Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1 E. 2020/302 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1
KARAR NO : 2020/302

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 29/12/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı ve asıl kredi borçlusu …’le aralarında imzalanan Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kredi ilişkisine girdiğini, kredinin teminatını teşkil etmek üzere davalı tarafın maliki olduğu gayrimenkul üzerinde banka lehine ipotek tesis edildiğini, sözleşme gereğince ödenmesi gereken tutarların ödenmediğini, bu durumun …Noterliği’nin 04/12/2012 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borçlulara kredi hesaplarından kaynaklanan borcunun ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte geri ödemelerinin gerektiğinin ihtar edildiğini, istinaf incelemesi sonucu ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının bozulduğunu, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiğini, ihtarnamede yer alan kredilerden sadece 1270-7801504 nolu Destek Kredisi alacakları için takip yapıldığını, takibe, borcun tamamına, ipotek resmi senedinin kefaletin geçerliliğine itiraz edildiğini, eş muvafakati bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin fekkine karar verilmiş ise de bunun kısmi bir geçersizlik olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, davalı borçlunun kefaletinin kredi sözleşmesine dayalı değil, 11/02/2012 tarihli ipotek resmi senedi şartlarının 3. Maddesine dayalı olduğunu, davalı borçlunun müteselsil kefil sıfatını haiz olduğunu, davalı aleyhine ilamsız haciz yolu ile icra takibi ikame etme haklarının mevcut olduğunu, faiz oranlarının sözleşme ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarının da kişinin müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluk altına girmesi gerektiği yönünde olduğunu, ipoteğin bir ticari alacağın teminatı için verilmiş olduğundan tüketici kanunu kapsamında değerlendirilemeyeceğini, temerrüt faizinin T.T.K.’ne ve ipotek resmi senedine uygun olduğunu belirterek borçlular tarafından yapılan itirazın iptalini, İstanbul … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatına ve takdiren hakkında disiplin para cezası uygulanmasına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 19/01/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile imzasının bulunmadığını, aile konutu üzerinde tesis edilen ipoteğin İstanbul …Aile Mahkemesi kararı tarafından fek edildiğini, ipoteğin resmi senedinin kesin olarak hükümsüz olması sebebi ile davacının hak talep etmesinin mümkün olmadığını, ayrıca Genel Kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunmayan müvekkilinden davacının hak talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının gönderdiği ihtarnamedeki bildirim ve ihtarların da müvekkil aleyhinde hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağını, kesin hükümsüz ipotek sözleşmesinin başka bir işleme çevrilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin tacir olmadığını, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, ipotek resmi senedinin kesin hükümsüzlük nedeniyle yok hükmünde olduğuna karar verildiğini, kesin hükümsüz bir sözleşmeye dayanarak takip başlatılmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, kesin hükümsüz ipotek sözleşmesinin başka bir işleme çevrilmesinin mümkün olmadığını, icra takibinden sonra ödemeler olduğunu, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, alacağın ispat edilmesinin gerektiğini belirterek haksız davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan takibin 166.267,24-TL. ilamsız icra takibi olduğu, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Emekli Banka Müdürü … tarafından hazırlanan 07/09/2018 tarihli kök raporda; Takip tarihi 14/12/2016 itibariyle davacı bankanın dava dışı asıl borçlu …’den Ticari Krediden kaynaklanan 17.053.25-TL asıl alacak, 15.256.86-TL işlemiş temerrüt faizi, 762.84-TL, %5 BSMV olmak üzere toplam 33.072.95-TL alacak talebinde bulunabileceğini, hesaplamalarımızı aşan 133.194.30-TL (166.267,25-TL- 33.072,95-TL) yönünden davacı banka talebinin yerinde olmadığını, borç tamamen ödeninceye kadar ticari kredilerden kaynaklanan asıl alacak tutarı olan 17.053.25-TL, üzerinden yıllık %22.32 temerrüt faizi ile bu faizin %5 gider vergisi ile birlikte “tahsilde tekerrür” olmamak kaydıyla, ipotek borçlusundan talep edebileceğini, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarı 17.053.25-TL üzerinden yıllık 15.256,86-TL işlemiş temerrüt faizi, 762,84-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 33.072,95-TL davacı alacağından borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarı 17.053,25-TL üzerinden yıllık %22.32 temerrüt faizi ile bu faizin %5 gider vergisi ile birlikte “tahsilde tekerrür” olmamak kaybıyla ipotek borçlusu …’ın da sorumlu olduğunu belirtmiştir.

Banka ve Finans Uzmanı … tarafından hazırlanan 24/06/2019 tarihli kök raporda;Davacı Banka ile Davadışı asıl borçlu arasında, 30/12/2011 tarihli çerçeve niteliğinde süresiz 610.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının Genel kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, davacı banka lehine aile konutu üzerinde tesis edilen ipoteğin İstanbul…Aile Mahkemesinin 16/03/2015 tarihli … E. … K. sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verildiğini, davacının davadışı asıl borçlu …’den işletme kredisi yönünden olan alacağının 9.942.89-TL asıl alacak, 77.377,86-TL işlemiş temerrüt faizi ve faiz üzerinden 3.868,89-TL %5 BSMV olmak üzere 91.189,65-TL olduğunu, davacı bankanın ise 17.053,25-TL asıl alacak ve 142.148,56-TL işlemiş faiz, 7.105,43 TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV’si olmak üzere alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığını, davacı banka lehine aile konutu üzerinde tesis edilen ipotekle ilgili olarak İstanbul 7.Aile Mahkemesi’nin 16/03/2015 tarihli 2014/213 E. 2015/142 K. sayılı kararı ile söz konusu gayrimenkul üzerinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüş olup, davalının söz konusu ipotek sözleşmesinin geçerli olmadığından dolayı doğan borçtan sorumlu tutulamayacağını, mahkeme aksi kanaatte olması halinde ise hesaplandığı şekilde alacak talebinde bulunulabileceğini, 9.942,89-TL asıl alacak üzerinden takipten tahsiline kadar TCMB azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda temerrüt faizi talep edilebileceğini belirtmiştir.

Banka ve Finans Uzmanı … tarafından hazırlanan 21/01/2020 tarihli ek raporda; Davacı Banka ile Davalı asıl borçlu arasında, 30/12/2011 tarihli çerçeve niteliğinde süresiz 610.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının Genel kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, davacı banka lehine aile konutu üzerinde tesis edilen ipoteğin İstanbul …Aile Mahkemesi’nin…E. … K. Sayılı 16/03/2015 tarihli kararı ile söz konusu gayrimenkul üzerinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğini, davacı bankanın davalı asıl borçlu …’den olan alacağının 14.860,91-TL asıl alacak, 145.216,47-TL işlemiş temerrüt faizi ve faiz üzerinden 7.260,82-TL %5 BSMV olmak üzere 167.338,21-TL olduğunun hesaplandığını, davacı bankanın ise 17.053,25-TL asıl alacak ve 142.108,56-TL işlemiş faiz, 7.105,43-TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV’si olmak üzere toplam 166.267,24-TL alacak talebinde bulunduğunu, taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı olduğundan 14.860,91-TL asıl alacak, 142.108,56-TL işlemiş faiz, 7.105,43-TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV olmak üzere 164.074,90-TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Dava konusu ticari kredi borcu nedeniyle davalının tesis etmiş olduğu ipoteğin İstanbul …Aile Mahkemesinin … E., … K. Sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmiş olsa dahi; ipotek senedinde ipotek kalkmış olsa bile kullanılan kredilerden dolayı müteselsil borçluluğun devam edeceğinin yazılı bulunduğu , davalının kredi borcu kefaletinin devam ettiği anlaşılmakla davalı borçlunun bu yöndeki itirazı haklı görülmemiştir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin …sayılı; mahkememizin ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının istinafının esastan reddine dair kararında davalının müteselsil kefilliğinin geçerli olduğuna hükmedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan denetime açık, usule ve yasaya uygun ve karar vermeye elverişli bilirkişi raporu karşısında davacının alacağının icra takip takibinde talep edilen miktarla uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, kabul edilen alacağın %20’si olan 33.253,40 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulüne; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
2-)Kabul edilen alacağın %20’si olan 33.253,40TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 2.039,49-TL ilk harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-) Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 11.357,71-TL. karar harcından mahsubu ile bakiye 9.318,22-TL. karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-) Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan toplam 2.717,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 19.745,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.