Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1153 E. 2019/140 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1153 Esas
KARAR NO : 2019/140
DAVA :Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/04/2013
KARAR TARİHİ: 05/02/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 29/04/2013 tarihli dava dilekçesi ile;
Müvekkilinin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu kısmi davada da ileri sürüldüğü üzere, müvekkilinin özel birikimi olan 52.500 USD’yi 07/12/1999 tarihinde… Şubesi’ne yatırdığını, bütün çabalarına rağmen parasını bankadan geri alamadığını, bu nedenle önce İstanbul… ATM’de kısmi dava açtığını bu davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, iş bu davada ise bakiye 52.000 USD’nin tahsilini istediklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 52.000 Amerikan Doları’nın 07/12/1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 4/a madesine göre işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 20/06/2013 tarihli cevap dilekçesi ile;
Müvekkilinin…bank’ı (…Bank) satın aldığını, davacının parasını ise…bank … Ltd.’ye yatırdığını,…bank ile…bank … Ldt.’nin farklı tüzel kişilikler olması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü süreninde dolduğunu, davacının serbest iradesiyle parasının…bank … Ltd. hesabına aktarılması için talimat verdiğini, davacının parasını yatırırken ilgili finans kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapmayarak kendisinden beklenen özeni göstermediğini, müvekkili bankanın…bank … Ltd. nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını savunarak tüm bu nedenlerde davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yanı yükletilmesini talep ile cevap verdikleri görülmüştür.
FERİ Müdahil … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 25/06/2013 tarihli cevap dilekçesi ile;
Davacı … Bank A.Ş vekilinin borcun tarafı olduklarına dair beyanlarını kabul etmediklerini, davacı, şube müdürünün eşi olduğunu Yargıtay kararı gereğince alacak talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, zamanaşımı itirazlarında bulunduklarını, öğrenme ile başlayan bir yıllık zamanaşımı gözardı edilemeyeceğini, hile ile ilgili hak düşürücü sürenin geçtiğini, husumet itirazlarının olduğunu, Banka ile … Ltd. Farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için bankaya husumet yöneltilmesi, usule aykırı olduğundan, davanın öncelikle husumet yönünden reddini talep ettiklerini, kanun gereği organik bağ bulunabilmesi veya bir şirketin diğer bir şirketin iştiraki olabilmesi içi bir tüzel kişinin diğerinin hissedarları arasında olması ve yönetim organlarının aynı olması gerektiğini, davacı serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih etmiş olduğunu banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin yanıltılması söz konusu olmayacağını, davacı tarafından talep edilen alacak mevduatı olmadığını, mevduat zamanaşımının uygulanması imkanı bulunmadığını, davacının parasını yatıracağı Finans Kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum içerisine girmesi gerekirken kendisinden beklenen bu özeni göstermediğini ya da riske girmesinden bankanın sorumlu tutulamayacağını, bankanın …Ltd. Nezdindeki mevduatlar için herhangi bir grantisi bulunmadığını, dava konusu işlemler tarihinde … Bankaların Bankalar Kanununa tabi olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların tasarruf sigortası kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunduğu şeklinde bir kabul mevcut olmadığını, banka vekalet görevini yerine getirmediğini, ayrı tüzel kişliğe sahip banka hakkında olusuz beyanlarda bulunmak bankalar kanununa göre cezai müeyyideyi gerektiren bir eylem olduğunu davacı,… Hesap Cüzdanını aldıktan sonra hiçbir itirazda bulunmadığını, bu durum beraberinde birtakım sonuçlar doğurduğunu, davacı tarafından kandırıldığına veya aldatıldığına veya aldatıldığına dair herhangi bir delil dosyaya ibraz edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada banka suçtan zarar gören sıfatıyla mühahil konumunda olduğunu, paranın fiilen Kıbrısa gönderilmediği iddialarının dinlenmesine imkan ve olanak bulunmadığını,davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, bu itirazlarının reddi halinde dava süresi içinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, aksi halde davanın esas yönünden reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davcı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap sundukları görülmüştür.
İhbar olunan … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 22/12/2014 tarihli cevap dilekçesi ile;
BDDK kararları sonucunda tüzel kişilikleri sona erdirilmiş olan… Bank A.Ş., … Bankası A.Ş, …Bankası A.Ş.,….A.Ş ve…Bank T.A.Ş’nin devir yolu ile bünyesinde birleştirildiği …bnak A.Ş.’ye ait hisseler … (…) ile Ordu Yardımlaşma Kurum (…) arasında 09/0/2001 tarihli imzalanan hisse devir sözleşmesi ile müvekkili …’a devredildiğini, devir sonrasında 18/06/2007 tarihli hisse satış sözleşmesiyle müvekkili …’ın daha önce …’den aldığı hisseler,… Bank A.Ş.’ye satıldığını, sonraki yıllarda kamuoyunda batık banka mudileri olarak bilinen kişilerin, BDDK trafından tüzel kişilikleri ona erdirilerek yönetimlerine el konulan ve …’ye devredilen bankalardaki mevduatlarını talep etmek amacıyla … Bank A.Ş. Aleyhine açtıkları davalarda, … borcu üstlendiğini ve bu kişilerin zararlarının tazminini sağlandığını, daha sonra …,… Bank A.Ş.’ye hitaben yazmış olduğu 06/02/2013 tarihli yazıyla o tarihe kadar… hesap sahiplerinin açmış olduğu davalar nedeniyle ödenen 19.199.734,79-TL’nin hisse devir sözleşmesi ve kanunlara aykırı olarak ödendiğini belirterek ödenen miktarı geri istediğini, yazı tarihinden sonra… hesaplara ilişkin olarak da herhangi bir ödem yapmayacağını belirtildiğini, müvekkili …’ın davada husumete ilişkin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın asıl muhatap olan …’ye tevcih edilmesini, davanın usul ve esas yönünden reddine ve yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ile cevap verildiği görülmüştür.
DELİLLER
Mahkememizin 12/02/2015 tarihli,… esas, … karar sayılı ilamında”…Yapılan yargılama, toplanan deliller ve kesinleşen İstanbul…. ATM’nin … Esas ve… Karar sayılı kararına göre; davacının 07/12/1999 tarihinde…bank … Ltd.’te vadeli mevduat hesabı açılması için 52,500 USD …bank Salihli şubesine yatırdığı, ancak sözkonusu paranın gerçekte…Ltd.’e gönderilmediği, ceza yargılamasından da anlaşıldığı üzere …bank yöneticilerinin …bank ismini kullanmak suretiyle kişilerden mevduat topladıkları, sözkonusu eylemlerinin banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık olarak kabul edilerek banka yöneticilerinin nitelikli zimmet suçundan ceza aldıkları, mevduat sahiplerinin sözkonusu uygulamada …bank ile havale ve inançlı işlem ilişkisi içersine girdiğinin kabulü gerektiği, inanılan taraf konumundaki bankanın görünüşte havale yaptıran mevduat sahiplerine karşı, mevduat kabul etmiş gibi sorumlu olması gerekliği, BK.’nın 390. maddesine göre vekil konumundaki bankanın görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini korumak zorunda olduğu, öte yandan …bank çalışanlarının davacıya ait paranın … hesabına nakline sebep olmaları nedeniyle bankanın davacıya karşı BK.’nın 41. ve 55. maddeleri ile TTK.’nın 336. maddesi uyarıncada sorumlu olduğu, bu nedenle davacının yatırmış olduğu mevduatını …bank’ı (…bank) satın alan …tan isteyebileceği, ödenecek olan paraya avans faizi uygulanması gerektiği, davacının tahsili gereken 52.500 USD mevduatının 1.000 TL için (bu tutarın 500,00 USD’ye tekabül ettiği) İstanbul 27. ATM’nin 2011/198 Esas sayılı dosyasında dava açıp lehine verilen kararın kesinleştiği, eldeki dosyada ise geriye kalan 52.000 USD mevduatının faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği nedeniyle; davanın kabulü ile 52.000 USD nin 07/12/1999 tarihinden itibaren 3095. Yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya iadesine…” kararı verildiği anlaşıldı.
Mahkememiz kararının temyizi üzerine; Yargıtay … Hukuk Dairesinin 20/01/2016 tarih, … esas, … karar sayılı Bozma ilamında”…1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, fer’i müdahil …’ın karar başlığında dava ihbar olunan şeklinde gösterilmesinin maddi hata niteliğinde bulunup mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına göre, fer’i müdahil … vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı daha önce açtığı kısmi davada yabancı para alacağını TL’ye çevirmiş ve 1.000,00 TL’nin tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile 1.000,00 TL’nin temerrüt faziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, Yargıtay denetiminden geçen karar kesinleşmiştir. 818 sayılı BK’nın 83. maddesi uyarınca yabancı para alacağının ödeme tarihindeki TL karşılığını isteme hakkını haiz bulunan davacı tercihini bu yolda kullanmayıp alacağını TL’ye çevirmek suretiyle talepte bulunduğundan, karşı tarafın izni olmadan bu tercihinden dönemez. Bu itibarla, mahkemece açılan işbu bakiye alacağın istendiği davada yabancı para cinsinden hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Ayrıca, davacı tarafından 52.500 USD yatırıldığı ileri sürülüp, kısmi davada hükmedilen bedel düşüldükten sonra kalan kısım talep edilmiş, mahkemece 52.000 USD’nin temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmişse de, bakiye alacağın 52.000 USD olduğunun, böylece kısmi davada hükmedilen bedelin 500 USD karşılığı bulunduğunun tespitinin nasıl yapıldığı anlaşılamadığından hükmün eksik inceleme nedeniyle bozulması gerekmiştir.
4- Kabule göre de, somut olayda davacı alacağının esasen fona devredilen …bank A.Ş.’nin işleminden kaynaklanması karşısında 5411 Sayılı Bankalar Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca mahkemece, davalı… Bank A.Ş.’nin harçtan muaf olduğu nazara alınmadan yazılı şekilde başvurma ve vekalet harcından sorumlu tutulmasına imkan verecek şekilde harcın davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin içerisine dahil edilerek davalı… Bank A.Ş.’den tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
5- Mahkemece verilen karar fer’i müdahil … vekili tarafından da temyiz edilmiş olup, bu temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği belirlenememektedir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nın 434. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydettirilip, harca tabi ise temyiz harcının da yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz isteminde bulunan fer’i müdahil … vekili tarafından temyiz defterine kayıt yaptırılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmadığından fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka ve fer’i müdahil … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı banka ve fer’i müdahil … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ve fer’i müdahil … yararına BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,” kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, tarafların delilleri toplanmış, bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi Mevlüt Şengür’ün sunmuş olduğu 19/07/2018 tarihli raporda sonuç olarak”…Davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bakımında davacı tarafından yapılan havale işlemi ve açılan… hesabı, bizzat davacının istek ve idaresine mukabil imzası ile açılmış ise de, … LTD. ŞTİ.’ne …BANK A.Ş tarafından gönderilen paraların aslında fiilen Kıbras’a aktarılmadığı, bu durumunda bir günven kurumu olarak faaliyet gösteren davalı …nbank A.Ş’nin müşterisi olan davacıyı bu duruma bilerek…’a yönlendirildiği anlaşılmakla dava konusu bedeli tahsil edememesinden davalı …nbank A.Ş. Nin de sorumlu olduğu anlaşılmış olduğu kanaatine varılmış olup, davacı …’ın …bank … Şti. De açılmış hesabı bakiyesi olan 52.500,00 USD ana para alacaklı olduğu, Mahkemece de davacının alacaklı olduğuna karar verildiği taktirde, davacı dava ile 1.000,00- TL kısmi talepte bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince bu alacağının 07/12/1999 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından, 1.000,00-TL lik kısmi alacak talep tutarına talebiyle bağlı olarak 07/12/1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanması gerektiği, konu dava ile davacı mevduatı olan 52.500,00 USD nin tamamının davacıya iadesine karar verilmesi halinde, davacının 52.500,00 USD alacağına 07/12/1999 tarihinden itibaren davacının alacağına 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince” devlet bankalarının aynı tür yabanca para biriminden açılmış bir yıl vadeli Döviz Tevdiat hesaplarına Fiili olarak uygulanmış oldukları değişen oranlardaki faiz oranınında” faiz yürütülmesi gerektiği, İstanbul…ATM’nin… esas, … karar numaralı ve 21/12/2011 tarihli kararı ile 1.000,00-TL davacı alacağının 07/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek Avans Faiziyle davacı yararına davalıdan tahsiline kararı nedeniyle konu 52.500,00 USD den önceki karar ile verilmiş olan 1.000,00-TL nin karşılığı ( 1.000,00 TL. /0,520.427 TL/USD =) 1.921,50 TL. USD nin mahsubu neticesi; mahsubu sonrası 52.500,00 USD – 1.921,50 USD. = 50.578,50 USD. Nin de davacıya iade edilmesi gerektiği, davacıya iadesi gereken 52.500,00 USD den kısmi talebi 1,000,00 TL karşılığı 1.921,50 TL USD nin mahsubu sonrası bakiye kalan 50.578,50 USD nin de 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince ” devlet bankalarının aynı tür yabancı para biriminden açılmış bir vadeli Döviz Tevdiat hesaplarına fiili olarak uygulamış oldukları faiz oranında faiz yürütülmesi gerektiği, dava 22/02/2011 tarihinden itibaren de davacı 1.000,00- TL asıl alacak tutarına yıllık %16,00 ve değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanması gerektiği…” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mevlüt Şengür’ün sunmuş olduğu 28/11/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak”… Hesabın …bank …Ltd. Şti. Adına bankaya yatırıldığı 07/12/1999 tarihindeki Efektif Satış Kuru 0,520.427 TL’den 52.500 USD X 0,520.427 TL/USD den = 27.322,00 TL (ESKİ: 520.427 TL/USD’den =27.322,417,500 TL) olarak hesaplanmakta olduğu, 27.322,00 TL ‘den 1.000,00 TL ( İstanbul … ATM nin … esas, … karar sayılı ve 21/12/2011 tarihli kararı ile kesinleşmiş alacak) nın mahsubu neticesi sonrası konu davada talep edilebilecek TL kalan bakiyenin, 27.322,00 L – 1.000,00 TL = 26.322,00 TL nin iş bu dava ile ana para olarak hesaplandığı, paranın… Bank Ltd. Yatırıldığı 07/12/1999 tarihinden itibaren 26.322,00 TL asıl alacak (ana para) üzerinden 3095 sayılı yasa 2/2. Maddesi doğrultusunda T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenmekte olan ve değişen oranlardaki avans faizi oranları üzerinden faiz yürütülmesi gerektiği…” mütalaa edildiği anlaşıldı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, bankacılık işlemleri nedeniyle oluşan zararların tazmini istemine ilişkin alacak isteminden ibarettir.
Davacının 07/12/1999 tarihinde vadeli mevduat hesabı açılması için 52,500 USD’yi …bank …şubesine yatırdığı, kesinleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas ve … Karar sayılı kararı ile; işbu tutarın davacıya iadesinin gerektiğinin hüküm altına alınarak taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL’lik kısmının davalıdan tahsiline karar verildiği, eldeki davanın bakiye kısma ilişkin olduğu, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas ve … Karar sayılı dosyasında yabancı para alacağını TL para birimine çevirerek talepte bulunduğu, 818 sayılı BK’nın 83. maddesi uyarınca yabancı para alacağının ödeme tarihindeki TL karşılığını isteme hakkını haiz bulunan davacı tercihini bu yolda kullanmayıp alacağını TL’ye çevirmek suretiyle talepte bulunduğundan, karşı tarafın muvaffakati olmadan bu tercihinden dönemeyeceği, bu nedenle alacağın TL cinsinden karşılığının hesaplanması gerektiği, buna göre hesabın …bank … Şti. adına bankaya yatırıldığı 07/12/1999 tarihindeki Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplandığında davacının 27.322,00 TL alacağının bulunduğu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile hüküm altına alınan 1.000,00 TL’nin mahsubu sonrası talep edilebilecek alacağın 26.322,00 TL olarak hesaplandığı, bu yönde alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı dava dilekçesi ile 90.000,00 TL üzerinden dava değerini belirleyip, bu miktar üzerinden harç yatırdığı anlaşılmakla, davacı lehine kabul edilen dava değeri üzerinden, davalı lehine reddedilen 63.678,00 TL üzerinden vekalet ücreti hesaplanmış, sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
26.322,00 TL alacağın 07/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- 5411 Sayılı Bankalar Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca, davalı… Bank A.Ş.’nin harçtan muaf olduğu anlaşıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ve 1.537,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.561,30 TL harcın, kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 3.158,64 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 7.355,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 230,00 TL teblgat-müzekkere masraflarının kabul ve red oranına göre takdiren 67,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 174,40 TL tebligat – müzekkere giderlerinin kabul ve red oranına göre takdiren 123,39 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların yatırdığı gider avansından arta kalanın kararın kesinleşmesi halinde avans yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin, feri müdahil … vekilinin ve ihbar olunan … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere Mahkememize hitaben yazılmış, Mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.