Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/201 E. 2019/1220 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/201 Esas
KARAR NO: 2019/1220

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 01/03/2017
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ‘un sevk ve idaresindeki …plakalı tır çekicisinin 15/06/2014 tarihinde müvekkiline çarpması sonucu, müvekkilinin malul duruma düştüğünü, tırın davalı sigorta şirketinde sigortalı olduğunu, davacı için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza olduğu tarihten itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının işgünü yitirmesinden ötürü iş gücü kaybı tazminatı olarak 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza olduğu tarihten itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mevcut ve müstakbel tedavi giderleri için 1.000,00 TL ile geçici olarak işgünün kaybetmesi nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza olduğu tarihten itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 6704 sayılı Torba Yasa’nın 5. Maddesi ile 6100 sayılı HMK nun 114. ve 115. Maddeleri gereğince davanın usulden reddine, davacıda söz konusu trafik kazası nedeniyle kalıcı bir maluliyet hali oluşmaması nedeniyle haksız davanın reddine, karar verilmesini istediklerini beyan etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde; resen dikkate alınacak nedenler doğrultusunda usul ve esas yönünden taleplerinin kabulü ile davanın reddine,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermediği görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Trafik kayıtları, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyası, hastane kayıtları, gelir durumu, kaza raporları, İstanbul ATK kusur ve maluliyet raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini ile TBK.56. maddesinde düzenlenen manevi tazminatın tazmini davasıdır. Davalılardan işleten ile sigortacının sorumluluğu 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. Maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğudur.
İhtilaf 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında oluşan zararın ”Kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olması nedeniyle davalıların sorumluluğu kapsamı dışına çıkıp çıkmadığı ve davacının zarar miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Dosya, tarafların kusur oranının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, 05/08/2019 tarih ve 53306942-101.02-2019/49818/6498 sayılı raporda; “… Davalı sürücü …’un %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’un %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu…” mütalaa edilmiştir.
Dosya,davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, 22/10/2018 tarih ve 9313 karar numaralı raporda; “…Şerife Turğut’un 15.06.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr 1 XIV (1A….7) A % 11, E cetveline göre: % 11,2 (yüzdeonbirvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği…” mütalaa edilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekilince, 24/12/2018 tarihli dilekçe ve 30/04/2019 tarihli duruşmada beyan ile, maddi tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, maddi tazminat yönünden davalılardan herhangi bir alacaklarının kalmadığını ve maddi tazminat davasından tüm davalılar yönünden feragat ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili 26/12/2018 tarihli dilekçe ve 30/04/2019 tarihli duruşmada bulunduğu beyan ile, davacı vekili ile sulh olduklarını, vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda hiçbir taleplerinin olmadığını, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davacı olay nedeniyle, davalı sigorta şirketi hariç, diğer davalılardan manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminat çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için M.K.nun 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K.sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları davacının olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalıların ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre olay nedeniyle davacının çektiği elem ve üzüntüye karşılık davacının, TBK m.56/2 kapsamında takdiren 15.000 TL, manevi tazminat talep etme hakkına sahip olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsam, manevi tazminat talebine sebep haksız fiilin, taksirle işlenmiş bir suç, bir fiil olması, vaki kazada davacının %25 oranında kusurlu olması, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kazanın, davacıda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren, 15.000-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 15/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve …A.Ş.’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine; her ne kadar davacı tarafından davalılar aleyhine maddi tazminat davası açılmış ise de; davacı vekilinin tüm davalılar yönünden de davasından feragat ettiğini beyan ettiği ve dosya kapsamındaki vekaletnameden davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşıldığından ve feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, vaki feragat nedeniyle tüm davalılar yönünden davacının maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça, MADDİ TAZMİNATA ilişkin açılan davanın, tüm davalılar yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça MANEVİ TAZMİNATA ilişkin, davalılar … ve …A.Ş. yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafın manevi zarar karşılığı toplam 15.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …A.Ş.’nden, 15/06/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 126,38 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 898,27 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …A.Ş.’den alınmasına,
4- Davalı …A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden 2.725,00 TL ve reddedilen manevi tazminat yönünden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacının yatırmış olduğu 126,38 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı ve 398,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 556,38 TL nin davalılar … ve …A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalılar tarafından yapılan bir yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
8- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … A.Ş. Vekilinin yüzüne karşı davalı … vekili ve davalı …’un yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza