Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/458 E. 2021/16 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/458 Esas
KARAR NO:2021/16

DAVA :İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/05/2017
KARAR TARİHİ: 19/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, uzun yıllardan beri uluslararası kara, deniz ve hava yolu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu taşıma İşini fiilen kendisi gerçekleştirmemekte, alt taşıyıcılar ile anlatarak taşıma işini fiilen alt taşıyıcılara yaptırmakta olduğunu, yani müvekkili şirketin organizasyon işini yaptığını, müvekkilinin, müşterisi …. Şti’nin 04.09.2016-06 09.2016 tarihleri arasında …’da düzenlenecek olan … fuarında, fuar standlarının yapımında kullanılacak malzemelerin karayolu üzerinden taşınması işi için anlaşma yaptığını, bu anlaşmadan doğan taşıma yükümlülüğünü yerine getirmek üzere alt taşıyıcı olan davalı taraf ile mail yoluyla anlaştığını, davalı tarafa, taşınacak ürünlerin fuar stand malzemeleri olması ve montaj işlemlerinin yapılması için 6-7 günlük süreye ihtiyaç olması sebebiyle 26.08.2016 tarihinde belirtilen adreste teslimatın yapılması gerektiği açıkça bildirildiğini, davalı tarafından bu husus kabul edilerek taşıma işine başlandığını, 19.08.2016 tarihinde davalıya ait … plakalı araca fuar malzemelerinin yüklendiğini, malzemeler araca yüklendikten sonra karayolu ile yapılan taşımalarda en fazla 4-5 gün içinde …’da belirtilen bir adrese teslimat gerçekleştirilebildiğini, ancak 23.08.2016 tarihinde müvekkil şirket yetkilisi … ile davalı şirket yetkilisi Çiğdem Yılmaz arasındaki aracın konumuna İlişkin mail yazışmalarından da görüleceği üzere aracın 23.08.2016 tarihinde henüz Pendik limanında beklemekte olduğunu, 29.08.2016- 09.09.2016 tarihleri arasındaki müvekkili şirket yetkilisi … İle davalı şirket yetkilisi … arasında gerçekleştirilen … yazışmalarından da anlaşılacağı üzere davalt taraf yetkilileri gayri ciddi iş yapmış, müvekkili şirketi müşterilerine karşı çok zor durumda bıraktığını ve itibarını zedelediğini, herhangi bir mücbir sebep veya müvekkilden kaynaklı bir sorun olmamasına rağmen davalının kusur ve ihmaliyle sebep olduğu bu durum üzerine müvekkili şirkete, müşterisinin 26.10.2016 tarihli … seri numaralı fatura ile 13.000,00 Euro karşılığında 43.292,60 TL gecikme yansıtma bedeli fatura ettiğini ve müvekkilinin bu bedeli cari hesaptan mahsup ettiğini, müvekkilinin zararın karşılığında davalı tarafa 25.10.2016 tarihli ve A Seri … numaralı 13.000,00 Euro bedelli fatura tanzim ettiklerini, faturanın davalı şirket yetkilisi … tarafından elden teslim alındığını, ancak faturanın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkiline …. Noterliğinin 27 10.2016 tarihli … sayılı ihtarnamesi ile iade etiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından…. Noterliğinin 07.11.2016 tarihli 16165 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, bu ihtarname ile kendi kusur ve ihmali davranış sebebiyle taşıması yapılan malzemelerin zamanında fuara yetiştirilmemesi ve eksik teslim edilmesi sebebiyle müvekkilin ödemiş olduğu ceza bedeline ilişkin düzenlenen 25.10.2016 tarihli ve A Seri … numaralı 13.000,00 Euro bedelli faturanın kayıtlarına alınması, müvekkili tarafından ilgili faturanın cari hesaba kaydedilerek mahsup edildiği, bu mahsup sonrası müvekkiline bakiye 4.297,00 Euro’nun ödenmesi hususunın ihtar edildiğini, ancak davalının cari hesap borcunu ödemediğinden …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra dosyasına sunduğu itirazında herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, ancak yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasında yapılan anlaşmanın aksine davalı taraf taşıdığı fuar malzemelerini fuara yetiştiremediğini, gecikme sebebiyle müvekkile müşterisi tarafından gecikme yansıtma bedeli kesildiğini, dolayısıyla müvekkili tarafından davalının sebep olduğu bu gecikme bedelinin davalı tarafça karşılanması gerektiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak zaman kazanmak için takibe itiraz ettiğini, davalının en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte alacağın tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirket tarafından …’ya teslim edilmesi için ürünleri teslim aldığını ve tam ve eksizsiz şekilde alıcısına teslim ettiğini, davacı şirket ile malın teslim süresine ilişkin karşılıklı bir anlaşma yapılmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde taşıma süresine ilişkin ‘’ Malzemeler araca yüklendikten sonra karayolu ile yapılan taşımalarda en fazla 4-5 gün içinde …’da belirtilen adrese teslimat gerçekleştirilebilmektedir ‘’ diye kendine göre varsayımda bulunmuşsa da bunun herhangi bir dayanağı bulunmadığını, kabul etmemekle beraber; davacı vekilinin iddia ettiği gibi bir gecikme olduysa da 21 gün içinde müvekkili şirkete yazılı olarak bildirmesi gerekmekte olduğunu, bu sürenin CMR Madde 30/3-4’te şu şekilde belirtildiğini: “30.3. Yük alıcının kullanımına verildiği tarihten sonraki 21 gün içinde durum yazılı olarak taşımacıya bildirilmemiş ise, teslimdeki gecikmeler için tazminat ödenmez. Aksi halde, taşıcıya karşı gecikme sebebiyle dava yoluyla tazminat talebinde bulunamaz. Bu nedenle ihbar dava şartı niteliğindedir.” davacı tarafından müvekkili şirkete mallar alıcısına teslim edildikten sonra yazılı olarak herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, ancak 21 günlük süre üzerinden çokça zaman geçtikten sonra 07.11.2016 tarihinde gecikmeye ve gecikme faturasına ilişkin Noter kanalıyla müvekkili şirkete ihtarname gönderildiğini,
ayrıca yine kabul etmemekle beraber; davacı vekilinin talep ettiği 13.000 Euro gecikme bedeli fahiş olup taşıma ücretinin çok çok üstünde olduğunu, CMR Madde 23.5 şu şekildedir: “Gecikme halinde, hak sahibi zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa, taşımacı bu zarar ve ziyan için taşıma ücretini geçmemek üzere tazminat öder.” Buradan anlaşılacağı üzere CMR konvansiyonuna göre taşıyıcının gecikme kaynaklı zararlardan dolayı ödemesi gereken tazminat taşıma ücretini geçemeyeceğini, taşıyıcının gecikme kaynaklı oluşan talep için ödemek zorunda olduğu tazminatın belirlenmesinde sadece taşıma ücreti dikkate alınması gerektiğini, davacı vekilinin müvekkili şirketten talep ettiği gecikme bedeline ilişkin fatura tarihi 25.10.2016 olup, bu faturaya dayanak gösterdiği … Yapı San Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete kesilen fatura tarihi ise 1 gün sonrası olan 26.10.2016 tarihli olduğunu, yani daha … Yapı San Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete gecikme bedeline ilişkin fatura kesilmeden, davacı şirketin müvekkili şirkete daha kesilmemiş olan bir faturaya ilişkin yansıtma faturası kestiğini, bu hayatın ve ticaretin olağan akışına aykırı olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davacı şirket ile … arasında müvekkili şirketi aldatmaya ilişkin yapılmış anlaşmanın mevcut olduğunu, eğer gerçekten davacı vekilinin iddia ettiği gibi … davacı şirketten gecikme bedeli tahsil etmek isteseydi, ilk önce … bu bedeli davacı şirkete fatura eder daha sonra da davacı şirketin müvekkili şirkete yansıtma faturası kesmesi gerekirdi, mevcut durumda ise faturaların kesilme tarih silsilesinin ters olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının 13.000,00 Euro zarara uğradığı, davacının davalının üstlendiği taşıma işinden kaynaklı verdiği zarar sebebiyle TTK 875/1 anlamında; 13.000,00 Euro davalının hesabından mahsup etmesi ile; Davacının davalıyı takip ettiği açık hesapta; 23.11.2016 takip tarihinde 5.217,00 Euro alacaklı olduğunun görüldüğü, davacı tarafın, 23.11.2016 tarihli icra takibinde 5.217,00 Euro asıl alacağına 47,67 Euro işlemiş faiz talep ettiği, belirtilen Yargıtay kararı çerçevesinde davacının talep edebileceği işlemiş faiz 5,30 Euro olarak hesaplanmakla birlikte; bu halde davacının işlemiş faiz takdirinde olduğu, 23.11.2016 takip tarihi itibariyle fiili olarak 1 yıllık EURO mevduata uygulanan azami yıllık faiz oranının %2,65 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 5.217,00 EURO alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %2,65 oranında değişen oranlarda döviz faizi yürütülebileceği, yukarıda belirtilen asıl alacağa takip talebindeki istemle bağlı kalınarak BK.nun 99 md. hükmünce fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalı tarafından, davacıya ödenmesi gerektiği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, dava ve icra dosyasın içeriğinde; davacının icra takibinde ayrıca talep ettiği, 176,57 TL ihtarname masrafının noter makbuzunun görülemediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davacının 13.000,00 Euro zarara uğradığı varsayımında ise; davacının davalının üstlendiği taşıma işinden kaynaklı zarar sebebiyle TTK 875/1 anlamında; 13.000,00 Euro davalının alacağından mahsup etmesi ile; Davacının davalıyı takip ettiği açık hesapta; 23,11,2016 takip tarihinde talebi gibi; 5.217,00 Euro alacaklı olabileceği, davacı tarafın, 23.11.2016 tarihli icra takibinde 5.217,00 Euro asıl alacağına 47,67 Euro işlemiş faiz talep ettiği, belirtilen Yargıtay kararı çerçevesinde (kök raporda hesaplandığı üzere) davacının talep edebileceği işlemiş faiz 5,30 Euro olarak hesaplanmakla birlikte; bu halde davacının işlemiş faiz talebi Sayın Mahkeme’nizin takdirinde olduğu, 23.11.2016 takip tarihi itibariyle fiili olarak 1 yıllık EURO mevduata uygulanan azami yıllık faiz oranının %2,65 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 5.217,00 EURO alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %2,65 oranında değişen oranlarda döviz faizi yürütülebileceği, yukarıda belirtilen asıl alacağa takip talebindeki istemle bağlı kalınarak BK. hükmünce fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalı tarafından, davacıya ödenmesi gerektiği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, dava ve icra dosyası içeriğinde; davacının icra takibinde aynca talep ettiği, 178,57 TL ihtarname masrafının…. Noterliği 07.11.2016 tarih, … noter makbuzuna dayandığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı …firmasının Dava dışı müşterisi … ve … Tic. Ltd. Şti’ nin 04/09/2016 ila 06/09/2016 tarihleri arasında …’da düzenlenecek olan fuarda kullanacağı demonte fuar stand malzemelerinin İstanbul-Köln .arasında taşınması için …firması ile anlaştığını, yapılan uluslararası taşımada teslim tarihlerini ve taşımanın içeriğini belirtir “Sevk Mektubunun” yazılı olarak düzenlenmediği ancak taraflar arasında sevkiyatta-teslimatta bir gecikme olduğunun karşılıklı olarak kabul edildiği, gönderilen demonte fuar stand malzemelerinin adresine geç teslimatına ilişkin bir ceza olacağı taraflar arasında görüşüldüğünün anlaşıldığı, dolayısıyla taraflar arasında bir yazılı anlaşma olmamakla birlikte; gecikme olduğuna dair kabulün bulunduğu, taşımada gecikme olursa, CMR md 23 (Azami Sorumluluk Sınırı) başlığı altında CMR 23/5 paragrafında “Gecikme halinde, hak sahibi zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa, taşımacı bu zarar ve ziyan için tasıma ücretini gecmcmek üzere tazminat öder” denildiği, taraflar arasında gecikmenin varlığı kabul edildiğinden, taşımacı … Ltd. Şti firmasının CMR 23/5 hükümlerine göre Navlun ücreti 3.500,00 Euro kadar tazminat ödemesinin uygun olacağı, davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra dairesi … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin navlun faturası tutan 3.500,00 Euro karşılığı 4.172,85 TL üzerinden devam edilmesi ve talep doğrultusunda takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, tacir olan taraflar arasındaki, yurt dışı teslimatlı taşımacılık sözleşmesinden kaynaklı tazminat alacağının tahsili yolunda başlatılan icra takibi neticesinde açılan, itirazın iptaline ilişkindir.
Dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 23.11.2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 04.01.2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilip 13.12.2016 tarihli itiraz dilekçesi ile birlikte yetkiye, borca, ferilere itiraz edildiği,15.05.2017 tarihinde de Yasal 1 yıllık süresi içerisinde Mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak, taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve dosyamız bilirkişiye tevdii edilerek 05.10.2018 tarihli asıl, 20.12.2019 tarihli ek bilirkişi ve 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporları alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; itirazın iptali davasının ön şartı, yetkili icra dairesinde yapılmış bulunan bir icra takibinin olmasıdır. Dosyanın incelenmesinde, taşımacılık işi yapan davacı şirketin, dava dışı … Ltd. Şti.’nin 04.09.2016-06.09.2016 tarihleri arasında …’da düzenlenen fuar stant malzemelerinin taşınması konusunda, davalı şirket ile sözlü antlaşmaya varıldığı, davacı tarafça teslimat tarihinin kararlaştırılan tarihte gerçekleşmediği gerekçesiyle dava dışı şirket tarafından, davacıya yansıtılan bedelin, rücuen tazmini yolunda iş bu davanın açıldığı, taraflar arasında yazılı yetki sözleşmesinin bulunmadığı, uyuşmazlık konusu olan icra takibinde, davacı şirket merkezinin … Ticaret Mahkemesi, davalı borçlu şirket merkezinin ise … Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içeresinde kaldığı, icra takibinin … Adliyesi yetki sınırları içerisindeki yetkisiz … İcra Müdürlüğünde açıldığı, bu halde seçim hakkı borçlu-davalı tarafa geçeceğinden, davalı borçlu tarafça icra dosyasında Yasal süresi içerisinde ve usule uygun bir şekilde yetkili icra müdürlüğü belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu, nihayetinde yetkili … İcra Müdürlüğünde icra takibi açılmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yetkili yer icra dairesinde başlatılmış bir icra takibi olmadığından, koşulları oluşmayan itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 349,74-TL harçtan fazla alınan 290,44-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır