Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/473 E. 2022/301 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/473 Esas
KARAR NO:2022/301

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:18/05/2017
KARAR TARİHİ:27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 08/05/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden … Turizm’in, diğer müvekkili …’na ait şirket olduğunu, Davalılardan …’nin de diğer davalı …’nun tek hissedarı olduğu şirket olduğunu, aynı zamanda davalı … …’nun müvekkili …’nun babası olduğunu, davalı … …’ini işletmekte olduğunu ve şirketin tek malvarlığının bu şirket olduğunu, Müvekkili …’nun ticaretle yoğun olarak ilgilendiği dönemde babası …’nun isteği üzerine babasına ve babası tarafından kurulan …’ne sürekli farklı meblağlarda borçlar verdiğini, bu borç verme sürecinin özellikle 2006 yılında ciddi şekilde artmış olduğunu ve 2006-2008 yılları arasında gerek … gerek kendisine ait … Turizm Şirketi davalılara ciddi meblağlarda borçların verilmiş olduğunu, 2006-2008 arasında davacılar tarafından davalılara verilen borçların toplam tutarının 818.658,84 Euro’yu bulduğunu, bu borcun sadece 25.918,64 Euro’su davalılarca müvekkile geri ödenmiş olduğunu, davalının müvekkilinin babası olması, müvekkilin o dönem ticaretle ilgilenmesinden ötürü iyi bir kazancının olması ve babasının otel işletmek üzere kurduğu şirketin ayakta kalabilmesi için müvekkilinin bu denli büyük meblağlarda borçlar verdiğini, müvekkillerinin davalılara büyük meblağlarda borçlar verdiği 2006-2008 yılının sonunda 27/10/2008’de taraflar borcun geri ödenmesine dair mutabakatlarını yazılı hale getirme ve borcun geri ödenmesi usulünü belirlemek amacıyla 27/10/2008 tarihli protokol imzaladıklarını, taraflarca imzalanan protokolün konusunun davalıların, müvekkillerinden 786.065,51 Euro tutarında borç almış olduklarının tespiti ve bu borcun protokol hükümlerine göre müvekkillerine borçların alındığı tarihten başlayarak hesaplanacak yıllık %10 faiziyle birlikte geri ödenerek tasfiye edilmesi olduğunu, davalıların, protokol ile müvekkillerinden aldıkları parayı 01/07/2009 tarihinden itibaren 48 ayda aylık 20.000,00 Euro’luk taksitler ile geri ödemeyi taahhüt etmiş olduklarını, protokol tarihi ile ilk ödeme tarihi arasında 9 aylık bir süre bulunması sebebiyle müvekkillerinin alacağını teminat altına almak amacıyla Şubat 2009’da davalı şirketin bir kısım hissesi müvekkilin şirket adına devredilmiş olduğunu, ancak protokol gereğince 01/07/2009’dan itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödenmediğini, davalı …’nun şirketi yönetmeye devam ettiğini ve şirketi borçlandırmaya devam ettiğini, 01/02/2010 tarihinde davalılara ait olan ve üzerinde otelin bulunduğu … İli, … İlçesi, … Köyü, 146 Ada, 30 ve 32 no.lu parseller üzerine …’tan kredi kullanılarak 17.500.000,00 TL.lik ipotek konulmuş olduğunu ayrıca 2010-2012-2013 yıllarında farklı krediler kullanılmış olduğunu ve taşınmazlar üzerindeki ipotek yükünün arttırılmış olduğunu, müvekkilinni defalarca kendisine yapılması gereken ödemelerin yapılmasını talep etmiş ise de ödemelerin yapılmamış olduğunu, bunun üzerine şirketin iflasa sürüklendiğini gören müvekkili şirketin, alacağının teminatını teşkil etmek üzere devraldığı hisseyi herhangi bir bedel almadan ve yaklaşık 70.000,00 USD’yi bulan devir ve iade masraflarını dahi kendisi karşılayarak Aralık 2010’da …’na iade ettiğini, müvekkillerinin faiziyle birlikte alacaklı oldukları yaklaşık 900.000,00 Euro’yu tahsil edememiş olduğunu, ellerinde herhangi bir teminat kalmadığını, protokolün 7. Maddesinde zikredilen gayrimenkullerin satışından da 1 TL bile alamamış durumda şirketle olan bağlarını koparmış olduklarını, müvekkilinin özellikle 2015 yılında yaptığı harcamaların bir kısmının davalı şirket tarafından karşılanmış olduğunu, bu tutarın 40 Bin TL ile 50 Bin TL arasında bir rakama tekabül ettiğini, yargılama sonucunda tespit edilecek ve müvekkili lehine hükmedileceğini düşündükleri alacak tutarı tahakkuk etmiş faizlerle birlikte 1,5-2 milyon Euro’ya yaklaşacağını, oteli, otelin üzerinde bulunduğu taşınmazların ve otelin işletme belgesinin sahibi olna davalı … Termal şirketinin tüm hisselerini de 3. Kişiye muvazaalı olarak devir edebilir olabilme ihtimali olduğu için mahkememizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile davalı …’nun … … Turizm İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti.deki hisselerinin 3. Kişilere devrinin engellenmesine ve davalı … … Turizm İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti’ye ait … ili, … İlçesi, … köyü, 146 ada, 30 parsel ve diğer davalı …’na ait … ili, … ilçesi, … köyü, 146 ada, 32 parsel sayılı taşınmazların 3. Kişilere devrinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama neticesinde toplanacak deliller ve yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilecek toplam alacak tutarına arttırılmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL.nin işlemiş faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkillere ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … … Tur.inş.ve San.tic. Ltd.şti ve … mahkememize verdiği 13/06/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle;Hukukun genel kuralı olarak bu tür alacak davalarının davalının ikametgahındaki mercilerde açılması gerektiğini, bu itibarla İstanbul Mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin davalıların ikameti olan Ortaca icra ve mahkemeleri olduğunu, davacıların davalılara borç verdiklerini, borç alıp verme işleminde tarafların herhangi bir ticari faaliyeti olmadığını, tarafların birbirlerine mal alıp vermemiş olduğunu, borç ilişkisinin ticaretle ilgisi olmadığını bu itibarla ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, davacılar vekilinin dava dilekçesinde … … Turizm inşaat ve san.tur.ltd.şti. Davalı gösterilmiş olduğunu, bu şirketin resmi kayıtlarınnın incelenmesinde davacılara ödemesi yapılmamış borç kaydının bulunmamakta olduğunu, bu itibarla davalı sıfatıyla husumet tevcihi yanlış olduğunu, davacı … ile Davalı …’nun baba oğul olduğunu, davacı babasının işyerine gelir 2014 yılından bu yana bir kısım giderlerinin davalı baba tarafından karşılanmış olduğunu, karşılamayada devam edilmekte olduğunu, ilk itirazlarının kabulü ile sabit ve varit olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Bilirkişi Prof. Dr…. ve Bilirkişi S.M.M.M. … tarafından düzenlenen 17/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre;Davacılar ve davalılar arasında 27/10/2008 tarihli protokole konu edilen tutarı davacı talep edildiği, protokole konu davacıların ödediği 818.658,84 Euronun, 25.918,64 Eurosunun protokolden önce ödenmesi sebebiyle protokole kalan kısmın konu edildiğini bildirmiş olup, protokole konu borç tarafımızdan faiz hariç 786.065,51 Euro olarak yukarıda 3 madde kapsamında belirlendiği, faiz dahil edilerek 48. Ayda ödenecek tutar yine 3. Madde kapsamında 960.996,08 Euro olduğu, davalı taraf protokole konu borç ile ilgili olarak şirket kayıtlarında davacıya ödemesi yapılmamış borç kaydı bulunmadığını ve davalı babanın davacı oğlunun bir kısmı giderlerini karşıladığı, Davalılar tarafından herhangi bir ödeme belgesi, kayıt belge sunulmadığını, dosyada gelen tapu kaydında 11.499,52 m2 yüzölçümlü betonarme otel ve arsası açıklaması olduğu davalı şirketin otel ve arsasının kaydının 32 Ada ile ilgili …’na ait olduğu ve 30 ada ile ilgili davalı şirkete ait olduğu, üzerinde 17.500.000 TL tutarda 01/02/2010 tarihinde … tarafından tesis edilmiş ipotek mevcut olduğu, daha sonra 01/07/2016 tarihinde 2.000.000 TL bedelli … bankası ipoteğinin şerh edildiği hususlarının mevcut olduğu, Protokolün 7. Maddesi kapsamında herhangi bir kayıt dosyada belirlenemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, S.M.mali müşavir … tarafından düzenlenen 19/06/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre; Davacıların davalılardan dava tarihi itibariyle, zamanaşımına uğramamış, toplam 1.168.976,78 TL alacaklarının bulunduğu, söz konusu alacağın, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği, davalıların bu alacaktan müteselsilen sorumlu (borçlu) oldukları, davacıların da müteselsilen alacaklı oldukları sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi Prof. Dr…., SMMM …, Prof.Dr…. tarafından düzenlenen 27/01/2021 tarihli bilirkişi heyeti 2. Ek raporu raporuna göre;Ek bilirkişi raporunda yer aldığı üzere davacıların davalılardan dava tarihi itibarıyla zamanaşımına uğramayan 1.168.976,78 TL alacağı bulunduğu, mezkur alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birrlikte talep edebilecekleri kabulünün Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi Prof.Dr. …, Prof.Dr…. ve KGK Bağımsız denetçi … tarafından düzenlenen 02/07/2021 tarihli bilirkişi 3. Ek raporuna göre;Davacılar vekilinin talebi gibi davacının talep ettiği alacağın ve zamanaşımına uğradığı iddia edilen alacağın ayrı ayrı hesaplanması hususundaki verilen görevlendirme kapsamında zaman aşımına uğrayan kısma ilişkin kısım 660.000, Euro’nun dava tarihindeki YL karşılığı 2.662.176,00 TL Hesaplandığı, zaman aşımına uğramayan kısım 300.996,08 Euro ‘nun dava tarihi TL karşılığı 1.214.097,79 TL olup 45.000 TL davacı kabulündeki ödeme düşümü neticesinde kalan tutar 1.169.097,79 TL hesaplandığı, davacı talebi gibi zaman aşımına uğrayana ve uğramayan kısım toplamı 960.996,08 Euro’nun dava tarihi TL karşılığı 3.876.273,79 TL olup, 45.000 TL ödemenin düşümü neticesinde kalan tutarın 3.831.273,79 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HMK 320/4 maddesine göre; basit yargılamaya tabi olan dava işlemden kaldırılmasına karar verilmesinden sonra takipsiz bırakılırsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.
28.02.2018 tarih ve 7101 Sayılı Yasanın 61. Maddesi ile değiştirilen 6102 Sayılı Türk Ticaret Yasasının Md: 4/son fıkrası gereğince, miktar veya değeri 500.000,00-TL’ye kadar olan davalar, basit yargılama usulüne tabi davalardan olup Usul Yasasına ilişkin hükümler yönünden derhal uygulama ilkesi geçerli olduğundan, dava dosyasının, taraflarca takip edilmemesinden dolayı 10/11/2021 tarihinde 1. kez işlemden kaldırılması ve 27/04/2022 tarihli celsesinde de taraflarca dava dosyasının takip edilmemesi sebebiyle, davanın açılmamış sayılmasına yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile artan 1.727,05 TL.’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’ye verilmesine,
5-Artan avansın ilgilisine iadesine,
Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır