Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/396 E. 2019/896 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/396 Esas
KARAR NO : 2019/896

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/04/2017
KARAR TARİHİ: 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin temizlik hizmetleri veren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile … A.Ş. Arasında 16.02.2016 tarihli sözleşme ile … A.Ş.’nin grup şirketlerinden olan ve aynı adreste yerleşik bulunan davalı borçlu şirket temizlik hizmeti verildiğini, bu sözleşme kapsamında verilen hizmetler gereği müvekkili şirket tarafından davalı borçlu tarafa her ay düzenli olarak fatura kesildiğini, ancak icra takibine konu ve daval borçlu şirkete teslim edilmiş olan fatura bedellerinin bir kısmı eksik ödendiğini, bir kısmının ise hiç ödenmediğini, bu faturalardan kaynaklanan alacaklarının tahsili için müvekkili şirket adına İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı şirketin 2.757,78-TL müvekkili şirkete borlu olduğu anlaşılmış olduğundan; icra takibi öncesi ve sonrası davalı borçlu ödememekte ısrar ettiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalarının kabulünü, davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas numaralı dosyasına vaki itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; sözleşme kapsamında verilen hizmetler bakımından, her ay düzenli olarak müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını, davacının işbu sözleşmeye aykırı şekilde zaten sözleşme içerisinde belirlenmiş hizmete dahil olan işleri ekstra işlermiş gibi gösterip hak ediş iddiasında bulunarak müvekkiliden fazladan para tahsil etmek istediklerini, bu sebeple 26.01.2017 tarihinden davalı tarafça …Noterliğinden …Yevmiye nosu ile gönderilen ihtarnamede, fazla yapılan ödemenin iadesi ve sözleşmenin feshi ihtar edildiğini ve davacının haksız suretti düzenlendiği … nolu 30.12.2016 tarihli, … nolu 31.01.2017 tarihli ve …nolu 17.02.2017 tarihli faturalar ödenmemiş olduğunu, haksız ve sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği faturaları İstanbul … İcra Müdürlüğünden … Esas numarası ile başlattığı icra takibine konu etttiğini, işbu takibe davalı tarafça itiraz edildiğinden takibin durdurulduğunu, müvekkilinin bu faturalardan kaynaklanan bir borcu bulunmadığını, davacı, müvekkili şirkete hukuki ilişkinin başından beri sözleşmeye aykırı ve haksız olarak fazla temin ettiği tutarı bakımından borçlu olduğunu, yukarıda izah edilen nedenlerle, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünden … Esas numarı ile başlatılan icra takibinin iptalini, kötüniyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı karşı davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı avukatlık mesleğini ifa eden hukuk bürosu olup, tacir olmadığı gibi mesleki çalışmalarını yürüttüğü avukatlık bürosu da ticari işletme değildir. Bu nedenle, somut olayda 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı, buna bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olmadığı açıktır.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4- Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.