Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/109 E. 2018/134 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/109 Esas
KARAR NO : 2018/134
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2017
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacıya ait, ” … adresindeki çalışma odasının” montaj da dahil olmak üzere özel imalat ürün ve mobilyalarının ve dekorasyon işlerinin toplam 70.800 TL bedelle yapılması konusunda davalı yüklenici ile müvekkilin anlaşmaya vardığını, müvekkilinin kendi edimini bihakkın yerine getirerek 70.800 TL’yi davalı yükleniciye ödendiğini, ancak davalı yüklenicinin montajını yapıp teslim ettiği özel imalat ürün ve mobilyalarda bir süre sonra ayıplar olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin bir kez de … Noterliğinden keşide ettiği 04/08/2016 tarih … Yevmiye sayılı ihtarname ile ayıpların giderilmesini yükleniciye bildirildiğini, ancak davalı yüklenici, söz konusu ayıpları yine gidermediğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ve bu dosyada yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan rapor ile ayıp ve ayıbın parasal karşılığının 13.570 TL olduğu tespit edildiğini, tespit edilen ayıp bedelinin ödenmesi için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatılmışdığını, ancak borçlu haksız olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibine yapılan ahksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptalini, takibin devamını, itirazın haksız olan davalı borçlunun %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ile dava açtığı anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Masif malzeme kullanımına ilişkin özelliğin daha başta …’na bildirildiği, ayrıca bu malzemelerin birinde ufak hareketlenme oluşması durumunda da keyfiyetin yeniden …’na açıklanmasına rağmen, …, bu malzemenin doğasından kaynaklanan ufak hareketlenmenin dolgu ile olduğunu ve malzemenin tüm sanatsal özelliğini ortadan kaldıracağını, …’na bildirilmesine rağmen, … masif malzemenin dolgu ile kapatılmasında ısrarcı olduğunu, ancak …’nun isteği üzerine masif malzeme, sanatsal yapısına ve dokusuna aykırı olarak beyaz renge boyandığını, ancak bu uygulama ahşap malzemeyi hapsederek, hareketlenmeyi arttırdığını ve belirgin hale getirdiğini, müvekkilinden kaynaklanan bir kusur ve ayıp söz konusu olmadığını, müvekkilinin, işi kusursuz ve ayıpsız olarak teslim ettiğini, ancak …’nun isteği üzerine masif malzeme, sanatsal yapısına ve dokusuna hareketlenmeyi arttırmış ve belirgin hale getirdiğini, bu sebeple hakikate, hukuka ve mevzuata aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirkete bırakılmasını talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 13.570 TL asıl alacak için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dava eser sözleşmesi kapsamında ayıp giderim bedelinin tahsili talebiyle başlatılan takibe itirazın iptali ve inkar tazminatı talebine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu, sözleşme gereği davalının davacıya bir eser ürettiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Eser üretildikten sonra eserde normal olmayan, tartışma konusu bir olgunun varlığı konusunda da esasen bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf bu olgunun ayıp olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Davacı bu olguyu ayıp olarak nitelerken, davalı vekilinin gerek 13.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde gerekse 26.05.2017 tarihli dilekçesinde “Masif malzemenin birinde hareketlenme olduğunu müvekkilimize bildiriminden sonra, müvekkilimiz bizzat yerinde malzemeyi incelemiş ve davacıya bu durumun olağan olduğunu, hatta malzemeye sanatsal özellik kattığını … bildirmiştir” şeklindeki beyanıyla eserde davacıyı rahatsız eden ve ayıp olarak nitelediği bir olgunun davalıya haber verildiği ve davalının gelip incelediği ve olgunun ayıp olarak değerlendirelemeyeceği ancak estetik bir olgu olarak değerlendirlebileceğini belirttiği anlaşılmaktadır.
TBK 470. maddede “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” tanımından anlaşıldığı gibi eser sözleşmesinde yüklenicinin temel borcu sözleşmeyle belirlenen eseri meydana çıkartmak, ortaya çıkan bu eseri ifa olarak iş sahibine teslim etmektir. Teslimden sonra da yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder. Buna karşılık iş sahibinin borcu eser bedeli olarak kararlaştırılana ücreti yükleniciye ödemektir. Eserdeki ayıp, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasında ortaya çıkan farktır.
TBK 472. Maddesi, yükleniciyi, malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden işsahibine karşı, satıcı gibi sorumlu kılmıştır. “Ayıp Sebebiyle Sorumluluk” başlığı altında 474. Madde’de “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapmıştır.
Gerek davalının beyanları gerek 04.08.2016 tarihli ihtarname ile davacının bu ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Esasen davalı taraf, ayıp ihbarında bulunulmadığı noktasında bir savunma da yapmamış aksine cevap dilekçesinde “… söz konusu malzemenin değiştirilmesi gerektiği”nin bildirildiği, bunun üzerine davalının gidip inceleme yaptığı belirilmiştir. Davalının beyanları ile de doğrulandığı üzere davacı davalıya ayıp olarak nitelediği olguyu bildirmiştir. Ortaya çıkan ihtilaf üzerine, davacının müracaatı ile dava öncesinde İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş dosyası ile tespit yapılmış bu tespitte; ihtilaf konusu olgunun ayıp olduğu ve değiştirilmesi gerektiği, bunun maliyetinin 13.570,00 TL olduğu bildirilmiştir.
TBK 475. Maddede “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:” diyerek ikinci sırada “Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.” hakkını sayması, ayrıca dava konusu ayıbın malzemeden kaynaklanan bir ayıp olduğu hususunun bilirkişi raporlarında tespit edilmesi karşısında, TBK 472/1 maddesi “Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden işsahibine karşı, satıcı gibi sorumludur.” hükmü ve TBK 227/1 maddesinde Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının “Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.” hakkının bulunduğu hususlarını dikkate almak gerekmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 27/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “keşfen yerinde inceleme yapılması ve gizli açık ayıplı olup olmadığı, davacının isteyebileceği bir meblağ olup olmadığı yönünde, dava dosyasına sunulan belgeler ile İstanbul …icra Dairesi Müdürlüğü’ne … Esas sayılı davacının 12/12/2016 tarihli ilâmsız Ödeme emri takip dosyaları ve davacı-davalı tarafların 2015-2016 yıllarına ilişkin yasal yevmiye,kebir envanter defterleri ve cari hesaplar,satış faturaları üzerinde yapılan İncelemede;
1-Davacı (alacaklı) …’nin ve Davalı (borçlu) … firmasının Mahkemeye sunulan 2015-2016 yılına ilişkin yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapılmış olması, aynca alacaklı (davacı şirket) defter kayıtlarının sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu açıkça görülmektedir.
2-Raporun (IV/a).ve V. bölümlerinde belirtilen tespit ve değerlendirmelere ilişkin açıklamalardan görüleceği üzere, taraflar arasında yapılan ticari alışverişlerine dayalı satış faturalarından dayalı cari hesaplanna karşı,davalının yükümlülükleri arasında,cari hesaplanma ve ticari alış verişlerinin resmi defterlere intikali ile sonraki bakiye borçluluk şartlarının yerine getirilmemesi karşısında ortaya çıkan aşağıdaki dökümü olan satış faturası ile8.02.2016 fatura tarihi, … fatura numarası, miktarı(matrahı) 60.000,00TL 10.800,00TL (%18 KDV) toplam 70.800,00 TL fatura düzenlediği YAPILAN ÖDEMELER YEKÜNÜ 70.800,00 TL. olduğu,Yüklenici Davalı (borçlu) … ihtarnameye karşı Davacı (alacaklı) …’ne satmış ve montajını yapmış olduğu,malzemelerin çıplak gözle dahi incelendiğinde belli raf gurubunun masası üzerlerinde çatlarlar oluşmuş olduğu,tarafların karşılıklı görüşmelerine rağmen davacı ofisindeki montaj sonrası gizli ayıplan gidermediğinden ötürü İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNDE … Esas sayılı dosyası İle dava açıldığı,keşif ve İnceleme neticesinde hazırlanan rapor ile ayıbın parasal karşılığının 13.570,00 TL olduğu tespit edilerek karar verilerek subüta ermiş olmak ödemediğinden ötürü Sayın Mahkemenin bilirkişiler olarak yerinde inceleme yetkilendirilmem İz neticesinde,davacı,(alacaklı) taraf adresinde yasal defter ve belgeler ayrıca ayıplı emtialarfmallar) üzerinde ayrı ayrı bilirkişiler olarak tek tek tüm tespitlerimiz sonucunda davalı( Borçlu) …’nun Davacı (alacaklı) …’ne gizli ayıplardan ötürü 13.570,00 TL BORÇLU olduğu, İstanbul …icra Dairesi Müdürlüğü … Esas sayılı takiple 12.12.2016 tarihi itibar ile temerrüde düşen borçtan dolayı davacı(alacaklı) taraf yasal faiz talep edebileceği…””Yüklenici Davalı (borçlu) … ihtarnameye karşı Davacı (alacaklı) …’ne satmış ve montajını yapmış olduğu,malzemelerin çıplak gözle dahi incelendiğinde belli raf gurubunun masası üzerlerinde çatlarlar oluşmuş olduğu,tarafların karşılıklı görüşmelerine rağmen davacı ofisindeki montaj sonrası gizli ayıplan gidermediğinden ötürü İSTANBUL …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNDE … Esas sayılı dosyası İle dava açıldığı,keşif ve İnceleme neticesinde hazırlanan rapor ile ayıbın parasal karşılığının 13.570,00 TL olduğu tespit edilerek karar verilerek subüta ermiş olmak ödemediğinden ötürü Sayın Mahkemenin bilirkişiler olarak yerinde inceleme yetkilendirilmem İz neticesinde, davacı, (alacaklı) taraf adresinde yasal defter ve belgeler ayrıca ayıplı emtialarfmallar) üzerinde ayrı ayrı bilirkişiler olarak tek tek tüm tespitlerimiz sonucunda davalı( Borçlu) …’nun Davacı (alacaklı) …’ne gizli ayıplardan ötürü 13.570,00 TL BORÇLU olduğu, İstanbul …icra Dairesi Müdürlüğü … Esas sayılı takiple 12.12.2016 tarihi itibar ile temerrüde düşen borçtan dolayı davacı(alacaklı) taraf yasal faiz talep edebileceği…” mütalaa edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu, bu sözleşmeye göre davalının alacağını aldığı, davacıya teslim ettiği eserde ihtilaflı bir olgunun bulunduğu, ihtilaf konusu durumun ayıp olup olmadığı konusunda biri dava öncesinde olmak üzere verilen iki adet bilirkişi raporunun mevcut olgunun ayıp olduğunu bildirdiği dolayısıyla eserin ayıplı olduğu, ayıp giderim bedelinin her iki raporda 13570 TL olduğu hususunda aynı sonuca vardığı görülmüştür. Dosya içerisinde mevcut fotoğraflar, beyanlar, bilirkişi raporu ile ayıbın varlığı ve giderim bedeli ispatlanmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2- Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ki itirazın İPTALİNE, %10.50 ticari faizi geçmemek üzere değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte tahsil edilebilmesi için takibin devamına,
3-Kabul edilen 13.570 TL’nin %20’sine tekabul eden 2.714TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine,
4 – 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 926,96 TL harçtan, peşin alınan 231,75 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 695,21 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
5 – Davacı taraf lehine av.asgr.ücret tarifesi gereğince takdir ve hesap olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6 – Davacı tarafından yapılan 267,75 TL ilk masraf + 2.000 TL bilirkişi ücreti + 105,00 TL tebligat giderleri olmak üzere toplam 2.372,75 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır