Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/235 E. 2020/780 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/235 Esas
KARAR NO:2020/780

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/03/2017
KARAR TARİHİ:01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı … A.Ş.’ne ait ticaret merkezinin müvekkili tarafından 10/10/2015-10/10/2016 aralığında geçerli … Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili sigortalısının malik ve tesis yöneticisi olduğu ticaret merkezinin temizlik hizmeti ile ilgili davalı ile 11/06/2014 tarihli hizmet sözleşmesinin yapılmış olduğunu, davalının profesyonel olarak temizliğini üstlendiği binanın sol yan cephesindeki camların 30/05/2016 tarihindeki temizlik çalışmaları sırasında hasarlandığını, müvekkili nezdinde açılan hasar dosyasında görevlendirilen ekspertizin rapor düzenlemiş olduğunu, hasarın davalı tarafından yapılan temizlik çalışmaları sırasında meydana geldiğinin sabit olduğunu, davaya konu 30/05/2016 tarihli cam kırılması olayında davalının eylemi ile hasar arasında illiyet bağının mevcut olup davalının davaya konu hasardan dolayı sorumlu olup zararı tazminle mükellef olduğunu, müvekkilinin 08/08/2016 tarihinde sigortalısına 17.044,33-USD sigorta tazminatı ödediğini, müvekkilinin TTK.m. 1472 gereğince ödemiş olduğu tazminat nedeniyle sigortalının haklarına halef olmuş olduğunu, ekspertiz raporunda belirtildiği şekilde lobi tavan camı dışında kalan hasardan dolayı ödenen 39.290,84-TL için rücu hakkının doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, 39.230,84-TL sigorta rücu tazminatının, sigortalıya ödeme tarihi olan 08.08.2016 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; hasarın oluşması ile ilgili ekspertiz raporundaki tespitin hukuka aykırı olduğunu, ekspertiz raporunda hasarın aslında müvekkilinin çalışmalarının kusurundan değil ani çıkan rüzgar hadisesi ile gerçekleştiğinin açık olarak belirtildiğini, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2015/16036 Esas ve 2017/4764 Karar sayılı 05/06/2017 tarihli içtihadında da bunun kaçınılmazlık olarak değerlendirildiğini, somut uyuşmazlıkta personelin rüzgar hızını ölçtükten sonra cepheye iniş yaptığını, bu esnada rüzgarın aniden hızını arttırması sonucunda sepetin vantuzlardan sıyrılıp cephedeki üç adet camı kırdığının anlaşıldığını, öte yandan kazanın yaşandığı esnada temizlik işleri ile görevli olan müvekkili çalışanlarının verdiği bilgilerden çalışanların konu ile ilgili gerekli her türlü eğitimi ve donanımı haiz olduğunu, sonuç olarak uyuşmazlık bakımından müvekkiline husumet tevcih edilmesi mümkün olmadığından ayrıca müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu da bulunmadığından aksi yöndeki haksız ve mesnetsiz tüm beyan ve iddialara taraflarınca itiraz edilmekte olduğunu belirttiklerini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalması kaydıyla, işbu davada müvekkili şirkete husumet tevcihi mümkün bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddini, dava konusu hadise ile ilgili olarak müvekkili şirketin her ne nam ve ad altında olursa olsun bir sorumluluğundan söz edilmesi mümkün olmadığından, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın her hülakarda reddini, vekalet ücreti de dahil olmak üzere tüm yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, makbuz, ibraname, yazışmalar, sözleşme,ekspertiz raporu, faturalar, ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, meydana gelen hasar nedeniyle, davacı sigortacı tarafından, … Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen hasar bedelinin,TTK. 1472. Maddesi gereğince, davalıdan rücuen tazmini talebine ilişkindir.
İhtilaf, dava dışı sigortalıya ait ticaret merkezinde meydana gelen cam kırılmasının, davalının sorumluluğu, bu sorumluluk noktasında oluşan maddi zarar miktarının tespiti ve meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı ve davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler… Hukuk Fak. Öğr. Grv. Doç. Dr…., Sigorta Uzanı … ve İnşaat Mühendisi … tarafından hazırlanan 06/11/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…dain-i mürtehin … A.Ş.’nin davacı … hasar bedelini sigortalı … ödemesine rıza göstermiş olması halinde, davacı … tarafından sigortalısı … yapılan 06/08/2016 gün 17.044,33-USD bedelli hasar ödemesinin Yangın Sigortası Genel Şartları’nın A.3.2.4 maddesinde arandığı şekilde poliçede verilen fırtına ek teminatı kapsamında kalacağı, buna bağlı olarak, davacı … aktif husumet ehliyeti kazanabileceği, rücu talebine konu üç adet cephe camının ölçü ve özellikleri dosya kapsamında yer almadığından, talep edilen bedelin kadri maruf olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılamadığı, davaya konu olayın meydana gelmesinde davalı şirket personelinin kusurlu davranışından bahsedilemeyeceği, davalın … kusuru olmadığı belirlendiğinden, davalı … hasardan sorumlu olmadığı…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davacı vekili tarafından bilirkişi heyeti raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekilinin itirazlarını değerlendirir yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler Nitelikli Hesaplamalar …, Sigorta Uzmanı … ve Yüksek İnşaat Mühendisi … tarafından hazırlanan 23/04/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak: “…dava konusu talep edilen yan cephede meydana gelen cam kırılması hasarının giderilmesi bedelinin 39.230,84-TL tutarın camın özellikleri dikkate alındığında rayiç değeri yansıttığı, ekspertiz raporunda yan cephede oluşan hasarın temizlik personeli tarafından olduğu belirtilmesine karşın ekspertiz raporunda ve dosya kapsamında dış cephe temizlik asansörü ile ilgili bilgi bulunmadığı, ani çıkan rüzgar nedeni ile temizlik sepetinin cama çarptığının belirtildiği ancak, hasarın meydana geldiği tarihteki metalürji raporunun dosya kapsamında olmaması sebebiyle rüzgar şiddetinin tespitinin mümkün olmadığı, metalürji raporunun temini halinde değerlendirme yapılabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Bilirkişiler Meteorlojik Mühendisi …, Nitelikli Hesaplamalar …, Sigorta Uzmanı … ve Yüksek İnşaat Mühendisi … tarafından hazırlanan 26/02/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak:”…mevcut rüzgar kayıtlarına göre hasarın meydana geldiği gün kaydedilen en yüksek rüzgar hızının “orta kuvvette” rüzgar kategorisinde olduğu, bu kategorideki rüzgar hızının söz konusu hasarı meydana getirebilecek nitelikte olmadığı, dava konusu zararın tüm Riskler Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında meydana geldiği, T.T.K. 1472.maddesi ile alacağın temliki hükümleri kapsamında talep ve dava hakkının bulunacağı, davacının talep ettiği zarar bedeli 39.230,84-TL’nin kadri maruf olduğu, davalı şirketin zararının meydana gelişinde %100 sorumlu olacağı…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davalının, aktif husumet itirazının, 30/11/2020 tarihli dilekçe ile daini mürtehin alacaklısı … A.Ş. tarafından, “davaya konu hasar ödemesinin davacıya yapılmasına, kayıtsız şartsız muvafakat ettiklerine” bildirildiğinden, reddine karar verilmiştir.
Davalı yanca dosyada mevcut bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu iddia edilmiş ise de, söz konusu bilirkişi raporları arasında teknik inceleme konusunda bir çelişki olmadığı, hukuki değerlendirmenin ise hakim tarafından yapılacağından, yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir. +
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, makbuz, ibraname, yazışmalar, sözleşme,ekspertiz raporu, faturalar, ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan 23/04/2019 tarihli kök ve 26/02/2020 tarihli ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, dava dışı sigortalı ile davalı arasında, hizmet sözleşmesi bulunduğu,bu sözleşme kapsamında, dava dışı sigortalıya ait binanın temizlik ve bakım işinin davalı tarafından üstlenildiği, davalı yanca olay tarihinde, binanın dış cephe cam temizliği yapılırken, üç adet camın kırılması sonucu ortaya çıkan hasarın, rüzgarın aniden hızını arttırması nedeniyle, sepetin üç adet cama çarpması ile meydana geldiği, olayın meydana gelmesinde temizlik işini yapan personelin kusurunun olmadığı iddia edilmiş ise de hasarın meydana geldiği gün, meteoroloji müdürlüğünden alınan kayıtlarla, yapılan teknik incelemeye göre, rüzgar hızının orta kuvvette olduğu, bu kategorideki rüzgarın hızının hasarı meydana getirebilecek nitelikte olmadığı, davalı şirket çalışanlarının çalışma sırasındaki kusurlu eylemi ile meydana gelen gelen zarar arasında illiyet bağının mevcut olduğu, davalı şirketin zararın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu ve davalı şirketin gerekli özen ve dikkatin gösterildiğinin ispatına ilişkin delil sunmadığı ve meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından, sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen riskin teminat altına alındığı, hasarın davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalısına ödendiği, ödenen tutarın kadri maruf olduğu ve davacının TTK.1472 kapsamında zarar sorumlularına karşı dava hakkına sahip olduğu kanaati oluştuğundan, gerçekleşen riziko karşılığının sigortalıya ödenmesi tarihi, aynı zamanda üçüncü şahsa rücu edebilme tarihi olarak kabul edildiğinden, davalının faizden sorumluluğunun başlangıç tarihi ödeme tarihi olarak kabulü ile davacının davasının kabulü ile, 39.230,84-TL.’na 08/08/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, 39.230,84-TL.’na 08/08/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 2.679,85-TL harçtan, peşin alınan 669,97-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.009,88-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.884,63-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 669,97-TL peşin harç + 199,20-TL tebligat-müzekkere + 6.750-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 7.650,57-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır