Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/196 E. 2023/498 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/196 Esas
KARAR NO :2023/498

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/02/2017
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … aleyhine alacaklı … tarafından …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile 29/01/2007 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi borcundan dolayı 02/10/2007 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edildiğini, davalı tarafından itirazda borçlu olmadığını, gerçek muhatabın dava dışı … olduğunu iddia ettiğini, … ile dava dışı … arasında 29/01/2007 tarihinde ticari nitelikli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmesi davalı … müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme gereğince … 3. Noterliğinden 17/07/2007 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini ve bu ihtarnamenin 26/07/2007 tarihinde davalıya aynı konutta oturan yakınına tebliğ edildiğini, icra takip dosyasındaki alacak, müvekkil şirketle birleşen ve tasfiyesiz infisah eden … A.Ş ye temlik edildiğini, müvekkili şirketin harçtan muaf olduğunu ve kanuni istisnası dikkate alınarak davanın harçsız olarak kabulüne ve alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ve yargılama, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili aleyhine … tarafından 02/10/2017 tarihinde …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile 29/01/2007 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından süresisi içeresinde itiraz edildiğini, borcun dava dışı diğer borçlu … olduğunu ifade ettiğini, … tarafından müvekkili … aleyhinde ihtiyati haciz talep edildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 21/09/2007 tarihide borçlu olduğu iddia edilen … adına haciz kararı verildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu tutulduğunu, davacının iddia ettiği doğrultuda müvekkilinin kefalet sözleşmesi tarafı olduğunu, sözleşmenin müvekkili tarafından imzalandığı iddia edildiği tarihde müvekkilinin medeni halinin evli olduğunu, kural olarak eşlerin, yapacağı hukuki işlemler için diğer eşin rızası aranmadığını, istisnaen bazı işlemeler için eşin rızası arandığını, kefalet sözleşmelerinde eşin rızasının arandığını, söz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte müvekkilinin on yıllık evli olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalı …’in kefilliğinin geçersiz olduğunu, eşin rızası olmadan yapılan kefalet sözleşmesi geçersiz olduğu için söz konusu sözleşmenin de geçersiz olduğunu, imzanın müvekkili tarafından atılmadığını, imzaya itiraz ettiğini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİL VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67 maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından asıl borçlu … ile davalı kefil aleyhine 269.463,45 TL ile gari nakti çek bedeli depo talebi olarak 15.990,00 TL olmak üzere toplam 285.453,45 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı alacaklının davalıdan, sözleşme kapsamında kullandırılan kredi nedeniyle başlatılan takipte alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti ile kefaletin geçerli olup olmadığı, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı noktalarında olup, imza incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 16/01/2019 bilirkişi raporunda sonuç olarak;
Söz konusu münker ve makayese imzaların Grafolojik, Grafometrik ve Koligrafık olarak optik cihazlar kullanılarak incelenmesi sonucunda, imzaların göstermiş oldukları işlerlik dereceleri, akışkanlıkları, tersim, istif, meyil, seyir, sürat, istikamet ve tazyik gibi özellikler bakımından benzerlikler gösterdiğinden; Söz konusu …Bankası Bireysel Müşteri Sözleşmesi Üzerinde atılı bulunan imzanın Davalı …’in eli mahsulü olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
İmza incelemesinin …Banaksına ait sözleşme üzerindeki imza üzerinden yapıldığı dava konusu kredi sözleşmesi üzerinden yapılmadığından bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan 26.12.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda sonuç olarak;
İncelemeye konu Genel Kredi Sözleşmesi üzerinde atılı bulunan Davalı imzasının göstermiş oldukları işleklik dereceleri, alışkanlıkları, tersim, istif, meyil, seyir, sürat, istikamet ve tazyik gibi grafolojik ve grafometrik özellikleri bakımından birbirieriyle benzer yapı ve görünlimde imzalar olmamaları nedeniyle, Gencl Kredi Sözleşmesi tizerinde atılı bulunan imzanın davalı …’İN “ELİ MAHSULÜ OLMADIĞI” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı tarafın rapora itirazı üzerine ATK’dan yeni bir rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp raporunda sonuç olarak;
20/11/2020 tarihli, … sayılı raporumuzun “BULGULAR VE SONUÇ” bölümünün 6.1. maddesinde inceleme konusu sözleşme aslının temininin istendiği ancak bu kez de gönderilmediği anlaşılmakla; fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu; ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olmakla birlikte; inceleme konusu belge fotokopisinin orijinalinden elde edildiğinin kabulü halinde istem doğrultusunda fotokopi belge üzerinde yapılan incelemede; inceleme konusu belgede … adına atılı imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olduğu hususlarını bildirir kanaat ile mütalaa edildiği anlaşıldı.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından davalı isticvap edilmiş ve sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
İmza incelemelerinin fotokopi evrak üzerinden yapıldığı, davacı tarafından sunulan sözleşme asıllarının davalının imzasını içermeyen sözleşmeler olduğundan 01.11.2022 tarihli celse 2 numaralı ara kararı ile Şekerbanka müzekkere yazılarak 21.07.2007 tarihli sözleşme aslının istenilmesine karar verilmiş, yine 3 numaralı ara karar ile davacı vekiline 21.07.2007 tarihli sözleşme aslını sunmak üzere 2 haftalık süre verilmiştir.
…’ın 02.12.2022 tarihli müzekkere cevabında dosyanın varlık satışına konu edildiği, sözleşmenin …A.Ş.’den talep edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekili 31.01.2023 tarihli celse de kendilerinde olan sözleşmeleri sunduklarını başkaca sözleşme olmadığını beyan etmiştir.
19.04.2023 tarihli ara karar ile her ne kadar 18/01/2023 tarihli celse 1 numaralı ara kararı ile sehven davacının imzasını taşıyan sözleşme aslını sunmak üzere süre verilip ihtar yapılmış ise de, davalının imzasını taşıyan sözleşme aslı sunulması gerektiğinden; davacı vekiline 27/01/2007 tarihli sözleşmesi aslını sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, 2 haftalık kesin süre içeresinde imza incelemesine esas olmak üzere sözleşme aslı sunulmadığı takdirde davalı tarafın imza inkarını kabul etmiş sayılacağının ihtarına karar verilip davacı vekiline tebliğ edilmiştir.
Davalının imza itirazı üzerine yapılan imza incelemelerin fotokopi evrak üzerinden yapıldığı, 26.12.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre imzaların davalı eli ürünü olmadığı, ATK raporuna göre ise davacı eli ürünü olduğu, ATK raporunda da belirtildiği gibi fotokopi belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği, bu nedenle de evrak aslı üzerinde imza incelemesi yapılması gerektiği, davacı vekiline 01.11.20222 tarihli celse davalının imzasını taşıyan sözleşme aslını sunmak üzere süre verildiği, davacının sözleşme aslının olmadığını belirttiği, 19.04.2023 tarihli ara karar ile kesin süre verildiği, 01.11.2022 tarihi ile kesin süre tarihi olan 19.04.2023 tarihi arasında yaklaşık 5 ay süre olduğu, davacı vekili kesin süreden rücu edilmesini istemiş ise de, varsa sözleşmenin bulunması için yeterli sürenin verildiği, davacı tarafından imza incelemesine esas sözleşme aslının sunulmadığı, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunu ispat külfetinin davacıya ait olduğu, dava konusu sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken, 179,90 TL başvuru harcı+179,90-TL nispi harç toplamı 359,80 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 42.963,48-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
20/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır