Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/154 E. 2019/1399 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/154 Esas
KARAR NO: 2019/1399

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 16/02/2017
KARAR TARİHİ: 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı… Şti. arasında 22.01.2015 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ile 09.02.2015 tarihli… Business kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar … ve …’nın bu sözleşmelere müteselsil kefil olduklarını, davalıların müvekkili bankadan aldıkları krediyi kullandıklarını, ancak geri ödemeleri yapmadıklarını, bunun üzerine davalılara … Noterliği’nin 30.09.2016 tarihli, …yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, gönderilen bu ihtarname ile davalı tarafa hesaplarının kat edildiği ve 145.107,11-TL borcun 24 saat içinde müvekkili bankanın veznelerine ödenmesi ile davalılar nezdinde bulunan 4 adet çek yaprağının bankalarına ödenmesi garanti edilen meblağ olan 5.160,00-TL’nin depo edilmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalılara tebellüğ edilmiş olmasına rağmen müvekkili bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalılar aleyhine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, talebin kabulü üzerine alınmış olan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… D. İş, … Karar numaralı 07.12.2016 tarihli kararı, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile uygulandığını ve aynı dosya üzerinden icra takibine başlanıldığını, ancak davalı tarafından takibe, haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini, davalının haksız ve hukuki dayanaktan haksız olan bu itirazlarını kabul etmediklerini belirterek haksız, kötü niyetli, hukuka aykırı ve müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’den aşağı olmamak kadı ile icra inkar tazminatına, tüm yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip talebinde belirtilen miktarda borcu olmadığını, kefalet sözleşmesi TBK’ya uygun düzenlenmediği için geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağını, müvekkilinin kefalet sözleşmesine sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve kefil olduğu hususunu kendi el yazısı ile yazıp yazmadığının dahi belli olmadığını, davacı tarafça yapılan kefalet akdinin 6098 sayılı Kanunun 583. maddesinde sayılan şekil şartlarını taşımaması ve geçersiz olması, şekil yönünden geçersiz kefalet sözleşmesinin kefilin hukuki sorumluluğunu doğurmayacağı, bu sebeple müvekkilinin icra aşamasında yapmış olduğu itirazında haklı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden doğan borçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine, davacının kötüniyetli takip başlatması nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalılar … Şti. ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip talebinde belirtilen miktarda borcu olmadığını, müvekkili … ile yapılan kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına haiz olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin kefalet sözleşmesine sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve kefil olduğu hususunu kendi el yazısı ile yazıp yazmadığının dahi belli olmadığını, davacı tarafça yapılan kefalet akdinin 6098 sayılı Kanunun 583. maddesinde sayılan şekil şartlarını taşımaması ve geçersiz olması, şekil yönünden geçersiz kefalet sözleşmesinin kefilin hukuki sorumluluğunu doğurmayacağı, bu sebeple müvekkilinin icra aşamasında yapmış olduğu itirazında haklı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden doğan borçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine, davacı tarafça talep edilen faiz oranının yasal olmayıp fahiş olduğunu belirterek davanın reddine, davacınını kötüniyetle takip başlatması nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi, kredi kartı sözleşmesi, ticari defterler, ihtarname, hesap özetleri ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı ile davalı … Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacakta, davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalıların söz konusu sözleşmeleri, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamaları ve kefalet limitleri gereğince borçtan sorumlu olup olmadıkları ve icra dosyasına yaptıkları itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşıldı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalılardan, sözleşmeden kaynaklı, nakit toplam 155.824,29-TL. ve gayri nakit 3.870,00-TL. üzerinden, nakit alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi, faizin %5 BSMV’si ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların süresi içerisinde, icra takibinde, borca ve fer’ilerine itirazları nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Bankacı… tarafından hazırlanan 20/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda; “…davacı bankanın 143.614,25-TL asıl alacak, 10.105,18-TL işlemiş faiz, 505,26-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere, toplam 154.224,69-TL, davacının toplam 155.824,39-TL olan alacak talebinin tespitlerimizi aşan kısmının uygun olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, davalılardan nakit kredi için 143.614,25-TL olan asıl alacak üzerinden %36,36 oranında temerrüt faizi isteyebileceği, davalı borçlunun teslim etmemiş olduğu 3 adet çekten dolayı bankaya 3.870,00-TL borçlandığı görülmekle birlikte taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmenin 10,9 maddesi hükmü gereğince de davalının ve kefillerinin ; 3.870,00-TL’lik bu borçtan dolayı da, asıl borçlu ile birlikte, kefalet limiti dahilinde sorumlu olması gerektiği, sorumlu olunan borç gayri nakdi olup, bankaca ödeme yapılana kadar faiz tahakkuku yapılamayacağı, çeklerle ilgili meblağların banka tarafından ödenmesi halinde ise bankanın ödemiş olduğu bu meblağları ödemiş olduğu tarihten itibaren, davalılardan anapara ve temerrüt faizi ile birlikte talep hakkı oluşacağı, tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemeniz takdirlerinde olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Tarafların itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişiden alınan 08/04/2019 tarihli ek raporda; “…davacı bankanın 13.12.2016 takip tarihi itibariyle, tüm davalılardan 143.614,25-TL asıl alacak, 10.201,88-TL işlemiş faiz, 510,09-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 154.326,22-TL, davacının toplam 155.824,39-TL olan alacak talebinin tespitlerimizi aşan kısmının uygun olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, davalılardan nakit kredi için 143.614,25-TL olan asıl alacak üzerinden %36,36 oranında temerrüt faizi isteyebileceği, davalı borçlunun teslim etmemiş olduğu 3 adet çekten dolayı bankaya 3.870,00-TL borçlandığı görülmekle birlikte taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 10,9 maddesi hükmü gereğince de davalının ve kefillerinin; 3.870,00-TL sorumlu olması gerektiği, sorumlu olunan borç gayri nakdi olup, bankaca ödeme yapılana kadar faiz tahakkuku yapılamayacağı, çeklerle ilgili meblağların banka tarafından ödemiş olduğu tarihten itibaren, davalılardan anapara ve temerrüt faizi ile birlikte talep hakkı oluşacağı, tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemeniz takdirlerinde olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Yargılamanın devamı sırasında, dava konusu alacağın, …A.Ş. Tarafından, davacı … Bankası A.Ş.’den, temlik alındığına dair temlik sözleşmesi ve vekaletname sunulduğu görüldü.
Davacı temlik eden … Bankası A.Ş. ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeler incelendiğinde, davalılar … ve …’in sözleşmelerde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, kefalet limitlerinin belli olduğu, 16/09/2014 ve 31/08/2016 tarihli ticaret sicil gazetelerinde davalı kefillerin şirketin ortağı oldukları bu nedenle kefalet için eş muvafakati gerekmediği, sözleşmelerin 6098 sayılı TBK.583. Madde şekil şartlarına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve ve kredi kartı sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile dayanılan diğer deliller, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mahkememizde de, temlik alan davacının, davalılardan, icra takip tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmelerine istinaden alacaklı olduğu; davalıların icra takibine yaptığı itirazlarının yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla; davalıların İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasından icra takibinde nakit alacak yönünden, 143.614,25-TL. asıl alacak, 10.201.88-TL işlemiş faizi ve 510.09-TL. faizin %5’i gider vergisi olmak üzere toplam 154.326,22-TL üzerinden itirazlarının iptaline; asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %36,36 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle, kabul edilen miktarlar üzerinden takibin devamına, ihtarname masrafına ilişkin dekont ve makbuz dosyaya sunulmadığından ihtarname masrafı da dahil olmak üzere fazlaya ilişkin talebin reddine; gayri nakit alacak yönünden 3.870-TL. üzerinden itirazlarının iptali ile iade edilmeyen toplam üç adet çekin garanti bedelleri toplamı olan 3.870-TL.’nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere takip talepnamesi doğrultusunda faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine ve gayri nakit alacağın takip sırasında nakde dönüştüğü takdirde nakde dönüştürme tarihinde muhataba davacı banka tarafından ödenen tutarın nakde dönüştüğü tarihten tahsiline kadar yıllık %36.36 temerrüt faizi ve faizin %5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına, nakit alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, nakit alacağın, kabul edilen kısım üzerinden, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla; davalıların İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasından icra takibine yaptığı,
1) Nakit alacağa ilişkin talep yönünden;
a-Davalıların, 143.614,25-TL. asıl alacak, 10.201.88-TL işlemiş faizi ve 510.09-TL. faizin %5’i gider vergisi olmak üzere toplam 154.326,22-TL üzerinden İTİRAZLARININ İPTALİNE; asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %36,36 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle, kabul edilen miktarlar üzerinden TAKİBİN DEVAMINA
b- İİK 67/2.maddesi kapsamında, nakdi alacağın kabul edilen kısmının %20’si oranında hesaplanan 30.865,24-TL. icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2)Gayri nakit alacağa ilişkin talep yönünden;
b-Davalıların 3.870-TL. üzerinden İTİRAZLARININ İPTALİ ile iade edilmeyen toplam üç adet çekin garanti bedelleri toplamı olan 3.870-TL.’nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere takip talepnamesi doğrultusunda faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine ve gayri nakit alacağın takip sırasında nakde dönüştüğü takdirde nakde dönüştürme tarihinde muhataba davacı banka tarafından ödenen tutarın nakde dönüştüğü tarihten tahsiline kadar yıllık %36.36 temerrüt faizi ve faizin %5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 10.806,38-TL harçtan, peşin alınan 1.948,06-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 8.858,32-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T. Gereğince taktir olunan 15.405,70-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar lehine A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 1.498,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 1.948,06-TL peşin harç + 137,70-TL tebligat-müzekkere, + 1.750,00-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 3.867,16-TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre 3.830,88-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.