Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/265 E. 2021/316 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/265Esas
KARAR NO:2021/316

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :14/03/2017
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, … imkanları hakkında danışmanlık hizmeti almak ve hizmet neticeleninceye kadar müvekkili şirket adına hizmet kapsamında başvuruları yapmak için davalı şirket ile 23/09/2016 tarihinde telefon ile iletişim kurduğunu, aynı gün davalı şirket hesabına 1.260-TL bedelli mail-order ödemesi yapıldığını, işbu ödeme ile taraflar arasında … … Sözleşmesi akdedildiğini, 23/09/2016 tarihi itibariyle davalı şirketin danışmanlık hizmetinin başladığını, bu kapsamda davalı şirket ile karşılıklı yazışmalar sonrasında müvekkili nitelikli eleman desteği alma imkanı/hakkı olduğunu, bu kapsamda çalıştırılacak nitelikli elemanın 1 yıllık maaşının yarısının … tarafından hibe olarak verileceği davalı şirket tarafından müvekkiline bildirildiğini, müvekkili şirket davalının yönlendirmeleri ile 08/10/2016 tarihinde nitelikli eleman temin ettiğini ve işe başlattığını, davalı şirket tarafından …’ten nitelikli eleman desteği almak amacıyla başvuru için gerekli evraklar müvekkili şirketçe 19/10/2016 tarihinde dolduralarak davalı şirkete gönderildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca nitelikli eleman desteği almak adına bu aşamadan sonraki işlemlerin takibi, ifası ve sorumluluğuun davalı şirkete ait olduğunu, müvekkili şirket yükümlülüğü altında olmamasına rağmen 06/10/2016, 03/11/2016 ve 04/11/2016 tarihlerinde işlemlerin nasıl ilerleyeceği ve müvekkili şirketçe yapılması gereken bir işlemin kalı olmadığı konusunda bilgilendirilmesi için davalı şirkete mail gönderdiğini ve telefon ile iletişime geçilmeye çalışıldığını ancak müvekkili şirket tarafın gönderilen maillere, yapılan aramalara davalı şirket tarafın cevap verilmediğini, davalı şirketçe, müvekkili tarafından gönderilen maillere ve telefonlara cevap verilmemesi üzerine 08/11/2016 tarihinde doğrudan … ile iletişime geçildiğini, … yetkililerinde yapılan görüşmede, müvekkili şirketin nitelikli eleman desteği için 1 aylık süre içerisinde başvuru yapmadığını ve başvurunun süresinde yapılmaması nedeniyle nitelikli eleman desteği hibesinden yararlanamayacağını bildirildiğini, müvekkili şirket davalı şirketle tekrar iletişime geçtiğini, müvekkili şirket işlerini takip ile yetkili davalı şirket çalışanının başvuru süresinde yıllık izne ayrıldığını, bu sebeple aksaklıklar yaşandığının müvekkili şirkete bildirildiğini, ticari teammüler gereği davalı şirketin yıllık izine çıkardığı çalışanının ifa edeceği işleri şirket nezdinde çalışan başka personellere tahsis etmesi gerektiğini ve bu husustan da müvekkili şirkete haberdar edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirket, çalışan maaşının yarısının … tarafından hibe olarak verileceğinin davalı şirket tarafından taahhüt edilmesine güvenerek 1.500-TL maaş ile nitelikli eleman çalıştırmaya başlandığını, davalı şirketin ihmali sebebiyle müvekkili şirket her ay eleman maaşının yarısı olan 750-TL zarara uğradığını, müvekkili şirket tarafından …. Noterliğinin 28/11/2016 tarihli … Yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşme kurulurken davalı şirkete ödenen 1.260-TL hizmet bedelinin iadesi ile fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak davalı şirket kusuruyla müvekkilinin alamadığı hibe miktarının bir kısmının iadesini talep ettiğini, davalı şirket tarafından …. Noterliğinin 09/12/2016 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesinde “talep edilen hususların yerine getirilemeyeceği” ifade edildiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin hak ve alacak taleplerinin saklı kalması kaydıyla, sözleşme kurulurken davalı şirket hesabına ödenen 1.260-TL hizmet bedelinin ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte taraflarına iadesini, davalı şirketin hizmetini gereği gibi yapamayacağı düşünülerek alınan elemana fazladan ödemek zorunda kaldıkları ücret bedeline binaen şimdilik 100-TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte taraflarına iadesini, yargılama giderleri ve karşı ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava açılırken yatırması gereken harçları ve gider avansını yatırmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin … markası ile Türkiye’de bugüne kadar binlerce Kobi, Yatırımcı ve girişimciye devletin vermiş olduğu hibe, teşvik, destek ve sübvansiyonlu kredileri almalarını sağladığını ve sağlamaya devam eden bu bağlamda danışmanlık hizmeti sunan bir şirket olduğunu, … hizmetlerini diğer klasik danışmanlık firmalarından ayıran bir diğer özelliğin ise bu işin çağrı merkezleri üzerinden tele-danışmanlık hizmeti şeklinde yapılması olduğunu, bu nedenle danışmanlık bedellerinin cüzi rakamlarda olduğunu, davacı şirket yetkili … sıfatıyla müvekkili şirket ile irtibat 22/09/2016 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, 23/09/2016 tarihinde çağrı merkezi müşteri temsilcisiyle başvuru formuna istinaden görüşme sağlandığını, yapılan görüşmelerde müşteri temsilcisine, …’e nitelikli eleman desteği için 24/09/2016 tarihinde uzman ataması gerçekleştirilerek hizmet almaya başladığını, 23/09/2016 tarihinde müvekkiline danışmanlık ve analiz hizmet bedeli olarak 1.260-TL ödeme gerçekleştiğini, müvekkili şirket tarafından hizmetin ifasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kanunda yazılı süreler içinde cayma hakkının kullanıldığını, davanın kötü niyetli açılmış olması sebebiyle davacı hakkında HKM hükümlerinin uygulanmasını talep ettiklerini, kötü niyet tazminatı taleplerinin olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve şikayet haklarının saklı kalması kaydıyla, mahkemece davacı tarafın dava açılırken yatırması gereken harçları ve gider avansını yatırmamış olduğundan davanın usulden reddini, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, davacı işbu davasını kötü niyetle açmış oludğundan HMK 329. maddesi gereğince müvekkili ile aralarında kararlaştırdıkları vekalet ücretinin de davacı karşı davalıdan alınmasını, HMK 329. madde hükmünden ayrı olarak advacının işbu davayı açmaya hakkı olmadığı halde dava açmış olması ve HMK 29. maddede düzenlenen dürüst davranma ve doğru söyleme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin tespiti ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan … Danışmanlık ve Üyelik Sözleşmesi, ticari defter ve belgeler, fatura, ihtarname, başvuru formları, yazışmalar ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, sözleşme nedeniyle ödenen hizmet bedelinin iadesi ve maddi zararın tazmini davasıdır.
İhtilaf, davalının, sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirip getirmediği ve davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Bilirkişi Kobi Danışmanı … tarafından hazırlanan 20/04/2018 tarihli raporda: “…yukarıda da belirttiğimiz gibi, dosya kapsamında davacının söz konusu prosedür ve süreçleri yürütmek üzere davalı ile anlaştığı ve … destekleri kapsamında davalının Genel Destek Programı kapsamında Nitelikli Eleman İstihdat Desteğine danışmanlık ettiği ancak tüm sürecin detaylıca anlaşılmaması ve prosedürlerin her bir aşamasının mesafeli satış sözleşmesi ve uzaktan bilgi aktarımı yaptırılarak sağlanmasından ötürü, davalının eksik bilgilendirme yaparak davacıyı mağdur ettiği kanaati hasıl olmuştur. … veri tabanı kaydı, beyanname süreçleri, sistem onayları ve Genel Destek programının 26/10/2016 tarihinde açılıdğı dikkate alınarak ve uzan onaylarının kurum içi iş akışı kapsamında her bir adımın ortalama 3 iş günü sürdüğü süreçte personelin 30 gün içerisinde istihdat edilmesi yerine diğer sağlanan opsiyon olan 45 gün içerisinde istihdam edilmesi yönergesi işletilerek evrak süreçlerindeki zaman kaybı önlenebilir ve son başvuru tarihinden kaynaklı mağduriyet hasıl olmamış olurdu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Bilirkişi Yusuf Türken’in 10/04/2019 tarihli raporunda: “…tarafımca yapılan inceleme ve tespitlerim doğrultusunda: kamu kaynaklı teşvik, hibe, istisnalar birer program altında açıklanır ve bu açıklamalar ve bu açıklamalar uygulama yönetmeliği ile yayınlanır. Burada uygulama yönetmeliğine dayandırılmamış kapsamlarda, sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşme gerçeği yansıtmamaktadır. İmzalanan sözleşme iki şirket arasında üyelik ve komisyon sözleşmesi olduğu, davalının hak etmiş olduğu bir kereye mahsul tahsil edilen 1.260-TL üyelik bedeli sözleşmede bulunmaktadır. Davacı bunu kabul ettiği, aynı sözleşmenin Madde 5. Cayma hakkı ve İstisnaları kısmındaki cayma hakkını kullanmadığından 1.260-TL olan üyelik bedelinin davalı tarafta kalması gerektiği belirlenmiş olup, davalı tarafın 01/12/2017 10.53 tarihinde teslim alınan … delil listesi ve ekleri dosyasında bulunan Ek-14 içerisinde bulunan Nitelikli Eleman İstihdam Desteği ekran görüntüsünde tarih bulunmadığı için başvurunun zamanında yapılıp yapılmadığı belirlenememiştir. Fakat dosyadan anlaşıldığı üzerine davalı sözleşme kapsamında bilgilendirmeyi yapmış ve yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Davacı bundan sonrasında tamamı ile sorumluluğu ve yükümlülüğü kendi üzerine almış olduğu, davalı tarafından gerekli bilgilendirmenin telefon ile davacıya yapıldığı belirlenmiştir. Fakat destek kullanım süresi boyunca davacı imzalamış olduğu sözleşme ile tüm yükümlülüğü üzerine almaktadır. Davalının herhangi bir yükümlülüğü olmadığı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Bilirkişiler SMMM … ve Kobi danışmanı … tarafından hazırlanan 10/01/2020 tarihli raporda:”…davacı/davalı defterlerinin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, lehlerine delil olma kuvvetine sahip olduğu, davalı tarafından düzenlenen faturanın davalının yasal defterlerinde yer aldığı, davalı fatura alacağını davacı taraf yetkilisine ait POS (Kredi Kartı) ile tahsilat yaparak Cari Hesabın sıfır olduğu, davalı tarafından 23/09/2016 tarih … numaralı 1.260-TL’lik faturanın davacı tarafa taslimi ile ilgili “Faturanın gönderildiğine dair bir belge bulunamamıştır” paylaşımı yapılmıştır. Davalı tarafın gerek bilimsel olarak gerekse ulusal ve uluslararası meslek kuruluşlarının bağlayıcı düzenlemeleri kapsamında değerlendirildiğinde nitelikli bir yönetim danışmanlığı hizmeti sunmaktan uzak olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Bilirkişiler … ve … tarafından verilen 28/09/2020 tarihli ek raporda “…davalı tarafın iddia ettiği üzere; nitelikli elamının SGK giriş kaydını yaptığını ispatı halinde hizmeti ifa bakımından, ilk bendin mümkün olmaması halinde, davacı taraf kendisinden istenen bilgi, belge ve … sistemi şifresini … danışmanına sunduğu ispatı halinde hizmet ifasında kusur olduğu ispatlanabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Bilirkişi İşletme, Bankacılık İşlemleri, Finansman Mali Analiz Uzmanı … tarafından hazırlanan 02/03/2021 tarihli raporda;”…sözleşme ve ekleri yönünden değerlendirme yapıldığında, elektronik ortamda onayları tamamlanmış olmasına rağmen … Şti’nin sözleşmenin ıslak imzalı kopyesini, danışman firma, …. Ltd. Şti.’ne göndermediği kanaati oluştuğundan, sözleşme sorumluluğu yönünden, danışman firmaya yönelik hukuki taleplerinin tam ve eksiksik değerlendirilemeyeceği kanaati oluşmuştur. Danışmanlık Hizmeti yönünden değerlendirme yapıldığında, söz konusu Danışmanlık Hizmeti’nin nitelik itibariyle E-Mail ve Telefon hattı üzerinden yapılan birhizmet olacağı sözleşme öncesi Danışmanlık Hizmeti alacak firmaya “Ön Bilgilendirme Formu” ile sunulmuş olması Hizmetin firma mahallinde yapılacak teknik eğitimleri sağlamış bir Kobi Danışmanlık Hizmeti ile Aynı Nitelikte yorumlanması mümkün olamayacaktır. Hizmeti Alan Firma bu süreci peşinen kabul etmiştir. Danışmanlık hizmetinin ifasında Hizmet Sağlayıcı E Mail ve Telefon kanalıyla sürekli olarak Hizmet Alan Firmayı uyarmıştır. Hizmet Alan firma ise kullanılan hizmet sağlayıcı kanallardaki bilgi/döküman vb. gibi benzeri bilgi kaynaklarına zamanında ulaşıp cevap verme konusunda gerekli özeni göstermediği kanaati oluşmuştur. Davacı Firma; dava dosyasına delil niteliğinde evrak ve dökümanları sunma yönünden yeterli özeni göstermediği kanaati oluşmuştur. Davalı taraf ise delillerin oluşturulmasında özen gösterdiği kanaati oluşmuş ve sundukları deliller üzerinden tarafsızlık ilkesine bağlı kalarak değerlendirme yapılmıştır. Davacının dava konusu ettiği 08/10/2016 tarihinde işe başlattığını beyan ettiği …’le ilgili Danışmanlık Firmasının … … Müdürülğüne zamanında (başvuru tarihinden en erken 30 gün önceki Sigorta girişi sağlanmış personel zorunluluğu hali) başvuru yapmaması souncu Sözleşmeden Doğan Tazminat hakkı talebi incelendiğinde dosya içeriğinde ilgili personole ait herhangi bir SGK giriş kaydı veya belgesi sunulmadığı için Tazminat Hakkının Doğacağı yönünden kanaat oluşmuştur. Davacı tarafın iadesini talep ettiği 1.260-TL’lik Danışmanlık Hizmet Bedelinin iadesi talebiyle ilgili değerlendirme yapıldığında, Danışmanlık Hizmetinin “Nitelikli Eleman Desteği … Başvurusu” ile sınırlı olmadığı daha geniş kapsamda … Veri Tabanına Kayıt Yenileme ve Genel Destek Programına Dahil Ettirilme (26/10/2016-26/10/2019 dönemi) danışmanlık hizmet sürecini de kapsadığı tespitiyle Kobi Line Üyelik Sözleşme Bedeli olarak tahsil edildiği görülmüştür. İadesinin söz konusu olamayacağı kanaati oluşmuştur…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sözleşme, ticari defter ve belgeler, fatura, ihtarname, başvuru formları, yazışmalar ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan 02/03/2021 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacı yanca sözleşmeye ilişkin olarak, danışmanlık bedeli ödediği konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, ihtilafın davalının, sözleşme kapsamında edimini yerine getirip getirmediği noktasında toplandığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davalı yanca, davacıya, alınan hizmete ilişkin işlemler ile ilgili bilgi, döküman ve belgelerin temini konusunda gerekli bilgilendirmelerde bulunduğu, davalının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalıya hizmetin ifasına ilişkin atfedilecek bir kusur bulunmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.360-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır