Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/419 E. 2019/1286 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/419 Esas
KARAR NO: 2019/1286

DAVA : Tazminat
KARŞI DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 03/05/2017
KARŞI DAVA TARİHİ: 29/06/2017
KARAR TARİHİ: 17/10/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-Karşı Davalı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; taraflar arasında 20/04/2016 tarihinde, 20/04/2016 ile 20/04/2017 dönemini kapsayan Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesi imzalandığını, teminat altına alınan riskin belirlendiği poliçenin A/A.l maddesi gereğince davacının mesleki faaliyetini ifa ederken meydana gelebilecek zararların teminat altına alındığını, davacı vakfın poliçe ve TTK.nın 1435. ve devamı maddelerinde düzenlenen beyan yükümlülüğünün gereklerine uygun davranarak sigorta sözleşmesi yapıldığı sırada ve sözleşme süresince, riziko kapsamına girebilecek olan, taraf olduğu davalara, icra takiplerine ve tüm hukuki husumetlere ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi derhal sigortacı davalı ile paylaştığını ve gerekli bilgilendirmeyi yaptığını, poliçenin yürürlüğe girmesinden sonra davacı ile 10 adet yönetim kurulu üyesi aleyhine, davacı vakfın %10 imtiyazlı pay sahibi olduğu …A.Ş.’ye davacının ve yönetim kurulu üyelerinin zarar verdiği ve bu nedenle kendilerinin de zarar gördüğü iddiasıyla …A.Ş., … ve… tarafından zarar tazmini davaları açıldığını,…, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve… tarafından davacı vakfın %10 imtiyazlı pay sahibi olduğu …A.Ş. ile aralarındaki iş ilişkisinden kaynaklanan ücret alacağı nedeniyle olmak üzere toplam 14 adet dava yöneltildiğini, bu davaların derhal davalı sigortacıya bildirildiğini, bunun üzerine davalı tarafından hasar dosyasının oluşturulduğunu, davacının poliçe kapsamına giren bu davalar için poliçeye uygun şekilde üstüne düşeni yaptığını ve zararı azaltıcı her türlü önlemi aldığını, davalar devam ederken 06/08/2016 tarihinde davacının avukatlık ofisine ödediği 309.750,00 TL, yargılamada yapılan 8.866,40 TL ve 1.197,20 TL tutarında iki kalem masraf ile toplam 319.941,60 TL’nin davalı sigorta şirketinden poliçe kapsamında istendiğini, davalının bu rakamı 10.000 TL muafiyet bedeli tenzil edilerek 31/08/2016 tarihinde 309.941,60 TL olarak davacıya havale ettiğini, davalının 22/08/2016 tarihinde davacıya e-posta yoluyla gönderdiği değerlendirme yazısında, toplamda ödenen 309.941,60 TL yapılan masrafların poliçe kapsamında teminat dışı kaldığının tespit edildiği takdirde kendilerine geri ödenmesine ilişkin ihtirazi kayıt koymak suretiyle taraflarına ödenebileceğini bildirildiğini, davalının sigorta aracısı EUBRO’ya gönderdiği 22/08/2016 tarihli e-postada, eskiye dayanan ve süre gelen husumet nedeniyle poliçenin 4.3. maddesi uyarınca talebin teminat dışında kaldığı şeklindeki değerlendirmelerini bildirdiğini, davacı vakıf tarafindan yapılan bu değerlendirmelerin kendilerince haklı görülmediğinin davalıya bildirildiğini, ancak bu bildirimlere istinaden bir ödeme yapmayarak riskin teminat dışı kaldığı ve önce ödedikleri 319.941,60 TL’lik tutarın iadesinin talep edildiğini, davalının poliçeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmek için ürettiği mazeret olan “önceden bilinen talep/durum ” iddiasının kendilerine poliçe imzalanmadan önce bildirilen İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasına dayandırıldığını, bu davanın davacı ile yönetim kurulu üyelerine yöneltilen davalardan taraf, amaç ve nitelik itibarı ile farklı olduğunu, davalının mesnetsiz, sözleşmeye ve kanuna aykırı, keyfi bahanesinin haksız olduğunu, davalının riski teminat dışı olarak değerlendirmesinin de mesnetsiz ve mazeret üretmek amaçlı bir çaba olduğunu, önceden bilinen bir durum olmadığı açıkça ortada olan ve poliçenin A.l maddesinin b bendi kapsamında sözleşme yapılmadan önce gerçekleşen olaylar neticesinde makul giderlerin teminat kapsamına dahil olması gereken ve zaten şimdilik makul giderleri sigortacıdan talep edilen bu davaların davalı tarafindan teminat kapsamı dışında bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu, ödenemeyen miktarın da davacıya ödenmesi gerektiği öne sürülerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 117.224,46 TL’nin 08/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı vekili Mahkememize verdiği karşı dava ve cevap dilekçesi ile; davacı tarafın talebinin taraflar arasında düzenlenen Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesi tahtında yer alan istisna kapsamında olduğunu, bu nedenle davacı tarafın taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını, davalının yükümlülüğü ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacı ile davalı arasında düzenlenen poliçenin …tarafından düzenlenen poliçenin devamı niteliğinde olduğunu, davacının 117.224,46 TL tutarındaki talebine ilişkin olarak huzurdaki davayı ikame etmeden önce dava dilekçesinde de belirtilen 14 adet dava kapsamındaki avukatlık ücreti ve savunma masraflarına ilişkin olarak davalıdan 319.941,60 TL tutarında talepte bulunduğunu, davalının yapılan toplantılar ve görüşmeler kapsamında davacı ile … arasında geçmiş yıllara ait davaların ve bu bağlamda süregelen bir husumetin gündeme geldiği ve bu bağlamda taraflar arasındaki önceki döneme ait sürecin açıklanması adına davacıdan bilgi ve belge talebinde bulunulduğunu, sunulan belgeler üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda poliçenin “4.3. önceden bilinen talepler ve durumlar” başlıklı istisnasının işlerlik kazandığını, poliçe kapsamında teminat dışında kalan talebin bulunduğu kanaatine varıldığını, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas… Karar sayılı dava kapsamında iddia edilenler ile davacı ve 10 ayrı yönetim kurulu üyesine yönetilen mevcut davalar kapsamındaki iddia edilenler ile aynı veya benzer birbiriyle bağlantılı nitelikte olduğunu, bu bağlamda poliçenin 4.3. maddesinde yer alan istisna hükmünün somut olayda işlerlik kazandığını, davacı tarafın somut olaya konu 117.224,46 TL tutarındaki talebinin varlığı ile söz konusu miktarın içeriğini ispatlayamadığını, davacı tarafın, kanundan doğan beyan yükümlülüklerini yerine getirdiği iddiasının somut dava kapsamında ilgisiz olduğunu, söz konusu iddiasının poliçedeki istisna hükmünün uygulanmasını desteklediğini, poliçe kapsamında istisna hükümlerinin davacı tarafından kabul edildiğini, söz konusu poliçenin A.l maddesinin poliçenin istisna hükmünün uygulanmasına engel olamayacağını, … yönetim kurulu başkanı … tarafından davacı yönetim kurulu üyelerine hitaben 02/11/2015 tarihli ve 20/10/2015 tarihli yazılarının gönderildiğini, bu yazılardan da davacı ile … arasında süregelen uyuşmazlıkların olduğu ve …’ın bundan dolayı bizzat yönetim kurulu üyelerini sorumlu tuttuğunu, davacı tarafın dava kapsamındaki talebinin poliçenin 4.3. önceden bilinen talepler ve durumlar başlıklı istisna kapsamına girdiğini, bu bağlamda poliçe teminatı dışında kaldığını, müvekkilinin herhangi bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek, asıl davanın reddine karar verilmesini, karşı dava yönünden ise; davacı tarafın kendisi ve 10 yönetim kurulu üyesi aleyhine açılan mevcut 14 adet dava nedeniyle uğradığını iddia ettiği zarar talepleri ve davaların savunması için ödenen avukatlık ücreti ile savunma masraflarının poliçenin 4.3. önceden bilinen talepler ve durumlar başlıklı istisnai kapsama girdiğinden poliçe teminatı dışında kaldığı, bu nedenle ihtirazi kayıt ileri sürülerek davacıya ödenen 309.941,60 TL tutarındaki ödemenin 31/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir
Dava;sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, karşı dava ise; ödenen tazminatın geri ödenmesine ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların tüm delilleri toplanmış, yönetici sigorta sorumluluk projesi incelenmiş, ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi …; Mahkememize sunduğu 26/04/2019 tarihli raporunda; mahkeme tarafından istisna hükmünün uygulanamayacağının takdir edilmesi durumunda; asıl dava bakımından 117.224,46 TL tutarındaki dava giderlerinin davacı tarafından talep edilebileceğini, karşı dava bakımından daha önce makul olduğu belirtilerek davacıya ödenen 309.941,60 TL’nin talep edilemeyeceğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli görülmediğinden Mahkememizce sigorta uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Sigorta uzmanı bilirkişi … mahkememize sunduğu 24/07/2019 tarihli raporunda; Davacı …Vakfı (…) ile davalı … A Ş. arasında ve dava dışı …A.Ş. aracılığı ile 20.04.2016 tarihinde düzenlenen, 20.04.2016-20.04.2017 dönemini kapsayan dava konusu … nolu Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesinin, dava dışı … A.Ş. tarafından düzenlenmiş olan 20.04.2015-20.04.2016 dönemine ilişkin poliçenin devamı niteliğinde bir poliçe olduğunu, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunun 11/1. maddesi gereğince; sigorta sözleşmelerinde işin özelliğine uygun olarak özel şartlar, klozlar veya istisnalar tesis edilebileceğini, genel şartlarda olduğu gibi, poliçeye derç edilen özel şartların, klozların veya istisnaların da tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunu, Davacı … Vakfı (…) ve … A.Ş. tarafından; davalı … A.Ş.’ne verilmiş olan 18.04.2016 tarihli yazılı beyanda, “Yönetici Sorumluluk Poliçesini ilk düzenlemeye başladığımız tarih olan 24.01.2011 tarihinden beri bu sigortaya konu olacak bir tazminat talebi veya olay yaşamadık” şeklinde tamamen yanıltıcı ve gerçeğe aykırı bir beyan verilmiş olduğunu, bu şekilde davacı vakıf.. in doğru beyan verme yükümlülüğünü bilerek yerine getirmemiş olduğunu, dava konusu 14 davanın; ücretleri ödenmeyen personeller tarafından açılmış 8 davaya ve hastane ruhsatları üzerine haciz koyan alacaklılar tarafından açılmış diğer 6 davaya ilişkin olarak, davanın konularının ve yaşanan olayların, dava konusu… nolu Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesinin 20.04.2016 tanzim tarihinden çok önce davacı vakfın ve yönetim kurulu üyelerinin bildiklerini, diğer bir ifade ile davacı vakıf … in 18.04.2016 tarihli yazılı beyanı sırasında ve dava konusu Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesinin 20.04.2016 tanzim tarihinden önce, ücretleri ödenmeyen personellerin ve hastane ruhsatları üzerine haciz koyan alacaklıların varlığından ve olaylardan davacı vakfın ve yönetim kurulu üyelerinin bilgi sahibi olduklarını, her ne kadar söz konusu 14 davanın açılış tarihlerinin 05.05.2016 ve 06.05.2016 ise de; daha önceden yaşanan olayların ve bilinen taleplerin dava dışı… A.Ş. tarafından düzenlenen 20.04 2015 – 20.04.2016 dönemine ilişkin poliçe kapsamında kalması gerektiğini, buna göre davacı-karşı davalı vakıf İELEV’in 14 adet davaya ilişkin 117.224,46 TL tutarındaki savunma masrafları ile davalı-karşı davacı … A.Ş. tarafından dava öncesinde 31.08.2016 tarihinde davacı vakfa makul giderler olarak ödenmiş olan 309.941,60 TL avukatlık ücretinin, dava konusu … nolu Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesinin 4.3. önceden bilinen talepler ve durumlar istisnası kapsamında ve sigorta teminatı dışında kaldığını, bu nedenle, davalı-karşı davacı … A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığını, davacı vakfa makul giderler olarak 31.08 2016 tarihinde ödenmiş olan 309.941,60 TL’nin davacı-karşı davalı vakıf… tarafından davalı-karşı davacı…A.Ş.’ne ödenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Olaya ve dosyaya uygun bulunan ayrıntılı ve gerekçeli 24/07/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Davacı-karşı davalı, asıl davada sigorta poliçesi kapsamında ödenmesi gereken makul giderlerin tazminini talep etmekte, davalı-karşı davacı ise; talebin yönetici sorumluluk sigortası poliçesinin 4.3. önceden bilinen durumlar ve talepler istisnası kapsamında kaldığı ve sigorta teminat dışı bulunduğundan dolayı davanın reddini ve önceden ödenen tazminatın da geri ödenmesini talep etmiştir.
Davacı … Vakfı ile davalı … A.Ş. arasında ve dava dışı … A.Ş. aracılığı ile 20.04.2016 tarihinde düzenlenen; 20.04.2016-20.04.2017 dönemini kapsayan Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesinin,dava dışı …A.Ş. tarafından düzenlenmiş olan 20.04.2015-20.04.2016 dönemine ilişkin poliçenin devamı niteliğinde bir poliçe olduğu, “4.3. önceden bilinen talepler ve durumların ” istisna kapsamında kaldığının düzenlendiği, sigorta şirketi tarafından davacıya 31/08/2016 tarihinde 309.941,60 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından sigortaya verilen 18/04/2016 tarihli beyan dilekçesinde; 24/01/2011 tarihinden beri sigortaya konu olacak bir tazminat talebinin ve olayının yaşanmadığının bildirildiği, … hastanesinin işletmecisi olan dava dışı … A.Ş. yönetim kurulu başkanı …’in davacı … Vakfı üyelerine göndermiş olduğu 20/10/2015 tarihli ihtarname ve 02/11/2015 tarihli yazısında, sigorta poliçesinin düzenlenmesinden önce alacaklılar tarafından hastane ruhsatları üzerine haciz konulduğunu, davacı vakfın vergi ve SGK borçlarının bulunduğunu, ücretleri ödenmeyen çalışanların alacakların bulunduğunun bildirildiği, bu durumun davacı vakıf tarafından sigorta şirketine verilen 18/04/2016 tarihli yazılı beyandaki 24/01/2011 tarihinden beri sigortaya konu olacak herhangi bir tazminat ve olay yaşanmadığına ilişkin beyanıyla çeliştiği, davacı vakfın ve 10 yönetim kurulu üyesine açılmış olan 14 davanın 8’inin ücretleri ödenmeyen personeller tarafından açıldığı, buna göre sigorta poliçesinin tanzim tarihi olan 20/04/2016 tarihinden çok önce davacı vakfın ve yönetim kurulu üyelerinin ücretleri ödenmeyen personellerden ve hastane ruhsatları üzerine haciz koyan alacakların varlığından ve olaylardan bilgi sahibi oldukları, dolayısıyla davacı-karşı davalı … Vakfının 14 adet davaya ilişkin 117.224,46 TL tutarındaki savunma masrafları ile davalı-karşı davacı … A.Ş. tarafından dava öncesinde 31.08.2016 tarihinde davacı vakfa makul giderler olarak ödenmiş olan 309.941,60 TL avukatlık ücretinin, dava konusu … nolu Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesinin “4.3. önceden bilinen talepler ve durumlar” istisnası kapsamında ve sigorta teminatı dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılarak asıl davada davacının tazminat talebinin reddi gerektiği, karşı davada sigortacı tarafından ödenen tazminatın iadesi talebinin kabulü gerektiği anlaşıldığından asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın reddine,
1-a)Karar tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 2.001,91 TL harçtan mahsubu ile, bakiye 1.957,51 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
1-b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 12.127,96 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
2-Karşı davanın kabulü ile; 309.941,60 TL nin karşı dava tarihi olan 29.06.2017 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte karşı davalı … Vakfından tahsili ile karşı davacı … A.Ş.ne verilmesine,
2-a)Karar tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre alınması gereken 21.172,11 TL harçtan peşin alınan 5.293,00 TL’nin mahsubu ile, eksik olan 15.879,11 TL harcın davacı-karşı davalı … Vakfından tahsiline,
2-b)Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 5.293,00 TL harcın davacı-karşı davalı … Vakfından alınarak davalı-karşı davacı … A.Ş.ne verilmesine,
2-c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 24.546,50 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı … Vakfından alınarak davalı-karşı davacı … A.Ş.ne verilmesine,
3)Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4)Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 1.000 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalı … Eğitim Vakfından alınarak davalı-karşı davacı … A.Ş.ne verilmesine,
5)Tarafların yatırdığı gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Katip
E-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*