Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/338 E. 2018/840 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/338 Esas
KARAR NO : 2018/840
DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/04/2017
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili ile davalıların şirketin sahibi bulunduğu ve bidayetinde …İl Özel idaresinde alınan jeotermal kaynak arama ruhsatların devri konulu 22/07/2010 tarihli “ Ticari işbirliği için mutabakat protokolü “ başlıklı sözleşme imzalandığını, taraflar arasındaki mutabakat protokolünün ifasının davalı şirket kusuru sebebiyle yerine getirilmediğini, bu durum hakkında Karşıyaka… Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen … E. … K ve 03/07/2014 tarihli kesin hüküm bulunduğunu, bu imkansızlığın sonucu olarak haksız iktisap ve haksız zenginleşme hükümleri uyarınca tarafların varsa verdiklerinin istirdadı gerektiğini , taraflardan sadece davacı tarafın davalı tarafa 91.300 TL ödediğini , Karşıyaka … Asiye Ticaret Mahkemesinin kararının kesinleşmesi ile birlikte müvekkilinden haksız olarak alınan bu miktarın kanuni faizi ile birlikte davalılardan tazmini ve tahsilini talep ettiklerini , davalı şirket temsilcisi … yapmış olduğu sözleşmede davalı şirketi hiç karıştırmamış fakat havale yoluyla yapılan ödemelerin bir kısmını şirket hesabına yapılmasını istediğini ve ödemelerin bir kısmının şirket hesabına yapıldığını , bu nedenle tarafların borçtan her iki davalının da sorumlu olduğunu bu nedenle müvekkilinin ödediği toplam 91.300 ,00 TL nin kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilin tazmin ve tahsiliyle davacıya ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle : Davacı tarafın Karşıyaka … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E., … K. Ve 03.07.2014 tarihi mahkeme ilamına dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müvekkillere ödediği paranın tazminini istediğini. sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı davalar hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağını, davacının 03.07.2014 tarihli mahkeme kararı ile geri isteme hakkı olduğunu belirtmiş olmakla 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini. bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davacının iddialarının aksine 22.07.2010 tarihli protokol geçerli ASIL sözleşme olduğunu, B.K’ nun 1.maddesine göre iki tarafın karşılıklı birbirine uygun surette irade beyanları ile akit kurduklarını , B.K’nun 29/1 maddesinde düzenlenen ön sözleşme veya sözleşme yapma vaadi ise, tarafların birbirlerine ilerde belli bir sözleşmeyi yapma taahhüdünde bulunmalarını ifade ettiğini.Bu taahhüdün ilerde bir sözleşmenin kurulmasından ibaret olduğunu , bir işin yapılması veya yapılmamasının taahhüt edilemeyeceğini , Borçlar Kanunu’nun genel sistematiğinde sözleşme serbestliği ilkesi benimsenmiş, ön sözleşmenin ise sadece asıl sözleşmenin kurulmasına yönelik olabileceği belirlediğini, ön sözleşmede tarafların tek yükümlülüğünün şartları oluştuğunda esas sözleşmenin imzalanması ile sınırlı olup, esas sözleşmenin yapılması dışında başkaca herhangi bir ani ya da esas sözleşmenin imzalanmasına kadar zamana yayılmış bir edim öngörülmediğini, taraflar arasında imzalanan protokolde Karşıyaka … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas…K sayılı kararda kabule göre “…bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinde tarafların metinde ruhsat bedeli, bedelin ödeme şekli, ruhsatın devri için sözleşmede borç altına girdikleri, ancak yaptırım olarak öngördükleri 250.000 USD’ yi üstlendikleri bu borçlardan bağımsız şekilde gelecekte verecekleri taahhütlerin yaptırımı olarak düzenledikleri…” kabul ettiğini . protokolün sözleşme yapma vaadi olarak düzenlenmediği, bizzat sözleşmenin kendisi olduğunun açık olduğunu, bu sözleşmenin BK’nun özel borç ilişkilerini düzenleyen hükümlerinde öngörülmüş bir sözleşme türü kapsamına girip girmediğinin bir önemi olmadığını, zira sözleşme serbestçisi çerçevesi içinde tarafların kanunda yazılı olmayan kendine özgü karma nitelikte bir sözleşme ilişkisi tesis ettiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler SMMM – KGK Bağımsız denetçi Prof. Dr. … ve Ticaret ve Borçlar Hukukçusu Yrd. Doç Dr. … tarafından hazırlanan 03/09/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak ; “ davacının davalı şirkete ödediği 56.300,00 TL ( 37.500 USD) ve davalı şahsa ödediği 30.000 TL ve 5.000 TL ödemeler olmak üzere toplamda 96.300,00 TL alacak talep edebileceği , buna göre davacı … tarafından davalı Şanhas Şirketine barka yoluyla yapılan 29/11/2010 tarihindeki 56.300 Tl diğer davalı …’e 01/02/2011 tarihindeki 30.000 TL , 08/02/2011 tarihinde 5.000 TL yapılan ödemelere ödeme tarihilerinden itibaren toplamda 91.300 TL ödemeye yürürlükte bulunan % 9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği , infaz aşamasında hesaplanması gerektiği “ sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Karar vermeye elverişli, denetime açık ve oluşa uygun bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Karşıyaka …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı kesinleşmiş ilamında; davacı …Şti. Nin gerekli koşulları sağlamaması ve idareye gerekli revize projesini sunmaması nedeniyle ruhsat devri işleminin gerçekleşmediği, bunda davalının (işbu davanın davacısının) herhangi bir kusurunun bulunmadığı karar altına alınmıştır. Maddi olayları saptayan anılan mahkeme kararı taraflar arasında kesin delil niteliğindedir. İşbu dava ise davacının ruhsat devirleri için davalı tarafa muhtelif tarihlerde ödediği 91.300TL nin sebepsiz zenginleşme nedeniyle davalıdan istirdatı talebine ilişkindir. Davacı dava konusu istirdata konu bedeli aralarındaki sözleşmeye dayanarak davalıya ödemiş ve fakat sözleşmenin ifası davacının herhangi bir kusuru olmadan imkansız hale geldiğinden ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında; davacının davasının kabulü ile davalı tarafa ödenen bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, 56.300,00 TL’nin ödeme tarihi olan 29/11/2010 tarihinden, 30.000 TL’nin ödeme tarihi olan 01/02/2011 ve 5.000 TL’nin ödeme tarihi olan 08/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 6.236,70 TL harçtan , peşin alınan , 1.559,18 Peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 4.677,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
3- Davacı lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 10.054,00 TL nispi vakelet ücretinin davalıdan davacıya verilmesine ,
4- Davacı tarafından yapılan 31,40 TL Başvuru harcı +1.559,18 peşin harç + 4,60 TL vekalet harcı + 146,50 TL tebgat – müzekkere giderleri + 2.400TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.141,68 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır