Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/46 E. 2020/401 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/46 Esas
KARAR NO:2020/401

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/01/2017
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı ile elektrik tedarik sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmeye göre müvekkili şirket tarafından sözleşme süresince davalı şirkete elektrik satışı yapıldığını, sözleşme hükümlerine göre müvekkili şirket tarafından davalıya elektrik tedarik edilmiş ve kullanım miktarına göre fatura keşide edildiğini, müvekkili şirket ile davalı takip borçlusu arasında 01.08.2015-01.08.2016 tarihleri arasını kapsayacak şekilde 1 yıllık sözleşme yapıldığını, davalı şirketin sözleşmenin erken feshederek, sözleşme devam ederken başka bir tedarik şirketinden elektrik almaya başladığını, müvekkili şirket tarafından cezai şart bedelinin hesaplanarak faturalandırıldığını, 08.10.2015 tarihli 2.940,48 TL.bedelli fatura keşide edilerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafından fatura borcunun ödenmemesi üzerine …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının anılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine ilişkin olarak takip dosyasına yaptığı itiraz dilekçelerinin içeriğini aynen tekrar ettiğini, icra takibinden evvel işyerine gelen şahısların kendilerini elektrik şirketi yetkilileri olduklarını bildirerek abone olmasını istediklerini, önceki aboneliğinde bir değişiklik olmayacağı konusundaki beyanları ve elektrik fiyatında indirim olacağını söylemeleri üzerine şirketin ortağı olarak beyanlarına itirbar ederek kabul ettiğini, bir kısım evrakları imzaladığını, kimlik ibrazında bulunmadığını, bu süre içinde …’dan elektrik kullandığını, daha sonra … ile indirimli abone sözleşmesi akdettiğini, sözleşmenin tam olarak yapılmamasına rağmen davacının sözleşmeden doğan hakkının tahsili için takibe geçtiğini, oysaki sözleşmenin kimlik ibraz edemediğinden geçersiz sayıldığını, davacının haksız olarak takibe geçtiğini, şirketin iki ortak adına olduğu halde takibin adına başlatıldığından bahisle açılan davanın reddine yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, davanın reddine karar verilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazası sonrasında mirasçılar tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 23.11.2014 tarihinde, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken davacılar murisi …’ya çarpması sonucu vefatı sebebiyle murislerinin Mahkememizdeki iş bu davayı 16.01.2017 tarihinde açtıkları anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı Yasamız;
“MADDE 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
MADDE 50- Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” hükümlerine hiazdir.
Yargılama süresince, deliller toplanmış, kusur tespiti yönünden 08.07.2019 tarihli … öğretim üyelerinden oluşan heyetten rapor alınmış, bu raporda davacılar murisinin %75 , davalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş, davalı tarafın itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilen 29.11.2019 tarihli kusur raporunda ise davacılar murisinin %100, davalının ise kusursuz olduğu belirtilmiş olduğundan, dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilen 29.11.2019 tarihli kusur raporuna göre davacılar murisinin %100 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafın ise bu rapora göre kusursuz olduğu, bu haliyle davalı tarafın kusurunun ispatlanamadığı sonucuna varılmakla davacıların davasının reddine dair ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açılanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40-TL harçtan dava açılırken peşin alınan 215,18-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 160,78-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara İADESİNE,
3- Maddi tazminat yönünden A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan toplam 1.000,00-TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalılar … A.Ş., … ve …’ye verilmesine,
4- Manevi tazminat yönünden A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalılar … ile …’ye verilmesine,
5-Davalı … 323,00-TL yargılama masrafı yapmış olduğundan, yargılama masrafının davacılardan alınarak davalı …’ye verilmesine,
6-Davacıların yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, usulen anlatıldı.115/09/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır