Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/140 E. 2019/1463 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/140 Esas
KARAR NO: 2019/1463

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/02/2017
KARAR TARİHİ: 21/11/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davacı şirket ile davalı şirket arasında… Köyünde kain; tapuda 431 ada 1 ve 2 parsel sayılarında kayıtlı (daha sonradan tevhid edilerek 9 sayılı parsel ) arsa niteliğindeki 2 adet taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın danışmanlık, denetleme ve kontrol işlerinin yapılması amacıyla 01.09.2014 tarihli hizmet sözleşmesi ile yine aynı adresle 401 ada l parsel, 402 ada 1 parsel, 402 ada 2 parsel, 403 ada 1 parsel, 420 ada 1 parsel sayılarında kayıtlı olan arsa niteliğindeki toplam 5 adet taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın yine danışmanlık, denetleme ve kontrol işlerinin yapılması amacıyla 01.09.2014 tarihli Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, işbu Hizmet Sözleşmeleri uyarınca danışmanlığı, denetlenmesi ve kontrolü yapılacak olan İnşaatın imalat-yapım maliyetinin %6 + KDV’si tutarında müvekkili şirkete hizmet bedeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, nitekim davalı şirket tarafından, dava dilekçesinde ekli liste halinde yazılı icmallere ilişkin faturaların davacı şirkete zamanında ödendiğini, davalı şirket tarafından liste halinde yazılı, 2016 Şubat ve Mart aylarının imalatlarına ilişkin hizmet bedellerinin ödendiği halde davalı şirket tarafından Ek4’de liste halinde yazılmış, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarının icmallerine ilişkin toplam 10 adet faturanın ödenmediğini, Ek-4 de listelenen tüm faturaların davacı şirketin muavin defterinde kayıtlı olduğu gibi davalı şirketinde muhasebe hesaplarına işlendiğini, 2016 Mayıs ayından beri ödenmeyen faturaların toplamının 500.000 TL’ye dayanması üzerine davacı şirketin vermiş olduğu hizmeti askıya aldığını, davacı şirketin tahsil edemediği faturaların hem gelir vergisini hem de katma değer vergisini ödemiş olmasına ve karşılıklı görüşmelerle bu hukuki ihtilafın çözülemeyeceğinin anlaşılması üzerine bu 10 adet faturanın toplamı 496.865,21 TL nin tahsili için davalı şirket aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası uyarınca icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin bu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile, davalı şirketin …’da 16.07.2012 tarihinde kurulmuş yabancı sermaye ortaklı olduğunu, Türkiye’de inşaat sektöründe ilk defa faaliyet göstereceği için danışmanlık, denetleme ve kontrol hizmet almak üzere davacı ile 01.09.2014 tarihli bir Hizmet Sözleşmesi imzaladığını, davacının davalı şirketin Türk inşaat piyasasına yabancı olduğu hususunu da göz önünde bulundurarak sözleşmenin akdedilmesinin akabinde 6 ay gibi kısa bir zaman diliminde 5-6 milyon dolar değerinde ev satacaklarını, eksiksiz bir şekilde denetim danışmanlık ve kontrolleri gerçekleştireceklerini taahhüt ettiğini, ancak bu süre zarfında hiç satış yapamadığını, davalı şirketin ilk etapla sözleşme gereği kararlaştırılan hizmet bedelini bir süre ödediğini ancak davacının imalat-yapım giderlerinin %6’sına sahip olmasını fırsat bilerek esasen Objektif kriterlere aykırı harcamalar yaptığını fark ettiğini, davacının ayrıca rayiç piyasa fiyatının çok üzerinde, gerçekte yapmadığı yüksek yapım/imalat maliyeti ortaya çıkardığını, bununla birlikte inşaat projesinin tüm işlemlerinin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafından yapılmasına karar verilmesine karşın davacıya bu uğurda kendisine bir protokol imzalaması istenmişse de; sözleşmede belirlenen denetim, kontrol danışmanlık hizmetlerinin kendisi tarafından yapıldığına dair protokole imza atmayarak haksız bir şekilde icra takibi başlattığını, davalı şirketin ilk etapta davacıya güvenerek yapılan maliyetlerin sorgulanmasını ticaret ahlaki gereği gerekli görmediğini ancak bir süre sonra yapmış olduğu pazar araştırması sonucu davacının aslında maliyetlerin çok üzerinde faturalar kesmiş olduğunun fark edildiğini, kesilen faturalarda yer alan işlerin fiili olarak yapılan işler olmadığı, işlerin kusursuz birinci sınıf işçilik ile yapılmadığı, dolayısıyla söz konusu faturaların esasen sözleşmeye uygun şekilde kesilmediğinin tespit edildiğini, davacı şirketin taahhüt ettiği birinci sınıf işçilik ve kalite yükümlülüklerini yerine getirmediği ve işi teknik olarak kontrol etmediğini ayrıca faturada yazılı bedellerin gerçek dışı veya fahiş olduğunu, davalının yabancı sermaye ve yabancı müdürü olan bir şirket olmasından istifade ederek sözleşmede düzenlenen yapım/imalat bedelinin davacı şirkete ait olacağı maddesini kötü niyetli olarak yorumlayarak rayiç bedelin çok üstünde bedellerle danışmanlık hizmeti kapsamında imalat malzemeleri aldığını, fatura ve hakkediş içeriklerinin yapılan işi kanıtlamamakla birlikte, gerçek değerleri de yansıtmadığını, bu konuda davacı şirket yetkilisiyle yapılan şifahi görüşmelere ve davalı şirket tarafından bilgi talep edilmesine karşın tüm çabaların sonuçsuz kaldığını belirterek davanın reddini ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İ.İ.K.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, mahallinde keşif yapılmış, bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 496.865,21 TL asıl alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında … Köyünde kain; tapuda 431 ada 1 ve 2 parsel sayılarında kayıtlı 2 adet taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın danışmanlık, denetleme ve kontrol işlerinin yapılması amacıyla 01.09.2014 tarihli hizmet sözleşmesi ile yine aynı yerde bulunan 401 ada l parsel, 402 ada 1 parsel, 402 ada 2 parsel, 403 ada 1 parsel, 420 ada 1 parsel sayılarında kayıtlı olan arsa niteliğindeki toplam 5 adet taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın yine danışmanlık, denetleme ve kontrol işlerinin yapılması amacıyla 01/09/2014 tarihli inşaatın yaptırılması için danışmanlık, denetleme ve kontrol sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler … ve …n Mahkememize sundukları 04/07/2018 tarihli ek raporları ile; alt yükleniciler ile davalı işveren şirket arasında imzalanan sözleşmelerde belirtilen birim fiyatların, sözleşme imza tarihleri, sözleşme konusu işlerin yapılma tarihleri ve sözleşme konusu işlerin öngörülen metrajları göz önünde bulundurulduğunda; piyasa rayiçlerine uygun birim fiyatlar olduğu, davalı işverenin işlerin yapılıp alt yükleniciler tarafından kendisine faturalar kesildikten sonra bu alt yüklenicilerin fiyatlarının yüksek olduğu gerekçesi ile davacı şirket tarafından inşaatın yaptırılması için Danışmanlık, Denetleme ve Kontrol Hizmet Sözleşmeleri uyarınca verilen danışmanlık, denetleme ve kontrol hizmeti bedellerini ödememesinin haklı olamayacağını belirtmişlerdir.
Bilirkişilerin Mahkememize sundukları 01/07/2019 tarihli raporlarında; davacının dava dışı 14 yüklenicisi davalıya kesmiş olduğu maliyet faturaları toplamının 14.432.568,45 TL üzerinden KDV dahil danışmanlık ücreti hakedişinin 1.021.825,85 TL olduğunu, buna karşılık davalı tarafından davacıya 153.533,58 TL ödendiği ve davalının davacıya 868.292,17 TL borçlu kaldığı, ancak davacının talebi ile bağlı olarak takip tarihi itibariyle taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edilen 496.795,20 TL tutarında alacağın bulunduğunu, davalı ile davacı arasında akdedilmiş olan Danışmanlık, Denetleme ve Kontrol Hizmet Sözleşmelerine istinaden davalının inşa etmeyi tasarladığı binaları inşa etmesi için davacı tarafından davalıya taşeronlar bulunduğu, bu taşeronlar ile davalı arasında inşaat sözleşmeleri akdedildiği ve bu inşaat sözleşmelerine istinaden taşeronların davalı için inşaat işleri yaptığı, bedellerini davalıya fatura ettiği ve davalı tarafından fatura bedellerinin taşeronlara ödendiği, davacının da, davalı ile arasındaki sözleşmenin 16 nolu maddesi hükmü uyarınca talebe hak kazandığı, maliyetin %6 + KDV’si tutarındaki hizmet bedellerini içeren faturaları davalı adına kestiği, davalının fatura bedellerinin bir kısmını ödediği, fakat bir kısmım ödemediği, davalının fatura bedellerinin bir kısmının ödememesine gerekçe olarak, “davacının söz konusu inşaatların piyasa maliyetlerinin çok üzerinde maliyetlerle yapılmasına, taşeronlar ile piyasa fiyatlarının çok üzerinde fiyatlar içeren inşaat sözleşmeleri akdedilmesine bilerek ve isteyerek sebep olduğu ve bu suretle haksız kazanç elde etmeye çalıştığı, ayrıca davacının üstlendiği işi gereği gibi yapmadığı, öte yandan davacının taahhüt ettiği tutarda dairenin satılmasını sağlayamadığı” hususlarını gösterdiği, davalının bir kısım fatura bedellerini ödememesi üzerine davacının, işbu ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili talebiyle icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, bunun üzerine de işbu itirazın iptali davasının açıldığı, 04.07.2018 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda açıklanan ve işbu raporumuzun teknik kısmında da kadri maruf (uygun ve yerinde) bulunmuş olan tespitlere göre davalı ile taşeronlar arasında akdedilmiş olan inşaat sözleşmelerinde yer alan fiyatların, piyasa fiyatlarına uygun olup, piyasa fiyatlarına nazaran fahiş fiyatlar olmadığını, davacının, davalı ile akdetmiş olduğu sözleşmeler ile üstlenmiş olduğu hizmetleri gereği gibi yerine getirmediğini ispata yönelik olarak davalı tarafından herhangi bir delil sunulmadığını, davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan sözleşmeler ile davacı, davalının inşa edeceği binalardaki dairelerden belirli bir kısmının belirli süre içinde satılmasını sağlayacağı yönünde bir taahhütte bulunmadığını, bu nedenlerle “davacının taahhüt ettiği tutarda dairenin satılmasını sağlayamadığı” yönündeki davalının iddiasının yerinde olmadığını, davacının davalı ile akdetmiş olduğu sözleşmeler ile üstlenmiş olduğu hizmetleri gereği gibi yerine getirdiğini, davalı adına düzenlendiği hizmet bedeli faturalarının fahiş bedeller içermediğini, bu nedenle takip konusu fatura bedellerinin tahsilini davalıdan talebe hak kazandığı, bakiye 496.795,19 TL tutarlı kısmı davalı tarafından davacıya ödenmediğini, davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle bakiye 496.795,19 TL alacağı bulunduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … Köyünde kain; tapuda 431 ada 1 ve 2 parsel sayılarında kayıtlı 2 adet taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın danışmanlık, denetleme ve kontrol işlerinin yapılması amacıyla 01.09.2014 tarihli hizmet sözleşmesi ile yine aynı yerde bulunan 401 ada l parsel. 402 ada 1 parsel,402 ada 2 parsel, 403 ada 1 parsel, 420 ada 1 parsel sayılarında kayıtlı olan arsa niteliğindeki toplam 5 adet taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın yine danışmanlık, denetleme ve kontrol işlerinin yapılması amacıyla 01/09/2014 tarihli inşaatın yaptırılması için danışmanlık, denetleme ve kontrol sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmelerine istinaden, davalının inşa etmeyi tasarladığı binaları inşa etmesi için davacı tarafından davalıya taşeronlar bulunduğu, bu taşeronlar ile davalı arasında inşaat sözleşmeleri akdedildiği ve bu inşaat sözleşmelerine istinaden taşeronların davalı için inşaat işleri yaptığı, bedellerini davalıya fatura ettiği ve davalı tarafından fatura bedellerinin taşeronlara ödendiği, davacının da, davalı ile arasındaki sözleşmenin 16 nolu maddesi hükmü uyarınca talebe hak kazandığı, maliyetin %6 + KDV’si tutarındaki hizmet bedellerini içeren faturaları davalı adına kestiği, davalının fatura bedellerinin bir kısmını ödediği, fakat bir kısmını ödemediği, davalı ile taşeronlar arasında akdedilmiş olan inşaat sözleşmelerinde yer alan fiyatların, piyasa fiyatlarına uygun olduğu, piyasa fiyatlarına nazaran fahiş fiyatlar olmadığı, davacının davalı ile akdetmiş olduğu sözleşmeler ile üstlenmiş olduğu hizmetleri gereği gibi yerine getirmediğini ispata yönelik olarak davalı tarafından herhangi bir delil sunulmadığı, davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan sözleşmeler ile davacı, davalının inşa edeceği binalardaki dairelerden belirli bir kısmının belirli süre içinde satılmasını sağlayacağı yönünde bir taahhütte bulunmadığı, davacının davalı ile akdetmiş olduğu sözleşmeler ile üstlenmiş olduğu hizmetleri gereği gibi yerine getirdiği, davalı adına düzenlendiği hizmet bedeli faturalarının fahiş bedeller içermediği, bu nedenle de takip konusu fatura bedellerinin tahsilini davalıdan talebe hak kazandığı, davacının dava dışı 14 yüklenicisine kesmiş olduğu maliyet faturaları toplamının 14.432.568,45 TL üzerinden KDV dahil danışmanlık ücreti hakedişinin 1.021.825,85 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya 153.533,58 TL ödendiği, ve davalının davacıya 868.292,17 TL borçlu kaldığı, ancak davacının talebi ile bağlı olarak takip tarihi itibariyle taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edilen 496.795,20 TL tutarında alacağın bulunduğu, bakiye alacağın davalı tarafından davacıya ödenmediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye 496.795,19 TL alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak bu miktar için davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacak faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davanın reddedilen kısmı için icra takibi yapmakta davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalının İstanbul…İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında 496.795,19 TL asıl alacak için yaptığı itirazın iptaline, bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) Kabul edilen alacağın % 20′ si olan 99.359,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan
alınarak davacıya verilmesine,
c) Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 33.936,08 TL harçtan peşin alınan 6.000,89 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 27.935,19 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 6.032,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 33.821,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın reddedilen kısmına göre 70,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.231 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 5.230,26 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 4.500 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 0,63 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde tarafara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.