Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1128 E. 2022/671 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1128 Esas
KARAR NO :2022/671

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/12/2017
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı sigorta şirketi ile 10/05/2017 – 10/05/2018 tarihlerini kapsayan … numaralı poliçe ile … Mah. … Cad. No: 42/1 … / İstanbul adresinde bulunan … … İletişim Merkezi adlı işletmesindeki mal varlığını poliçede belirtilen rizikolara karşı sigortalanmak üzere sigorta sözleşmesi akdedildiğini ve davalının sigortalısı olduğunu, müvekkilinin belirlenen sigorta prim miktarını davalı sigorta şirketine poliçede belirlenen şartlar doğrultusunda ödemiş olduğunu, böylece poliçenin geçerli hale gelmiş olduğunu ve halen yürürlükte olduğunu, hırsızlık teminatının da poliçe dahilinde olduğunu, müvekkiline ait iş yerinin bu rizikoya karşı sigortalanmış olduğunu, 31/08/2017 tarihinde müvekkili şirkete ait, … Mah. … Cad. No:42-1 adresinde bulunan, alarm sistemi kurulu, kepenkli ve ayrıca kilitli cam kapılı olan işletmeye 03:29 sularında kepenklerin zorla açılarak ve kilitli cam kapısının kırılması sureti ile zorla girilmiş olduğunu, anılan tarihte iş yerinde kurulu alarm sistemi vesilesi ile sistemsel olarak alarmın en yakın emniyet birimine ihbarda bulunmuş olduğunu, aynı şekilde alarm sistemi ile olaydan haberdar olarak iş yerine gelen müvekkili şirket yetkilisinin, iş yeri kepenklerinin zorlanarak kaldırıldığını, cam kapının kilidinin zorlanarak kırıldığını ve mallarının çalındığını öğrenmiş olduğunu, olayla ilgili olarak olay yeri inceleme ekiplerinde bildirimde bulunulduğunu ve olay yeri incelemenin rapor hazırladığını, daha sonra hangi malların çalındığını tespit etmek için gerekli kontrollerin sağlanmış olduğunu ve bununla ilgili olarak tutanak hazırlandığını, aynı zamanda Kanarya Polis Merkezi Amirliği tarafından müvekkili şirket ortaklarından …’in söz konusu olay ve oluşan hasar / zararlar ile ilgili ifadesinin alındığını, davalı tarafın talebi ile yürürlükte bulunan sigorta sözleşmesi uyarınca hesaplanan sigorta tazminat miktarının müvekkili şirket tarafına ödenmesi hususunda Zarar Talep Listesi’nin gönderildiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin talebine ilişkin olarak davalı tarafından eksper çalışmasının yapıldığını ve sigorta eksperinin cevabi yazısında farklı gerekçelerle bir kısım faturayı kabul etmemiş olduğunu ve tazminat ödemesi yapılmadığının bildirilmiş olduğunu, hırsızlık sigortasının genel şartlarının ve müvekkili şirketin taraf olduğu poliçe özel şartları göz önüne alındığında müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın mesnetsiz sebeplerle tamamen karşılanmamış olduğunu ve huzurdaki davayı açma zaruretinin doğduğunu, ödenmesi talep edilen 60.797,96-TL toplam tutardaki çalınmış emtiaların ve zararın karşılığında müvekkili şirkete 25/10/2017 tarihinde Hasar Ödemesi açıklaması ile taraflar arasında uzlaşma, kabul iradesi bulunmadan 19.894-TL tutarında bir ödemenin yapılmış olduğunu, davalı sigorta şirketi ile yapılan sözleşme devam ettiğine ve teminat altına alınan rizikolar gerçekleştiğine göre sözleşme uyarınca muaccel hale gelen tazminatın davalı sigorta şirketinin ödemesi gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 40.903,96-TL tazminatın rizikonun gerçekleşme tarihi olan 31/08/2017 tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsilini,
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait iş yerinin müvekkili şirket tarafından … numaralı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden sorumluluğunun poliçe teminatıyla ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacı şirkete ait iş yerinde 31/08/2017 tarihinde iş yerine zorla girilmek sureti ile hırsızlık olayının meydana gelmiş olduğunu, bunun üzerine görevlendirilen sigorta eksperi tarafından meydana gelen olay sebebiyle sigortalı şirketin 19.894-TL. zarara uğradığının ekspertiz raporu ile tespit edilmiş olduğunu, sigortalının dava konusu olay sebebiyle tespit edilen 19.894-TL.’nin sigortalıya 25/10/2017 tarihinde ödenmiş olduğunu, söz konusu ödemenin davacı tarafından da dava dilekçesinde beyan ve kabul edilmiş olduğunu, bu konuda bir ihtilafın taraflar arasında bulunmadığını, taraflar arasında mevcut poliçenin özel şartlar başlığı altında 4. Sırada “…tazminat ödemesi özel şartı; Hasar gerçekleştiğinde tazminat, ancak giriş çıkış ve envanter kayıtları ile bütün evrakın inceleme ve saptanması sonucunda ödenebilecektir. Sigortalı evrakın inceleme ve saptanması sonucunda ödenebilecektir. Sigortalı varlığını belge ile ispat edemediği emtia veya demirbaşlar için herhangi bir tazminat talebinde bulunmayacaktır. Bu konu taraflar arasında kararlaştırılmıştır.” şartı bulunduğunu, bu özel şart gereği yapılan tespit sonucu davacının hasar tazminatının müvekkili şirketçe ödendiğini, davacı şirketin müvekkili şirketten talep etmiş olduğu tazminata dayanak olarak gösteriği 5 adet faturanın sigorta eksperi ve müvekkili şirket tarafından ekspertiz raporunda da açıklandığı şüpheli olarak değerlendirilmiş olduğunu ve tazminat hesabına dahil edilmemiş olduğunu, söz konusu bu 5 adet faturanın hırsızlık olayının meydana geldiği son bir hafta içinde düzenlenmiş olduğunu, bu faturaların elle düzenlenmiş olduğunu ve yine bu faturaların peşin ödenmiş olduğunu, bu durumun ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bu durumun faturaların sonradan düzenlendiği kanaatini oluşturduğunu, yine bu faturalar incelendiğinde davacı şirket tarafından faturalardaki miktarlar kadar davacı şirket tarafından daha önce satın alma işlemi yapılmadığı ve bu faturalarda gösterilen malların çeşitleri bakımından daha önce bu miktarda stok bulundurulmadığının tespit edilmiş olduğunu, bu nedenle davacı şirketin bu faturaları gerçek satın alma olmadığının tespit edilmiş olduğunu, bu faturaların gerçek olup olmadığının faturaların alındığı şirket ve davacı şirketin defterleri ile karşılaştırılmalı olarak incelenmesi gerektiğini, davacı tarafın ibraz ettiği bu faturaları kabul etmediklerini ve davacı şirketin faturaların gerçekliğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın İşyeri Sigorta Poliçesi sebebi ile müvekkili şirkete 214-TL sigorta prim borcunun bulunduğunu, aleyhlerine bir durum çıkması halinde bu miktarın da mahsubunu talep ettiklerini, davacı şirketin rizikonun meydana geldiği tarih olan 31/08/2017 tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de bu talebin hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin talep edebileceği tarihin rizikonun müvekkili şirkete ihbar tarihi olan 05/09/2017 olduğunu, davacının bu tarihten itibaren faiz talep edebileceğini, dava konusu poliçe üzerinde de görüleceği üzere davalı şirkete ait iş yerinin üzerinde ve poliçede … Bankası … … Şubesi’nin rehinli alacaklı olarak görünmekte olduğunu, muaccel olan sigorta tazminatının ancak bütün rehinli alacaklıların rızası ile malike ödenebilir olduğunu, rehinli alacaklının davaya muvafakati olmadan başvuru sahibinin dava ehliyeti bulunduğundan söz edilemez olduğunu, bu bağlamda araç üzerinde hak mahrumiyeti olmadığına ilişkin belgenin başvuru sahibi tarafından dosyaya ibraz edilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle davacı şirketin zararının somut olarak açıklanmasını, davacının aktif taraf ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddini, davanın usulden reddedilmemesi halinde; davacının mesnetsiz ve hukuka aykırı davasının esastan reddini, davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, aleyhlerine bir karar çıkması halinde davacının prim borcu olan 214-TL’nın mahsubunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Sigorta poliçesi, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu soruşturma dosyası, olay yeri inceleme raporu, emniyet ifade tutanağı, ekspertiz raporu, ödeme dekontu,ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu, rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeni ile oluşan maddi zararın, İş Yeri Sigortası Poliçesi kapsamında, davalı sigorta şirketinden tazmini talebine ilişkindir.
Sigorta poliçesi incelendiğinde, dava dışı … Bankası A.Ş. … … Şubesi’nin rehin alacaklısı olarak bulunduğu anlaşılmakla, bankaya yazılan müzekkereye, … Bankası … … Şubesi tarafından, “…firmanın banka nezdinde riski bulunmaması nedeniyle sigorta poliçesine istinaden dava sonunda alacağa hükmedildiği takdirde davacıya ödenmesine muvafakatı bulunduğu, herhangi bir rehin hakkının bulunmadığının…” bildirildiği davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında İş Yeri Sigortası Poliçesi düzenlendiği hususu ihtilafsız olup, uyuşmazlığın, davacının, sigortalı olan işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle, hırsızlık konusu davaya konu malların zararın sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı, davalıdan talep edilip edilemeyeceği ve miktarı noktasında toplandığı, iş bu hususların tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Sigorta Uzmanı … ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 22/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.Davacının 2017 yılı ticari defterlerinin tehine delil niteliğinde bulunduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yan ile olan ticari İşlemlerini 2017 yılı ticari defterlerinde izlemediği,
2.Davalının 2017 yılı ticari defterlerini tarafımıza sunmadığı,
3.Davacı … tarafından birim fiyatları demirbaş sınırının altında olmaları nedeniyle stok kaydı tutulmayan ve doğrudan gidere kaydedilen ürünler için faturalar üzerinden tazminat hesaplanabileceği,
Bir kısım ürünlerin gider hesaplarında, bir kısmının demirbaş (stok) hesaplarında kayıtlı olmaları nedeniyle ticari defterlerde toplam tutarlar üzerinden yapılan kayıtların içinden çalındığı ileri sürülen ürünlerin bu şekilde tespit edilemeyeceği,
Bu nedenle çalındığı ileri sürülen 59.145,96 TL tutarındaki tüm ürünlerin (Zarar Tespit Listesi ile verilen) fatura suretlerinin ve fatura tutarı içindeki bedellerinin, davacı şirket tarafından mahkeme dosyasına sunulması gerektiği,
4.Davalı … Sigorta’nın, davacı sigortalısı hakkındaki, “faturasız alış-satış yaptığı, ancak hırsızlık hasarında poliçe özel şartı gereği fatura şartı bulunduğunun farkına varması ile geçmişe yönelik fatura temin ettiği” kanaati ile bu faturaları (eksper raporu doğrultusunda), tazminat hesabına almamış olmasının ispata muhtaç bir konu olduğu, ancak alınacak karara göre, hesaplanan tazminat miktarının değişebileceği,
5…. numaralı İşyeri Sigorta Poliçesinde nakit para teminatı olmadığından, davacı sigortalının kasasından çalındığını ifade ettiği 4.040,00 TL’nin, tazminat hesabına dâhil edilemeyeceği,
6.Davacı sigortalının kendisine ödenmediğini ileri sürdüğü, kapı kepenk tamiri ve kilit bedeli 1.652,00 TL’nin, davalı sigorta şirketince ortalama piyasa rayiçlerine göre 935,00 TL olarak hesaplandığı ve 25/10/2017 tarihinde ödenmiş olan 19.894,00 TL tazminatın içinde bulunduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 08/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” …
1.Davacı …’ un işyerinde vuku bulan hırsızlık olayı nedeniyle sigorta şirketi davalı … Sigorta’dan 60.797,96 TL tazminat talep ettiği,
Davalı … Sigorta’nın “İşyeri Sigortası Poliçesi” kapsamında, sigortalısı davacı …’a 19.894,00 TL tazminat ödediği, şüpheli bulduğu faturalar nedeniyle 40.903,96 TL tutarında ödemeyi yapmamış olduğu,
2.Esasen Kök Raporun Sonuç Bölümü 3. Maddesinde de, “Çalındığı ileri sürülen 59.145,93 TL (59.145,93 + 1.652,03 = 60.797,96 ) tutarındaki tüm ürünlerin fatura suretlerinin ve fatura tutarı içindeki bedellerinin, davacı şirket tarafından mahkeme dosyasına sunulması gerektiği” bildirilmiştir.
Ancak Davacı …’ un, 02/12/2019 tarihinde ve “tüm faturalar” açıklaması ile Mahkeme dosyasına çoğu okunaksız olan 24 adet fatura sunduğu, bu belgelerin çalışmaya/incelemeye elverişsiz durumda bulunduğu,
Davalı … Sigorta tarafından şüpheli bulunduğu için davacı …’un tahsil edemediği faturaların; tüm faturalar içerisinden tek tek ayrıştırılarak ürün, fatura tarihi, fatura numarası, fatura tutarı bazında dökülmesi ve toplamlarının 40.903,96 TL’ye vardığını gösteren bir çalışmanın davacı tarafça Mahkeme dosyasına sunulması gerektiği,
Bunun için her bir fatura tarihi ve içeriğindeki ürünlerin listelenerek incelemeye elverişli hale getirilmesi, aksi halde faturalarının şüpheli olduğu iddiasının ortadan kaldırılamayacağı,
3.Kök raporda belirttiğimiz gibi, … numaralı İşyeri Sigorta Poliçesinde nakit para teminatı olmadığından, davacı sigortalının kasasından çalındığını ifade ettiği 4.040,00 TL’nin, tazminat hesabına dâhil edilemeyeceği,
4.Kök raporda belirttiğimiz gibi, Davacı sigortalının kendisine ödenmediğini ileri sürdüğü, kapı kepenk tamiri ve kilit bedeli 1.652,00 TL’nin, davalı sigorta şirketince ortalama piyasa rayiçlerine göre 935,00-TL olarak hesaplandığı ve 25/10/2017 tarihinde ödenmiş olan 19. 894,00 TL tazminatın içinde bulunduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda , ek rapor alınmasına karar verilmiş ve Sigorta Uzmanı …’in, 08/11/2021 tarihli Bilirkişi ayrık ek raporunda; ” …
1.Önceki raporda da belirtildiği gibi Sigorta Şirketinin; “İşyeri Sigorta Poliçesinin” Tazminat Ödemesi Özel Şartlarının (emtia giriş çıkış ve envanter kayıtlarına ilişkin) 4. Maddesi gereği 19.894,00 TL tazminat miktarını ödediği, bu tespiti, mevcut veriler doğrultusunda yaptığı,
2.Sigortacılık bakımından yapılan incelemede kök raporda da bildirdiğimiz görüş doğrultusunda;
Davalı … Sigorta’nın, davacı sigortalısının “faturasız alış-satış yaptığı, ancak “hırsızlık hasarında poliçe özel şartı gereği fatura şartı bulunduğunun” farkına varınca geçmişe yönelik fatura temin ettiği” kanaatinin eksper raporu ile doğrulanması üzerine bu faturaları tazminat hesabına almamış olduğu, işbu faturaların şaibeli olup olmadığının incelenmesinin sigortacılık kapsamında bir konu olmadığı,
Esasen söz konusu fatura ve davacı şirketin ticari defter, envanter, stok durumu incelemelerinin, SMMM (serbest muhasebeci mali müşavir) bilirkişi tarafından yapılması gerektiği,
SMMM bilirkişi ile birlikte bilirkişi olduğum işbu dava dosyası tarafımdan teslim alınmamıiş ve tarafıma da ulaşmamış olduğundan, sigortacılık bakımından yapılabilecek – önceki raporlarımıza ilaveten başkaca bir inceleme/konu da bulunmadığından, dosyanın üzerimde bekler durumda olmasının kaldırılması hususu ile şahsımdan kaynaklanmayan gecikmenin daha fazla uzamasına mahal vermemek için ayrı rapor düzenlemek mecburiyetinin hasıl olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mali Müşavir …’in , 08/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” …
1.Davacı …’ un işyerinde vuku bulan hırsızlık olayı nedeniyle sigorta şirketi davalı … Sigorta’dan 60.797,96 TL tazminat talep ettiği,
Davalı … Sigorta’nın “İşyeri Sigortası Poliçesi” kapsamında, sigortalısı davacı …’ a 19.894,00 TL tazminat ödediği, şüpheli bulduğu faturalar nedeniyle 40.903,96 TL tutarında ödemeyi yapmamış olduğu,
2.Esasen Kök Raporun Sonuç Bölümü 3. Maddesinde de, “Çalırdığı ileri sürülen 59.145,93 TL (59.145,93 + 1.652,03 = 60.797,96 ) tutarındaki tüm ürünlerin fatura suretlerinin ve fatura tutarı içindeki bedellerinin, davacı şirket tarafından mahkeme dosyasına sunulması gerektiği” bildirilmiştir.
Ancak Davacı …’ un, 02/12/2019 tarihinde ve “tüm faturalar” açıklaması ile Mahkeme dosyasına çoğu okunaksız olan 24 adet fatura sunduğu, bu belgelerin çalışmaya/incelemeye elverişsiz durumda bulunduğu,
Davalı … Sigorta tarafından şüpheli bulunduğu için davacı …’ un tahsil edemediği faturalarını; tüm faturalar içerisinden tek tek ayrıştırılarak ürün, fatura tarihi, fatura numarası, fatura tutarı bazında dökülmesi ve toplamlarının 40.903,96 TL’ye vardığını gösteren bir çalışmanın davacı tarafça Mahkeme dosyasına sunulması gerektiği,
Bunun için her bir fatura tarihi ve içeriğindeki ürünlerin listelenerek incelemeye elverişli hale getirilmesi, aksi halde faturalarının şüpheli olduğu iddiasının ortadan kaldırılamayacağı,
3.Davacı ve Davalı tarafından yapılan itirazların, Maddi Tazminat Hesaplamasını Değiştirecek bir niteliğinin bulunmadığı, Kök Rapordaki görüşlerimizin aynen devam ettiği, Kök raporda belirttiğimiz gibi, … numaralı İşyeri Sigorta Poliçesinde nakit para teminatı olmadığından, davacı sigortalının kasasından çalındığını ifade ettiği 4.040,00 TL’nin, tazminat hesabına dâhil edilemeyeceği,
4.Kök raporda belirttiğimiz gibi, Davacı sigortalının kendisine ödenmediğini ileri sürdüğü, kapı kepenk tamiri ve kilit bedeli 1.652,00 TL’nin, davalı sigorta şirketince ortalama piyasa rayiçlerine göre 935,00 TL olarak hesaplandığı ve 25/10/2017 tarihinde ödenmiş olan 19. 894,00 TL tazminatın içinde bulunduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Tarafların itirazları doğrultusunda, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Sigorta Uzman Hande SEÇKİN ve Mali Müşavir Bilge GÜR tarafından hazırlanan 26/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.Davacının muhasebe envanter stok hareketlerinin incelendiği,düzenli stok hareketlerinin takip edilmediği, 153 ticari mallar hesabında hangi stoklu malın satıldığı, hangi malın stokta kaldığı tespitinin yapılamadığı,stoklardaki çıkışların toplu çıkış şeklinde muhasebe kaydı atıldığı, toplu halde muhasebe kaydı atıldığından dolayı sigorta şirketine verilen faturalardaki ürünlerin envanterde son kalan stok tutarı üzerinden tespitinin yapılması mümkün gözükmediği,
2.Faturaların ödeme dekontları incelemede sorgulandığı, incelemeye ibraz edilmediği,
3.2017 yılı faturalarının e-arşiv faturası olduğu, fatura içeriğinde, irsaliye yerine geçer ifadesinin olduğu, ancak malın teslim edildiğine ilişkin fatura üzerinde imza olmadığı,
4.Dava konusu, hırsızlık hasarının … no.lu sigorta poliçesinin vadesi ve teminatı kapsamında olduğu,
5.Davacı şirket tarafından hasar ihbarının süresi içinde ve usulüne uygun yapıldığı, davalı şirketinde yasa ve yönetmeliklere uygun olarak hasar tespiti yaptırdığı,
6.Ekspertiz firmanın raporundaki tespitlerinin poliçe şartlarına uygun ve yerinde olduğu, dosya münderecatındaki bilirkişi raporununda eksper raporunu desteklediği,
7.Davacı şirketin,davalı sigorta şirketinden bedelini talep ettiği faturaların şaibeli olduğu, kapı kepenk tamiri ve kilit bedelinin ödenen tazminatın içinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraflar arasında, 10/05/2017-10/05/2018 tarihli, … nolu İş Yeri Sigorta Poliçesi düzenlendiği, poliçede hırsızlık teminatının yer aldığı, davacının işyerinde 31/08/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının Hırsızlık Poliçesi Genel Şartlarındaki teminat kapsamı içinde bulunduğu, davacının ihbarı ile davalı yanca meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile ekspertiz raporu ile belirlenen tutar kadar hırsızlığa konu bir kısım malların zararın tazminine ilişkin, 25/10/2017 tarihinde 19.894-TL. davacıya ödediği, ekspertiz raporu ile davaya konu malların faturalarının “şüpheli” kabul edilerek bu mallara ilişkin ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasına düzenlenen poliçenin, özel şartlar başlığı altıda mevcut, Tazminat Ödemesi Özel Şartı 4. maddesinin ”Hasar gerçekleştiğinde tazminat ancak giriş çıkış ve envanter kayıtları ile bütün evrakın inceleme ve saptanması sonucunda ödenebilecektir. Sigortalı varlığını belge ile ispat edemediği emtia ve demirbaşlar için herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacaktır. Bu konu taraflar arasında kararlaştırılmıştır.” hükmüne haiz olduğu görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan 26/04/2022 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında 10/05/2017- 10/05/2018 tarihli, … nolu İş Yeri Sigorta Poliçesi aktedildiği, sigortaya konu işyerinde,31/08/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle, davalının davacı sigortalısına bir kısım ödemede bulunduğu, davacının, bilirkişilerce incelenen ticari defter ve kayıtlarında, muhasebe envanter stok hareketlerinin düzenli takip edilmediği, dava dosyasında mevcut faturaların içeriğini oluşturan ve hırsızlandığı ileri sürülen davaya konu malların envanterde tespitinin yapılamadığı, faturaların, ödeme dekontlarının incelemeye ibraz edilmediği, 2017 yılı faturalarının e-arşiv faturası olduğu, fatura içeriğinde, irsaliye yerine geçer ifadesinin olduğu, ancak malın teslim edildiğine ilişkin fatura üzerinde imza olmadığı, davacı şirketin, hırsızlığa konu olduğunu ileri sürdüğü malların faturalarının şüpheli olduğu ve davacının, varlığını belge ile ispat edemediği mallar için davalıdan tazminat talep edemeyeceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 698,54-TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 617,84-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.