Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/906 E. 2019/1079 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/906 Esas
KARAR NO: 2019/1079

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/09/2016
KARAR TARİHİ: 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 06/09/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle; 14/07/2014 tarihinde …’ın vefat etmesi sonrası …’ın yasal mirasçılarının mirası reddettiklerini, sadece davalı …’ın mirası reddetmediğini ve bu sebeple icra takibi ve davanın sadece …’a yöneltildiğini, müvekkilinin davalıyla arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağını tahsil için İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasıyla davalı aleyhine 9.986,92-TL icra takibi başlattığını, borçlunun 07/09.2015 tarihinde icra dosyasına vermiş olduğu dilekçe ile icra takibine, borca, faize ve faiz oranına ve tüm ferilerine yönelik itirazda bulunduğunu, söz konusu itirazın 11/01/2016 tarihinde öğrenildiğini, bu tarihe kadar tebligat parçası ve itiraz dilekçesinin dosyada bulunamadığını, borçlu tarafın yapmış olduğu itirazın tamamen alacağı geciktirmeye matuf, mesnetsiz ve haksız bir itiraz olduğunu, müvekkilinin borçlu …’ın babası müteveffa … ile sözleşme yaparak mali müşavirlik hizmeti aldığını, ancak sözleşme gereği olan ödenmesi gereken ücretin tamamının ödenmediğini, müvekkilinin 14/04/2014 tarihinde … ile imzalamış olduğu sözleşmeyle aylık 1.750-TL bedelle müşavirlik hizmeti vermeye başladığını, dilekçe ekinde bulunan sözleşme fesih protokolü ve muavin kayıtlarından da görüleceği üzere müvekkilinin 2014 Mart-Nisan-Mayıs-Haziran ve Temmuz aylarının ücretinin ödenmediğini, davalı taraf ile 20/10/2014 tarihinde “Sözleşme Fesih Protokolü” yapılarak 14/07/2014 tarihinde …’ın vefat etmesi sebebiyle 14/07/2014 tarihinden geçerli olmak üzere müşavirlik sözleşmesinin fesih edildiğini, davalı tarafın iddiasının aksine taraflar arasındaki sözleşmenin 3/1 maddesi gereği defter tutma işleminin işyerinde yapıldığını, müvekkilinde …Lokantasına ait defter ve belgelerin bulunmadığını, borçlu ve alacaklı arasında ticari bir ilişki mevcut olup yapılan bu ticari işlemin faturalandırıldığını, yukarı açıklı nedenlerle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmişlerdir.
Davalı vekili 07/03/2017 tarihli verdiği dilekçesi özetle; …Lokantasının sahibi olan … 14/07/2014 tarihinde vefat etmesi üzerine geriye …, …, … ve …’ın mirasçı olarak kaldığını ve müvekkili …’ın dışında kalan mirasçıların mirası reddettiklerini, hülasa müvekkili …’ın mirası red kararının kesinleşmesini müteakip2015 yılı Şubat ayı itibariyle …Lokantasını fiilen ve hukuken işletebilmek için işlemlerine başladığı ve yönetimi ile idaresini devralabildiğini, müvekkilin restoranı fiilen ve hukuken işletmeye başladığı günden bu yana huzurdaki dava ve benzeri birçok hukuki ihtilafla karşı karşıya kaldığını, bu durumun nedenin ağır sağlık sorunları yaşayan müvekkilin babasının hayatının son yıllarında tek başına işlerini idame ettirememesi, uzun zaman müvekkilin ablası olan …’ın kendisine verilen 17/04/2008 tarih ve …sayılı…Noterliği’nin vekaletname ile işleri kötü bir şekilde yürütmesinden kaynaklandığını, ve hatta… miras bırakan …’ın ölümüne kadar aldığı çeşitli vekaletlerle miras bırakanın hem işlerini idare ettiğini hemde miras bırakan adına tasarruflarda bulunup mal varlığını kaçırdığını, … restoranı da kendisine borçlandırıldığını, ve bu nedenle Küçükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile mirası reddeden diğer mirasçılara karşı tasarrufun iptali davası açıldığını, müvekkilinin tüm bu zorlukların üstesinden canla başla gelmeye çalışmakla birlikte … Restoranı ayakta tutabilmek için elinden gelen gayreti gösterdiğini, öyle ki vekil …’ın kendisini alacaklı göstermek gibi bir takım usulsüz işlemler yapıldığının görüldüğünü, miras bırakanın ölümünden sonra kayıtların taraflarına ne miras bırakanın vekili… nede mali müşavir olarak iş bu davanın davacısı tarafından tam ve usulünce teslim edilmediğini ve yine taraflarınca defterlerin teslimi amacıyla Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, ayrıca davacı yan tarafından cari hesap ekstresinin dayanağını teşkil eden faturalar müvekkil şirkete herhangi bir şekilde gönderilmediğini ve takibe konu bedel tutarında hizmet verilmediğini, müvekkil şirkete gönderilmeyen faturalar neticesinde tek taraflı olarak tanzim edilen cari hesap ekstresine istinaden müvekkil şirkete karşı icra takibi yapılamayacağını ve dolayısıyla da huzurdaki davanın açılmayacaığını, bu sebeple huzurdaki davanın da haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerekeceğini, icra takibinin ve alacak iddiasının müvekkilin şahsı ile ilgili olmadığı gibi müvekkilinin … Lokantasını işletmeye başladığı 2014 yılı Kasım ayandan sonraki döneme ilişkin bir alacak iddiası da olmadığını, müvekkili …’ın miras bırakanı baba …’ın 14/07/2014 tarihinde İstanbul’da vefat ettiğini, …’dan geriye mirasçılar olarak müvekkili ile birlikte annesi …, abisi … ve kız kardeşi … nın kaldıklarını, mirasçılardan …, … ve… nın, Bakırköy …Sulh Hukuk Mahkemesi…E sayılı dosyaya verdikleri beyanla mirası reddettiklerini, bu durumda müvekkili … m, miras bırakan …’ın tek mirasçısı durumuna geldiğini, miras bırakan …’ın işlerinin 2007 yılından ölümüne kadar vekil olarak daha sonradan mirası reddeden… tarafından idare edildiğini, maalesef vekil…’ın kendilerine vekillik dönemi ile ilgili bir hesap ve kayıtlar-defterleri vermediğini, dahası malları kaçırdığını ve hatta kendisini işletmeden alacak gösterdiğini, bu nedenle müvekkili … aleyhine ablası… tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasıyla iflas davası açıldığını, yine müvekkili tarafından da kendisine karşı alacak ve defterlerin teslimine ilişkin davaların açılıp bu davaların beklenilmesinin gerekmekte olup bekletme talep edildiğini, alacaklı da bu süreçte miras bırakan …’ın vekili… ile birlikte çalıştığını, maalesef takip konusu yapılan borçta, anlaşıldığı kadarıyla…’ın vekalet sürecinde kendisi ile çalışan muhasebecinin yarattığı bir borç olup bu şekilde bir borç/alacak kaydının bulunmadığını, her halükarda davacının bahsettiği şekilde müvekkilin miras bırakanı … lehine işlemler yapmadığını, en hafif tabirle …’ın mal varlığının yok edilmesine sessiz kalarak işini ihmal ettiği orta olduğunu, yukarıda açıklı gerekçelerle davanın esasına girilmeksizin müvekkil aleyhine Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile diğer alacak ve defter teslimi davalarının sonucunun beklenmesini, haksız ve dayanaksız davanın reddine, ve ayrıca %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile dava masrafları ve avukatlık ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.

DELİLLER VE GEREKÇE
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.531,00 TL asıl alacak, 455,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.986,92 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. ….’nın 04/12/2018 tarihli kök raporlarında “..Davacının 2014 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin T.T.K hükümlerine uygun tutuldukları anlaşıldığını, davalı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen incelemeye katılmadığı kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediğini, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlenmesinin Mahkemenizin takdirinde olduğunu, ve ayrıca davacı yanca usulüne uygun olarak tutulmuş defterlerinin incelenmesi neticesinde davacının davalıdan takibe esas asıl atacak tutan olan 9.531-TL kadar alacaklı olduğunun görüldüğünü, davacının belirlenen 9.531-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda faiz yürütülebileceğini, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerekti” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
İtirazları değerlendirir ek rapor alınmasına karar verilmiş 09/05/2019 tarihli ek raporlarında “..davacının bakiye alacağını teşkil eden 9.531-TL faturalara göre 06/10/2014 tarihi ile 08/05/2015 takip tarihi arasında %9 yasal faiz üzerinden işlemiş faiz 502,92-TL hesaplanmakla birlikte davacının icra takip talebi ile bağlı kalarak 455,91-TL işlemiş faiz alacağı olduğunu, davacının belirlenen 9.531-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiğin” sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile birlikte açılan icra inkar tazminatına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından, davacı tarafından davalı aleyhine, faturaya dayalı olarak 9.531,00 TL asıl alacak, 455,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.986,92TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı – borçluya 31/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı – borçlu tarafından 07/09/2015 tarihinde Yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı alacakı tarafından 06/09/2016 tarihinde Yasal bir yıllık süresi içerisinde İİK 67. Maddesi gereği itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Takibe konu edinilen faturaların incelenmesinde, davacı-alacaklı ile davalı-borçlu murisi ile yaptıkları yazılı serbest muhasebecilik mali müşavirlik sözleşmesine göre yapılacak muhasebecilik işinin şartlarının açıkça kararlaştırıldığı, davalı-borçlunun, murisi olan …’ın vefatı ile birlikte mirası reddetmediği, 4721 Sayılı Yasa hükümlerine göre şahıs işletmesi niteliğindeki ve murise ait iş yerinin, borçlarından dolayı sorumlu olacağı, yargılama aşamasında alınan 09.05.2019 tarihli bilirkişi raporuyla da belirtildiği üzere davacının, davalı murisi ile yaptığı muhasebecilik sözleşmesi gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip, icra takibine konu alacak tutarını hesaplaması dikkate alındığında, dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazların kaldırılmasına ve asıl alacak tutarı likit olmasından dolayı, asıl alacak tutarı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatı talebinin de kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE
1-Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı-borçlunun yaptığı itirazların tüm itirazların ayrı ayrı İPTALİNE, icra takibinin;
a) 9.531,00-TL asıl alacak ve 455,92-TL işlemiş faiz ÜZERİNDEN DEVAMI ile takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına uygulanacak YILLIK FAİZ TUTARININ % 9 OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
b) Asıl alacak tutarı olan 9.531,00-TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 1.906,20-TL icra inkar tazminatının, davalı-borçludan alınarak davacı-alacaklıya verilmesine,
2- 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 651,06 TL harçtan , peşin alınan , 170.56 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 480,5 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
3- Davacı lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4- Davacı tarafından yapılan 170,56 TL peşin harç + 29,20 ıslah harcı + 183,80 TL tebligat – müzekkere giderleri + 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.383,56 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.