Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/262 E. 2018/328 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1197 Esas
KARAR NO : 2018/326
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının … bankası tarafından hukuka aykırı şekilde borçlandırıldığını, hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, haciz işlemi yapıldığını, bankaca takip başlatılırken borçluya ait olduğu söylenen tc kimlik numarası ile müvekkiline ait kimlik numarasının farklı olduğunun anlaşıldığını, ancak konuyla ilgili tüm talep ve başvurulara rağmen sürekli borcun ödenmesi hususunda müvekkilinin rahatsız edildiğini, banka ile yapılan son görüşmelerde her nasılsa daha önce borçlu görünmeyen müvekkilinin şu anda borçlu göründüğünün bildirildiğini ve ilgili icra dosyası ile takibin harçsız olarak yenilendiğini ve tebligat dahi yapılmadan haciz işlemi başlatıldığını, davacı müvekkilinin konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını suç duyurusunda bulunduğunu ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacı müvekkiline ait kimlik numarasının 2007 yılında sisteme yanlış girildiğini, davalı bankanın tüm bu süre zarfında verilen dilekçelere cevap vermediğini, belirtilen nedenlerle 5.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Banka tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmesi gerektiğinden görev itirazında bulunduğunu, şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davalı banka tarafından davacının hukuka aykırı şekilde borçlandırılması, hakkında haciz işlemi yapılması ve kredi riskinin belirlenmesinden kaynaklanan bankacılık işlemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava ilkin Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas… karar sayılı ilamında “…Dava konusu uyuşmazlığın bankacılık işlemlerinden kaynaklanmasına göre davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiği ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekeceği kanaatine varıldığından.” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememizin … esas numarasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Mahkememizin… esas, … karar sayılı ilamında”… belirtilen nedenlerle 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili telebine ilişkin olduğu anlaşıldığından davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, zira HMK 2.maddesi gereğince dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş olup, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 31/12/2012 Tarih, 2012/9255 Esas, 2012/15203 Karar sayılı ilamı), Yeni TTK’ya göre bir davanın ticari dava olabilmesi için 4. maddede bentler halinde sayılan istisnalardan birine girmiyorsa her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerektiği dikkate alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine…” karar verildiği görüldü.
Verilen karar davacı tarafından görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtaya gönderilmiş yargıtay … Hukuk Dairesinin 21/11/2016 tarih, … esas,… karar sayılı ilamında”… Davacı tarafça ileri sürülen iddialar bankacılık işlemlerinden kaynaklanmakta olup, gerek 6762 sayalı mülga, gerekse 6102 Türk Ticaret Kanununa göre Bankacılık işlemleri Ticari dava sayılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırması gerekmektedir…” şeklinde karar verildiği anlaşıldı.
Mahkememize gelen dosya … esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
13/09/2017 tarihli celse ara kararında dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda sonuç olarak”…1.)Kredi kartı kullanımından doğan banka alacağının davacı …’e (TC …) ait olmadığı, dava dışı …’e (TC …) ait bir alacak olduğu, sunulu belgeleden, anlaşıldığı,
2.) Dava dosyasında mübrez “Kredi kartı Üyelik sözleşmesi ’’ incelendiğinde, Kart hamili Adı soyadı, imzası bulunduğu, ancak sözleşmede ayrıca hamilin doğum tarihi ve yeri, adres bilgileri, TC kimlik numarası ve kimlikte yer alan tüm bilgilerin bulunmadığı, bankanın sözleşmede eksik bilgi ve belge temininde gerekli “Özen Yükümlülüğünü “ yerine getirmediği,
3.)Davacının borçlu olmadığı halde uzun süre alacak talebi ile ilgili yapılan işlemler, üzerine kayıtlı tüm mal varlığına haciz talep edilmiş olması haciz nedeniyle Merkez Bankası nezdinde kredi notu düşürülmesi ve.Banka kayıtları üzerinde hatalı işlem yapılmak suretiyle davacının mağdur edildiği,
4.) Bu mağduriyet nedeniyle davacının manevi bir zarara uğradığı kanaati oluştuğu, bu manevi tazminatın miktarının ne olacağı hususu tamamen sayın mahkemenin taktirlerinde olup,Mahkemece taktir edilecek manevi tazminat tutarının davalıya yasal faiziyle birlikte ödenebileceği…” mütaala edildiği anlaşılmıştır.
İddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı banka dava dışı… aleyhine icra takibi başlattığı, ancak davacı … aleyhine takibe devam edildiği, davacı tarafından davalının yapılan yanlışlıkla ilgili bilgilendirildiği, özellikle TC numaralarının farklılğının rahatlıkla tespit edilebileceği, dosyada mevcut bilirkişi raporunun davalının özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini tespit ettiği, borçlu olmayan davacının, özen yükümlülüğü yerine getirilmediği için borçlu olmadığı halde uzun süre alacak talebi ile ilgili yapılan işlemler, üzerine kayıtlı tüm mal varlığına haciz talep edilmiş olması, haciz nedeniyle Merkez Bankası nezdinde kredi notu düşürülmesi suretiyle mağdur edildiği anlaşılmıştır.
Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle, meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını, parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Hukuk kişisel değerlere yapılan saldırının karşılığı olarak manevi zararın giderim yükümlülüğü getirmiş, genel değer ölçüsü olması nedeniyle belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır.
Manevi tazminat miktarının belirlenmesi münhasıran hakime aittir. Miktarın belirlenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması mümkün değildir. Hakim takdir hakkını kullanırken hukuka ve hakkaniyete göre karar verir. 22/06/1966, 7/7 sayılı İBK “Takdir edilecek miktar, davacı için zenginleşme, davalı için de fakirleşme aracı olmamalı” dır. Yukarıda anlatılan nedenlerle manevi tazminat unsurları yerine geldiği gözetilerek aşağıdaki gibi hüküm kurul kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 2.500 TL’nin dava tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 170,77-TL harçtan, peşin alınan 85,39-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 85,38-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine av. Asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunun 2.180-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan av. Asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 2.180-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı + 85,39-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 500-TL bilirkişi ücreti + 113,50-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 613,50-TL yargılama giderlerinin %50’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip … ¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır