Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/962 E. 2019/469 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/962 Esas
KARAR NO : 2019/469
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 24/02/2015
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
Mahkememize açılan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 22/03/2014 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince, müvekkilinin güvenli alışveriş internet sitesinden satmış olduğu ürünlerin davalı tarafından alıcıya teslim edildiğini, müşterinin kredi kartı ile ödeme yaparak sipariş ettiği 2 adet G3 16 GB marka telefon tutarı toplamının 3.398,40TL olduğunu, müşterinin “telefonlarının kendisine teslim edilmediği” itirazı üzerine, müşterinin kredi kartından tahsil edilen iki adet telefon tutarı 3.398,40 TL’nin Ziraat Bankası tarafından davacının hesabından alınarak müşteriye iade edildiğini, gönderilen ürünlerin alıcıya teslim edilmemesi/hatalı teslim nedeniyle iki adet telefon tutarının müşteriden tahsil edilemediğini, davalının sözleşmeye aykırı işlemi nedeniyle davacının gönderdiği ürünlerin teslim edildiği ancak telefonların bedeli müşteriden alınamadığı için davacının zarara uğradığını belirterek, Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesinin 9. maddesine göre kargonun fatura üzerinde yazılı varış adresinde alıcının kabul etmemesi, ücret ödememesi veya alıcının bulunamaması halinde 3 iş günü bekletilerek davacıya iade edilmesi gerekirken alıcı dışındaki kişiye teslim edilerek sözleşmeye aykırı davranıldığını ve davacının zarara uğradığını, davalıya … Noterliğinin 17.02.2014 tarihli ve … sayılı ihtarnamesi gönderilerek zararın tazmininin talep edildiğini, ihtarnamenin 22.12.2014 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine rağmen verilen 7 günlük süre içerisinde zararının karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin gönderdiği ürünlerin sözleşmeye aykırı olarak hatalı teslimi nedeniyle 2 adet telefon tutarı olan 3.398,40 TL’nin ve ihtarname masrafı olan 143,66TL’nin davalının temerrüde düştüğü 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğuna ilişkin açık madde olduğunu, bu madde uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirkete müşteriye teslim edilmek üzere kargo teslim edildiği ve bu kargonun alıcıya teslim edilmediği hususlarının doğru olduğunu, söz konusu kargonun müvekkili şirkete teslim edilirken düzenlenen ambar tesellüm fişinde “içeriği kontrol edilmemiştir” ibaresinin yer aldığını, bu nedenle davalı şirket tarafından kargonun içeriğinin kontrol edilmediğini ve gönderici tarafından da içeriği konusunda herhangi bir bilgi verilmeden kargonun teslim edildiğini, kargo içeriği ve değeri konusunda Ambar Tesellüm Belgesine herhangi bir yazılı beyan geçilmediğini, kargo içeriğinin davacının dosyaya sunduğu faturaya dayalı ürünler olup olmadığı hususunun muğlak olduğunu, zira sunulan faturanın davalı şirkete verilen kargoya ilişkin olduğuna dair herhangi bir yazılı belge bulunmadığını, davacının kargonun içeriği konusundaki iddialarını ispatlamaları gerektiğini, TTK hükümlerine göre taşıma işinin ticari işletme faaliyeti olduğunu, bu nedenle taşıma işinden kaynaklı uyuşmazlıklarda TTK’nun taşıma işleriyle ilgili madde hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun TTK’nun 882/1. maddesine göre hesaplanması gerektiğini belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Ordu …Asliye Hukuk Mahkemesi 01/12/2015 Tarih …Es…. K. Sayılı ilamında ” Her ikisi de tacir olan taraflar arasındaki sözleşmenin yetki şartını içeren maddesinde İstanbul mahkemeleri yetkili kılındığından davaya İstanbul mahkemelerince bakılması gerektiği, taraflarca aksi kararlaştırılmadığından HMK’nun 14/1. maddesi uyarınca şubenin işlemlerinden dolayı şubenin bulunduğu yer-Ordu mahkemesince davaya bakma imkanının bulunmadığı, HMK’nun 116/1-a maddesine göre ilk itirazlardan olan yetki itirazının yasal süre içerisinde verilen cevap dilekçesinde ileri sürüldüğü, bu halde yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” kararı verildiği ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderildiği görülmüştür.
Yetkisizlik kararı sonrasında dosya İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi 06/04/2016 Tarih … Es. … K. Sayılı ilamında” Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara , ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.Türk Ticaret Kanunun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1401-1520. maddelerinde Sigorta Hukuku’nun düzenlendiği, buna ilaveten 850. madde ve devamında ise “taşıma sözleşmesi hükümleri”ne ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir. Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun’u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda uyuşmazlık konusu , Türk Ticaret Kanunun 850. madde ve devamında düzenlenen “taşıma sözleşmesi hükümleri”ne ve 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğuna göre, bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girdiği dikkate alınarak ve görev hususu dava şartı olduğundan aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Görevsizlik nedeni ile Mahkememize gelen dosya… Es sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş bilirkişi … tarafından hazırlanan 10/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak;” dava konusu emtianın ziyanının taşıma sırasında meydana geldiği dolayısıyla taşıma işini üstlenen davalının oluşan zarardan sorumlu olması gerektiği, dosyaya ibraz edilen belgelere göre davacının zararının 3.542,06 TL olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
İddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının iki adet telefon emtiasını taşınmak üzere davalı taşıyıcıya teslim ettiği, davalı taşıyıcıya ürünün cinsinin beyan edilmediği, emtianın davalı taşıyıcı tarafından teslim alındığı ancak alıcısına teslim edilmediği, alıcının çalışanı olmayan başka bir kişiye teslim edildiği belirlenmiştir. Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 42/10 maddesindeki düzenlemeye göre; eşya ve kargoları teslim aldıktan teslim edilinceye kadar kargonun tamamen ve kısmen kaybından.. Sorumludurlar. Davacı emtianın cinsi ve özelliği hakkında bilgilendirme yapmamış ancak alıcı bilgileri konusunda davalı taşıyıcıyı bilgilendirmiştir. Davalı ise tamamen kendi ihmali ile emtiayı bildirilen alıcıdan başka birine teslim etmiştir. TTK 886/1 maddesine göre; zarara kasten veya pervasızca bir davranışla böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. TTK 880/1 maddesine göre; taşıyıcı eşyanın tamamen veya kısmen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğundan, bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Dava konusu taşımaya konu emtianın değeri dosyaya sunulan fatura kapsamında 3.398,06TL olarak belirlenmiştir. Davalının diğer giderlerden de sorumlu olması gerektiği dikkate alındığında; davacının davalıdan talep edebileceği zarar miktarının noter gideri de dahil olmak üzere 3.542,06TL olduğu tüm dosya kapsamında sabit olmuş ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne; 3.542,06 TL’nin 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2- 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 241,95 TL harçtan , peşin alınan , 60,49 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 181,46 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
3-Davacı lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan davacıya verilmesine ,
4- Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harç + 60,49 peşin harcı + 254,60 TL tebligat – müzekkere giderleri + 800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.142,79 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.