Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/20 E. 2021/184 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/20 Esas
KARAR NO:2021/184

DAVA:Alacak (Ayıplı Malın Bedelinin İadesi)
DAVA TARİHİ:06/01/2017
KARAR TARİHİ:24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ayıplı Malın Bedelinin İadesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 06/01/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;Davacı ile davalı arasında Paslanmaz Çelik Su Deposunun satışına ilişkin 19.06.2015 tarihli satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye konu deponun sözleşme gereğince davalı tarafından yerine monte edildiğini ve davalıya satış bedeli olarak 60,000 TL + % 18 KDV olmak üzere toplam 70.800 TL ödenmiş olduğunu, paslanmaz çelik su deposunun kullanımından bir süre sonra paslandığının tespit edildiğini, bunun üzerine ….Noterlıği’nin 02.12.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile ayıp ihbarında bulunarak satış konusu paslanmaz çelik su deposunun paslandığını paslanan su deposunun yenisiyle değiştirilmesini aksi halde yasal haklarını kullanarak ayıplı malın bedelinin tahsili için dava açılacağına dair ihtarda bulunulmuş olduğunu, davalı tarafın ihtara karşılık Kartal 23.Noterliği’nin 19.12.2016 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarında muhatabın kendisi olmadığını, üretici firmanın/garantör firmanın … Ltd. Şti. olduğunu ve bu firmanın muhatap alınması gerektiğini, ayrıca ayıbın yanlış kullanımdan kaynaklandığını beyan etmiş olması nedeniyle işbu davayı açmak zaruretinin hasıl olduğunu, taraflar arasında düzenlenen 19.06.2015 tarihli satış sözleşmesinin alıcı davacı ile satıcı davalı arasında akdedilmiş olup, … Makinenin sözleşmede taraf olmadığını, sözleşmenin 8.maddesinde davalı satıcı, satışa konu ürünlerin devreye alınmasından itibaren 2 yıl süreyle garanti kapsamında olduğunun kararlaştırıldığını, satıcının sorumluluğunu düzenleyen TBK 219. Maddesi gereğince satıcının alıcıya karşı bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması, alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldına veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından sorumlu olduğunu, satıcının bu ayıpların varlığını bilmese de onlardan sorumlu olduğunu, paslanmaz su deposunun paslanmasının sağlık açısından tehlike arz ettiği gibi, malın kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan bir ayıp olduğunu, açıklanan nedenlerle satışı ayıplı yapılan paslanmaz çelik su deposunun davalı tarafa iadesiyle bedelinin ayıp ihbarının davalı tarafa yapıldığı 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile davacıya iadesine/ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 24/02/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin müşterilerinin spesifik ihtiyaçları doğrultusunda su depoları ve bilimum araçlar satarak ticari hayatına devam etmekte olduğunu, bu bağlamda davacı tarafın talep ettiği ve kullanacağını beyan ettiği kriterler doğrultusunda bir fiyat teklifi hazırlandığını ve bunun davacı şirket tarafından imzalandığını, taraflar arasında yapılacak sözleşmenin ticari ve özel şartlarının belirlendiği teklif formunun özel şartlar bölümünde; “ … İçme ve kullanma suları için istenen değerlere uygun sular için tasarlanmış, bu standardın dışındaki sular için müşterilerimizin tedbir alması gerekmektedir.” ibaresinin açıkça yer almakta olduğunu, davalı şirket tarafından satışı yapılan su depolan türlü ihtiyaçlara vc müşterilerden gelen taleplere cevap verebilecek niteliklerde değişkenlik göstermekte olduğunu, davacı tarafın şartname tarafından belirlenen standartların dışında kullanım yapması nedeniyle paslanmanın meydana geldiğini, ayrıca davacı tarafın TTK md 23/C bendine uygun ayıp ihbarında bulunmamış olduğu, bu nedenle açılan davaya karşı hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin her ne kadar deponun satış işlemlerini yapmış olsa da deponun garanti işlemleri ile ilgili yükümlülüğün üretici firma olan … İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. Olduğunu, davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
İhbar Olunan … ….Ltd. Şti. vekilinin Beyan dilekçesinde; Davaya ilişkin ihbar olunan müvekkilinin hiçbir şekilde ilgisi ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davanın modüler su deposunun teslim tarihinden 4 yıl sonra ihbar edildiğini, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, modüler su deposunun … içme ve kullanma suları için istenen değerlere uygun sular için tasarlandığını, bu standardın dışındaki sular için tedbir alınması gerektiğini, deponun zarar görmesinin tamamen davacının kusurundan kaynaklandığını, ihbar olunan yönünden davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalı aleyhine ayıplı malın bedelinin iadesi davasıdır.
Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalıya ait 2015 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirketin inceleme anında ve sonrasında yasal defterlerini ibraz etmemiş olduğu, davalı ile davacı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında 19.06.2015 tarihli bir sözleşmesinin var olduğu, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davalı şirketin davacı şirkete 20.11.2015 tarihi itibariyle borçlu olmadığı, davalı tarafından düzenlenen dava konusu faturanın 6102 sayılı T.T.K.’ nun 3, Fatura ve Teyit Mektubu başlıklı 21 .maddesi hükmü gereği dava dosyasında davacı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmamış olduğu, Davalı tarafından düzenlenen dava konusu faturanın 6102 sayılı T.T.K/ nun 5, Ticari Satış ve Mal Değişimi başlıklı 23/c. maddesi hükmü gereği dava dosyasında davacı tarafından malın ayıplı olduğuna dair bir ihbara rastlanılmamış olduğu, taraflar arasında 19.06.2015 tarihli satış sözleşmesinin var olduğu, sözleşmenin 8.maddesinin garanti maddesi olduğunu raporunda bildirmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 29/11/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusu paslandığı belirtilen su deposunun gizli ayıplı olduğu, dava konusu paslandığı belirtilen su deposunun garanti süresi içinde paslandığı, paslanma hasarından satıcının veya imalatçının herhangi birinin veya ikisinin birlikte sorumlu olup olmadığı hukuki bir değerlendirme olduğundan, teknik değerlendirme kapsamında sunulan bu raporda görüş belirtilmediğini, alacak miktarı konusunda dosyada bilirkişi raporunun mevcut olduğu ve bu husus mali değerlendirme kapsamında kaldığından, dosyaya sunulan teknik değerlendirme kapsamındaki bu raporda görüş belirtilmediğini raporunda bildirmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi … ve Borçlur Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 03/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; Dava konusu paslanmaz çelikten imal edilen su deposunun, paslandığı tespit edildiğinden gizli ayıplı olduğu, dava konusu paslanmaz çelikten imal edilen su deposunun garanti süresi içinde paslandığı, kuyu suyunun şehir şebekesi şartlarına sahip olup olmadığının laboratuvar raporuyla ispatlanması gerektiği, davacı şirket iki yıllık garanti süresi içerisinde ortaya çıkan gizli ayıbı satıcıya bildirdiği, ayrıca Yargıtay ilgili Hukuk Daireleri kararlarına göre; satım konusu mala ilişkin olarak satıcının garanti verdiği durumlarda alıcının ayıp ihbarında bulunmasına gerek olmadığı, kuyu suyunun şehir şebekesi şartlarına sahip olup olmadığının laboratuvar raporuyla ispatlanması halinde, ayıp alıcının kusuru sebebiyle oluştuğundan satıcının sorumluluğunun bulunmayacağını, ayıbın alıcının kusurundan kaynaklanmadığının ispatlanması halinde alıcı, garanti süresi içerisinde imalatçıya başvurmadığından su deposundaki ayıptan satıcının sorumlu olacağını, imalatçı ve satıcının müteselsil sorumluluğu bulunmayacağını, alacak miktarı konusunda dosyada bilirkişi raporunun mevcut olduğunu ve bu husus mali değerlendirme kapsamında kaldığından, dosyaya sunulan teknik değerlendirme kapsamındaki bu raporda görüş belirtilmediğini raporda bildirmişlerdir.
Su Ürünleri Mühendisi bilirkişisi … tarafından düzenlenen 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusu paslandığı davalı ve davacı tarafından kabul edilen su deposunun garanti süresi içinde paslandığı, bu paslanmanın içme ve kullanma suyu için tasarlanmış olan su deposunda meydana geldiğinin sabit olduğu, ancak “mevcut kuyu suyunun bu kriterleri tam olarak sağladığı ve özellikle yukarıda da belirtilen belirli parametrelerde su aşındırıcı olmamalıdır” şartını sağlayıp sağlamadığı konusunun açık olmadığı, bu konuda yetkili bir laboratuvardan detaylı bir rapor ile bunun açıklığa kavuşturulabileceği, bu kriterleri sağladığı depolanan suyun korozif özelliği olmadığı takdirde davalı tarafın iddia ettiği gibi kullanıcı hatasından kaynaklanan bir paslanmanın olmadığı ürünün ayıplı mal olduğunun kabul edilebileceğini ve davacı tarafın bu mal karşılığı ödediği bedelin davalı taraftan talep edebileceği, talep edilecek miktarı hesaplamanın uzmanlık alanına girmediğinden ilgili kanuna göre takdirin mahkemede olduğu, su deposuna konan kuyu suyunun bu niteliklere sahip olmadığı ve özellikle korozyon yapıcı etkiye sahip olduğu anlaşıldığında “Davacı tarafın bu mal karşılığı ödediği bedel kadar davalı taraftan alacaklı olamayacağı, imalatçı … firmasının da hiçbir sorumluluğu olmadığı görüş ve kanaatine ulaşıldığını raporunda bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dosyada yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporları ayrı ayrı değerlendirildiğinde; davacı firmanın davalı firmadan 19/06/2015 tarihinde yapılan sözleşme ile paslanmaz su deposu satın aldığı, su deposunun paslanması nedeniyle ayıplı mal iddiasıyla açılan işbu dava ile deponun davalıya iadesi ve bedelinin tahsili için işbu davayı açtığı, taraflar arasında yapılan satış sözleşmesi öncesinde imzalanan fiyat teklifinin “Özel Şartlar” bölümünde … içme ve kullanma suları için üretilen ürün olduğu, bu standardın dışındaki sularda kullanılması durumunda tedbir alınması gerektiğinin belirtildiği, su ürünleri mühendisi tarafından düzenlenen 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacı …’un davaya konu olan paslanmaz çelik su deposunda kuyu suyu kullandığının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, bu durumun davacının kabulünde olduğu, kullanılan kuyu suyunun … içme ve kullanma suyu kriterlerine sahip olsa bile kuyu suyunu etkileyen çok fazla değişken olduğu için özellikle korozyona etkili parametreler için önlemler alınması gerektiği, kullanılan kuyu suyunun … içme ve kullanma suyunun kriterlerini sağlayıp sağlamadığının açık olmadığı, ancak kuyu suyu ile içme suyu arasında paslanma oranı açısından değerlendirme yapıldığında kuyu suyunun içme ve kullanma suyu şartlarını taşısa bile aşındırıcı özelliğe sahip olmasının MÜMKÜN OLDUĞU tespit edildiğinden; dava konusu su deposunun kullanım hatasına bağlı olarak paslandığı, davacının imza altına aldığı fiyat teklifinde … standardının dışında su kullanılması halinde tedbir alınması gerektiğinin davacı tarafından kabul edildiği, deponun paslanması nedeniyle davalının satılan malın ayıplı olması nedeniyle sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından; davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30-TL harctan dava açılırken peşin alınan 1.209,09-TL harcın mahsubu ile geriye kalan fazla alınan 1.149,79-TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca belirlenen 10.004 ,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza