaplamaya ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş, Hesap Bilirkişisi …’nın tarafından hazırlanan 01/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.Seçenek: AYM’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 17/07/2020 tarihli ve … ve … sayılı kararına göre;
Davacı …’ın 28/12/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası;
-9 aylık geçici iş göremezlik dönem gelirine sürücünün %65 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 7.510,72-TL,
-58 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına ilişkin gelirine sürücünün %65 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 14.127,99-TL olmak üzere davacının toplam maddi zararının 21.638,71-TL olacağı,
2. Seçenek: Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/3292 Esas 2021/1848 K. Sayılı kararına göre;
Davacı …ın 28/12/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonra;
-9 aylık geçici iş göremezlik dönem gelirine sürücünün %65 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 7.510,72-TL
-%8 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına ilişkin gelirine sürücünün %65 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 15.524,39-TL olmak üzere davacının toplam maddi zararının 23.055,10-TL olacağı,
3. Seçenek: 01/06/2015 tarihli genel şartlara göre;
Davacı …’ın 28/12/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası;
-9 Aylık geçici iş göremezlik dönem gelirine sürücünün %65 oranının yansıtılmasıyla zararının 7.510,72-TL,
-%8 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına ilişkin gelirine sürücünün %65 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 12.673,01-TL olmak üzere davacının toplam maddi zararının 20.183,73-TL olacağı,
E-… Hesabının 2016 yılı için kişi başı teminat limiti 310.000-TL,
F-Davacı vekili başvuru dilekçesi, davalı sigorta tarafından kabul edildiği tarihten sonraki 8 iş günü olan 18/04/2017 tarih olduğu,
G-Sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağını…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
… SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan yazı ile meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 16/01/2019 tarih – … sayılı cevapta herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince, 12/07/2021 tarihinde, 3.300-TL. olan geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebini, ıslah ile toplam 23.035,11-TL.’na arttırarak, geçici ve sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmış, ıslah harcının ikmal edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, kazanın meydana geldiği 2016 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 310.000 -TL. olarak belirlenmesi, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın, nitelik ve miktar olarak teminat limiti kapsamında kaldığı, plaka, marka ve modeli tespit edilemeyen aracın sürücünün kazanın oluşumunda %65 oranında kusurlu olduğu ve iş bu kusur oranında, davalı … hesabının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacının davalı sigortaya 06/04/2017 tarihinde başvurduğu, davacının, davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatı talep hakkı mevcut olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, 7.510,72-TL. geçici iş göremezlik,15.524,39-TL. sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 23.035,11-TL. tazminatının 15/04/2017 temerrüt tarihinden, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, 7.510,72-TL. geçici iş göremezlik,15.524,39-TL. sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 23.035,11-TL. tazminatının 15/04/2017 temerrüt tarihinden, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.573,11-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL + 70-TL ıslah harcı toplamı olan 101,40-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.471,71-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 31,40-TL peşin harç + 70-TL ıslah harcı + 314-TL Keşif harcı + 1.143-TL ATK fatura ücreti + 1.400,80-TL tebligat-müzekkere-talimat giderleri + 1.750-TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 4.740,60-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça, fazla yatırılan 314-TL keşif harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır