Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/919 E. 2018/376 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/919 Esas
KARAR NO : 2018/376
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından 08.05.2013 tarihli 5.000 TL ve 29.05.2013 tarihli 5.000 TL olmak üzere 2 adet kambiyo senedine dayalı olarak faiz ve protesto masrafları dahil 10.288,94 TL ‘nin tahsili için İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin çalıntı senetlere dayalı olduğu, bu nedenle davalıya müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, kırtasiye malzemeleri alanında faaliyet gösteren müvekkilinin … AŞ’ye çeşitli tarihlerde sattığı kırtasiye ve bilgisayar sarf malzemelerine karşılık olarak 01.03.2013 tarihinde 08.05.2013 tarihli 5.000 TL , 29.05.2013 tarihli 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL’lik iki adet kambiyo senedi aldığını, senetlerin vadesinde tahsil edilmek üzere … …Şubesi’ne teslim edildiğini, vadesi geldiği halde ödenmeyen senetler ile ilgili olarak 31.05.2013 tarihinde … … Şubesi tarafından protesto edildiğini, 22.07.2013 tarihinde senet keşidecisinin müvekkili şirketi ¸ arayarak senetlerin tahsili için kimliği belirsiz 3. Kişilerin aradığını bildirmesi üzerine senetlerin çalınmış olduğunun farkına varılarak C Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, dava konusu senetlerin çalıntı olduğu, bu nedenle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, her iki senet için de ödememe protestosu çekildiğini, bu tarihten sonra senetlerin çalınmak suretiyle davalının eline geçtiğini, senetlerin protestosu çekilmek üzere müvekkili tarafından cirolanarak bankaya teslim edildiğini bunun haricinde senetlerin cirolanmasının söz konusu olamayacağını, protesto giderlerinin müvekkili hesabından otomatik olarak banka tarafından tahsil edildiğini, davalının protesto işlemlerini kendisi yapmış gibi göstererek icra takibinde protesto giderlerini de talep ettiğini, müvekkilinin davalı ile hiçbir şekilde ticari bir ilişkiye girmediğini, mal alımı ve satımı yapmadığını belirterek icra takibi nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının menfi tespit yolu ile tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; SMM Yaşar Aslandan alınan 10/07/2014 tarihli raporda sonuç olarak; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve takdiri yüce mahkemenize ait olmak üzere sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olarak mütalaa edildiği, sayın mahkemece belirlenne tetkikat gününde davalı tarafın ticari defterleri ibraz edilmediğinden davalı taraf defterleri üzerine inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, davacı şirket vekilin dava dilekçesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu delillere göre davacı şirketin dava konusu senetlerin yasal hamili olarak göründüğü ancak dava konusu senetlere ilişkin davacı şirketin ticari defterlerinde hiçbir muhasebe kaydının bulunmadığı, bu sebeple davacı delilerinin ticari defter kayıtları ile uyumlu olmadığı ve bibirini teyit etmediği, başka bir ifade ile davacı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre dava konusu senetlerin yasal hamili olarak görünmediği, öte yandan davacının ticari defterleri ve dayanağı belgelerinin incelenmesi sonucunda davacı şirket ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı ve dava konusu senetlerin davacı şirket tarafından davalıya verildiğine dair herhangi bir muhasebe kaydının mevcut olmadığı hususlarının tespit edildiği, bu durumda da davakonusu senetlerin bir ticari ilişkiye dayalı olarak davacı tarafından davalıya verilmediğini mütalaa ettiği anlaşıldı.
Mahkememizin 25/11/2014 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…;dava dışı …AŞ tarafından davacı lehine düzenlenen her biri 5.000 TL bedelli iki adet takip konusu bono için … tarafından keşideciye 10.05.2013 ve 31.05.2013 tarihlerinde ödememe protestosu gönderildiği, bonoların banka tarafından davacı şirket yetkilisine iade edildiği anlaşılmıştır. Takip konusu bonoların çalındığından bahisle davacı tarafça İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayet üzerine 26.07.2013 tarihinde takipsizlik kararı verilmiştir.Davacının bonolardaki ciro imzasına itirazı bulunmamaktadır.Bonoların davacının ticari defterlerinde de kaydı tespit edilememiştir. Davacı tarafından bonoların rızası dışında elinden çıktığı ve davalının yetkili hamil olmadığı ve bonoyu iktisapta kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Bononun ödememe protestosundan sonrada cirosu mümkün olup Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … esas sayılı ilamında da belirtildiği üzere protestodan sonra yapılan ciro alacağın temliki hükmünde olup ayrıca bir temliknameye gerek bulunmadığından davanın reddine dair takdiren aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 25/11/2014 Tarih …E., … K.sayılı kararı temyiz edilerek, dosyanın yargıtaya gönderildiği, Yargıtay …Hukuk Dairesi 28/04/2016 Tarih ¸ … Es., … K. Sayılı ilamında “…Mahkemece, davacının ciro imzasına itirazının bulunmadığı, bonoların rızası dışında elinden çıktığını, davalının yetkili hamil olmadığını ve bonoyu kötüniyetli olarak iktisap ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu senetler ile ilgili İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin…E. sayılı dosyası ile davacının şikayeti üzerine, davalı … aleyhine bedelsiz senedi kullanmak suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyle olunca mahkemece, BK’nın 53. maddesinde düzenlenen “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretine haiz bulup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinden verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir….” hükmü uyarınca (Türk Borçlar Kanunu m.74) ceza davasında saptanacak maddi olaylar, hukuk hakimini bağlayacağından özellikle, dava konusu senetler ile ilgili İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA…” kararı verildiği ,
Bozma sonrası mahkememize gelen dosya …Es numarayı alarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
İddia, bozmadan önce alınan bilirkişi raporu, yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın çalındığı iddia edilen iki adet bono nedeniyle menfi tespit ve senetlerin iadesine yönelik olduğu, dava konusu senetler ile ilgili İstanbul … ACM … E., … K.sayılı, 19/04/2016 tarihli kararı ile davalı …’un bedelsiz seneti kullanma suçunu işlediğinden TCK 56/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilip bu kararın 23/05/2016 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla anılan ceza mahkemesi kararı ile davalı Binail Uğur’un bedelsiz senetleri kullanma suçunu işlediğinin sabit olduğu, bu durumda davalının davacı şirketin iş yerinden çalınan ler biri 5.000 TL değerinde iki adet bononun bedelsiz olduğu biline biline davalı … tarafından icra takibine konu edildiği belirlenmiştir. Davaya konu 08/05/2013 vadeli 5.000 TL bedelli ve 29/05/2013 vadeli 5.000 TL bedelli iki adet bononun, davadışı borçlu …A.Ş tarafından keşide edilip davacı Merbil Bilgisayar….ŞTİ verildiği, söz konusu senetlerin lehtarı olan davacı şirket tarafından senetlerin … … Şubesine tahsil edilmek üzere teslim edildiği, senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine 08/05/2013 vadeli senetin 10/05/2013 tarlihinde, 29/05/2013 vadeli senedin ise 31/05/2013 tarihinde ilgili banka tarafından protesto işlemlerinin yaptırıldığı, protesto edilen ve ödenmeyen her iki senetin 10/06/2013 tarihinde davacı şirket yetkilisine teslim edildiği, hususunun dosyadaki belgeler ile sabit olduğunu, buna göre davacı şirketin her ne kadar ticari defterlerine kayıt etmese bile dava konusu bonoların yetkili hamili olduğu, davalının ise hırsızlık sonucu ele geçirdiği bedelsiz senetleri kullanmak suçundan mahkum olup, bozma ilamında da vurgulandığı üzere TBK 74.maddesi hükmü gereği, Hukuk Hakimi kusur olup olmadığına veyahut haksız fiil hakimiyetinin temyiz fiiline bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa dair hükümleriyle ve ceza mahkemesindern verilen beraat kararı ile bağlı olmasa da, ceza davasında saptanacak maddi olaylar ile bağlı olacağından yukarıda tarih ve sayılı belirtilen ACM tespit edilen bonoların çalıntı olduğu ve bedelsiz bonoları kullanma suçunun davalı tarafça işlendiği hususları ile ilgili olgular bakımından mahkememizin bağlı olduğu bu durumda, TTK 686/2 maddesi gereği, her ne kadar şeklen yetkili hamil görülen davalının, hırsızlık sureti ile yetkili hamil davacının elinden çıkmış olan bonoları kötü niyetle ve ağır kusuru ile ihtisap ederek bonoları ¸ kullandığının sabit olduğu, dolayısıyla kötü niyetle ihtisap ettiği bonoların bakımından yetkili hamil olmadığı davacının TTK 687.maddesi gereği şahsi defilerini davalıya karşı da ileri sürebileceği, bu durumda da davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunamdğının anlaşıldığı, dolayısıyla dava konusu bonolar yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği, ancak bir kambiyo seneti olan bonoların kimin elinde olup olmadığı, başkalarına ciro edilip edilmediği, dosya kapsamı ile belirlenemediğinden bonoların iadesi yönündeki talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının davasının kabulüne, davacının istanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına konu 10.288,94 TL borçlu olmadığının tespitine, bonoların iadesi yönündeki talebin reddine,
2-2.057,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 702,83 TL harçtan, peşin alınan 175,75 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 527,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı + 175,75 peşin harç + 350 TL bilirkişi ücreti + 264,90 tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 814,95 TL yargılama giderlerinni davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile Temyiz Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır