Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/434 E. 2022/913 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/434 Esas
KARAR NO:2022/913

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/04/2017
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 14/07/2015 tarihinde müvekkili …’ün, bisikleti ile kendi şeridinde ilerlerken, şerit ihlali yapmış bir aracın süratli bir şekilde gelerek müvekkiline çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonucunda müvekkilinin cismani zarara uğradığını, müvekkilinin bisikleti ile “… … Caddesi” olarak tanımlanan mevkide kendi şeridinde ilerlerken şerit ihlali yapmış gri aracın hızla üzerine doğru geldiğini görerek kaçmak istemiş olduğunu, ancak araç süratle geldiğini ve müvekkiline çarptığını, çarpmanın etkisiyle müvekkilinin bilinç kaybı yaşamış olduğunu ve kamera görüntü inceleme tutanaklarına bakılacağında da müvekkiline çarpan araç sürücüsünün, müvekkilini … Devlet Hastanesi’ne bırakarak oradan ayrıldığını, müvekkilinin çarpmanın etkisiyle bilincinin de tam olarak yerinde olmadığı için kazaya sebep olan aracın plakasını alamadığını, ayrıca olay günü müvekkilinin kaza nedeniyle bacağından ameliyata alındığı için ifadesine başvuramadığını, kamera görüntü inceleme tutanaklarında belirtildiği üzere kamera görüşü net olmadığı için kazaya sebep olan aracın plakasının belirlenemediğini, konu ile ilgili olay yerini gösterir güvenlik kamerası ve olayı gören şahısların olmadığının tespit edildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada kazaya sebep olan araç sürücüsünün kimliğinin tespit edilemediğini, kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığınca … Sor. No’lu soruşturma başlatılmış ve soruşturma dosyasında dava dışı müvekkile çapan faili meçhul araç sürücüsü için daimi arama kararı çıkartılarak dosya beklemeye alındığını, müvekkilinin kazadan sonra … Devlet Hastanesi’nde ve …Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, müvekkilinin gördüğü tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin kazadan sonra sol bacağında kırıklar oluşmuş olduğunu ve ayrıca başka cismani zararlara da uğradığını, müvekkilinin kazaya bağlı başkaca maluliyetlerin olup olmadığının yapılacak Adli Tıp muayenesi ile ortaya çıkacağını, müvekkilinin kazaya bağlı gerçek vücut fonksiyon kaybının ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti için… Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin aracı bir firma ile 15/10/2015 tarihli dilekçesi ile davalıya başvurmuş olduğunu, başvurusu üzerine 130581 numaralı hasar dosyası açılmış olduğunu ancak bugüne kadar müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, davaya konu kazada müvekkiline çarpan dava dışı faili meçhul araç sürücüsünün, 2918 Sayılı KTK madde 52/1-b’ye göre”sürücüler; hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” kuralını ve madde 56’da belirtilen “şerit izleme” kuralını ihlal ettiğinden tam/asli kusurlu olduğuna inanmakta olduğunu, gerçek kusur oranının Adli Tıp Kurumu başkanlığından alınacak olan kusur raporu sonucunda net bir şekilde anlaşılacağını, kazaya sebep olan aracın plakası ve sürücüsünün tespit edilemediği için … Hesabı Müdürlüğü’ne kusur oranı ve tazminat hesabı yapılarak davacı müvekkile ödeme yapılması için sulhen başvuruda bulunulmuş olduğunu ve … Hesabı Müdürlüğü’ne başvuru ile ilgili istenen tüm evraklar ve olay yeri tutanakları ulaştırıldığını, başvuru üzerine … Hesabı Müdürlüğü 19/07/2016 tarihli yazısında “talebe ilişkin gönderilen belgelerden olayın meydana gelişi hakkında bir kanaat edinilemediği, zarar görenin kazanın oluş şekli ve ayrıntılar hakkında net olarak tarif edildiği, belirli sabit noktalar belirtilmek suretiyle kaza mahallinin yeri fotoğrafı üzerinde işaretlenmek suretiyle kendisinin ve diğer aracın yönlerini de belirterek kaza mahallinin özelliklerini belirten kolluk tutanağı, krokisi vb. Adli soruşturma aşamasında düzenlenmiş ifade bulunup bulunmadığına dair bilginin tarafımıza gönderilmesi gerekmektedir” şeklinde cevap verildiğini, söz konusu kaza ile ilgili savcılıkta aşamasında ve kolluk tarafından toplanan tüm deliller … Hesabı Müdürlüğü’ne gönderilmiş olmasına rağmen … Hesabı tarafından başvurunun reddedildiğini, müvekkilinin zararını karşılar bir ödeme yapılmamış olduğunu ve böylece davalı … hesabı temerrüde düştüğünü, müvekkilinin kaza nedeniyle gerçek zararın ne olduğu yapılacak olan hesap bilirkişisi incelemesi sonucu belirleneceğini, müvekkilinin kaza tarihinde ve hala herhangi bir işte çalışmadığını, bu nedenle yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince de tazminat hesabının asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, 14/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sakatlanması nedeni ile müvekkiline peşin sermaye değerli rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlandığı ise miktarının ne olduğuna dair İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihinde geçerli ZMMSS poliçe limitleri dahilinde; iş bu belirsiz alacak davası kapsamında, müvekkili için ZMMSS poliçe limitleri dahilinde 100-TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 50-TL geçici iş göremezlik, davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, hükmedilecek tazminata 23/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın, KTK. MD. 97 Deki dava şartı yerine getirilmediğinden reddi gerektiğini, dava ya da tahkim yoluna başvurulabilmesi için sigorta kuruluşu tarafından başvurunun 15 gün içerisinde cevaplanmaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin olması şartı arandığını, 14/07/2015 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilmeyen aracın neden olduğu kazada davacının sakat kaldığını, bu poliçelerden dolayı sorumluluğunun, davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 298.000-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile alınacak maluliyet raporu karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları bendindeki şartları taşıması gerektiğini, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerekmekte olduğunu, 01/06/2015 tarihli trafik genel şartları gereği sağlık gideri teminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikli olarak usulü itirazın kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, haksız açılan davanın tümden reddini, maluliyet oranının tespiti açısından, Adli Tıp Kurumu’ndan veya 30/03/2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden rapor alınmasını, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile avans faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS … nolu soruşturma dosyası, hastane kayıtları, sağlık raporları, hasar dosyası, SGK ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı; 14/07/2015 tarihinde, bisikleti ile ilerlediği esnada, sürücüsü ve plakası belirlenemeyen aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya yol açan aracın sürücüsü ve plakası bilinmediğinden, meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan, 13/12/2019 tarihli maluliyet raporunda; “…… ve … oğlu 16.11.1998 doğumlu …’ün 14.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan, 17/11/2020 tarihli kusur raporunda; “…Davacının dosyaya sunduğu mevcut delillerle kazanın meydana geliş şekline yönelik olarak bir kanaat oluşmamış ve mevcut verilerle rapor düzenlenemeyeceğinden dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verildiğinin…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan, 22/12/2020 tarihli maluliyet raporunda; “…
Mevcut tıbbi belgelere göre;
… ve … oğlu, 16/11/1998 … doğumlu …’ün 14.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde
1-Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2-İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan, 09/04/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Ek-1 bölümünün yeniden düzenlenmesi niteliğinde olduğu, sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği,
Mevcut tıbbi belgelere göre;
… ve … oğlu 16.11.1998 doğumlu …’ün 14.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, … Makine Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden kusur raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Makine Mühendisi Öğr.Gör. …, Makine Mühendisi Prof.dr…. ve Makine Mühendisi Prof.Dr….tarafından hazırlanan 16/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1)Kazaya karışan plakası tespit edilemeyen … … marka otomobilin kimliği meçhul sürücüsü olayda %50 oranında kusurlu olduğu,
2)Davacı sürücü …’ün olayda %50 oranında kusurlu olduğu,
3)Somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan, 31/12/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
Kurulumuzca yapılan 15/11/2021 tarihli muayeneye göre yeniden yapılan değerlendirmede; … ve … oğlu, 16/11/1998 doğumlu, …’ün 14/07/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,
1)30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, tablo 3.5’e göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (yüzdeiki) olduğu,
2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3)Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, hesaplamaya ilişkin bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 14/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
A-Olay: 14/07/2015 günü, saat 12:20 sıralarında, sürücüsü … ili, … ilçesi, … Mahallesi, eski … Caddesi üzerinde davacı sürücü … idaresindeki motosiklet (veya bisiklet) ile seyir halindeyken Taziye Evi önlerine geldiğinde karşı istikametten yaklaşmakta olan kimliği tespit edilmeyen sürücü idaresindeki plakası tespit edilmeyen … marka otomobil çarpmasıyla yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,
B-16/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda;
-Kazaya karışan plakası tespit edilmeyen … … marka otomobilin Meçhul Sürücüsü olayda %50 oranında kusurlu olduğu,
-Davacı sürücü …’ün olayda %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
C-Adalet Bakanlığı Adli tıp Kurumu Başkanlığının 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 2021/132878/19140 sayı, 31/12/2021 tarih ve 20965 karar nolu raporunda:
16/11/1998 doğumlu, …’ün 14/07/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,
-Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 olduğu,
-İyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği,
-Başka birisinin sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyulabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu,
D-Davacı …’ün 14/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası %2 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik efor kaybına ilişkin zararına, Kimliği tespit edilmeyen araç sürücüsünün %50 kusur oranının yansıtılmasıyla zararın 27.385 TL olabileceği,
E-Usul Ekonomisi açısından davacının 1 aylık bakım gideri hesaplandığı ve Davacı …’ün 1 aylık bakıcı giderine, dava dışı sürücünün %50 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 636,75 TL olacağı,
F-… Hesabı’nın 2015 yılı için kişi başı teminat limiti 290.000,00 TL
G-Davacı vekilinin başvuru tarihinden sonraki 8 iş günü 27/10/2015 tarih olduğu ve dava 05/08/2017 tarihinde açıldığı,
H-Sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen sayın mahkemeye ait olacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 26/07/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
A-Olay: 14/07/2015 günü, saat 12:20 sıralarında, sürücüsü … ili, … ilçesi, … Mahallesi, eski … Caddesi üzerinde davacı sürücü … idaresindeki motosiklet (veya bisiklet) ile seyir halindeyken Taziye Evi önlerine geldiğinde karşı istikametten yaklaşmakta olan kimliği tespit edilmeyen sürücü idaresindeki plakası tespit edilmeyen … marka otomobil çarpmasıyla yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,
B-16/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda;
-Kazaya karışan plakası tespit edilemeyen … … marka otomobilin Meçhul Sürücüsü Olayda %50 oranında kusurlu olduğu,
-Davacı sürücü …’ün olayda %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
C-Adalet Bakanlığı Adli tıp Kurumu Başkanlığının 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 2021/132878/19140 sayı, 31/12/2021 tarih ve 20965 Karar nolu Raporunda;
16/11/1998 doğumlu, …’ün 14/07/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,
-Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 olduğu,
-İyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği,
-1 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu,
D-Davacı …’ün 14/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası %2 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararına, kimliği tespit edilmeyen araç sürücüsünün %50 kusur oranının yansıtılmasıyla toplam zararının 34.776,13 TL olabileceği
E-Usul Ekonomisi açısından davacının 1 aylık bakım gideri hesaplandığı ve Davacı …’ün 1 aylık bakıcı giderine, dava dışı sürücünün %50 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 636,75 TL olacağı,
F-… Hesabı’nın 2015 yılı için kişi başı teminat limiti 290.000,00 TL
G-Davacı vekilinin başvuru tarihinden sonraki 8 iş günü 27.10.2015 tarih olduğu ve dava 08.05.2017 tarihinde açıldığı
H-Sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen sayın mahkemeye ait olacağının…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 25/05/2017 tarihli cevapta, “..davacının, 5510 sayılı kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının (a),(b) ve (c) bentlerine tabi sigortalılığının bulunmadığının …” bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin, 04/10/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebini, toplam 34.776,13-TL.’na artırarak, davalıdan tahsilini talep ettiği, eksik harcı ikmal ettiği görülmüştür.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, 2015 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 290.000-TL. olarak belirlendiği, kazaya karışan dava dışı sürücünün kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu ve davalı … Hesabı’nın meydana gelen zarardan dava dışı sürücünün kusuru oranında teminat limiti kapsamında sorumluluğu bulunduğu, davacının kaza nedeni ile dokuz ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu, ancak davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğu, davacının yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışma iddiasının olmadığı, bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı, davacının, bilirkişi tarafından hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatını, davalıdan talep hakkı mevcut olduğu, dava tarihinden önce davalıya başvuruda bulunulduğu ve temerrüt tarihi itibariyle faiz işletilmesi gerektiği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, 34.776,13-TL. Sürekli iş göremezlik tazminatının, 25/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 34.776,13-TL. Sürekli iş göremezlik tazminatının, 25/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 2.375,55-TL. peşin ve 80,70-TL. başvurma harcı olmak üzere toplam 2.456,25-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 50-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Dosyada Adli Yardım kabul kararı bulunduğundan; suç üstü ödeneğinden yapılan 29-TL. tebligat + 4.500-TL. + bilirkişi ücreti + 2.140-TL. ATK fatura ücreti olmak üzere toplam 6.669-TL. yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 6.659,42-TL’nin davalıdan, 9,58-TL.’nın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.249-TL. ATK fatura ücreti + 585,70-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.834,70-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.832,06-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır