Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/964 E. 2018/928 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/964
KARAR NO : 2018/928
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 10/06/2016
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 10/06/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı banka ile Dava dışı kredi borçlusu …A.Ş. arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmesi” gereğince; krediler açılarak kullandırıldığını, Banka alacağının zamanında ödenmemesi üzerine söz konusu firma kanuni takibe intikal ettirildiğini, Borçlu aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası ile icra takibine girişilerek borçlunun bankaya ipotek ettirdiği taşınmazların satışa çıkarıldığını, İstanbul…İcra Müdürlüğü … Tal. sayılı dosyasından yapılan İhalede 426.000.00 TL. ve 262.000.00 TL. bedel ile alacağa mahsuben borçlunun kredi hesabına mahsup edilmek üzere borçlunun mevduat hesabına geçirildiğini, icra satışı yolu ile tahsil edilen bu bedel borçlunun mevduat hesabına geçirilmiş ve mahsup kalemlerini belirlemek için üzerine bloke konulduğunu, 25.04.2016 tarihinde Vergi Dairesi alacağı nedeniyle Elektronik ortamda yüzlerce borçluyu kapsayacak şekilde E-Haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gelmiş olup E-Haciz uygulandığını, davacı banka hesaplarının kontrolü sırasında 28.04.2016 tarihinde hacze muttali olan banka 02.05.2016 tarihli …barkod nolu iadeli taahhütlü gönderi yazısı ile paranın bankaya ait olduğu belirterek istihkak iddialarının dikkate alınarak haczin kaldırılmasını talep ettiğini, Söz konusu yazı 03.05.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 25.05.2016 tarihinde davalı idare tarafından davacıya gönderilen 20816066 sayılı yazı ile söz konusu tutarın ilk cevaplarında rehinsiz olarak bildirilmesi sebebiyle Müdürlük hesaplamasının gönderilmesi istenmiş olması üzerine 6183 sayılı kanunun 79/4 maddesi gereğince haciz tarihi itibariyle davacı bankanın Amme borçlusu olan …A.Ş.ye borçlu olmadığını, …A.Ş.nin hesabındaki paranın davacı banka parası olduğunun tespiti için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, davanın süresi içinde açıldığını, davacı bankaya Amme Haczi ile ilgili yapılmış usulüne uygun bir tebligatın bulunmadığını,Davalı banka tarafından davacı bankaya gönderilen 11.05.2016 ve 25.05.2106 tarihli yazıların usulsüz olduğunu, konu, bedel bankalarının borçludan alacağına ilişkin yasal takip tahsilatı olduğunu, karar kesinleşinceye kadar teminat karşılığında karar kesinleşinceye kadar ihtiyatı tedbir kararı verilmesini, davacı bankanın Amme idaresi borçlusu olan …A.Ş.ye ve davalı vergi dairesine borçlu olmadığının tespitine, …A.Ş.nin hesabındaki paranın davacı bankanın parası olduğunun tespitine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği 17/11/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı tarafa 6183 sayılı Amme Alacaklarının tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79.maddesi uyarınca 22.04.2016 ve … sayılı haciz bildirisi gönderildiğini, idarece yapılan işlemler yerinde ve hukuka uygun olduğunu, Davacı yanın kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesine istinaden rehinsiz olarak bildirilen tutar üzerine idarece işlem yapıldığını, davanın reddini, Davacı aleyhine %10 inkar tazminatına hükmedilmesini,davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü…Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü …Talimat sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, ihtarname, tapu fotokopileri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul 10. İcra Müdürlüğü 2015/4929 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 636.852,11 TL asıl alacak, 28.852,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 665.705,02 TL.alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığı ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Bankacı Bilirkişi tarafından düzenlenen 21/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; Kredi borçlusuna ait ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile elde edilen bedeli,borcun infazı sırasında, bankaca krediye ilişkin asıl alacak, faiz,vergi ve masraf kalemleri ayrı ayrı belirleyip hesapladıktan sonra tahsilat günü elde edilen meblağı,kredi borcuna mahsup etmesi gerektiği, Davacı banka; krediye ilişkin asıl alacak, faiz,vergi ve masraf kalemlerini daha sonra belirlemek üzere tahsil edilen; 688.000.00 TL. bedeli banka alacağına, mahsuben borçlunun kredi hesabına mahsup edilmek üzere, borçlunun davacı banka nezdindeki …nolu vadesiz mevduat hesabına 18 03.2016 tarihinde geçirildiğinin görüldüğünü, davacı bankaca yapılan bu işlem hatalı olsa bile amaç ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile elde edilen bedel, dava dışı borçlunun borcuna mahsup edilmek için “Bloke şerhi” de konulmak suretiyle yapılan bir işlem olduğundan, satıştan elde edilen 608.000.00 TL. bedel, artık kredi borçlusu …A.Ş.ye ait olamayacağını,satıştan elde edilen bedelin kredi alacaklısı bankaya ait olacağı, mahkememizce kabul edildiği taktirde; Dava konusu bedel, vergi borçlusu …AŞ. ne ait olamayacağından, Davalı vergi dairesinin davacı bankaya ait olan bir bedel üzerine haciz uygulamayacağını olduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava 6183 Sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca davacı şirketin davalı Vergi Dairesine 29.328,13-TL borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı, bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı dava dışı şirketten alacaklı olduğunu belirterek 25/04/2016 tarihli e-haciz bildirisi sebebiyle davalı Keçiören Vergi Dairesi Müdürlüğüne 29.328,13-TL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın genel kredi ve teminat sözleşmesi ile menkul kıymetler ve mevduat rehin sözleşmesinden dolayı dava dışı şirketten bankanın alacaklı olup olmadığı konusuna ilişkin olduğunu belirterek davanın bankacılık işleminden kaynaklı olduğundan bahisle Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
6183 Sayılı Yasa’nın 79/4.maddesinde ” Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusunaborçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin durdurulması hakkında kararı veren mahkeme tarafından çözümlenir. Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın % 10’u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, dava dışı …A.Ş. ile davacı banka arasında 12/09/2014 tarihinde düzenlenen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı banka tarafından dava dışı amme borçlusu şirket hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin icra takibinin neticesinde taşınmazların satışından dolayı yapılan tahsilatın dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki hesabına kredi alacağına mahsup edilmek üzere geçici olarak aktarılması üzerine davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünce e-haciz bildirisi ile şirketin müvekkil banka nezdinde bulunan hak ve alacakları üzerine haciz konulması sonrası davalı Vergi Dairesi tarafından alacağına ilişkin olarak gönderilen haciz ihbarnamesi ve ödeme emirlerine karşı açılan menfi tespit istemine ilişkin olup, davalı taraf Vergi Dairesi olmakla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde 6183 sayılı kanunun 79/4. Maddesi gereğince Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer genel mahkemesi yetkili olduğunun belirtilmesine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2014 tarih, 2014/7217 E. 2014/16410 K. Sayılı içtihatıda bu yöndedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İSTANBUL…ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2- Mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuşsa ve Mahkememizin görevsiz olduğunun tespit edilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi halinde bu ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde HMK 20. maddesi uyarınca Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’nın 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararı istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayininde görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
5- Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkeme İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
6- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza*
Hakim
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.