Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/418 E. 2019/649 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/418 Esas
KARAR NO : 2019/649

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2017
KARAR TARİHİ: 30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı firma arasında 09.12.2014 tarihinde … Hizmeti alımına ilişkin Protokol imzalandığını, firma aracılığı ile satışı yapılan ürünlerden satın almak isteyen müşterilere banka tarafından ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, söz konusu kredi tahsisi, davalı şirketin bankaya ilettiği bilgi ve belgelere istinaden kullandırıldığını, …adına 21.07.2015 tarihinde … bayii kanalıyla 36 ay vadeli 4.000.00 TL meblağlı … ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, kullandırılan bu kredinin gerçek …’ın bilgisi dışında kullandırıldığını, …’ın söz konusu kredi kullanımını e-devlet sorgulamasında öğrendiğini, söz konusu krediyi kullanmadığını belirterek itiraz ettiğini, davalı firma kredi kullanım öncesinde ilgili şahıstan temin ettiği kimlik belgesini ve şahsın imzaladığı kredi evraklarını …sistem üzerinden bankaya bildirdiğini, bunun üzerine işlem tamamlanarak kredi otomatik olarak firma hesabına havale yapıldığını, …’ın itirazı üzerine yapılan incelemede kimlik bilgilerinin sahte olduğunun anlaşıldığını, yapılan bu işlemlerden davalının sorumlu olduğunu, … bayii tarafından imzalanan sözleşmenin 21 maddesi; “Mağaza /firmanın bankaya ilettiği kredi başvuru bilgileri orijinal belgelerdeki bilgilere uymuyorsa, metin veya imzalarda sıhhatsizlik, tahrifat ve sahtecilik gözlemleniyorsa, orijinal belgelerde yer alan tarihler hatalı ise Mağaza /firmanın düzenlediği fatura vs. belgelerde tarrifat veya usulsüzlük var ise Mağaza /firma bankanın karşılayacağı zararlara karşı talep hakkı saklı kalmak kaydıyla bu kredilerin hiç açılmamış sayılacağını, bu durumda müşteri nam ve hesabına açılan kredi tutarının tamamı ile bu meblağa işleyecek cezayi faizi, söz konusu kredi sözleşmesinin imzaladığı tarihten geçerli olmak üzere hesaplanacak tutarı nakden ve defaten ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt ederi hükmünü içerdiğini, sözleşmenin 12.maddesi: ‘Mağaza /firma müşterinin Mağaza /firma içerisinde kullanacağı kredisine ilişkin …bank sisteminin gerekli gördüğü belgeler üzerindeki bilgileri doğruluğuna ve uygunluğuna azami dikkat ve özeni göstererek banka sistemine girmekle, belgelemekle ve bankaya ibraz etmekle yükümlüdür demekle davalının yükümlülüğünü ortaya koyduğunu, böylece …bayii kimlik belgesi üzerinde yer alan mühür ve imzaların teyidini de gerçekleştirmekle sorumlu ve yükümlü olduğunu, bu yönde örnek Yargıtay kararlını belirterek davaların kabulü ile bankanın uğramış olduğu 4.000.00 TL lik maddi zararın kredinin akdedildiği 21.07.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini” talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “Davacı davasında, Müvekkili banka ile davalı firma arasında 09.12.2014 tarihinde … Projesine özel Destek Hizmeti alımına ilişkin Protokol imzalandığını, bu kapsamda …adına 21.07.2015 tarihinde … bayii kanalıyla 4.000.00 TL meblağlı ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, …’a ait imzaların ve kimlik belgelerinin birbirine benzemediğinin tespit edildiği” denildiğini, öncelikle müvekkili firma ile akdedilen sözleşmenin varlığından başka bir iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, zira ibraz edilen kimlik belgesinin sıhhatinden müvekkili firmanın sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de ilke olarak asıl olan resmi evraka duyulan güven olduğunu, bu sebeple müvekkili firmanın sorumlu tutulamayacağını, kimlik ibraz edildiğinde en olağan kontrol kimlikteki fotoğraf ile kimlik sahibi olduğunu iddia eden kişiye benzeyip benzemediğine bakmak olduğunu, kimlik üzerindeki mühürle ilgili bir tespit yapılmamış olup, tespit edilen farklılıklar somut olayın şartlarına göre basiretle bir tacir tarafından dahi bilinebilecek/öngörülebilecek farklılıklar olmadığını, müvekkili elinde karşılaştırılabileceği bir bilgi kaynağı yokken nüfus memurunun imzasının ve kimlikteki fotoğrafın yanlışlığı ile iddia edilen kişiye ait olmadığını anlamasının beklenemeyeceğini, dolayısıyla davacı bankanın uğradığını iddia ettiği zararından müvekkilinin sorumlu olmasının beklenemeyeceği, bu nedenle davanın reddine yargılama giderleri, vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini” talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan … Hizmet Alımına İlişkin Protokol, banka teftiş kurulu raporu, ihtarname, bayiden kullandırılan krediye ilişkin kredi sözleşmeleri,nüfus bilgileri, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davacı banka tarafından, davalı şirket ile imzalanan protokole istinaden, davalı şirket tarafından sahte kimlik belgeleriyle yapılan başvuru ile dava dışı üçüncü kişiye kullandırılan kredi nedeniyle, davacının uğradığı zararın tazmini ve tahsili talebidir.
Taraflar arasında, imzalanan protokole istinaden, davalı şirket tarafından gönderilen belgeler ile davacı banka tarafından, dava dışı üçüncü kişiye kullandırılan kredinin, sahte kimlik belgeleriyle kullandırıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır, ihtilaf, sahte kimlik belgeleriyle davacı banka tarafından, dava dışı üçüncü kişiye kullandırılan krediden kaynaklanan zarardan, hangi tarafın sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Ekonomi ve Finans Uzmanı Ticaret ve Borçlar Hukuk Öğretim Üyesi Dr. … ve Banka Emekli Müdürü … tarafından hazırlanan 16/11/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “… Davacı … T A Ş …i şubesi ile davalı …Şti. arasında 09.12.2014 tarihinde DESTEK HİZMETİ ALIMINA İLİŞKİN PROTOKOL (… PROJESİNE ÖZEL) imzalandığı, davacı banka, davalı firma tarafından iletilen bilgi ve belgelere dayanarak, dava dışı …’a ait kimlik belgeleri doğrultusunda, adına 21.07.2015 tarihinde … bayii kanalıyla 36 ay vadeli 4.000.00-TL meblağlı … ihtiyaç kredisi kullandırıldığı, bilahare dava dışı …’ın kredinin bilgisi dışında kullandırıldığını, kredi kullanımını e-devlet sorgulamasında öğrendiğini, söz konusu krediyi kullanmadığını belirterek itiraz ettiği, davacı banka … Nüfus Müdürlüğüne ibraz edilen … TC Kimlik numaralı …adlı şahsa ait nüfus cüzdanı üzerindeki imzaların söz konusu nüfus Müdürlüğü personeline ait olmadığının belirtildiği, bunun üzerine banka kredi kullanım öncesinde bankaya ibraz edilen kimlik belgesinin sahte olduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanan Destek Hizmeti Alımına İlişkin Protokol … Projesine Özel sözleşmesinin 21. Maddesi; sözleşmenin 12. Maddesi hükümleri gereğince davalı şirketin ürün sattığı dava dışı kişinin kimlik belgesi üzerindeki bilgilerin doğruluğuna ve uygunluğuna azami dikkat ve özeni göstermediği, bu nedenle bankanın karşılayacağı zararlara karşı bankanın talep hakkı doğduğu, davacı bankanın uğramış olduğu 4.000,00-TL’lik maddi zararın kredinin akdedildiği 21.07.2015 tarihinden itibaren, tarafların tacir sıfatı taşıması nedeniyle avans faizi ile birlikte davalı firmadan talep edebileceği…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan tüm deliller, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu değerlendirildiğinde, mahkememizde de, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan protokol hükümleri gereğince, davalı şirketin, ürün sattığı dava dışı üçüncü kişinin kimlik belgesi üzerindeki bilgilerin doğruluğuna ve uygunluğuna azami dikkat ve özeni göstermediği, kimlik belgesi üzerinde yer alan mühür ve imzaların teyidini de gerçekleştirmediği, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davalı şirketin sözleşmedeki sorumluluk ve yükümlülüğü gerçekleştirmediği, bu nedenle, davacı bankanın, sahte belgelerle dava dışı üçüncü kişiye kullandırmış olduğu krediden dolayı uğradığı zarardan davalının sorumlu olduğu yönünde kanaat oluştuğundan, davacı bankanın davasının kabulü ile, 4.000-TL. alacağın, davalının temerrüt tarihi olan 03.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline dair oluşan vicdani kanıya göre karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının DAVASININ KABULÜ ile, 4.000-TL. alacağın, 03.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 273,24-TL harçtan, peşin alınan 68,31-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 204,93-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 68,31-TL peşin harç + 69,30-TL tebligat-müzekkere + 1.600,00-TL bilirkişi ücreti giderleri olmak üzere toplam 1.769,01-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktara gore KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.