Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1137 E. 2019/914 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1173 Esas
KARAR NO : 2019/914 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/12/2017

MAHKEMEMİZİN 2017/1137 ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN
İSTANBUL 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/262 ESAS – 2018/505
KARAR SAYILI BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN

DAVA TARİHİ: 21/03/2018
KARAR TARİHİ: 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 21/12/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; 13/06/2011 tarihinde müvekkili ile davalı şirket arasında “Anlaşmalı Doktor Hizmet Sözleşmesi” nin imzalandığını, sözleşme ve eklerine göre davalı tarafından onay verilen hastaların tedavi ve operasyon işlemlerinin müvekkili tarafından yapılacağını, ve böylece sağlık harcamalarının davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alınan sigortalılara hizmet verilerek fatura edilen hizmet bedellerinin davalı sigorta şirketi tarafından müvekkile ödeneceğini belirtildiğini, davalı tarafın sözleşmenin geçerli olduğu dönemde operasyon için onay vermiş olduğu …, …, … vc … isimli hastaların operasyonlarına ilişkin 13.478,34 TL’nin ödemesini gerçekleştirmeyerek, tek olarak olarak 22/05/2017 tarihinde taraflar arasındaki sözleşmeyi …Noterliği’nin 22/05/2017 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshettiğini, keza davalı şirketin onay vermiş olduğu … ve … isimli hastalara ödeme yapmaması ve müvekkili de hastalarla karşı karşıya gelmek gibi zor bir durumda bırakması üzerine, mağdur olmamaları için davalı sigorta şirketinin ödemesi gereken 16.146,00 TL’den …’ye yapmış olduğu 7.452,00 TL ile …’in yapmış olduğu 8.694,00 TL’yi kendilerine geri ödediğini, işbu ödemelerin tarafların ticari defterlerinin incelemesi ile birliktede görüleceğini belirttiklerini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın taraflar arasında akdedilen 03/06/2011 tarihli Anlaşmalı Doktor Hizmet Sözleşmesi’nin 4.18 maddesince bahsi geçen İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olacaktır hükmüne aykırı bir şekilde İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, borca ve tüm ferilerine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle davalı sigorta şirketinin İcra Müdürlüğü’ne yapmış oldukları itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri gibi vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 02/02/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; 27/07/2011 tarihinden beri müvekkil şirket ile davacı arasında Anlaşmalı Doktor Hizmet Sözleşmesinin geçerli bulunduğunu, sözleşmenin 2.maddesinde belirtildiği üzere “Müvekkil Şirket sigortalılarına Davacı Doktor tarafından hizmet verilmesi karşılığında; fatura edilen hizmet bedellerinin teminat kapsamında kalan kısmının Müvekkil Şirket tarafından Davacı Doktor’a ödenmesidir” bahsinin geçtiğini, yani davacının müvekkili şirket’in sigortalılarını tedavi etmesinin karşılığında tedavi masraflarını sigortalıdan değil, müvekkil şirket’ten talep edeceğini, ancak davacının tedavi masraflarını müvekkil şirketten talep edebilmesi için Hizmet Sözleşmesi’nde bazı koşullar öngörüldüğünü, eğer sözleşmeye aykırı hal ve davranışların tespiti ile uygun davranılıp davranılmadığını kontrol edebilmek amacıyla rutin olarak denetim faaliyetleri yaptığını, keza bu şekilde anlaşmalı şekilde çalışılan doktorlar hakkında yapılan rutin denetim ve incelemeler sırasında davacı doktorun birçok sigortalı için önerdiği operasyonlar ile sigortalıların endikasyonlarının uyumsuz olduğunu, yapılması gerekmediği halde operasyon veya tedavi uygulandığını ve bu operasyon/tedaviler için müvekkil şirketten sık sık haksız şekilde ödeme talep edildiğinin tespit edildiğini, yapılan bu tespit kapsamında davacıya 22/05/2017 tarihinde Kadıköy …Noterliği aracılığıyla ihtarname gönderilerek tek taraflı olarak sözleşmesinin edildiğini ve ayrıca müvekkili şirketin davacının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle doğan cezai şart alacaklarının tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, ve yine davacının dava dilekçesinde, sigortalıların tedavilerine ilişkin provizyon onayının verilmesine rağmen ödemelerinin yapılmadığını belirttiğini, ancak davacı’nın atıf yaptığı provizyon onay formlarında “..sigorta özel ve genel şartları dahilinde ödenmemesi gereken veya poliçemde belirtilen limitleri aşan ödemelerde haksız ödemeye konu tutarı sigorta şirketine iade edeceğimi gayrikabili rücu olmak kaydıyla kabul ve beyan ederim.” ifadesi yer aldığını, müvekkil şirketin ödeme yapmadığı tıbbi uygulamalardaki hatalar, provizyon onayı verildikten sonra tespit edildiğini, kaldı ki davacının müvekkil şirket ile imzaladığı Hizmet Sözleşmesi’nin 4.14 maddesi gereği sözleşme şartlarına aykırı uygulama halinde, provizyon verilmiş olup olmamasına bakılmaksızın, davacı’nın hatalı ödemeyi iade edeceği açıkça düzenlendiğini belirterek davacının haksız davasının reddi ile icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yine davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … A.Ş’nin Mahkememiz … E.sayılı dosyası ile Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu 16/03/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 27/07/2011 tarihinden beri Anlaşmalı Doktor Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, hizmet sözleşmesinin konusunun 2.maddesinde belirtildiği üzere müvekkili şirketin sigortalılarına davalı doktor tarafından hizmet verilmesi karşılığında fatura edilen hizmet bedellerinin teminat kapsamında kalan kısmının müvekkili şirket taraından davalıya ödenmesi olduğunu, yani davalı doktorun müvekkili şirketin sigortalılarını tedavi etmesinin karşılığında tedavi masraflarını sigortalıdan değil, müvekkili şirkettten talep ettiğini, yapılan rutin denetim ve incelemeler sırasında davalı doktorun birçok sigortalı için önerdiği operasyonlar ile sigortalıların endikasyonlarının uyumsuz olduğunu, tedaviler için müvekkili şirketten kötü niyetli olarak sık sık haksız şekilde ödeme talep edildiğini, sigortalıların gerçekte yapılması gereken operasyon ile davalı doktor tarafından fazladan yapıldığı tespit edilen operasyonu gösterir detaylı tablonun dilekçelerinin ekinde sunulduğunu, müvekkili tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin davalının 05/09/2017 tarihinde itiraz etmesi üzerine durduğunu beyanla yapılan itirazın iptaline ve davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra takip dosyası, Birleşmek üzere gönderilen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ve ekinde İstanbul …İcra Dairesi’nin … E.sayılı icra takip dosyası bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 29.624,34 TL asıl alacak 630,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 30.255,16 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı vekilinin İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 20/10/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Birleşmek üzere gönderilen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasının ekinde bulunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davalı tarafından davacı aleyhine 100.000,00 TL asıl alacak 1.898,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 101.898,63 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı vekilinin 05/09/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin İ.İ.K’nun 66. Maddesi gereğince durduğu anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava asıl ve birleşen davada taraflar arasındaki anlaşmalı doktor hizmet sözleşmesi kapsamında tarafların hizmet alımı ve temininden kaynaklı birbirlerinden alacaklı oldukları iddiasıyla başlatılan icra takiplerine yönelik açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalıya verdiği doktorluk hizmetinden kaynaklanan ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeple alacağın tahsiline yönelik başlattıkları icra takiplerine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davacıya borçlarının bulunmadığını beyan ederek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava ile davacı birleşen davada davalıya yönelik sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağına yönelik ilamsız icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi… E.sayılı dosyasında vermiş olduğu 16/05/2018 tarihli kararı ile dosyalarını Mahkememiz … E.sayılı dosyası ile birleştirmek üzere gönderildikleri görülmüştür.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 29.624,34 TL asıl alacak 630,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 30.255,16 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı vekilinin İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 20/10/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davalı tarafından davacı aleyhine 100.000,00 TL asıl alacak 1.898,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 101.898,63 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı vekilinin 05/09/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin İ.İ.K’nun 66. Maddesi gereğince durduğu anlaşılmıştır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Dava konusu olayda alacak davacı ile davalı taraf arasındaki doktorluk hizmet sözleşmesinden kaynaklı olup, her iki taraf için mutlak veya nispi ticari dava niteliğine haiz olmayıp, davacı taraf doktor olarak görev yapmakta ve davalı şirkete hizmet alımı kapsamında anlaşmalı doktor olarak hizmet vermektedir, taraflar arasındaki ilişki hizmet ilişkisi değil doktorluk hizmet alımına ilişkindir. Bu kapsamda davacının tacir sıfatı bulunmamasından dolayı davaya bakmaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacı tarafça açılan ASIL VE BİRLEŞEN DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince ayrı ayrı USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.