Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1160 E. 2020/257 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1160 Esas
KARAR NO : 2020/257

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından davalı …’den satın almak istedikleri …marka araç için sipariş verildiğini, yapılan pazarlık neticesinde 40.000,00-EUR parayı müvekkillerinin bankaya verdiği talimat gereğince ödendiğini ancak arabanın teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından davalılar aleyhine açılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. (Eski No:… E.) sayılı dosyadan 28/12/2007 tarihi itibari ile kur farkı nedeniyle baliğ olduğu 67.668,00-TL’si asıl alacak, 11.559,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 79.227,17-TL alacak, icra masrafları ve faiz talebi ile 28/12/2007 tarihinde ilamsız takip başlatıldığını, borca itiraz edildiğinden takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 67.668,00-TL asıl alacak, 11.559,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 79.227,17-TL için ilamsız icra takibi yapıldığı, itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 19/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … ile davalı … Şti.’ni temsilen davalı şirket ortağı ve müdürü (münferiden) … arasında 007/00114 numaralı sipariş sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme gereği kararlaştırılan 40.000,00-EUR, davacılar … ve … tarafından verilen banka talimatıyla, …bank …Şubesi tarafından düzenlenen, 25/05/2007 tarihli ve… numaralı dekontla davalı …’e ödendiği, davalı … her ne kadar davaya cevap vermemiş olsa da 22/05/2019 tarihli duruşmada araç satış bedeli olarak bu parayı aldıklarını ama aracı teslim edemediklerini, parayı da iade edemediklerini ikrar ettiği, davacı ödemiş olduğu bu parayı iade istemekle sözleşmeyi zımnen fesih etmiş sayıldığı, bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerektiği, borçlar kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlulanmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleştiği, sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altında olduğu, Mahkememiz tarafından davalı …’in 818 sayılı Kanunun 32/1 maddesi gereğince yine davalı şirketi temsile yetkili olarak söz konusu 40.000,00-EUR’yu tahsil ettiği değerlendirmesi yapılması durumunda borcu ödeme yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğu, tam aksine davalı …’in 818 sayılı Kanun’un 32/2 maddesi gereğince sorumlu olduğu değerlendirmesi yapılması durumunda borcu ödeme yükümlülüğünün davalı …’e ait olduğuna dair takdir ve karar Mahkememize ait olduğu, dosya muhteviyatında BK 63. Ve 64. Maddeleri gereğince davalılar lehine değerlendirilecek herhangi bir bilgi, belge v.b döküman bulunmadığının görüldüğü, davacılar, alacaklarını takip tarihi itibariyle TL üzerinden talep ettikleri, takip tarihi olan 26/12/2007 tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru 1 EUR = 1,7024-TL olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle anapara alacak tutarı 40.000,00-EUR x 1,7024 TL = 68.096,00-TL olduğu, ancak davalılar tarafından, takip tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kuru ( 1 EUR = 1,6917 TL) kullanıldığından, anapara tutarı 428,00-TL eksik olacak şekilde 67.668,00-TL olarak hesaplandığı, 6100 sayılı HMK’nin “Taleple Bağlılık İlkesi” gereğince davacılar tarafından hesap edilen 67.668,00-TL ‘nin anapara borç tutarı olarak kabulünün Mahkememiz takdirinde olduğu, dava dosyası ekinde bulunan takip dosyası incelendiğinde 11.559,17-TL işlemiş faiz hesaplandığı görüldüğü, bu tutar, davacılar tarafından davalılara ödemenin yapıldığı 25/05/2017 tarihiyle, takip tarihi olan 26/12/2007 tarihi arasındaki temerrüt faizi hesabına ait olduğu, ancak dosya muhteviyatında takip tarihinden önce borçlunun temerrüde düşürüldüğünü gösteren herhangi bir belge olmadığı görüldüğünden, istenen faizin yerinde olmadığı düşünülmekle birlikte, konunun Mahkememizin takdirinde olduğu, davacı tarafın, takip tarihi itibariyle istemiş olduğu temerrüt faizi hesabı; başlama tarihi: 25/05/2007, bitiş tarihi: 26/12/2007, gün sayısı: 215, oran (%): 29, tutar: 11.559,18-TL olduğu, taraflar arasında oluşturulan sipariş sözleşmesinde faize ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte 20 iş günü teslim süresi belirlendiği, bu sürenin son günü 20/08/2019 tarihi olduğu, Mahkememiz tarafından BK 101/2 (TBK 117/2) maddesinin “borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen bir ihbarda bulunmak suretiyle tespit etmiş ise, mücerret bugünün hitamı ile borçlu mütemerrit olur.” maddesi gereğince bu teslim süresinin sonunda borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilirse -ki bu tarih araç teslimine ilişkin olduğundan ödenen tutarla ilgili temerrüde düşürmek için ihtar gereklidir- temerrüt faizi 6.827,98-TL olacağı, başlama tarihi: 21/08/2007, bitiş tarihi: 26/12/2007, gün sayısı: 127, oran (%): 29, tutar: 6.827,98-TL, ancak BK 101/1 maddesi gereği “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtariyle, mütemerrit olur.” hükmünden ve Hukuk Genel Kurulu kararlarından hareketle alacağa takip tarihinden itibaren (26.12.2007) temerrüt faizi hesaplanması gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 05/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; her ne kadar davalılar davaya cevap vermemiş ise de 22/05/2019 tarihli 1 nolu celsede davalı asil …’in duruşmada; “davacılardan 40.000,00-EUR aldığımız doğrudur, o tarihte gümrükteb yaşadığımız sıkıntılardan dolayı araç alışverişi için aldığımız bu parayı davacıya teslim edemedik, parayı da iade edemedik” beyanının var olduğu, taraflar arasında var olduğu kabul edilen ve aralarında ihtilaf olunmayan 25/05/2007 tarihli 007/00114 nolu satış-sipariş formunun var olduğu, satış-sipariş formunda açık ve net olarak peşinatın 40.000,00-EUR olarak yazılı olduğu, “bankanız nezdindeki Euro hesabımdan 40.000,00-EUR 007/00114 nolu ve 25/05/2007 tarihli araba satış sözleşmesine istinaden … adına …Şti.’ne ödenmesini rica ederim, saygılarımla” yazılı olduğu, altında Levent Sülüner isim ve imzası, … isim ve imzası, … tatbik imzası yazısı ve imzasının var olduğu görüldüğü, dolayısıyla taraflar arasında var olduğu kabul edilen ve aralarında ihtilaf olunmayan 25/05/2007 tarihli … nolu sipariş formunda yazılı olan 40.000,00-EUR peşinat için 25/05/2007 tarihinde …bank… Şubesine talimat yazılı olduğu, …bank…Şubesi tarafından 25/05/2007 tarihli dekont üzerinde 40.000,00-EUR’nun … isim ve imzasına …, …’e ait Eur ortak hesabından ödendiği dekont üzerinde açıklama olarak “…” yazılı olduğunun görüldüğü, dolayısıyla taraflar arasında var olduğu kabul edilen ve aralarında ihtilaf olunmayan 25/05/2007 tarihli 007/00114 nolu sipariş formunda yazılı olan 40.000,00-EUR peşinatın …bank …Şubesinde bizzat … imzasına 25/05/2007 tarihinde ödenmiş olduğu, takip tarihi 28/12/2007 itibariyle toplam 67.904,00-TL asıl alacak ve 11.761,34-TL temerrüt faizi olmak üzere toplamda 79.665,34-TL alacak hesaplandığı, yalnız takip talebinin 67.668,00-TL asıl alacak ve 11.559,17-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 79.227,17-TL olduğu, aradaki fark olan (79.227,17-79.665,34=438,17) 438,17-TL’nin kur farkı ve faiz hesabındaki eksik gün hesabından kaynaklanmakta olduğu, dolayısıyla talebe bağlılık gereği 28/12/2007 takip tarihi itibariyle alacağın (40.000 Euro karşılığı) 67.668,00-TL asıl alacak ve 11.559,17-TL işlemiş faiziyle birlikte toplam 79.227,17-TL olarak değerlendirilmesinin Mahkememizin takdirinde olduğu, icra takibinin davalıya 03/01/2008 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 08/01/2008 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı tarafça, davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas (… eski esas ) sayılı dosyasında, 28.12.2007 tarihli takip talebiyle birlikte ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, 08.01.2008 tarihinde borçlularca takibe, borca ve ferilerine itiraz edildiği, icra dosyasının bu tarihten sonra 25.12.2017 tarihine kadar takipsiz bırakılıp 27.12.2017 tarihi itibariyle de itirazın tebliğ alındığının davacı-alacaklı vekilince icra dosyasına beyan edildiği, bu haliyle ilamsız icra takibinin açılmasıyla zamanaşmının kesilip yeniden başlayan zamanaşımını süresinin de 10 yıl olduğu, bu süre bitmeden davalılar-borçluların icra dosyasına yaptıkları itirazın davacı-alacaklı tarafça tebliğ alındığı, bu tarihten itibaren 1 yıllık Yasal süresi içerisinde de Mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanmış ve taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanarak dosyamız bilirkişiye tevdii edilerek 19.07.2019 ve 05.02.2020 tarihli bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı tüzel kişilik ile davalı …’in distribütör olmadıkları halde yurtdışından özel izinle araç ithalatı işini yaptıkları, tarafların Land Rover marka araç teslimi konusunda 86.500,00-Euro karşılığında anlaştıkları, bu doğrultuda 25.07.2007 tarihli sipariş formunun düzenlendiği, araç tutarına karşılık 40.000,00-Euro’nun davacı tarafça, davalılardan …’in hesabına havale edildiği, buna ilişkin banka dekontunun dava dosyasına ibraz edildiği, yargılama aşamasında davalı asil …’in de bu meblağı davacıdan aldığını ikrar ettiği, yine davalı … her ne kadar yaptıkları satışların, …Market olarak adlandırılan ve özünde büyük risk taşıyan bir alışveriş olduğu, aracın teslim edilememesi halinde tüm sorumluluğun davacıda olacağı, bu ihtimalde de karşı tarafın herhangibir hak iddia etmesinin mümkün olmadığı yönünde savunmada bulunmuş ise de dosyaya sunulan sipariş formunda ya da başka bir yazılı belge ile bu doğrultuda bir risk ön bilgilendirmesinin, davalı tarafça, davacı tarafa yapılmadığı anlaşılmakla, taraflarca da uyuşmazlık konusu olmayan araç sipariş işlemi, bu doğrultuda ödenen meblağ ve aracın teslimatının yapılamaması sebebiyle davacı tarafça ödenen meblağın tahsili yolunda, 28.12.2007 tarihli takip talebiyle birlikte ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, 08.01.2008 tarihinde borçlularca borca itiraz edildiği, icra dosyasının bu tarihten sonra 25.12.2017 tarihine kadar takipsiz bırakılıp 27.12.2017 tarihi itibariyle de itirazın tebliğ alındığının davacı-alacaklı vekilince icra dosyasına beyan edildiği, bu haliyle ilamsız icra takibinin açılmasıyla zamanaşmının kesilip yeniden başlayan zamanaşımını süresinin de 10 yıl olduğu, bu süre bitmeden davalılar-borçluların icra dosyasına yaptıkları itirazın, davacı-alacaklı tarafça tebliğ alındığı, bu tebliğ tarihten itibaren de 1 yıllık Yasal süresi içerisinde Mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davasının açılması nazara alındığında, davalıların, taraflarca kararlaştırılan sözleşmedeki edimlerini yerine getiremedikleri, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda, geri iade yükümlülüklerinin olduğu sonucuna varılmış, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 05.02.2020 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen tutarlar üzerinden davanın kabulüyle birlikte likit bir alacağa kötüniyetle itiraz edilerek icra takibinin durdurulması sebebiyle de icra inkar tazminatına hükmedilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas ( …eski esas ) sayılı icra dosyasında, davalılar-borçluların yaptığı itirazların İPTALİNE, icra takibin; 67.668,00-TL asıl alacak, 11.559,19-TL işlemiş faiz, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %29,00 reeskont faizi ile birlikte icra takibinin devamına,
2-Alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 15.845,43-TL icra inkar tazminatının, davalılar-borçlulardan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 5.412,00-TL harçtan, peşin alınan 956,91-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 4.455,09-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 11.099,53-TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 956,91-TL peşin harç + 1.400,00-TL bilirkişi ücreti + 258,60-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 2.646,91-TL yargılama giderinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, taraflarca yatırılan, ancak kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı asil …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.