Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/387 E. 2019/442 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/387 Esas
KARAR NO : 2019/442
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/04/2016
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı dosyasında 19/01/2017 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin 06/04/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İstanbul Belediyesi tarafından kurulan …birimleri tarafından ihaleye çıkarılan ve aşağıda ayrıntısı verilen işlerle ilgili sözleşme imzalandığını ve hizmet verildiğini, söz konusu işe ilişkin olarak …Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü nezdinde, tabloda belirtilen sicil numaraları ile işyeri dosyası açıldığını ve işyerinde işçi çalıştırıldığını, 31/01/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81. maddesinin birinci fıkrasına 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5763 sayılı Kanun’un 24.maddesi ile eklenen (ı) bendindeki indirimden yararlanmak amacı ile anılan işyeri için faaliyet devresine ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin E-bildirge kanalı ile …’na yasal süresi içerisinde verildiğini, primlerin yasal süresi içerisinde ödendiğini, müvekkilinin söz konusu döneme ilişkin SGK’na karşı herhangi bir prim, idari para cezası veya gecikme zammı borcu bulunmadığını, dolayısı ile 5510 sayılı Yasanın 81.maddesinde belirtilen koşulların müvekkili davacı firma yönünden oluştuğunu, kaynaklanan yasal indirim hakkının doğduğunu, nitekim bahse konu prim belgelerinin E-bildirge kanalı İl …’na gönderilirken 5510 sayılı kanun türünün seçildiğini, aşağıda bulunan tabloda ayrıntılı şekilde belirtilen dönemlere ilişkin tutarların aylık prim hizmet belgesinde SGK onayı ile düşüldüğünü ve söz konusu döneme ilişkin ödenecek toplam primden, belirtilen indirim düşülerek müvekkili firmaca SSK’ya ödendiğini, toplam primden düşülen ve davalı idarece hak edişlerinden dönemsel olarak kesinlen miktarlar olduğunu, müvekkili firmanın sözleşme şartlarına uygun olarak işi gerçekleştirdiğini, gerçekleştirilen işin sözleşmeye uygunluğunun davalı idarece tespit edilerek kısmi ve kesin kabullerinin yapıldığını, davalı idarenin kendisi ile imzalanan sözleşmeye aykırı bir biçimde hak ediş ödemelerinde müvekkilinin 5510 sayılı Kanunun 81.maddesinin (1) bendine göre müvekkilen ait olan tutarı, …’ya eksik ödeme yaptın diyerek keserek el koyduğunu, müvekkili firmaya eksik ödeme yapıldığını, 5510 sayılı Kanunun 81. Maddesinin (1) bendi metninden de anlaşılacağı gibi, maddede belirtilen şartlara uymak koşulu ile malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın istihdamı teşvik amacı ile hazinece karşılanmasının işverene tanınan bir hak olduğunu, bu indirim ile davalının ihale makamının idarenin herhangi bir ilgisi bulunmadığını, bu miktarın hak edişten kesilmesinin yasaya ve hukuka uygun olmadığını, konu ile ilgili birçok dava açıldığını, Yargıtay’ca onaylanan kararların dava açmada haklılıklarını ortaya koyduğunu, bu nedenlerle iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, hak edişten keserek el konulan toplam 168.395,12-TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
Davalı vekili 26/03/2019 tarihli duruşmada; “sözlü yargılama için süre istemiyoruz davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: Taraflar arasındaki 06/07/2010 tarihli sözleşme, …kayıtları, Faturalar, Hakediş raporları, Ödeme makbuzları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Muhasebe Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 24/12/2018 tarihli raporda; Hakediş hesaplamaları yapılırken Temmuz 2010, Ağustos 2010, Eylül 2010, Kasım 2010 dönemlerinde 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki indirimler dikkate alınarak hakkediş bedellerinin hesaplandığı, toplam hakkediş hesaplamalarında kullanılan 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki indirim tutarının 168.395,12-TL olduğu, 5510 Sayılı Kanun kapsamında yapılan indirimin sigorta primlerinin düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek adına kanunda belirtilen vasıflara haiz işverenlerin sigorta primlerinin %5’inden hazine tarafından karşılanmasını içerdiği, 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki yapılan indirimlerin hakkediş tutarlarını hesaplarken dikkate alınmaması gerekliliğini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine açılan taraflar arasındaki hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklı, davacıya ödenmesi gereken hak edişler üzerinden sigorta teşvik primlerine ilişkin kesintilerin geri ödenmesine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı şirket davalı şirket ile aralarında hizmet alımına ilişkin sözleşme bulunduğunu, su sözleşmeden dolayı doğan edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, yapılan işlerin davalı tarafça kısmi ve kesin kabullerinin yapıldığını, ancak davalı şirket tarafından 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (ı) bendi gereğince sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek adına kanunda belirtilen vasıflara haiz işverenlerin sigorta primlerinin %5’inin hazine tarafından karşılanmasına ilişkin sigorta prim indiriminin teşvik amaçlı bir uygulama ve davacı lehine yapılmış bir düzenleme olduğu, söz konusu hazine yardımının davacının hak edişlerinden kesilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, edimlerini ve ilgili yasa maddesinin koşullarını eksiksiz yerine getirdiğini, bu sözleşme kapsamında sigorta teşvik priminden yararlanması gerekirken, bu primlerden davalı şirket tarafından davacı şirkete ödenmesi gereken hak edişlerden kesinti yapıldığını, yapılan kesintinin yasal mevzuata ve hukuka aykırı olduğunu bu nedenle söz konusu kesintinin faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı kurum ise yapılan kesintilerin hukuka uygun olduğunu bu nedenle açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı şirket ve davalı şirkete ait kayıtlar, faturalar, ödeme emri belgeleri, … kayıtları, hakediş raporları celp edilmiş ve söz konusu belgeler ve dosya kapsamı itibariyle bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi tarafından; 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki indirimler dikkate alınarak hakkediş bedellerinin hesaplandığı, toplam hakkediş hesaplamalarında kullanılan 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki indirim tutarının 168.395,12-TL olduğu, 5510 Sayılı Kanun kapsamında yapılan indirimin sigorta primlerinin düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek adına kanunda belirtilen vasıflara haiz işverenlerin sigorta primlerinin %5’inden hazine tarafından karşılanmasını içerdiği, 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki yapılan indirimlerin hakkediş tutarlarını hesaplarken dikkate alınmaması gerekliliğini tespit etmiştir.
Dava konusu ihtilaf taraflar arasındaki hizmet alımı sözleşmesi gereği 5510 Sayılı Yasanın 81/ı maddesi gereğince davacı yüklenicinin hak edişlerinden kesinti yapılan %5 puanlık hazine yardımının haklı olup olmadığı, haksız ise davacının hak ettiği prim teşvik indiriminin miktarına ilişkindir,
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/ı maddesine eklenen 5763 Sayılı Kanunun 24/ı bendi ile, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarı Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde …na vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, …na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. “hükmünün getirildiği, bu hükme göre oluşan sigorta primi indirimin işsizliğin azaltılması ve yatırımların istihdam odaklı arttırılması amaçlı teşvik olması nedeniyle fiyat farkı olarak nitelendirilemeyeceği, oluşan indirimin, sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek adına kanunda belirtilen vasıflara haiz işverenlere Hazinece sağlanan ek bir katkı olduğu, dolayısıyla davalı kamu iştiraki olan şirketin %5 lik hazine yardımının davacı yüklenicinin hak edişlerden kesilemeyeceği açık olup, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan uzman bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı yüklenicinin 2010 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım dönem faturalarından yersiz şekilde yapılan kesinti miktarlarının davacı tarafça davalı şirketten iadesi talebinin yerinde olduğu, bu şekilde oluşan davacı alacağının 168.395,12-TL olduğu ve dava tarihinden itibaren avans faiz ile birlikte davalı şirketten talep edilebileceği tespit edilmiş olup, söz konusu prim teşvikinin sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek adına devlet tarafından yasa gereği şirketlere tanınmış bir imkan olması nedeniyle davalı şirket tarafından davacının hak edişinden kesilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; davacı tarafın toplam 168.395,12-TL alacağının dava tarihi olan 06/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 11.503,07-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 8.627,30-TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 2.909,27-TL ilk harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 12 adet tebligat gideri 147,50-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.147,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.053,71-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. Katip …
e-imza*
Hakim …
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.