Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1149 E. 2020/511 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1149 Esas
KARAR NO:2020/511

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:26/12/2017
KARAR TARİHİ:06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin elektrik hizmeti sunduğu … numaralı tesisatın bulunduğu … Mah. … Sok. No:… … adresindeki mahalde müvekkil şirket çalışanlarınca muhtelif tarihlerde yapılan kontrollerde davalı borçlunun, idareye kayıtsız sayaçtan kaçak elektrik kullanımı yaptığı tespit edilerek bir adet kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiğini, elektrik kullanımının gerçekleştirildiği adreste abone kaydı olmayıp, abonesiz kaçak elektrik kullanıldığını, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden miktarları tahsil etmek amacıyla 16.04.2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca ve fer’ilerine itiraz edildiğini ve borcun tahsili için açılan icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; tutulan tutanak her ne kadar kaçak elektrik kullanımı ile ilgili olarak tutulmuş ise de ortada kaçak olarak kullanılan bir enerji olmadığı gibi bunun muhatabının da müvekkili olmadığını, davacının ileri sürdüğü kayıtsız ve mühürsüz abonesiz sayaç iddiasının gerçek olmadığını, davacının yetkili çalışanlarının daha önce de defalarca kez işyerine gittiklerini ve hukuken ilgisi olmayan gerek mülkiyet gerekse kiracılık vasfı olmayan kişiler adına tutanak düzenlediklerini, kaldı ki işyerinde mevcut bir sayacın olduğunu ve bu sayacın davacı şirket …’ta kayıtlı olup işlem görmekte olduğunu, bahse konu edilen ve kaçak tabir edilen elektrik enerjisinin bu sayaçtan geçmekte olduğunu, abonelik sözleşmesinin de … San. Tic. Ltd. Şti. adına yapıldığını, işbu yapılan abonelik sözleşmesine göre kaçak elektrik tutanağının tutulduğu, şirkette elektriğin sayaçtan geçilmek suretiyle kullanılmakta olduğunu, dolayısıyla kaçak olarak adlandırılabilecek bir enerji kullanılmadığını, sayaçtan geçerek normal kullanıma dahil olan elektrik enerjisinin davacı şirket tarafından kaçak elektrik olarak tanımlandığını, müvekkili aleyhine açılan …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar nolu dosyasıyla kaçak elektrik kullanımı ile ilgili karşılıksız yararlanma suçundan dolayı davalı aleyhine açılan kamu davasının düşmesine karar verildiğini, daha önce yine davalı müvekkili aleyhine yapılan icra takipleri nedeniyle davacı şirket aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas (yeni …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas) sayılı dosyasıyla menfi tespit ve istirdat davası açtıklarını belirttiklerini, davacı şirket çalışanları tarafından tutulan 22.02.2008 ve 21.10.2008 tarihli tutanaklarda, davalının sözleşmesi olmayan sayaçtan kaçak elektrik kullanımı olarak tarifelendirilen tutanağa göre müvekkili aleyhine icra takibi yapılarak haksız kazanç elde edilmeye çalışılmasının, davacı şirket nezdinde sebepsiz zenginleşmeye neden olacağının belirtildiğini, davacının 1 yıllık yasal süre geçtikten sonra açmış olduğu işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, aksi halde haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağı, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, faturalar, ticari defterler ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İddia, alınan bilirkişi raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kaçak elektrikten kaynaklanan alacakta itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşıldı.
…. İcra Dairesinin … Esas sayıl dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, kaçak elektrikten kaynaklanan toplam 12.452,80-TL. alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %16,80 temerrüt faizi ve fer’ileri birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde borca ve icra takibine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Elektrik Mühendisi … tarafından hazırlanan 11/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…Dosya kapsamı üzerinden yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı … Satış A. Ş. ile davalı … arasındaki anlaşmazlığın nedeni; davalı/borçlunun işyerindeki … nolu elektrik tesisatı üzerinden sözleşmesiz ve idareye kayıtsız sayaçtan 3.972,30 TL asıl alacak tutarlı kaçak elektrik kullanımı yapıldığı tespit edilmiştir. Davalının, 2007/09 – 2008/02 – 2008/10 dönemlerine ait elektrik tüketimlerinin son ödeme tarihlerinde ödenmemesi nedeniyle ; davacı tarafından 16.04.2016 icra takibi başlatılmıştır. Davalının, …’ nın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri yönetmeliğinde belirtilen hükümlere aykırı üavranıldığının sonuç ve kanaatine varılmıştır. Elektrik enerjisi kullanan her bir tüketicinin kendisine tahakkuk ettirilen enerji bedelini ödeme bildiriminde belirtilen son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür. Davalının, davacı yana 10.499,73 TL borçlu durumda olduğunun…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Kaçak elektrik tutanağı incelendiğinde, tutanağın tutulduğu adresin ve vergi numarasının … İnşaat San. ve Tic. Ltd.Şti.’ne ait olduğu, ticaret sicil müdürlüğü ve vergi dairesinden gelen cevabi yazılarla anlaşılmıştır. Kaçak elektriği kullanan limited şirket olup, şahıs şirketi değildir.
Kaçak elektrik kullanımının davalı tarafından değil, dava dışı şirket tarafından yapıldığı, davalının kaçak elektrik kullanımı ile ilgisi bulunmadığı, anlaşılmış olup, kaçak tespitinin yapıldığı yerde dava dışı şirketin, … no’lu elektrik tesisatı ile faaliyet gösterdiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin, 15/10/2020 tarih ve 2018/2125 E.-2020/1192 K. sayılı, “…kaçak tespitinin yapıldığı yerde dava dışı şirketin faaliyet gösterdiği konusunda ihtilaf yoktur.Yerleşik yargısal uygulamada kabul edildiği üzere; tüzel kişiliğin varlığı asıl olup borcun yükümlüsü olan bir tüzel kişilik bulunmakta iken şirketin ortaklarına ya da başka bir şirkete karşı bu borçtan dolayı yönelinemeyecektir. Ancak tüzel kişiliğin kötüye kullanıldığı bazı istisnai hallerde tüzel kişilik perdesi aralanmak suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu cihetine gidilebilecektir.Uygulamada ve doktrinde tüzel kişi ile ortaklarının alanlarının ve malvarlığının birbirine karışması halinde, yetersiz sermaye durumunda, aynı şirketler topluluğu içinde yer alan kardeş şirketler arasında koşulların varlığı halinde ve çok istisnai hallerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisinin uygulanmasının mümkün olabileceği de kabul edilmektedir.“Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” ana kuralın istisnası olarak ancak belirli ve sınırlı durumlarda “sakınılarak” uygulanması gereken bir yoldur….” ilamı ile de şirketin borçlarından dolayı, şirket ortaklarının ve şirket yetkilisinin sorumlu tutulamayacağı açıkça karar altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK m.114 gereği dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli koşullardandır. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp incelemek durumunda olup,husumet ehliyeti mahkemece resen gözetilmesi gereken dava şartı olduğundan, yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, şirketin borçlarından dolayı, şirket ortaklarının ve şirket yetkilisinin sorumlu tutulamayacağından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının PASİF HUSUMET yönünden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 212,67-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 158,27-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır