Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/491 E. 2019/1211 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/491 Esas
KARAR NO: 2019/1211

DAVA : İtirazın İptali (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/05/2017
KARAR TARİHİ: 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; müvekkilinin tellallık/simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon alacağının tahsili için iş sahibi davacı şirket hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin ödeme emrine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalı firma ile aralarında yapılan sözleşmeye rağmen davalı firmanın sözleşme süresi içinde müvekkilinin yer göstererek aracı olduğu firmaya müvekkiline komisyon ödememek için kendilerinin dışında satış sözleşme koşullarına aykırı satış yaptığını, satış yetki belgesinin 1/a maddesinde yetkilendirme süresinin bitiminden en az 15 gün önce yazılı fesih bildiriminde bulunulmadığı takdirde sözleşmenin aynı koşullarla sözleşme süresi kadar uzayacağı, 1/e maddesinde; davalı şirketin yetki belgesi süresince kendisine ulaşan müşterileri müvekkil şirkete yönlendireceği, yetki süresince satış fiyatını artıramayacağı, koşulları değiştiremeyeceği, 2/a maddesinde satış/hizmet gerçekleştiğinde davalı şirketin sözleşmede yazılı 1.400.000TL satış bedelinin %1+KDV si ni hizmet bedeli olarak müvekkili şirkete ödeyeceği, 2/f maddesinde davalının yetki belgesi süresi içerisinde satışı engellemesi , yetkilendirme belgesinin süresinin bitiminden sonra dahi taşınmazı müvekkili şirketin gösterdiği kişi ve kuruluşlara, bu kişilerin ortağı veya idarecisi olduğu kuruluşlar ile birinci derecede kan ve sıhri hısımlarına 1 yıl içinde satması halinde hizmet bedeli olarak sözleşmede yazılı satış bedelinin %6+KDV sini ödeyeceğinin hüküm altına alındığını, davalı şirketin taşınmazı sözleşme süresi içerisinde müvekkili şirket tarafından bulunan müşteriye satarak sözleşmenin 2/f maddesini ihlal ettiğini, sözleşmenin süresinin 4,5 ay süre ile uzadığını, taşınmazı satın alan müşteriyi müvekkilinin bulduğunu ve davalı şirket ile bir araya getirdiğini, davalının sözleşmenin 1/e maddesine açıkça aykırı şekilde müşteri ile görüşmeye başladığını, sözleşmenin kurulmasıyla müvekkili şirketin yasa ve içtihat hükümleri uyarınca ücrete hak kazandığını, aslında alacak miktarının sözleşmede belirtilen 1.400.000TL bedel üzerinden hesaplanması gerekirken müvekkili şirket ile müşteri arasında pazarlık neticesinde mutabık kalınan 1.300.000TL bedel üzerinden hesaplandığını, davalı şirketin itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu iddia ederek, itirazın iptalini, takibin devamına yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini istediklerini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış, İstanbul … İcra Dairesinin … e. Sayılı dosyası celbedilmiştir.
Davalı vekili 15/06/2017 tarihli cevap dilekçesinde; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu , müvekkilinin satış işlemini sözleşme bittikten sonraki bir tarihte yaptığını, satış yapılan firmaya davacı firmanın aracılık yaptığını ispatlayıcı yer gösterme vs. gibi herhangi bir belgeyi dosyaya sunamadığını, ayrıca davacı firmanın iddia ettiği gibi gayrimenkul satış bedelinin KDV hariç 860.000,00TL olduğu KDV’li bedelin1.014.800,00 TL olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava ve cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporları ve dosyada bulunan bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı komisyon alacağına ilişkin takipte itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamız SMMM-KGK Bağımsız Denetçi Öğretim Üyesi bilirkişi Prof. Dr. … ve İZÜ Hukuk fakültesi Öğretim Grv. bilirkişi Doç. Dr. …’e tevdi edilmiş, 20/07/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; “…mâlî, teknik değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamen yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; Davacının 2015 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetleri Sayın mahkemenin takdirinde olduğu, 03.04.2017 icra takip tarihinde davacının 17.08.2016 tarihli … no.lu “Satış Yetki Belgesine” dayanarak; Davalının taşınmazı üzerinde müşteri dava dışı … şirketi ile yapılan pazarlıklarda 1.300.000,00 TL üzerinden pazarlık yapıldığı beyan edilmekle; %6 oranda 78.000,00 TL hizmet bedeli ve 14.040,00 TL %18 KDV olmak üzere davalıdan 92.040,00 TL alacak edildiği, Simsarın aradan qkanlmak suretiyle ana sözleşmenin kurulmasının; Simsarın usulüne uygun sözleşmesi varken iş sahibi tarafından aradan çıkarılması nedeni ile simsarlık ücretinden mahrum bırakılması durumunda yüce Yargıtay’ın yaklaşımının, simsarın ücrete hak kazanacağı görüşünde olduğunun gündeme geldiği, Davacı tarafından dava dışı ancak dava konusu edilen taşınmazı satın aldığı beyan edilen … Şti.ne dava konusu edilen taşınmazı gösterdiğine ilişkin herhangi bir “Yer Gösterme Tutanağı” dava dosyası içeriğinde görülemediği, bu husustaki hukuki değerlendirmenin yüce Mahkeme’nize ait olduğu, Davacı tarafından dava konusu edilen Taşınmaza Ait Tapu Kaydına” göre dava dışı…şirketine 30.01.2017 tarih ve 1901 yev. no. ile 800.000,00 TL değer üzerinden tescil edildiği, davacı tarafından taşınmazın yetki belgesinde 1.400.000.00 TL bedel ile satılacağının kararlaştırıldığı, dava dışı … şirketi ile 1.300.000.00 TL üzerinden anlaşma yapıldığının beyan edildiğinin görüldüğü, Tarafların aralarındaki yetki belgesinin 17.08.2016-31.12.2016 tarihleri arasında (136 gün) olduğu hüküm altına alınsa da; davalı satıcı tarafından satış yetki belgesinin bitiminden en az 15 gün süre öncesinde yetki belgesinin hükümsüz kalacağına ilişkin madde 1-a maddesine göre sözleşmeyi fesih ettiğini yazılı olarak davacıya bildirdiğine ilişkin herhangi bir yazılı bir belgenin dava dosyası kapsamında görülemediği, buna göre sözleşmenin aynı şartlarda ve 4,5 ay kadar ve 16.05.2017 tarihine uzadığının (31.12.2016+136 gün=) kabul edilebileceği, Satış Yetki Belgesinin 2-Hizmet Bedeli ve Diğer Koşullar bölümünde ve 2-d maddesine göre; satıcı davalının kendisi tarafından yetki süresi içinde (ki sözleşme 16.05.2017 tarihine uzadığına göre 31.01.2017 tapu tescil tarihi sözleşme süresinde kalmaktadır) müşteri bulup satış yapması halinde davacıya “sözleşmede yazan bedel üzerinden (1.400.000,00 TL) %3 + KDV olarak” davacıya ödeme yapması gerektiğinin hüküm altına alındığı,
Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde;
Davalının 17.08.2016 tarihli … no.lu “Satış Yetki Belgesinin” 1-Konu ve Yetki 1-a bendine göre 31.05.2017 tarihi uzadığının kabulü halinde, davacının iş bu davasında talep edebileceği alacak miktarının;
Sam Bedeli Hizmet Bedeli KDV % 18 Toplam
1.400.000,00 3% 42.000,00 7.560,00 49.560,00
KDV hariç 42.000,00 TL olarak hesaplandığı,
Davacı taraf 03.04.2017 takip tarihinde asıl alacağına takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini talep ettiği, bu halde 03.04.2017 takip tarihi itibariyle yasal faiz oranımn %9,00 olduğu görüldüğünden, davaamn belirlenen 42.000,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9,00 ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, davacının KDV alacağından bahsedebilmesi için öncelikle hüküm altına alınacak alacak tutarına bağlı olarak davalı şirkete hizmet faturasını düzenlemesi/Sayın Mahkemeye bir suretini de ibraz etmesi ve ardından bu faturada KDV tutarının asıl alacağın %18’i olarak hesaplanması gerektiği ve bu şekilde asıl alacak tutarına eklenecek KDV’yi de davalı şirketten talep edebileceği, Davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin de, hakeza, yüce Mahkemeye ait olduğu…” mütalaa edilmiştir.
Davalı şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, SMMM bilirkişi …tarafından hazırlanan 07/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “… Davalı …A.Ş. yeni ünvanı … A.Ş. Ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan incelemelerimize göre; Dava konusu Gayri menkul satışının ; Ticari defter kayıtlarında satış tarihinin 30.01.2017, satış bedelinin 860.000,00 TL olarak …Şti.’nin satış bedeli ödemelerinin 860.000,00 TL olarak kayıtlı olduğu, Satışa ilişkin Tapu harcının 860.000,00TL %2’ si üzerinden 17.200,00TL olarak ödendiği, yapılan ödemenin ticari defterlerde 17.200,00TL olarak kayıtlı olduğu, Ticari defterlerin, 6102 sayılı T.T.K. ve 213 Sayılı vergi usul Kanunu hükümlerine uygun olarak tutulduğu… ” görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Dosyamız SMMM-KGK Bağımsız Denetçi Öğretim Üyesi bilirkişi Prof. Dr. … ve İZÜ Hukuk fakültesi Öğretim Grv. bilirkişi Doç. Dr. …’e ek rapor için tevdi edilmiş, 17/05/2019 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; “… Simsarın aradan çıkarılmak suretiyle ana sözleşmenin kurulmasının; Simsarın, usulüne uygun sözleşmesi varken iş sahibi tarafından aradan çıkarılması nedeni ile simsarlık ücretinden mahrum bırakılması durumunda yüce Yargıtay’ın yaklaşımının, simsarın ücrete hak kazanacağı görüşünde olduğunun gündeme geldiği, Davacı tarafından davalı ile imzalanan yetki belgesinin davalı tarafından matbu olduğu ve genel işlem şartlan açısından değerlendirilmesi talep edilse de her iki tarafın tacir olmaları ve yetki belgesinin sadece 1 sf. dan ve 2 maddeden ibaret ve gayet sade/okunaklı olduğu ve tarafların birlikte boşlukları doldurdukları ve tarafların karşılıklı kaşe ve üzerine imza attıkları ve müzakere edilmemesinin mümkün olmadığı görülmekle, yetki belgesinin geçerli olduğu mütalaa edildiği, Davacı tarafından dava dışı ancak dava konusu edilen taşınmazı satın aldığı beyan edilen …… Şti.ne dava konusu edilen taşınmazı gösterdiğine ilişkin herhangi bir “Yer Gösterme Tutanağı” dava dosyası içeriğinde görülemediği, bu husustaki hukuki değerlendirmenin yüce Mahkememize ait olduğu, Tarafların aralarındaki yetki belgesinin 17.08.2016-31.12.2016 tarihleri arasında (136 gün) olduğu hüküm altına alınsa da; davalı satıcı tarafından satış yetki belgesinin bitiminden en az 15 gün süre öncesinde yetki belgesinin hükümsüz kalacağına ilişkin madde 1-a maddesine göre sözleşmeyi fesih ettiğini yazılı olarak davacıya bildirdiğine ilişkin herhangi bir yazılı bir belgenin dava dosyası kapsamında görülemediği, buna göre sözleşmenin aynı şartlarda ve 4,5 ay kadar ve 16.05.2017 tarihine uzadığının (31.12.2016+136 gün=) kabul edilebileceği,
Sayın Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde; Ve Seçimlik hak ve değerlendirme Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere;
Yetki Belgesi 2-d maddesine göre, Davacının iş bu davasında talep edebileceği alacak miktarı sözleşmede belirtilen satış bedeli olan 1.400.000,00 TL üzerinden ve sözleşmenin 2-d maddesine göre;
Satış Bedeli Hizmet Bedeli KDV % 18 Toplam
1.400.000,00 3%-42.000,00 7.560,00 49.560,00
KDV öncesi 42.000,00 TL olarak hesaplanmaktadır.
Yetki Belgesi 2-f maddesine göre, Davacının iş bu davasında talep edebileceği alacak miktarı sözleşmede belirtilen satış bedeli olan 1.400.000,00 TL üzerinden ve sözleşmenin 2-f maddesine göre;
Bu durumda davalı tarafından bulunup davalı ile bir araya getirilen alıcı … Ayakkabıcılık’a davalı tarafından satış yapıldığından;
Satış Bedeli Hizmet Bedeli KDV % 18 Toplam
1.400.000,00 6%-84.000,00 15.120,00 99.120,00
KDV Öncesi 84.000,00 TL olarak hesaplanmaktadır.
Davacının davalıya kestiği herhangi bir faturanın dava dosyası içeriğinde görülemediği, KDV alacağından bahsedebilmesi için öncelikle hüküm altına alınacak alacak tutarına bağlı olarak davalı şirkete hizmet faturasını düzenlemesi/Sayın Mahkeme’ye bir suretini de ibraz etmesi ve ardından bu faturada KDV tutarının asıl alacağın %18 i olarak hesaplanması gerektiği ve bu şekilde asıl alacak tutarına eklenecek KDV’yi de davalı şirketten talep edebileceği, bunun mali mevzuat gereği olduğu, Maliye’ye beyan edilmemiş olan KDV’nin davacı tarafından talep edilemeyeceği, Davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin de, hakeza, yüce Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi ek ve kök raporları dikkate alındığında; taraflar arasında 17/08/2016 tarihinde “Satış Yetki Belgesi” sözleşmesi yapıldığı konusunda bir ihtilaf yoktur. Sözleşmenin 1/a maddesine göre; davalı tarafından sözleşmenin bitiminden 15 gün önce yazılı fesih bildiriminde bulunulmadığından sözleşmenin kendiliğinden 15.05.2017 tarihine kadar uzadığının kabulü gerekir. Davacı taraf her ne kadar sözleşmenin 2/f maddesine dayanarak davalı tarafından satışın davacı tarafın gösterdiği kişi ve kuruluşlara yapıldığının kabulü nedeniyle sözleşmenin 2/f maddesine göre hizmet bedelinin %6+KDV sini talep etmiş ise de; tüm dosya kapsamında davacı tarafından dava konusu işleme konu taşınmazı satın alan davadışı …..Ltd.Şti.’ne gösterdiğine ilişkin bir “Yer Gösterme Tutanağı” bulunmadığından sözleşmenin bu maddesine göre tazminat talep etmesi mümkün görülmemiştir. Ancak; davalı taraf uzayan sözleşme süresi içerisinde taşınmazı sattığından sözleşmenin 2/d maddesi gereği hizmet gerçekleşmiş kabul edildiğinden satış bedeli olan 1.300.000TL’nin %3’ü olan 39.000TL üzerinden icra takibinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Fatura bulunmadığından davacı taraf KDV alacağına hak kazanmamıştır. Dosyada alınan 07/01/2019 tarihli SMM bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda satış bedeli olarak 860.000TL’nin kayıtlarda gözüktüğü tespit edilmiş ise de; taraflar arasında yapılan sözleşmede tazminat hesaplamalarına esas olmak üzere sözleşmede yazılı “satış bedeli” ne atıf yapılmış, ne var ki davacı alacaklı davalı aleyhine yaptığı İstanbul …İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra takibinde 1.300.000TL üzerinden tazminat hesaplaması yapmış olduğundan talepten fazlasına karar verilemeyeceğinden sözleşmede yazılı 1.300.000TL üzerinden hesaplama yapılarak; davanın kısmen kabulü ile; sözleşmenin 2/d maddesi gereğince hesaplanan 39.000TL alacak yönünden davalının itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit görülmediğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının kötüniyeti ispatlanamadığından ret edilen kısım yönünden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itirazının 39.000TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmasına, fazlaya dair talebin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Davalının reddedilen kısım yönünden talep ettiği kötüniyet tazminatı talebinin reddine
4-Alınması gereken 2.664,09 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.111,62 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 1.552,47TL karar ve ilam harcının davalıdan alınmasına,
5- Davacı tarafça yapılan 3.423,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.437,66 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan 608,40 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 352,87 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.640,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.184,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avanslarının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine ,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza