Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1151 E. 2020/37 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1151 Esas
KARAR NO : 2020/37

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 26/12/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirketin alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile borçlu … hakkında cari hesaba dayanan ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, borçlunun süresi içinde 08.11.2017 tarihinde borçlu olmadığını iddia ederek itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davacı şirket ile borçlu … arasında mal alım satımı yapıldığını, cari hesapta kalan bakiye bedel olan 264.000,00-TL.nin davacıya ödenmemesi üzerine icra takibine başlandığını, karşı yanın itiraz dilekçesinde hiçbir belge sunmadan böyle bir borcu olmadığını beyan ettiğini, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesinin davacının alacağını almasının borçlu tarafça engellenmesi amaçlı olduğunu, kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek takibin durmasına yol açan müvekkilin alacağını almasını engelleyen davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği 05/02/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının haklı olarak itiraz etmesi üzerine, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın ikame edildiğini, icra takibine yapılan itirazda davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın bilgi veya belge sunmadığını, davalının geçmiş dönemde davacı şirketten almış olduğu ürünlerin bedelini banka havalesi veya elden makbuz karşılığı ödediğini, bu hususun banka dekontları ve ıslak imzalı tahsilat makbuzları ile sabit olduğunu, karşı tarafın dava konusu yapmış olduğu alacağın hangi döneme ve hangi faturalara ilişkin olduğunu buldurmemesi nedeniyle o fatura veya faturalar muhtevası ürünlerin teslim alınıp alınmadığına ilişkin beyanda bulunamayacaklarını, yine de tespit edebildikleri kadarı ile bir kısım tahsilat makbuzu ve banka dekontu sunduklarını, davacı tarafın gerek icra takibinde gerekse de açmış olduğu iş bu davada alacak dayanağı belgeleri sunmadığını, bu nedenle müvekkilinin itiraz etme ihtimaline dayandığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan İtirazın İptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 30.10.2017 tarihinde asıl alacak 264.000,00 TL asıl alacak ve 493,64 TL işlemiş faiz olmak üzere 264.493,64 TL’lik ilamsız takipte ödeme emri başlattığı, davalı tarafa 02.11.2017 tebliğ olunan ödeme emrine davalı şirket yetkilisinin 08.11.2017 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına, işlemiş faize ve talep edilen faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket ve davalı defterlerini ibraz etmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; Davacı şirketin 2013-2014-2015-2016-2017 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin 2014-2015-2016-2017 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterleri kapsamında davalı şirketten 264.846,74 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterleri kapsamında davacı şirkete borcunun bulunmadığı, taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının davalı … tarafından davacı … Şti.’ne yapılan tespit ve değerlendirmeler başlılığı altında ayrıntılı olarak belirtilen nakit ödemelerin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ancak nakit ödemelere ilişkin dosya kapsamında tahsilat makbuzlarının mevcut olduğu, makbuzlarda davacı şirkete ait kaşe, imzanın bulunduğu, davacı vekilinin dosya kapsamına sunulan tahsilat makbuzlarına ilişkin cevaba cevap replik dilekçesinde herhangi bir itirazının bulunmadığı, V.U.K. 459. Sayılı genel tebliği kapsamında banka kanalı ile yapılacak ödeme tutarı 7.000 TL ve üzeri olarak düzenlendiği ve yapılan nakit ödemelerin bu tutarı aşmadığı, dosya kapsamında sunulan tahsilat makbuzları ve banka dekontlarının kabul edilmesi halinde davacı şirketin davalı şirketten alacağının mevcut olmadığı, tahsilat makbuzlarının geçersiz sayılması halinde davacının davalı şirketten 264.846,74 TL alacaklı olduğu ve icra takibine konu 264.000 TL asıl alacağa 493,64 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği sonuç ve kanatine varıldığını raporunda bildirmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi EK raporuna göre; davacı şirketin davalı şirketten alacağının mevcut olmadığı, tahsilat makbuzlarının geçersiz sayılması halinde davacının davalı şirketten 264.846,74 TL alacaklı olduğu ve icra takibine konu 264.000 TL. asıl alacağa 493,64 TL İşlemiş faiz talebinde bulunabileceği sonuç ve kanatine varıldığını raporunda bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu karşısında; taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki olduğu tartışmasızdır. Davacı bu ticari ilişkiden dolayı cari hesap alacağının bulunduğu iddiası ile davalı aleyhine icra takibi yapmış, icra takibine yapılan itiraz üzerine işbu itirazın iptali davasını açmıştır. Davacı hangi faturalara ve mal teslimine ilişkin cari hesap alacağının bulunduğunu tüm dosya kapsamında ispatlayamamıştır. Bununla birlikte davalı taraf davacıya yaptığı ödemelerin makbuzlarını sunmuştur. Davacı taraf her ne kadar ödeme makbuzlarındaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını iddia ederek imza itirazında bulunmuş ise de; sunulan makbuzlar üzerinde şirket kaşesinin bulunması ve imzaların tümünün aynı kişi tarafından atıldığının açıkça anlaşılır olması, para tahsilatının şirket yetkilisi tarafından değil, herhangi bir çalışan tarafından yapılma ihtimalinin çok daha yüksek olması, imza itirazının bu nedenle pratikte bir yararının olmaması, kaşe ile ilgili bir beyanda ise hiç bulunulmaması nedenleriyle mahkememiz tarafından makbuzlardaki imzalara yapılan itiraz dikkate alınmamıştır. Kaldı ki davacı taraf davalıya mal teslim ettiğini de kanıtlayamamıştır. Tüm dosya kapsamı itibariyle Mali Müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin davalı şirketten alacağının mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı alacağını ve davasını ispatlayamadığından davanın reddine, davacının icra takibi yapmakta kötüniyeti ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-) 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 54.40 TL harcın dava açılırken peşin alınan 3.185,99 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 3.131,59 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine ,
4-) Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olanan 26.930,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.