Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/16 E. 2018/126 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/175 Esas
KARAR NO : 2018/76
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Dava dışı… tarafından …bank T.A.Ş … şubeninden kullanılan ve vadesinde ödemeyen kredinin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Es sayılı dosyası ile açılan icra takibine ilişkin ödeme emri müvekkilinin yurt dışında olduğu dönemde geldiğini ve muhtara tebliğ edildiğini müvekkilinin davalı bankaya hiçbir borcunun bulunmadığını , Müvekkilinin kefalet usul ve yasalara aykırı olup kanunun aradı şartları taşımadığını , müvekkilinin eşinin böyle bir olaya rıza göstermeyeceği bayan etmesine üzerine kredinin kullanılmasının mümkün olmayacağı beyan edildiği bunun üzerine müvekkilin müvekkilinin kurumdan yarıldığını , ödeme emri geldikten sonra işiyle bankaya gittiğini ve eş rızası formuna bir başkasının eşi adına imza attığını , davalı finans kurum eşinin onayını almadan tahsis ettiği fakat tahsil edemediği krediyi müvekkilinden tahsil etme yoluna gittiğini , eşinin rızası formunu eşi tarafından banka memuru önünde bizzat eşi tarafından imzalanmak suretiyle alınması gerektiğini , Müvekkilinin bankaya bir borcunun olmadığını bu edenle icra dosyasının tamamını kapsayacak şekilde müvekkili yönünden tedbirin durdurulmasını , İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitini , kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirket ile dava dışı olan… arasında 05/08/2015 Tarihinde 30.000 TL bedelli ihtiyaç kredisi sözleşmesi imza edildiğini , davacı bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını , müvekkili banka tarafında ihtiyaç kredisi sözleşmesi ve ekli geri ödeme planına göre 10/08/2016- 16/09/2016 ve 10/10/2016 tarihli taksitler ödenmediğinden , müvekkili banka tarafından 03/11/2016 tarihinde … Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamesi ile muacceliyet uyarısı hesap katı ve banka alacağının ödenmesi , aksi halde icra takibine başlanılacağı ihtar edildiğini ilgili kredi taksitleri ödenmemesi nedeniyle müvekkili bankanını alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … Es sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını , davacının dava dilekçesinde ilgili kredi sözleşmesinde davacı tarafından atılmış olan imzaya ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını , kredi sözleşmesine atılan imzanın davacının eşine ait olduğunu , sözleşmeyi imzalayıp daha sonra eş rızasını bahane ederek borçlu olmadıkının tespitini istemesi hakkının kötü niyetli olduğunu , bu nedenle davanın kötü niyetli açılmış olduğun bu nedenle davanını reddi ile masraf ve ücreti vekaletin davacı borçluya yüklenmesini karar verilmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Emsal nitelikteki Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 13/10/2016 Tarih 2016/7624 Es . 2016/9035 K. Sayılı ilamında “…. Davacı banka ile davalı gerçek kişi arasında ihtiyaç kredisi sözleşmesi yapıldığı ,davalının borcunu ödememesi üzerine davacı bankanın icra takibi başlattığı , davalının itirazı üzerine takibin durduğu , bankanın eldeki davayı açtığı anlaşıldığından , somut olaydı ; taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında hizmet alım ve satımı söz konusu olduğundan davalı tüketici olup uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir….” içtihatında bulunduğu ,
Yargıtay … Hukuk Dairesi 02/03/2017 Tarih … Es. , … K. Sayılı ilamında ” …. Somut olay değerlendirildiğinde , taraflar arasında uyuşmazlığın ihtiyaç kredisine ilişkin olduğu ve bu 6502 saylı yasanın kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Hal böle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevli ilgili düzenlemeler
kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmesi dahi yaralamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevli ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken genel mahkemece hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı nedenidir….” içtihatında bulunduğu
İddia , İcra dosyası , yukarıya alıntılanan emsal Yargıtay içtihadı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici kredisi (ihtiyaç kredisi)’nden kaynaklandığı, 05/01/2016 Kredi veren kuruluş olan banka tarafından tüketici sıfatına haiz davalı aleyhine ticari olmayan kredi sözleşmesi, tüketici kredi sözleşmesi ve kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibinde itirazın iptaline ilişkin 05/01/2016 Tarihinde ( 28/05/2014 Tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunun yürürlük tarihinden sonra açılan ) açılan dava bakımından , mahkememizin değil Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu , bu hususun yukarıya alıntılanan Yargıtay kararında da açıkça belirtildiği , görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup , yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekeceği anlaşılmakla , görevsizliğe bağlı dava şartı oluşmadığından açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine , dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Tüketici Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesini takiben 2 haftalık süre içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına, HMK 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır