Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2017/130 Esas
KARAR NO:2023/870
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/02/2017
KARAR TARİHİ:28/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin geçimini sağlama olanağı olmadığın, dava masraf ve harçlarını da karşılama olanağı bulunmadığını, 6459 sayılı kanunun 22. Maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 334/1 maddesinde değişikliğe gidildiğini, söz. Konusu değişiklikte “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor düşürmeksizin, gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” hükmü yer aldığını, müvekkili maddi zorluk çekmekte olup, bittabi dava masraf ve harçlarırı da karşılama olanağı bulunmadığını, dolayısı ile davacının Adli Yardım’dan yararlandırılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin 25.08.2008 tarihinde, davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta (trafik) poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken, … plakalı araç sürücüsünün aniden hareket edip, kamyon kasasını kaldırması ile sebebiyet verdiği kaza sonucu ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, tüm kusur, kasıt seviyesinde dahi olacak şekilde davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan araç olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığı açık olduğunu, davalı sigorta şirketi zararın tazmini hususunda ilgili poliçeleri limitleri ve teminatları kapsamında sorumlu olduğunu, müvekkili, bu kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını, … … …Devlet Hastanesi,… … Tıp Merkezi, … … Devlet Hastanesi, … …, Dr. … Eğitim ve Araştırma hastanesi, … Devlet Hastanesi, … Av. … devlet hastanesinde tedaviler gördüğünü, … … Dr. … Eğitim ve Araştırma hastanesinderi alınan dava konusu kaza nedeniyle oluşan kalıcı sakatlığa ilişkin 26.03.2013 tarihli ve … numaralı, %42 oranında sürekli özürlü raporu verildiğini, müvekkilinde kaza nedeniyle geçici ve kalıcı vücut fonksiyon kaybı meydana geldiğini, yüzde 100 malul sayılacakları yatağa bağlı geçirdikleri süre için bakıcı gideri ve eğer bu sürekli bir hale geldiyse ömür boyunca bakıcı gideri tazminatı içhitat gereği asgari ücretten daha yüksek bir maaş ile bakıcı gideri yapılacağı var sayılması gerektiğini, davacıların hiç iş göremediği ve /e100 oranında özürlü sayıldığı döneme ait iş göremezlik tazminatı ve bu dönemde ihtiyaç hasıl olacağı üzere bakıcı gideri tazminatı ve tespiti halinde ömür boyu yürüyemeyeceği için de ömür boyu bakıcı gideri tazminatı hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiğini, dava konusu kazaya sebebiyet veren araç davalı Sigorta Şirketine, 17/07/2008-17/07/2009 başlangıç- bitiş tarihli, … poliçe numaralı Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olup maddi tazminatın ödenmesinden ilgili şirket poliçe limiti kapsamında maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri teminatı için teminatın tamamından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 09.01.2017 tarihli dilekçe ile başvuru yapılmış ancak bu başvuruya rağmen müvekkilin zararları karşılanmadığını, gerek davalı tarafın ticari faaliyet yürüten birer şirket olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sözleşmesinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesinden dolayı davada kaza tarihinden itibaren işleyecek Avans – Ticari faiz uygulanması gerektiğini, tüm bu sebeplerle tazminat h0akkı olay tarihi itibariyle ticari temerrüt avans faizi ile davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 01.12.2009 tarihli raporu incelendiğinde; davacının 29.05.2003 tarihinde kaza nedeniyle hastaneye başvurduğunu, ameliyat edildikten sonra 20.06.2003 tarihinde taburcu edildiği belirtildiğini, davacının kendi talebiyle aldığı bu rapor tarihine kadar süregelen tedavi gördüğüne ve bedensel zararın bu tarihe kadar gelişim gösterdiğine dair bir bilgiye rastlanılmadığını, bu durumda, mahkememizce dava tarihi itibarıyla 5 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu ve davalı vekilinin süresindeki zamanaşımı def’i dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek karar verilmesi isabetli olmadığnı, dosyada bulunan maluliyet rapor tarihi 26.03.2013 olup bu tarihte davacı maluliyetini öğrendiğinden 8 senelik sürenin her halukarda geçtiği kabul edilmesi gerektiğini, davacının maluliyet ile kaza arasında illiyet bağı bulunmamadığını, davacının geçirilen trafik kazası nedeniyle daimi maluliyetlerinin bulunup bulunmadığının, varsa maluliyet oranlarının tespiti için Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden arazlarının geçirilen trafik kazası ile illiyet bağının da belirtildiğini, tüm vücut fonksiyon kaybı oranını tespit eden heyet raporu alması, illiyet bağının olduğunun tespiti halinde kalıcı sakatlık nedeniyle meydana gelen işgücü kaybının oransal olarak tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden daimi maluliyetin bulunup bulunmadığına ilişkin Rapor aldırılması gerektiğini, davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine muayene için gönderilerek varsa tüm vücut fonksiyon kaybı oranını tespit eden kurul raporu alınmasını talep ettiklerini, Adli Tıp Kurumu Kanunda, kazanma gücü kaybı konusunda rapor düzenleme yetkisi sadece ve sadece 3. İhtisas Dairesi’ne verilmiş olduğunu, Adli Tıp Şube Müdürlüklerinin bu raporları düzenlemeye kanunen yetkisi bulunmadığını, davacının talebinin fahiş olduğunu, aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasını talep ettiklerini, Yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince müvekkili Sigorta Şirketinin sorumluluğu doğacaksa bile bu sorumluluk; dava tarihinden itibaren ve olay trafik kazası dolayısıyla haksız fiil olduğundan yasal faiz ile olabileceğini, davacıların avans faizi talebi haksız olduğunu, dolayısıyla davacının avans faizi talebinin de reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Poliçe,, hastane kayıtları, sağlık raporları, … Cumhuriyet Başsavcılığının …Soruşturma ve … Karar sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma … Karar sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma ve … Karar sayılı dosyası, araç tescil kayıtları, SGK kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25.08.2008 tarihinde, davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkilinin … plakalı araç sürücüsünün aniden hareket edip, kamyon kasasını kaldırması ile sebebiyet verdiği kaza sorucu ağır şekilde yaralandığını belirterek nedensel zararlarının tahsilini talep etmiştir. Davacının 25.08.2008 tarihinde sevkedildiği İnönü Üniversitesi … Tıp Merkezi ekipriz raporuna göre; hastanede yüksekten (kamyondan) düşme olarak hikayesinin oluşturulduğu, buna göre davacının … plakalı araçtan düşmesi sonucu yaralandığı anlaşılmıştır.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde,28.05.2021 tarihli cevabi yazı ile, davacıya rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …Soruşturma ve … Karar sayılı dosyasından, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma … Karar sayılı dosyasından ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma ve … Karar sayılı dosyasından, davacı tarafça dava konusu kaza ile ilgili şikayette bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma … Karar sayılı dosyasından 6 aylık şikayet süresinin geçirilmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığında karar verildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının …Soruşturma ve … Karar sayılı ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma ve … Karar sayılı dosyasından aynı konuda yeniden soruşturma yapılamayacağından kovuşturmaya yer olmadığında dair karar verildiği, görülmüştür.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Mahkememizce alınan maluliyete ilişkin 17.03.2021 tarihli Adli Tıp Raporunda sonuç olarak; … oğlu 1976 doğumlu …’in 25/08/2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 85-9529 sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 I(12b……….45)A %49
Gr1 III(1B……….13)A %17x%63.75=%10.8
Balthazard formülüne göre: %54.5
E cetveline göre %53.0(yüzdeelliüçnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12(oniki) aya kadar uzayabileceği,
Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 18.10.2021 tarihli kusur ve hesaba ilişkin bilirkişi raporunda sonuç olarak;
Kusur Yönünden;
Önceden teknik olarak belirlenmiş (K.T.K.” nun 84/.. Md. yoluyla 47/c,d, 52/b, 67/a, Md. ; KT. Yönet. 137/A,B. Md. Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama, Araç Manevraları) emredici trafik kural ve yasaklarını ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen sigortalı … plakalı kamyon sürücüsü dava dışı …” ın %100 Oranında Asli ve Tamamen Kusurlu” olduğu; Duraklama halindeki … plakalı kamyonun kasasında belirtilmeyen şekilde bulunduğu esnada, kamyonun kontrolsüzce hareket etmesi esnasında dengesini kaybederek düşen, herhangi bir kural ihlali bilgisine rastlanmayan, bu nedenle kazada herhangi bir etkisi olmadığı ve alabileceği bir tedbir bulunmadığı düşünülen davacı …’ in “Tamamen Kusursuz” olduğu; Kaza tarihinde … plakalı kamyonun KZMS ( Trafik) SİGORTA A.Ş. nin ise ( KTK’ nun 91. Md. sigorta) kurallar gerei kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu,
Tazminat Yönünden;
Davacı …’in 25.08.2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 12 aylık geçici iş göremezlik dönem zararının 6.312,54 TL, 9653 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararının 617.268,44 TL olmak üzere davacının toplam maddi zararının 623.580,98 TL olduğu, davacının 3 aylık Bakıcı/ Bakım giderinin 1.916,10 TL olacağı, SGK tarafından, davacının geçirdiği trafik kazası nedeni ile herhangi bir ödeme yapılmadığı ve gelir bağlanmadığı, … plakalı, Kamyon davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalısigorta şirketi tarafından verilen üst limi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatı 125.000,00 TL, kişi başı Tedavi teminatı 125.000,00 olduğu, davacının başvuru tarihinden sonraki 8 iş günü 19.01.2017 tarihi olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
… Devlet Hasatnesi ve … Devlet Hastanesinden davacının 25/08/2008 tarihli kazadan sonra görmüş olduğu epilepsi tedavisine ilişkin tüm kayıt ve belgeler, muayene ve tetkik evrakları celbedilerek, davacının 25.08.2008 tarihinde geçirdiği kazayla ilgili; süreç içinde kazadaki yaralanmaya bağlı gelişen bir durum olup olmadığının tespiti, gelişen durum olduğunun saptanması halinde ise bu yeni durumun ne zaman ortaya çıktığı, tedavi sürecinin ne zamana kadar devam ettiği ve hangi tarihte bittiği konularında ayrıntılı gerekçeli ve denetime elverişli olacak şekilde rapor tanzim edilmesi için ATK’dan yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 07.10/2022 tarihli Adli Tıp Raporunda sonuç olarak; Kişinin dava konusu 15.02.2011 tarihli kaza nedeniyle görmüş olduğu tedavilerin tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı ve tedavisinin ne zaman sona erdiği hususlarının kişinin tedavi görmüş olduğu birim ve tedavisini düzenleyen hekimlerden sorulmasının gerektiği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce alınan 07.10/2022 tarihli Adli Tıp Raporu doğrultusunda Davacının 25.08.2008 tarihinde geçirdiği kazayla ilgili; süreç içinde kazadaki yaralanmaya bağlı gelişen bir durum olup olmadığı, gelişen durum olduğunun saptanması halinde ise bu yeni durumun ne zaman ortaya çıktığı, tedavi sürecinin ne zamana kadar devam ettiği ve hangi tarihte bittiği hususunda tedavi yapan doktorlarında görüşü alınarak Mahkememize bilgi verilmesi için … Devlet Hasatnesi ve … Devlet Hastanesine müzekkere yazılmıştır.
… Devlet Hastanesinde görevli Uzman Doktor… tarafından düzenlenen mütaalada; hastaya ilişkin ekipriz oluşturulamadığı, travmanın olup olmadığının bilinmediği, grafi olmadığı, röntgen grafilerinin bulunduğu cihazın arızalandığı 12.11.2018 tarihindne önceki kayıtlara ulaşılmadığı belirtilerek olayla epilepsi hastalığını iltisaklandırmanın mümkün olmadığı belrtilmiştir.
Davacının 25.08.2008 tarihinde geçirdiği kazayla ilgili … Devlet Hastanesi tarafından gönderilen bilgi ve belgeler ve yazılarda değerlendirilerek davacının süreç içinde kazadaki yaralanmaya bağlı gelişen bir durumunun olup olmadığının tespiti, gelişen durum olduğunun saptanması halinde ise bu yeni durumun ne zaman ortaya çıktığı, tedavi sürecinin ne zamana kadar devam ettiği ve hangi tarihte bittiği konularında ayrıntılı gerekçeli ve denetime elverişli olacak şekilde rapor tanzim edilmesi için dosya yeniden ATK’ya gönderilmiştir.
Mahkememizce alınan 08/09/2023 tarihli Adli Tıp Raporunda sonuç olarak; Kişinin 25/08/2008 tarihinde trafik kazası geçirdiği, buna bağlı sağ kulakta yaralanması, kafatası kırığı, kafa içinde kanama ve kontüzyon alanları, sağ klavikula kırığı olduğu, bu yaralanmalara bağlı kişinin 12(oniki) ayda iyileşmesinin beklendiği, kişinin henüz bu iyileşme süresi bitmeden (25/02/2009 ve 24/03/2009) ‘Epilepsi’ tanısıyla hastane başvuruları olduğu,ayrıca epilepsi nedeniyle 17-19/09/2009, 04-10/02/2010, 14/05-06/06/2011, 10-21/06/2011 tarihlerinde hastane tedavileri olduğu, Maluliyet hesaplamaları dava konusu kazada kişide meydana gelen yaralanmalar ile bu yaralanmaların fizyolojik iyileşme süreleri sonunda vücutta meydana getirdiği fonksiyonel kayıpların tespit edilmesi yöntemiyle hesaplandığı, Kişiye ait tıbbi belgeler ve 19/02/2021 tarihli muayenesi değerlendirilerek posttravmatik epilepsi ve işitme kaybı arızaları nedeni ile Kurulumuzun 17/03/2021 tarih, 5079 karar no’lu mütalaasının düzenlendiği, bu mütalaada tespit edilen maluliyetinin dava konusu olayla illiyetli olduğu, saptanan sekellerin 12(oniki) aylık iyileşme süresi sonrasında tespit edilebilir durumlar olduğu, yeni gelişen bir durumdan bahsedilmediği mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde talep ettiği miktarları 07.05.2018 tarihli dilekçesi ile ayrıştırarak, Geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybını 1000,00-TL, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybını 500,00 TL, geçici ve tespit edilebilirse kalıcı bakıcı giderini 500,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi -yol -yemek – refakatçi giderini 500,00-TL olarak açıklamıştır.
Davacı vekili 28.12.2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile; 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL sürekli maluliyet olmak üzere toplam 1.500,00 TL maluliyet maddi tazminatı miktarı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere 123.500,00 TL artılarak 125.000,00 TL’ye, 500,00 TL bakıcı gideri 1.416,10 TL artırılarak 1.916,10 TL’ye, SGK tarafından karşılanmayan yol, yemek, tedavi gideri 500,00 TL olmak üzere dava değeri toplam 125.916,10 TL arttırılarak 127.416,10 TL’ye çıkarılmıştır.
Davacı vekiline, 28.12.2021 tarihli talep artırım dilekçesindeki sürekli ve geçici işgöremezlik bakımından taleplerini ayrıştırması için 17.10.2023 tarihli celsede süre verilmiş, davacı vekili 02.11.2023 tarihli dilekçesi ile 1.000,00-TL geçici iş göremezlik talebini 5.312,54-TL artırarak 6.312,54-TL’ye 500,00-TL sürekli iş göremezlik, talebini 118.187,46-TL artırarak 118.687,46 TL’ye çıkardığını beyan etmiştir.
Dava konusu kazanın 25.08.2008 tarihinde meydana geldiği, davanın ise 10.02.2017 tarihinde açıldığı, 08/09/2023 tarihli ATK raporuna göre tespit edilen maluliyetinin dava konusu olayla illiyetli olduğu ve saptanan sekellerin 12 aylık iyileşme süresi sonrasında tespit edilebilir durumlar olduğu, buna göre zararın kaza anında değil 12 aylık süreç sonunda ortaya çıkacağı, zamanaşımı başlangıç tarihinin 25.08.2009 tarihinin baz alınması gerekmekle birlikte epilepsi ilk ön tanısının … Devlet Hastanesinin 25.02.2009 tarihli epikriz raporunda konulduğu ve bu tarih baz alınsa dahi, gelişen kazanın taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, 8 yıllık ceza zamanaşının süresinin dava tarihi itibariyle henüz dolmadığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının 25.08.2008 tarihinde … plakalı kamyonda samanların boşaltılması esnasında kamyonun hareket etmesi sonucunda, düşerek yaralanması şeklinde gerekleştiği mahkememizce de kabul edilen olayda davacının bir kusurunun olmadığı, davalıya, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, ATK raporuna göre davacının sürekli maluliyetinin %53 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 12 ay olduğu, ve 3 ay başka birsinin bakımına ihtiyaç duyabileceği, bilirkişi raporunda göre davacının 25.08.2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası geçici iş göremezlik dönem zararının 6.312,54 TL, sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararının 617.268,44 TL, bakıcı giderinin 1.916,10 TL olduğu alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu, poliçe limitinin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatının 125.000,00 TL, kişi başı tedavi teminatının 125.000,00 olduğu, davacı tarafından her ne kadar güncel asgari ücret verilerine göre yeniden hesap yapılması talep edilmiş ise de yeniden hesap yapılması halinde yalnızca sürekli maluliyet tazminatının değişeceği sigorta limiti gözetildiğinde yeniden rapor alınmasının dosya bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından talebin yerinde görülmediği, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol giderleri bakımından bir rapor alınmamış ve davacı tarafından buna ilişkin bir belge de sunulmamış ise de davacının talep ettiği miktara ve tedavi süreçlerine göre istenen miktarın mahkememizce hayatın olağan akışına göre makul görüldüğü, SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödemenin de yapılmadığı anlaşılmakla; davacının davasının kabulü ile 6.312,54 TL geçici işgöremezlik+118.687,46 TL sürekli işgöremezlik+1.916,10 TL bakıcı gideri+500,00 TL tedavi ve yol gideri olmak üzere toplam 127.416,10 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile 6.312,54 TL geçici işgöremezlik+118.687,46 TL sürekli işgöremezlik+1.916,10 TL bakıcı gideri+500,00 TL tedavi ve yol gideri olmak üzere toplam 127.416,10 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.703,79 TL karar ilam harcından 269,85 TL peşin harç ile 428,36 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.005,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.386,58-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 269,85 TL başvurma harcı, 269,85 TL peşin harç ve 428,36 TL ıslah harcının toplamı olan 968,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 1.600-TL bilirkişi ücreti, 387,80 TL posta masrafı, 3.665 TL ATK ücreti olmak üzere toplam 5.652,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/11/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır