Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/428 E. 2020/80 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/428 Esas
KARAR NO : 2020/80

DAVA : Hakem Kararının Tenfizi
DAVA TARİHİ : 20/01/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2020

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalının 25 Haziran 1985 tarihli Bayilik Sözleşmesi akdettiğini ve bu kapsamda davalının … araçlarını ve bu araçlara ilişkin yedek parçaları satmak ve bunların servis hizmetini gerçekleştirmek için Türkiye distribütörü olarak atandığını, …’in unvanının, daha sonra 30 Mart 2012 tarihinde … Limited olarak değiştiğini, …grubunun iç yapısındaki değişiklik nedeniyle, …Limited şirketinin ihracat işini ana şirketi olan … şirketine devrettiğini, bu kapsamda … Limited, Davalı … ve müvekkili … şirketinin 25 Şubat 2013 tarihinde yazılı bir yenileme sözleşmesi akdettiğini, söz konusu sözleşme ile … Limited şirketi Bayilik Sözleşmesinden doğan tüm hak, borç ve yükümlülüklerini olduğu gibi … şirketine devrettiğini, Bayilik Sözleşmesi uyarınca davalı şirkete araç ve parçalar temin edildiğini ancak davalı tarafından faturalanan araçlardan doğan 778.129,23 € ve faturalanan parçalardan kaynaklanan 259.778,21 £ nin müvekkili şirkete ödenmediğini, Bayilik Sözleşmesinin müvekkil tarafından davalı şirkete 21 Ağustos 2012 tarihinde bir fesih bildirimi gönderilmek suretiyle feshedildiğini, sözleşmenin 20 Ağustos 2014 tarihi itibarıyla sona erdiğini ve Müvekkili şirketin bu tarihten sonrası için başka bir firma ile yeni bir distribütörlük sözleşmesi akdettiğini, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesinin davalı şirketin kabulünde olduğu üzere, 20 Ağustos 2014 tarihi itibarıyla sona ermiş olmasına rağmen; davalı şirket Bayilik Sözleşmesinin 10/(A)(iii) maddesi ile kendisine getirilen “Sözleşmenin sona ermesini müteakip derhal ve bunun ardından sürekli olarak ürünlerin ya da … araçlarının adlarının baş harflerinin ya da cihazlarının veya bunlarla karıştırılabilecek her türlü ad, ilk harfler ya da cihazların kullanımını durduracağı” yönündeki yükümlülüğü ile yine Bayilik Sözleşmesinin 10/(A)(iv)maddesi ile kendisi için getirilen ” Sözleşmenin sona ermesinden sonra … araçlarının distribütörü ve bayisi olduğu izlenimini verecek her türlü reklam işaret ve bildirimlerin derhal kaldırılması ve bunlara son verilmesi” yönündeki yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tüm bu ihlaller dolayısıyla müvekkili şirketin Londra’da … Odası Uluslararası Tahkim Mahkemesine başvurduğunu, yapılan yargılama neticesinde; … Odası Uluslararası Tahkim Mahkemesi tarafından, Tahkim sürecinde öne sürülen talepler üzerinde hakemin yargı yetkisini haiz olduğuna, 25 Haziran 1985 tarihli Bayilik Sözleşmesi kapsamındaki tahkim anlaşmasının geçerli ve uygulanabilir olduğuna ve tahkim mahkemesinin yetkisinin davacı tarafından öne sürülen talepleri kapsadığına karar verildiğini, davalının müvekkili şirkete 778.129,23 € ve 222.229,11 £ ödemesine, alternatif olarak Davalının Sözleşmeyi ihlalinden dolayı davacıya aynı miktarda tazminat ödemesine karar verildiğini, davalının karara bağlanan tutarlar üzerinden 20 Ağustos 2014 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık % 4 oranında basit faizi davacıya ödemesine karar verildiğini, bu kararda 25 Haziran 1985 tarihli Bayilik Sözleşmesinin geçerli ve Davalı üzerinde bağlayıcı olduğunu, geçerli fesih ihbarının 21 Ağustos 2012 tarihinde tebliğ edildiğini ve Bayilik Sözleşmesinin 20 Ağustos 2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal olarak sonlandırıldığını, davalının … logosu ve www…..com alan adını kullanması sebebiyle Bayilik Sözleşmesinin 10(A) maddesine aykırı hareket ettiğini, Davalının, davacının araçları ve ürünlerinin isimleri, baş harfleri ve cihazlarının kullanımına derhal son vermesine ve davacının ürünlerinin distribütörü veya bayisi olduğuna dair tüm reklam, işaret ve bildirimleri kaldırmasına ve bunlara son vermesine, özellikle davalının … logosu ve www….turkey.com alan adının kullanımına derhal son vermesine karar verildiğini, davalının, davacının yargılama masrafları ve harcamalarına ilişkin 130.000 £ tutarını, bu karar tarihinden ödeme gününe kadar %4 basit faiz ile birlikte davacıya ödemesine karar verildiğini, Mahkeme tarafından 90.000 $ olarak belirlenen tahkim masraflarının davalı tarafından üstlenilmesine ve bu masrafların önce davacı tarafından ödenmiş olması nedeniyle davalı tarafından derhal davacıya ödenmesine karar verildiğini, mahkeme kararının taraflara tebliğ ettiğini, bahse konu karara karşı yasal süresi olan 30 gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesi veya kararın yorumlanması için bir başvuru yapılmadığını ve kararın kesinleştiğini belirterek … Odası Uluslararası Tahkim Mahkemesi tarafından verilmiş ve kesinleşmiş olan kararın 1958 tarihli New York Konvansiyonu hükümleri uyarınca Türkiye’de tenfizinin talep etme gereğinin doğduğunu belirterek … Odası Uluslararası Tahkim Mahkemesi kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket ile…şirketi arasında 25/06/1985 tarihli tek satıcılık (distribütörlük) sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmeye göre … markalı araçların Türkiye bölgesindeki satışı konusunda müvekkili şirketin münhasır yetkili kılındığını, müvekkili şirketin … ve …’de … markalı araçlara yönelik yüklü miktarlarda yatırımlar yaptığını, müvekkili şirket ile yapılan yenileme görüşmelerine rağmen …’ın dava dışı … Otomotiv ile anlaşarak tek satıcılık yetkisini bu şirkete verdiğini, ortaya çıkan bu yeni durum üzerine artık taraflar arasında yaklaşık 29 yıl devam eden hukuki ilişkinin tasfiyesine yönelik uyuşmazlık ortaya çıktığını, müvekkili şirket tarafından …’a gönderilen 15/08/2014 ve 01/10/2014 tairhli yazılar ile ilişkinin tasfiyesinde müvekkilinin alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, ilişkinin tasfiyesinde ortaya çıkan ihtilaf üzerine …’ın sulh yoluyla çözümü için görüşme talebinde bulunduğunu ve sulh görüşmeleri yapılancaya dek herhangi bir yasal yola başvurulmamasının talep edildiğini, sulh görüşmelerinde olumlu sonuç alınamadığını ve müvekkili aleyhine tahkim davası açıldığını, müvekkili tarafından davacı şirkete 02/02/2016 tarihinde İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyası ile tek satıcılık ilişkisi nedeniyle müvekkilinin hak kazandığı denkleştirme bedelinin, davalının sattığı bir kısım kusurlu araçlar nedeniyle müvekkilinin tüketicilere, Tüketicinin korunması hakkında kanun kapsamında mahkeme kararı ile ödemek zorunda kaldığı tazminatların rücuen tahsili ve sözleşmenin bitmesi üzerine müvekkilinin elinde kalan yedek parça stoklarının davalı tarafından geri alınması talepli dava açıldığını, müvekkilinin davacının başvurusu üzerine başlatılan tahkim yarglamasına katılmadığını, müvekkilinin tahkim şartının geçerli olmadığı, dolayısıyla söz konusu yargılama neticesinde verilecek kararın müvekkili yönünde bağlayıcı bulunmadığı düşüncesinde olduğunu, nitekim buna ilişkin hakeme hitaben 3 yazı gönderildiğini, taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunmadığını, müvekkili şirketi temsilen sözleşmeyi imzalayan şirket temsilcisinin tahkim sözleşmesi yapma iradesinin bulunmadığını, sözleşmenin İngilizce yapıldığını, Türkçe’ye çevrilerek ayrıca imzalanmadığını, müvekkili şirketi temsilen sözleşmeyi imzalayan …’in İngilizce bilmediğinden sözleşmedeki hükümlerin tümüne hiçbir zaman vakıf olamadığını, sözleşmeye göre uyuşmazlığın mutlak suretle tahkimle görülmesi gerektiğinin düzenlenmediğinden tahkim şartının geçersiz olduğunu, sözleşmede yer alan tahkim şartının müvekkilinin denkleştirme talep hakkını engelleme amacını taşıdığından geçersiz olduğunu, hakem kararının kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir.
Davalı vekili, Mahkememizin 19/12/2019 tarihli duruşmasında davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı davası ile birleştirilmesini talep ettiğinden bu dosya getirtilerek incelenmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; bu davanın davalı … tarafından bu davanın davacı … aleyhine 02/02/2016 tarihinde 25/06/1985 tarihli sözleşmeden kaynaklanan denkleştirme tazminatı, yedek parça stoku nedeniyle tazminat, Tüketici Hukuku çerçevesinde ödenmek zorunda kalınan tazminat davası olduğu, davanın derdest olduğu, yargılamasının ise 09/04/2020 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili Mahkememizin 30/01/2020 tarihli celsesinde; İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın aynı sözleşmeden kaynaklanan ilk dava olduğunu, dosyaların birleştirilmesinin ve her iki davanın birlikte görülmesinin zorunlu olduğunu, mahkemece verilecek herhangibir kararın diğer Mahkemenin kararını ortadan kaldıracak nitelikte olduğunu, her iki davanın birlikte yürütülerek iki davanın aynı anda sonuçlandırılarak taraflar arasındaki ihtilaf konusunda karar verilmesi gerektiğni belirtmiştir.
Davacı vekili aynı celsede davaların birleştirilmesi hususunu kabul etmediklerini belirtmiştir.
Mahkememizin… Esas sayılı dosyası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, her iki davanın da 25/06/1985 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden alacak-tazminat talebinde bulunduğu, buna göre davalar arasında bağlantı olup, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki davanın birleştirilmesinin delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesi açısından ve usul ekonomisi açısından yararlı olacağı sonuç ve kanatine varılarak HMK’nın 166. maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bu dava dosyasının HMK.nın 166.maddesi gereğince İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Esas kaydının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
2-Yargılamanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına ve birleştirmenin bu Mahkemeye bildirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı; esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*