Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/416 E. 2020/831 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/416 Esas
KARAR NO:2020/831

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:28/04/2017
KARAR TARİHİ:08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18/05/2009 tarihinde yaya olarak yürürken arkasından gelen aracın müvekkiline çarptığını ve plakası tespit edilemeyen bir motosikletin sebep olduğu trafik kazası neticesinde ağır yaralandığını, kaza ile ilgili hiçbir kayıt tutulmaması üzerine, müvekkilinin … Cumhuriyet Başsavcılığı’na, koluk birimi ve tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, davalı kurum olan …’nın yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat gereği, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün sebep olduğu kaza neticesinde zarar gören müvekkili için, davalı kurumdan maddi tazminat talep hakkı doğduğunu, davaya konu kaza sebebiyle müvekkilinin adına davalı kuruma 27/02/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak taraflarınca maddi hata olarak kaza tarihinin hatalı yazıldığından, davalı kurumca taleplerinin değerlendirilmeye alınamayacağının bildirildiğini, bunun üzerine davalı kuruma yeniden başvuru yapıldığını ve maddi hatanın düzeltildiğini, ancak davalı şirketçe başvurularının sonuçsuz kaldığını, şimdilik 50,00-TL geçici iş göreezlik tazminatı, 50,00-TL maluliyet tazminatı, başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 18/05/2009 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın neden olduğu kazada, davacının sakat kaldığını, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının, davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyetine ilişkin kesin tespitin resmi makamlarca yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin teminat kapsamı dışında olduğunu, hesaplanan tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, zarar görenin kazaya sebep olan sürücünün aracında ve hiçbir güvenlik önlemi almaksızın koruyucu ekipman kullanmadan seyahat ederek zararı doğuran fiile razı olduğunun ve zararın artmasında etkili olduğunun açık olduğunu, bu nedenle tazminatın tamamen kaldırılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili kurumun dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumluluğunun bulunduğunu, açıklanan nedenlerle, davanın reddine, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına, teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddine, kanun gereği manevi tazminat talebinin teminat harici olduğundan reddine, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS. … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan keşif ve inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı; 18/05/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, sürücüsü ve plakası belirlenemeyen bir motosikletin, yaya olarak yol kenarında ilerlemekte iken, çarpması sonucu yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya yol açan motosikletin sürücüsü ve plakası bilinmediğinden, meydana gelen zarardan davalı …’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, işleten ile sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada …nın statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’nden alınan 16/12/2019 tarih ve … karar nolu raporunda sonuç olarak; “…1…. oğlu, 1994 doğumlu …’ın 17/05/2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 X (3a…….65) A %100 x 3/5 = %60
E cetveline göre: %53.0 (yüzdeelliüçnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 08/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
“…a. Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının kaza tarihi itibariyle ZMMS teminatı kapsamından 150.000,00 TL olduğu,
b. Davacının kaza tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu dikkate alınarak ekteki Yargıtay kararları doğrultusunda geçici iş göremezlik zararı hesaplamasının yapılmadığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… SGK müdürlüğüne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 17/10/2019 tarih – … sayılı cevapta rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili HMK m.107 kapsamında miktarı belirsiz alacak davası olarak açmış bulunduğu davasında 23/09/2020 tarihinde, bedel arttırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminatını 50-TL. üzerinden, arttırarak 150.000-TL. maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ile eksik harcı ikmal etmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, dosyada müşteki olarak ifade veren, mahkememiz dosyası davacısı …’ın, “….17/05/2009 tarihinde … yönetimindeki motosiklet ile kaza yaptık. Kaza sonrası önce … Devlet Hastanesine kaldırılmışım. Ardından da … Üniversitesi Hastanesine sevk edilmişim. Yaklaşık 1-1,5 ay tedavi için … Üniversitesi hastanesinde kaldım. Ancak şu anda bu kazaya ilişkin adli dosyamı bulamamaktayım. Kaza ile ilgili tüm evrakların ve adli dosyamın neden bulunmadığının araştırılarak, adli dosyamın ve tüm evraklarımın bulunmasını istiyorum. Bu konu hakkındaki sorumlulardan şikayetçiyim…” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 08/12/2016 tarih ve … Soruşturma- … Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı ile; “….Müşteki … 17/05/2009 yılında … yönetimindeki motosiklet ile kaza yapmaları neticesinde yaralanması ile tedavi gördüğünü yalnız adli dosyasını bulamadığını beyan ederek şikayetçi olmuş ise de İlçe Emniyet Müdürlüğü, … ve … Jandarma Komutanlığı arşivlerinde ve Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından UYAP üzerinde yapılan araştırma söz konusu kazaya ilişkin kaydı rastlanmadığı tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla; olay ve şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yapılmasına yer olmadığına…” karar verildiği anlaşılmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen bedensel zararlardan …nın sorumlu tutulabilmesi için her şeyden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 3’üncü maddesinde tanımlanan biçimde “trafik kazasının” gerçekleşmesi zorunludur.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, sürücüsü ve plakası bilinmeyen bir aracın 18/05/2009 tarihinde yaya olan müvekkiline çarptığını ileri sürdüğü, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasına sunduğu şikâyet dilekçesinde, gerçekleştiğini ileri sürdüğü trafik kazasının, 17/05/2009 tarihinde, dava dışı … yönetimindeki motosiklet ile kaza yapmaları neticesinde yaralanması ile olayın meydana geldiğini ileri sürdüğü, davacı yanca, somut olayın, zamanına, gerçekleşme biçimine, olayın oluşuna, aracın türüne ilişkin birbirini tutmayan beyanlarda bulunulduğu, savcılık dosyasından olayın oluş tarihinden yaklaşık altı yıl sonra yapılan inceleme ile, meydana gelen trafik kazasına ilişkin tahkikat, tutanak ve soruşturma dosyasının bulunmadığının belirlendiği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı ile mahkememizde, somut olaya ilişkin olarak, davacının gerek … CBS dosyasında, gerekse mahkememiz yargılaması esnasında, gerçekleştiğini ileri sürdüğü trafik kazasına ilişkin olayı somutlaştıracak yer ve zaman bildirmediği gibi kazaya neden olan aracın türü ile olayın gerçekleşme biçimine ilişkin farklı beyanlarda bulunduğu, mahkememizce, ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Tal. sayılı dosyasından yaptırılan, 14/01/2019 tarihli keşif sırasında, kaza yerinde yaya olarak giderken arkadan gelen motosikletin kendisine çarptığını beyan ettiği, olaya ilişkin tahkikat, tutanak ve soruşturmaya ilişkin bir evrakın dosyaya sunulmadığı, meydana gelen trafik kazası sonucu alındığı bildirilen dosyada mevcut, 17/05/2009 tarihli doktor raporunun, beyana dayalı olarak, motordan düşme olarak kaydedildiği, bu itibarla davacının, yaralanmasının trafik kazasından meydana geldiğinin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde kanıtlayamadığı anlaşıldığından (İstanbul BAM 40.HD. 01/10/2020 tarih ve 2020/903 E.-2020/3095 K. sayılı kararı) sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL + 513,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 544,40-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 490,00-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır