Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1154 E. 2020/30 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1154 Esas
KARAR NO : 2020/30

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli)
davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı …A.Ş. arasında Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi imzalanmış ve adı geçen firma talebi sonrası gerekli tetkikler yapılmak suretiyle firmaya çek karnesi teslim edilmiş, yine davalı şirket lehine belirtilen teminat mektupları düzenlenerek verilmiş olduğunu, davalı taraf adına keşide olanan …Noterliği’nin 29.06.2017 tarih, …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile meri teminat mektuplarından kaynaklanan 66.000-USD gayri nakdi kredi borcu olduğunu, söz konusu bedelin …numaralı hesabına yatırılması aksi halde kanuni yollara başvurulacağı, faiz, masraf ve vekalet ücretine muhatap olunacağının ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından söz konusu bedelin yatırılmadığını, davalı tarafından, Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi’nde teminat mektubundan kaynaklanan bedelinin, müşteri hesabına rehnedilmesi hükmüne açıkça aykırı hareket edildiğini, çekilen ihtara karşın söz konusu bedelin, davalı tarafından haksız olarak halen depo edilmediğini belirterek, fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla … numaralı 66.000-USD gayri nakdi kredi borcunun müvekkili banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalılar…A.Ş. ve… A.Ş. (Devir alınan … A.Ş. ile Devir alınan …A.Ş. adına) vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin…’nin kayyum olarak atandığı şirketlerden olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde, davacı banka ile müvekkili şirket … arasında imzalandığı belirtilen Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi uyarınca meri teminat mektuplarından kaynaklanan gayri nakdi kredi borcunun banka hesabına depo edilmesini talep ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinden Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi olarak belirtilen sözleşmenin hangi içeriğe sahip bir sözleşme olduğunun anlaşılamadığını ve davacı tarafın bahsetmiş olduğu meri teminat mektuplarının sürelerinin dolup dolmadığı gerçekten meri olup olmadıklarının, ne kadar bedelli, kime düzenlenmiş ve hangi mektuplar olduğunun da anlaşılamadığını, davacı tarafın iddiası ve dayanağı olduğu belirtilen sözleşmelerin taraflarınca bilinmediğini, davalı tarafa ait müvekkili şirkette tespit edilen tüm boş çeklerin müvekkili şirkete … yetkililerinin kayyum olarak atanması sonrası davacı bankaya iade edildiğini, bu nedenle KHK uyarınca davaya konu borç için öncelikle kefil olan ortak, yönetici veya bunlarla bağlantılı üçüncü gerçek veya tüzel kişilere müracaat edimesi gerekmekteyken doğrudan müvekkili şirketlere müracaat edilmesinin hukuka aykırı olup davanın bu nedenle müvekkili şirketler hakkında reddinin gerektiğini belirterek, davanın tümüyle reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dilekçesinin ekinde yer alan ihtarnameleri müvekkilinin …adresine tebliğ edildiğini, ancak müvekkilinin ihtarnamelerin gönderildiği tarihte … Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunduğunu, ihtarnamelerin müvekkile ulaşmadığından dolayı müvekkiline bildirilen bir borç bilgisinin bulunmadığını, bu nedenle işbu davanın usulden reddini talep ettiklerini, diğer yandan müvekkili İstanbul Anadolu … Sulh Ceza Hakimliği … D.İş sayılı kararı ile 26/08/2016 tarihinden beri tutuklu olduğunu, ayrıca müvekkilinin tüm şahsi malvarlığına tedbir konulmuş olup tasarruf yetkilerinin de kısıtlandığını, davacı tarafın dava konusu teminat bedelinin rehnedilmediğini iddia ettiğini tarihlerde kendi malvarlığı üzerinde yönetim ve temsil yetkisi bulunmadığını, bu nedenle cezaevinde bulunan, hiçbir tasarruf ve temsil yetkisi bulunmayan müvekkilinin, … yetkililerince yapılmayan ödemeden sorumlu tutulmaması gerektiğini, ayrıca davacı vekilinin 28.01.2019 tarihli beyan dilekçesi ile dava konusu teminat mektubunun 20.01.2018 tarihi itibariyle doğduğunu ve bu nedenle davanın konusuz kaldığını beyan ettiklerini, 1 yılı aşkın süredir vadesi dolan dava konusu teminat mektubunun mahkemenize bildirilmemesi ve riski doğmamış bir teminat mektubunun davaya konu edilerek sorumluğunu doğmayan müvekkiline dava yöneltilmesinin kötüniyet göstergesi olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi, kefaletname,eş muvafakatnamesi, ticari defter ve kayıtlar, ihtarname, hesap özetleri ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Davanın, davacının, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında, davalı asıl borçlu …A.Ş. lehine verilen teminat mektubunun, davalı asıl borçlu ile diğer davalılar müşterek borçlu ve müteselsil kefillerce, banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi talebine ilişkin olduğu görüldü.
… Ticaret Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen, 02/05/2019 tarihli cevap ile davalıların kayıtlarının aktif olduğunun ve davalılardan … A.Ş. ile … A.Ş.’nin diğer davalı …A.Ş. tarafından devir alındığının bildirildiği görülmüştür.
Davalılar … A.Ş. ve devir alan …A.Ş. (Devir alınan, …A.Ş. ve … A.Ş.) vekilince cevap dilekçesinde, davalı şirketlerin …’ye devredildiği, … yetkililerinin kayyum olarak şirket yönetimine tayin edildiği beyan edilmiştir.
…’ye konuya ilişkin müzekkere yazılmış ve 17/05/2019 tarihli verilen cevabi yazı ile, “…davalılar … A.Ş. ve … A.Ş.’ne (Devir alınan, …A.Ş. ve devir alınan… A.Ş.) …’nin nin kayyım olarak atandığı ve bu şirketlerin yönetim kurullarına fon tarafından atamalar yapıldığı …fondan bağımsız tüzel kişiliği ve taraf ehliyetini haiz olan …A.Ş. ve …A.Ş.’nin hiçbir şekilde hak, borç, dava veya takipleri devralınmadığı gibi, şirketlerin tüzel kişilikleri hak ve alacaklarına sahip, borç ve yükümlülüklerinden sorumlu bulundukları…” bildirilmiştir.
Davacı vekilince, 28/01/2019 tarihinde, “…davaya konu teminat mektubunun vadesinin, dava tarihinden sonra 20/01/2018 tarihinde dolduğunu, vade tarihi son bulan teminat mektubuna ilişkin olarak, davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini…” talep ettiği görüldü.
Davalılar,… A.Ş. ve devir alan …A.Ş. (Devir alınan, … A.Ş. ve devir alınan …A.Ş.) vekili ile diğer davalı … vekilince, “….davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmilini talep ettikleri…” görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…davacı banka ile davalı asıl borçlu …A.Ş. arasında, 18.09.2012 tarihinde, Geel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı kefiller, …, …A.Ş. … A.Ş., … A.Ş.’de söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan tüm borçlardan 40.000.000.00-TL kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, huzurdaki davada deposu istenen teminat mektubu, 16.01.2013 tarihinde davalı asıl borçlu…A.Ş. lehine … Bankası A.Ş.’ye hitaben verilen 66.000,00-USD’lik teminat mektubu depo talebinde bulunabileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefiller yönünden Teminat Mektubu depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulanmaması nedeniyle aşağıdaki Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı bankanın teminat mektubu talebinin yerinde olmadığı, Sayın mahkemenizce kabul edilmemesi halinde davacı bankanın davalı kefillerden de 66.000,00-USD’lik teminat mektubu depo talebinde bulunabileceğinin, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın mahkemeye ait olarak, yüce yargı makamının değerlendirmesine arz ederim…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davalılar …A.Ş. ve …A.Ş. (Devir alınan… A.Ş. ve devir alınan … A.Ş.) ‘nin, mahkememizin yetkisine ilişkin itirazlarının, taraflar arasından imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 11.11 maddesi ile işbu sözleşmeden kaynaklanacak ihtilaflarda İstanbul mahkemelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalılar …A.Ş. ve…A.Ş. (Devir alınan …A.Ş. ve devir alınan … A.Ş.)’nin …’ye devredilmeleri ve yönetimine… tarafından kayyım atanmaları nedeniyle, 678 sayılı KHK’nın 37. Maddesi uyarınca davalı asıl şirketin borçlarından dolayı öncelikle kefil olan diğer borçlulara müracaat edilmesinin zorunlu olduğu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği beyan edilmiş ise de, 678 Sayılı Kanunun 37.maddesi, …’nin kayyım olarak atandığı şirketler aleyhinde borçların tahsilinde izlenecek yolu belirlemekte olduğu, anılan maddenin bu şirketler aleyhine takip yasağı veya dava yasağı getirmediği anlaşılmıştır. (Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2017/7110 Esas – 2018/12260 Karar sayılı ilamı)
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 8.4-g maddesi uyarınca, teminat mektubu bedelinin depo edilmesinin, davacı tarafından talep edileceğine dair açık madde olduğu, tüm kefillerin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak genel kredi sözleşmesini imzaladıkları, davalı …’ın eş muvafakatnamesinin mevcut olduğu, kefillerden ayrı ayrı, kefaletname alındığı ve bu kefaletnamelerde, kefillerin, davalı bankanın gayri nakdi kredilerinden doğmuş doğacak alacaklarından sorumlu olduklarının belirlendiği, anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmeleri,kefaletnameler, hesap kat ihtarnamesi, davacının ticari defter ve kayıtları ile dayanılan diğer deliller, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre, mahkememizde de, davacının davalı asıl borçlu ve davalı kefillerden, dava tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesi ve kefaletnameler kapsamında, teminat mektubu depo talebinde bulunabileceği kanaati oluştuğu ancak davaya konu teminat mektubunun vadesinin, dava tarihinden sonra 20/01/2018 tarihinde dolduğu, vade tarihi dava tarihinden sonra son bulan teminat mektubuna ilişkin olarak davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 54,40-TL harcın, peşin alınan 4.300,51-TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 4.246,11-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 26.155,23-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 54,40-TL peşin harç + 800,00-TL bilirkişi ücreti + 208,20-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.094,00-TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … ve … Teknoloji (devir alınan …sistemleri ve … ve yazılım sistemleri adına) vekilinin, davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.