Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/333 E. 2018/560 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/333 Esas
KARAR NO : 2018/560
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,Müvekkilinin … Şti davalı yan …’ün maliki olduğu … Parsel de bulunan taşınmazın satın alınması yönünde sözlü anlaşmaya varıldığını, söz konusu taşınmaz bordum zemin, 1. kat ve 2. kattan oluştuğunu, yapılan anlaşmaya göre tapu maliki olan Kalemi Gün, taşınmazın mülkiyetini müvekkiline devredecek, karşılığında taşınmaz bedelini alacağını, taraflar arasında herhangi bir yazılı anlaşma bulunmadığı gibi satım sözleşmesi de yapılmadığını, sözlü anlaşma gereği 100.000,00 TL kapora bedelini davalı …’ün hesabına gönderildiğini, daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık neticeside taşınmaz satışından vazgeçtiğini, müvekkili her ne kadar verilen kapora bedelinin iadesini talep etmişse de kapora iade edilmediğinden İstanbul … İcra Müdürlüğünü… esas numaralı dosyası ile davalı aliyhine 100.000,00 TL nin iadesi için icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu 25/01/2017 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu itirazı ile söz konusu icra takibini durduğunu, davalı itirazında borca ve borcun tüm ferilerine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek müvekkilinin alacağına kavuşumasını önlendiğini, arz ve izah edilen nedenlerle davanın kabulünü, açıklanan ve mahkemece resen nazara alınacak sebepler neticesinde davalı müvekilin alacağını tahsil etmesini geciktirmek gayesiyle takibe itiraz eden davacının itirazı kötüniyetli olduğundan itirazının reddi ile takibin devamını, İİK. m. 170. hükmü uyarınca takip konusu senet alacağının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve takip konusu alacağı %10 u oranında para cezasına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ile dava açtığı görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu haksız ve mesnetsiz İstanbul … icra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takibi davalı müvekkil aleyhine başlatılmış olduğu, taraflarınca ödeme emrinin müvekkile tebliğinden itibaren 1 haftalık yasal süre içerisinde, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca itiraz ettiğini, iş bu hiçbir hukuki dayanğı olmayan icra takibinin durduğunu, davacı tarafın davalı müvekkil aleyhine itirazın iptali davası ikame ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, itirazın iptali davası yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, davalı müvekkilin ikametgâhı … ilçesinde olduğunu, hukuk ceza olaylarında yetkili mahkemenin Gaziosmanpaşa Adliyesi olduğunu, icra takibi de yetkisiz icra müdürlüğünde başladığını yetkili icra dairesi Gaziosmanpaşa İcra Dairesinin olduğunu, davanın da görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olacağını, bu sebeplerden dolayı görev ve yetki itirazlarının olduğunu, davacı taraf yapılan sözlü anlaşma gereğince davalı müvekkilin hesabına kapora miktarını gönderdiğini, kaporanın karşı tarafa ulaştırılması anandan itibaren taraflar arasında sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında gayrimenkul satış sözleşmesi kurulmuş olduğunu davacı taraf kapora bedeli olan 100.000,00 TL yi davalı müvekkilin hesabına gönderdiğini, davalı müvekkil karşı tarafın basiretli tacir gibi sözünde duracağını düşünerek, güven ilkesi ve dürüstlük kuralı gereği ilgili taşınmazın diğer ilgilenen tüzel veya gerçek kişilere satmadığını, yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edilen iş bu davanın usulen reddine karar verilerek dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesini, haksız ve mesnetsiz olarak taraflarına ikame edilen iş bu davanın öncelikle usulen reddini, aksi kanaatte olunması halinde esastan reddini, dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen kaparo bedelinin iade edilmemesi nedenine dayalı olarak tahsili için başlatılan icra takibine itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamaya yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticari davalar aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir
Dosya kapsamında her ne kadar davacı taraf ticari şirket olsa da; davalı gerçek kişi tacir olmağı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığından asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava nispi ve mutlak ticari deva olmaması gözetildiğinde Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE HMK 114/1-C VE 115/2 MADDESİ GEREĞİNCE DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİ İLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır