Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1139 E. 2019/1016 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1139
KARAR NO : 2019/1016

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ: 25/12/2017
KARAR TARİHİ: 03/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 25/12/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirketin uzun yıllar davalı banka şubesinin müşterisi olduğu, şube nezdinde bulunan hesaptan kendisine teslim edilen çek karnelerinden çekleri kullandığı, Çeklerin toplam sayısının 141 olduğu, bankanın müvekkil şirkete yazdığı 08.12.2005 tarihli yazı ile bu çekleri ve 3167 sayılı Yasa’nın 10. Maddesi gereği ödenmesi garanti edilen 8.460.-TL talep ettiği, 30.11.2012 tarihli ihtarname ile bu çeklerin ayrı ayrı dökümü yapılarak 5941 sayılı Çek Yasası uyarınca iadesi talep edildiği, iade edilmeyen ve edilemeyen bu çekler karşılığı bir kısım para da bankaca bloke edildiği, çek defterlerinin veriliş tarihinin 2005 yılı olduğu, çeklerin basım tarihleri ve biçimlerinin 3167 sayılı Yasaya göre olduğu, Vergi Dairesi, Açık Unvan gibi zorunlu birtakım unsurları içermediği, bu çeklerin bugün ibraz edilse karşılığının ödenmesinin Yasal olarak olanaksız olduğu ve aradan 12 yıl geçmiş olduğu,Davalıya müvekkil şirketin bir borcu bulunmadığı ve bu banka ile çalışılmadığı, ibraz süresi geçtiği halde Bankaya İbraz edilen çekin karşılıksız olarak yazdınlmasınm mümkün olmadığı, üzerine “İbraz süresi geçtiği için işlem yapılamamaktadır” kaşesi vurularak işlemin sonlandınldığı, karşılıksız işlemi yapılamadığı için Bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarda tahsil edilemeyeceği, bankaların sorumluluk süresinin 10 yıl olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile davalı bankanın hiçbir sorumluluğu olmayan tüm 2005 tarihli 141 adet çeklerin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki taleplerini davalı banka tarafından çek karşılıkları olarak bloke koyulan 82.157,90-TL’nin davalı bankadan iskonto faizi ile birlikte tahsiline ve müvekkil şirketin bu miktarda borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptaline karar verilmesi şeklinde ıslah etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 23/02/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından 2005 yılında davacıya 141 adet çek teslim edildiği, söz konusu çeklerin davacının zilyetliğinde ve sorumluluğunda olduğu, çek karnelerinin kaybedilmesine dair herhangi bir delil sunulmadığı, anılan çeklerin dolu bir şekilde 12 sene öncesine ait olsa da çeklerin ileri tarih konularak ibrazının mümkün olabileceği, davalı bankanın sorumluluğunun halen devam etmekte olduğu, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiği, Davacı tarafından çeklerin akıbetlerine ilişkin Mahkemeye kaybolduğu, çalındığına İlişkin herhangi bir beyanat ve delil sunulmadığı, banka nezdinde yapılan araştırmada … numaralı çek hesabı bulunduğu, 11.03.2014 tarihinde 20 adet çekin iptal edildiği, geri kalan 120 çek için müvekkil bankanın sorumluluğunun devam ettiği, Bankaların çek yapraklarından dolayı hem mülga 3167 sayılı Çek kanunu hem de 5941 sayılı Çak Kanunu kapsamında depo talebinde bulunma haklarının olduğu, davalı banka tarafından garanti tutarının depo edilmesi yönünde davacıya 08.12.2015 tarihli bilgi mektubu gönderildiği, bu sebeple davalı bankanın mevzuatın dışında olası çek keşidelerine karşı kendini korumak amacıyla garanti tutarını serbest bırakmadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı tarafın haksız iddia ve taleplerine ilişkin davanın reddine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Çek suretleri, …noterliği 30/04/2012 tarihli… yevmiye nolu ihtarname, 06/12/2015 tarihli banka bilgi mektubu, 18/05/2012 tarihli cevabi yazı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Bankacı Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; Davalı Banka’nın Davacı şirkete verilmiş bankaya ibraz edilmemiş ve iade edilmemiş 140 adet cek yaprağından dolayı 30.04.2012 tarihli ihtarname itibariyle 84.000.- TL toplam yasal ödeme yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğün yasa gereği 30.06.2018 tarihine kadar sürdüğü, 11.03.2014 tarihi itibariyle iptal edilen çek yapraklan nedeniyle 120 adete düşen çek yaprak sayısı sonucu bu yükümlülüğün 79.200.- TL’sine düştüğü ve bu yasal yükümlülüğün … tarafından her yıl yeniden belirlenen yükümlülük artış tutarı kadar artarak vade ile belirlenmiş 30.06.2018 tarihine kadar sürdüğü, 30.06.2018 tarihi itibariyle ilgili yasa hükmü gereğince sorumluluğun kalkmış olduğu, davalı banka ile davacı şirket arasında akdedilmiş dava konusu hesap ve çek karneleri ile ilgili hükümleri içeren sözleşme, taahhütname gibi belgelerde bulun maddelerin hükümleri gereği yukarıda detaylı bir şekilde açıklandığı üzere davalı bankanın, davacı şirkete kullanılmak üzere vermiş olduğu çek yaprakları ile ilgili olarak davalı bankanın henüz bankaya iade edilmemiş olan cek yaprakları için davacı şirketin bankada bulunan hesap, hak ve alacaklarına resen rehin kovmaya ve hesaplarda yeterli tutar olmaması halinde yükümlü olduğu tutar kadar talepte bulunmaya ve depo etmeye yetkisinin olduğunu raporunda belirtmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalı banka aleyhine açılan dava konusu çeklerden dolayı davalı bankanın zorunlu çek yaprağı bedeli nedeniyle davacının hesabına koyduğu blokeden dolayı çek iptali ve davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf davalı banka tarafından 2005 yılında davacıya 141 adet çek teslim edildiği, söz konusu çeklerin davacının zilyetliğinde ve sorumluluğunda olduğu, çek karnelerinin kaybedilmesine dair herhangi bir delil sunulmadığını, anılan çeklerin dolu bir şekilde 12 sene öncesine ait olsa da çeklerin ileri tarih konularak ibrazının mümkün olabileceği, davalı bankanın sorumluluğunun halen devam etmekte olduğunu, bankaların sorumluluk süresinin 10 yıl olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile davalı bankanın hiçbir sorumluluğu olmayan tüm 2005 tarihli 141 adet çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve 17/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki taleplerini davalı banka tarafından çek karşılıkları olarak bloke koyulan 82.157,90-TL’nin davalı bankadan iskonto faizi ile birlikte tahsiline ve müvekkil şirketin bu miktarda borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptaline karar verilmesi şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı taraf davalı banka’nın davacı şirkete verilmiş bankaya ibraz edilmemiş ve iade edilmemiş 140 adet cek yaprağından dolayı 30.04.2012 tarihli ihtarname itibariyle 84.000.- TL toplam yasal ödeme yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğün yasa gereği 30.06.2018 tarihine kadar sürdüğü, 11.03.2014 tarihi itibariyle iptal edilen çek yapraklan nedeniyle 120 adete düşen çek yaprak sayısı sonucu bu yükümlülüğün 79.200.- TL’sine düştüğünü dava konusu çek yapraklarından dolayı ödeme yükümlülüklerinin devam ettiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre; davacı şirkete verilmiş bankaya ibraz edilmemiş ve iade edilmemiş 140 adet cek yaprağından dolayı 30.04.2012 tarihli ihtarname itibariyle 84.000,00-TL toplam yasal ödeme yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğün yasa gereği 30.06.2018 tarihine kadar sürdüğü, 11.03.2014 tarihi itibariyle iptal edilen çek yapraklan nedeniyle 120 adete düşen çek yaprak sayısı sonucu bu yükümlülüğün 79.200,00-TL’sine düştüğü, 30.06.2018 tarihi itibariyle ilgili yasa hükmü gereğince sorumluluğun kalkmış olduğu, davalı bankanın henüz bankaya iade edilmemiş olan çek yaprakları için davacı şirketin bankada bulunan hesap, hak ve alacaklarına resen rehin kovmaya ve hesaplarda yeterli tutar olmaması halinde yükümlü olduğu tutar kadar talepte bulunmaya ve depo etmeye yetkisinin olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ve düzenlenen bilirkişi raporu ile; davacı tarafça davalı banka aleyhine davalı bankanın verdiği çeklerden dolayı davacının banka hesabına koyduğu blokeden dolayı menfi tespit ve çeklerin iptali istemine ilişkin dava açılmış ise de düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere dava konusu çekler eski tarihli de olsa davacı şirket tarafından tedavüle koyulmuş olabileceği açık bu durumda davalı bankaya ibrazı halinde davacı bankanın çekin eski tarihi olmasına bakılmaksızın ödeme yükümlülüğü doğacağı açıktır, davacı tarafça çeklerin akıbeti hakkında somut bir vaka ortaya konulmadan sırf eski tarihli olması bankanın ödeme yükümlülüğü kalmadığı iddiasıyla iptaline karar verilmesi talebi haklı ve yasal bir nedene dayanmadığı gibi bunun aksi halde çeklerin tedavülde olması halinde iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarının korunamayacağı da tartışmasızdır. Düzenlenen bilirkişi raporu ile de belirlendiği üzere dava konusu çekler eski tarihli olsa da dava tarihi itibariyle davalı bankanın dava konusu çeklerden dolayı zorunlu çek yaprağı bedelini ödemekle yükümlü olduğu ve davalı bankanın henüz bankaya iade edilmemiş olan çek yaprakları için davacı şirketin bankada bulunan hesap, hak ve alacaklarına resen rehin kovmaya ve hesaplarda yeterli tutar olmaması halinde yükümlü olduğu tutar kadar talepte bulunmaya ve depo etmeye yetkisinin olduğu sabit olup davacı tarafça dava konusu çeklerin iptaline yönelik iddiasını ispata elverişli delillerle ispatlayamaması ve davacının zorunlu çek bedelleri toplamını davalıdan tahsilini talep etme hakkı olmadığından davacı tarafça açılan davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE;
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç ve ıslah harcından alınması gereken 44,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 1.496,22-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan posta masrafı 6,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.322,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.