Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1158 E. 2021/294 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1158 Esas
KARAR NO:2021/294

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :20/05/2016
KARAR TARİHİ06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 01/02/2014 tarihli, … Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre sözleşmenin, sözleşme tarihinden başlayarak 3 yıl süreyle geçerli olacağını, sözleşmenin daha önce feshedilmek istendiğinde 180 günlük fesih öneli göz önünde bulundurularak noter vasıtasıyla yazılı bildirim şeklinde fesih işleminin gerçekleştirilmesi gerektiğinin sözleşmenin 7. Maddesinin 1. Bendinde kabul edildiğini, müvekkili şirketin sözleşme yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalı şirketin … depo sözleşmesini 31/12/2015 tarihinde … depo sözleşmesini 31/01/2016 tarihinde şekil şartlarına uymadan feshederek depoları boşalttığını, davalının fesihlerinden kaynaklı müvekkilinin 150.000,00-TL zararı ile 150.000,00-TL 6 aylık kar kaybı bulunduğunu belirterek, 150.000,00-TL zararı ile 150.000,00-TL 6 aylık kar kaybının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında imzalanan 01/02/2014 tarihli, … Sözleşmesinin 11.8 maddesi “sözleşme ile ilgili ortaya çıkan tüm uyuşmazlıkların çözülmesinde … Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” şeklinde olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını belirterek öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, öncelikle davanın yetki yönünden reddine, her durumda davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2017 tarih ve… E. … K. sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize geldiği ve … Esasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Taraflar arasında imzalanan 01/02/2014 tarihli … Sözleşmesi, ihtarname, faturalar, kira sözleşmeleri, sigorta primleri, ticari defter ve belgeler, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında, sözleşme akdedildiği ve sözleşmenin fesih edildiği konusunda bir ihtilaf bulunmamakta olup, ihtilaf, taraflar arasındaki sözleşmenin, davalı yanca süre ve şekil şartlarına uyulmadan, haksız olarak feshedilip edilmediği, haksız fesih edilmiş ise, davacının yoksun kaldığı kâr kaybı ve zararının oluşup oluşmadığı, davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında toplanmakta olup, varsa alacak miktarının tespiti için dayanak belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir Prof. Dr. …ve Ticaret ve Borçlar Hukuku Uzmanı Öğr. Gör. Dr. … tarafından hazırlanan 05/07/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…Davacının, davalı ile arasında münakit (3) yıl süreli 01.02.2014 t. “… Sözleşmesinin (7).maddesi mucibi (180) günlük ihbar öneline riayet edilmeden davalı şirketçe feshi sebebiyle davalı şirketten dava tarihi (28.12.2017) t. itibariyle 25.623 TL (asıl) vc 5.137,59 TL (işlemiş Ticari Faiz) olmak üzere toplam 30.760,59 TL tutarındaki Müspet zararının (kar kaybının) tazminini talep edebileceği, Davacının, davalı ile arasında münakit (3) yıl süreli 01.02.2014 t. … Sözleşmesinin (7).maddesi mucibi (180) günlük ihbar önel’ine riayet edilmeden davalı şirketçe feshi sebebiyle şimdilik kaydıyla uğradığını iddia ettiği 150.000 TL tutarındaki zararının tazmini için gerekli kanuni ve akdi şartların oluşmadığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişi heyetinden alınan 18/11/2019 tarihli ek raporda; “…Davacı vekilinin 06.09.2019 h. Tarihli, davalı vekilinin ise 29.07.2019 h. tarihli dilekçelerinde mevcut itirazlarının, 05.07.2019 t. kok raporda belirli bilirkişi görüşünü değiştirici nitelikte olmadıkları…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Mahkememizin 30/06/2020 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince bilirkişilerden kök rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir … ve Doç. Dr. …tarafından hazırlanan 14/09/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…
Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlerle; yukarıda ayrıntıları verilen hususların sayın Mahkemeye sunumunun ardından nihai kanaat bildirme mevkiine gelinebileceği; mevcut durumda gündeme gelebilecek seçeneklerin mali esaslarıyla yukarıda yer aldığı husus gözetilmek kaydıyla ve takyit edici olmamak üzere muhterem yargı makamına sunulmuş bulunulduğu Davacı savları sayın Mahkemece aynen kabul edilecek olursa, Rapor içinde de ana çizgileri ile temas edildiği gibi, “davacının zararı azaltma yükümü” yönünde de, sayın Mahkemenin aritmetik veriler dışında, TBK md. 114/11’nin yollaması ile ulaşılan .TBK md. 52 hükmüne göre değerlendirme yapmak hususunda muhtar olacağı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişi heyetinden alınan 04/02/2021 tarihli ek raporda; “…Tarafların KÖK RAPORA karşı beyan ve itirazları irdelenmek sureti ile yapılan değerlendirmeler neticesinde, rapor içerisinde yer verilen gerekçelerle, yukarıda yer bulan izahat da sayın mahkemece değerlendirilmek kaydı ile KÖK RAPORDA ulaşılan sonuç ve kanaatin özü aynen muhafaza edilmiştir….” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraflar arasında imzalanan 01/02/2014 tarihli sözleşmenin;
6.Sözleşme Süresi başlıklı maddesinin, “İşbu Sözleşme 01/02/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olup 3 (üç) yıl süre ile geçerlidir. Taraflar sözleşme bitiminden 1 (bir) ay önce yazılı olarak fesih bildiriminde bulunmadıkları takdirde sözleşme aynı koşullarda 1 (bir) yıl daha yenilenmiş sayılır Ancak sözleşme süresi yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 (beş) yıl süre ile sınırlıdır.”
7.Sözleşmenin Feshi başlıklı maddesinin, “Taraflar’dan her biri 180 (yüzseksen) gün öncesinden, herhangi bir neden belirtmeden, noter vasıtası ile yapılacak yazılı bildirim ile Sözleşmeyi herhangi bir yükümlüğe maruz kalmaksızın tek taraflı olarak her zaman feshedebilirler. Taraflar işbu fesih sebebiyle birlirlerinden her ne ad altında olursa olsun bir hak veya tazminat talep etme hakkına sahip değildirler.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarname, faturalar, kira sözleşmeleri, sigorta primleri, ticari defter ve belgeler tüm dosya kapsamına göre alınan,14/09/2020 kök ve 01/02/2021 tarihli ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin, sözleşmenin 7.maddesinde belirtilen süre ve şekil şartlarına uygun olmadığı, davalı yanca, sözleşmenin, süresinden önce haksız olarak fesih edildiği ve davacının bilirkişilerce hesaplanan altı aylık kâr kaybını talep edebileceği, zarara ilişkin taleplerinin ispat edilemediği kanaati oluştuğundan, davacının davasının, 22.642,20-TL. kâr mahrumiyeti yönünden kısmen kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının 22.642,20-TL. kâr mahrumiyeti yönünden kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 1.546,68-TL harçtan peşin alınan 5.123,25-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.576,56-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 27.865,05-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20-TL başvurma harcı + 5.123,25-TL peşin harç toplamı olan 5.152,45-TL’nin iade edilmesine karar verilen 3.576,56-TL’den mahsubu ile 1.575,89-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.500-TL bilirkişi ücreti + 206,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.706,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 279,47-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1.000-TL bilirkişi ücreti + 80-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.080-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 998,46-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır