Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/422 E. 2018/443 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/422 Esas
KARAR NO : 2018/443
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile …arasında faktoring sözleşmesi akdedilerek … ŞTİ den fatura ile doğan 16/08/2016 tarihli alacak advalı şirkete Faktoring ile temlik edildiğini ve temlik edilen 302.205 TL alacakla ilgili fatura kesilen şirketten ciro yolu ile alınan ve teminat olarak vekil eden şirket tarafından muhatap şirkete 24/11/2016 tarihli 100.000 USD meblağlı bir adet müşteri çeki teslim edildiğini, muhatap şirketçe temlik konusu alacağa temlik tarihinde vade farkı uygulanarak 27.679,48 TL kesinti ile vekil eden şirkete 29/08/2016 tarihinde toplam 274.252,52 TL havale edildiğini, teslim edilen teminat çekinin 24/11/2016 tarihinde TCMB kur karşılğı 1 USD 3.41 TL olup bozma değeri 341.000 TL olduğunu, temlik tarihinde 16/08/2016 ise 1 USD 2.93 olduğunu, dolayısıyla alacağın davalı şirkete temlik tarihindeki kur ile alacağın temliki karşılğı davalı şirkete tevdi edilen teminat çekinin tahsil tarihindeki kur farkı 1 USD/TL 0,48 TL oluduğunu, 100.000 USD için 48.000 TL sine tekabül ettiğini, alacağın teminat olan çekin vad tarihindeki kur farkını vekil eden şirke ödemesi gerektiğini, kur farkının doğurduğu sebepsiz iktisap edilen 48.000 TL davalı şirket hesaplarına ödeneceği yolunda Bursa müşteri temsilcisi …’ın beyanını aksine ödeme yapılmadığını, ihtarı takiben yasa Faktoring Yönetmeliği ve diğer mevzuat uyarınca ihtarı müteakip 3 gün içinde ödeme yapılması aksi taktirde icra takibinde bulunulacağı, haksız itiraz halinde inkar tazminatı talep edileceği, yargı giderlerinin talep edileceği, Bakanlık … ve ilgili kurumlar ve vergisel yönden de idari müracaatların hazırlanacağı … Noterliğinin … yevmiye nolu 01/12/2016 tarihli ihtarnameyle davalı şirkete ihtar olunduğunu, ihtara …Noterlik… yevmiye sayılı, 16/12/2016 tarihte verilen cevapta taleplerinin reddedildiğini, bu nedenlerle borçlunun Factoring ilişkisinde müşterisine vade farkını baştan keserek temlik almış olduğu alacakta, teminat olarak aldığı çekin ödenmesi sonucu müşterisi lehine oluşmuş olan 48.000 TL sine dair alacakla ilgili olarak aleyhine icra edilen icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %10,5 faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın likit oluşu dikkate alınarak %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında 29/08/2016 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, çerçeve sözleşme niteliğinde olan bu sözleşmeye göre davacı, vadeli alacaklarını alacak bildirim formu doldurmak suretiyle müvekkiline devredecek böylelikle vadeli alacaklarını vade tarihini beklemeden nakde çevirerek kendisine nakit finansman sağlayacağını, davacı şirket 16/08/2016 tarihinde akaryakıt satımından kaynkalı olarak dava dışı… ŞTİ A-…numaralı ve 302.205,00 TL tutarlı fatura kestiğini, davacı şirket 302.205,00 Tl tutarlı bu alacağına karşılık dava dışı … ŞTİ tarafından ciro edilen …Bankası …Şubesine ait 24/11/2016 tarihli … seri numaralı 100.000 USD tutarlı çeki aldığını, alacağını devreden davacı gerek taraflar arasında imzalanan faktoring sözleşmesi gerekse 6098 Sayılı TBK 190.maddesi gereğince alacağın ödeme aracı olan dava dışı… ŞTİ den aldığı 100.000 USD bedelli çeki müvekkiline teslim ettiğini, alacağı temellük alan müvekkili ise ilgili çeki vad tarihinde dava dışı üçüncü kişiden tahsil etiğini, davacı taraf işbu haksız ve mesnetsiz davasında alacağın temliki hükümleri kapsamında müvekkiline devredilen alacağın tahsili sebebiyle iktisap edilen kur farkf tutarının sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iadesini talep ettiğini, alacağının müvekkiline devreden davacı şirket bu işlem sebebiyle müvekkilinden 274.525,52 Tl ödeme tahsil ettiğini, alacağın vadesi geldiğinde tahsil edilememesi riskini de üstlenerek davacı şirkete 274.525,52 TL ödeme yapan müvekkili vade tarihinde yapmış oludğu tahsilat nedeniyle davacı şirketin fakirleştiği söylenemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan faktoring sözleşmesinin 23.maddesiyle davacı şirketin kur farkı talebinde bulunamayacağı da açıkça hükme bağlandığını, bu nedenlerle davanın reddini, icra inkar tazminat talebinin reddini, takibinde haksız ve kötün niyetil olan davacı aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 48.000TL asıl alacak, 560 TL asıl alacağın vadelerden itibaren değişen oranlarda işlemiş avanz faiz olmak üzere toplam 48.560 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Emsal nitelikteki Yargıtay …Hukuk Dairesi … tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…davacı vekili taraflar arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını ve 3 adet bono toplamı 191.382,62 USD’lik faktoring işlemi yapıldığını, bonoların davalı tarafından tahsil edildiğini, kur artışı ile kur farkından dolayı müvekkilinin alacaklı hale geldiğini belirterek 35.922 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslahla talebini 38.327,46 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapılan görüşmelerde kurun sabitlenmesi konusunda mutabık kalındığını, sözleşmedeki hüküm nedeniyle kur artdışında dahi bu kur farkının ödenmesinin gerekmediğini, müvekkili tarafından faktoring işleminin fonlanması için DEK kredisi kullanılmış olması nedeniyle herhangi bir kur farkı kazancının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemce toplanın delillere ve bilirkişi raporuna göre sözleşmenin V-3 maddesi ile kur farkırndan kaynaklı riskin davacı müşterinin üstlendiği ve sözleşmede kur fakı talep edilebileceği yönünde düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına…” şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
İddia, savunma, emsal nitelikteki yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın faktoring sözleşmesinden kaynaklı alacağın takibinde itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 48.000TL asıl alacak, 560 TL asıl alacağın vadelerden itibaren değişen oranlarda işlemiş avanz faiz olmak üzere toplam 48.560 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, yasal bir yıllık süre içerisinde İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açıldığı, yukarıda ki yargıtay kararında da vurgulandığı üzere kur farkından kaynaklı riskin davacı müşterinin üstlendiği ve taraflar arasındaki sözleşmede de kur farkının talep edilemeyeceği yönünde de açık hüküm bulunduğu bu nedenle davacının davasının reddi gerekeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdiki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine, davanın davacının kötü niyeti ispatlanamaığıdan davalı tarafın kötü niyet talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 579,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 543,82 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 5.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır